POLİTİKA - 19 Ağustos 2018 Pazar 20:16

AK Parti’li Hamza Dağ’dan Abdullah Gül’e:

A
A
A
AK Parti’li Hamza Dağ’dan Abdullah Gül’e:

AK Parti İzmir Teşkilatı bayramlaşmasında konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bu yıl 1.

AK Parti İzmir Teşkilatı bayramlaşmasında konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bu yıl 1.2 milyon büyükbaş, 3.8 milyon küçükbaş hayvanın Kurban Bayramına hazır olduğunu belirtti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ise, konuşması sırasında konu 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gelince, “O da bu harekete ihanet edenlerden birisidir. Recep Tayyip Erdoğan karşısında CHP, HDP, Saadet, ittifak ile aday olmayı düşünen biri haindir” dedi.


AK Parti İzmir İl Teşkilatı’nın Kurban Bayramı nedeniyle düzenlediği bayramlaşma töreni, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Bayramlaşma törenine ayrıca, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, İzmir milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı.



Kurbanlar hazır


Kurban Bayramı hakkında konuşan Bakan Pakdemirli, “Kurban Bayramını kan bayramına çevirmememiz lazım. Hayvan satış yerleri belli. Özel uygulamalar geliştirdik. Hayvanın küpesini okuttuğunuzda hayvanın şeceresi dökülüyor. Ne zaman aşılanmış, ne zaman doğmuş, kaç kilo, hepsini görüyorsunuz. Ayrıca rehber de oluşturduk. Rehber de il müdürlüklerinden temin edilebilir, internetten de de hayvanı nasıl alacağız, nasıl keseceğiz, nasıl depolayacağız, sağlıklı olduğu nasıl anlaşılır her türlü bilgiye ulaşmak mümkün. Kurban için mevcutlarımız var. Geçen yıl 800 bin büyükbaş, 2.7 milyon küçükbaş vardı. Bu yıl 1.2 milyon büyükbaş, 3.8 milyon küçükbaş hayvan hazır. Yüzde 65’i sorunsuz şekilde bitti. Hala alamayanlar varsa kurban satış yerlerine başvursunlar" diye konuştu.



“Kazanımlardan vazgeçmememiz lazım”


Konuşmasında Başkanlık Sistemi’ni anlatan Bakan Pakdemirli, “Yeni bir düzene geçtik. Yeni düzen, Başkanlık Sistemi oldu. Eskiden çok basit bir değişiklikte bile yasa çıkartıyordunuz. Artık bunlar kararname ile oluyor. Türkiye daha hızlı şekilde hedeflerine varmak için ilerlemeye devam edecektir. Bu düzenin oturması lazım. Önümüzde seçim var. Düzen oturmazsa kazanımlarımız geriye döner. Bu kazanımlardan vazgeçmek istemiyorsak çok daha hızlı, etkili çalışıyor olmamız gerekiyor. Yerel seçim en önemli seçimlerden biri. Kazanımlardan vazgeçmememiz lazım. Bu seçim, 30 yılda yaşadıklarımızdan en önemlisi. Her kapıyı çalıp bu seçim milleti kaderidir. Bu sistemin oturması için bu seçimde AK Parti oyları son seçimden fazla olması gerekiyor. Aksi takdirde sistem oturmadı, halk teveccüh göstermiyor diyecekler” açıklamasında bulundu.



9 bölgede tarıma dayalı ihtisar organize sanayi bölgeleri


Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından İzmir’e 7,5 milyar lira yatırım yapıldığına dikkat çeken Bakan Pakdemirli, “İzmir yükleme limanı haline geldi. Kazakiastan’a kadar giden demiryolundan Türkiye, İzmir faydalanmalı. Rusya, Ukrayna, Kazakistan hububatlarını, Türkiye’nin sadece önünden geçmesini seyretmeyecek, ticaretten payını alacak global bir tarım firması kurma yolunda ilerleyeceğiz. Türkiye’nin markaları var. Gıdada devlet destekli gururumuz olan markamızın olması lazım. İzmir’de 9 bölgede tarıma dayalı ihtisar organize sanayi bölgeleri kuruyoruz. Ödemiş, Tire, Seferihisar, Bayındır, Bakırçay’ı unutmadık, Foça, Dikili, Kınık, Torbalı’ya hayırlı olsun.”



“Kendi yağımızla kavrulacağız ama dik duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz”


Yaşadığımız coğrafyada problemlerin bitmediğini kaydeden Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti: “Onların doları var, bizim de inanmış bir milletimiz var. Dün Ankara’da hayvan pazarına gittik. ‘Bakanım eğer Türkiye ekonomisine katkımız olacaksa al ineklerden birini götür, feda olsun’ dedi hepsi. Bu dönemde bir daha kendi yağımızla kavrulacağız ama dik duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz. Kötü komşu ev sahibi yaparmış. Çok şanlı bir ecdadımız var. Ondan aldığımız ilhamla yola devam edeceğiz. 21. yüzyıl Türk yüzyılı olabilir. AK Parti olarak milletin kaderiyle bütünleştiğimiz için ya kazanacağız ya kazanacağız. Bizi hiç sevmeyen batılı kuruluşlar var. Onların raporlarında bile 2030’da 11. ülkeyiz. Orta vadede hiçbir problem yok.”



Dolar hakkında konuştu


Törende partililere konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, dolar konusunda şunları söyledi:


“Aslında bugünlerin neden kaynaklandığını çok açık, net bir şekilde görüyoruz. Ekonomik göstergeler noktasında var olan bir husus değil. Bu ülke, dünyada en hızlı büyüyen ülke. Bu dönem turizm açısından neredeyse son 10 yılın en iyi dönemi. Makro dengelerde sorun yok. Operasyon neden kaynaklandı, bunu okumak için çok gerilere gitmeye gerek yok. 17/25 sonrasına, MİT tırlarına, Gezi olaylarına bakın bunu açık şekilde görürsünüz. 15 Temmuz’u burada yaşamayan var mı? İşte 15 Temmuz gecesinde, o akşamdan bir sonraki günün öğlenine kadar burada kimler rol almışsa şu anda bu operasyonda da aynı çevrelerin rol aldığını görüyoruz.”



“Abdullah Gül harekete ihanet etti”


“Bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan’ı siz birileri bir şey istediğinde istedikleri millet için olumsuz ise bunu kabul ettiğini gördünüz mü?” diye soran Dağ, 2007’deki e-muhtıra ile ilgili konuşurken 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün isminden bahsettiği sırada, “O da bu harekete ihanet edenlerden birisidir. Adaylık ile ilgili açıklama yapana kadar ‘kurucumuzdur’ diye hiçbir kelamımız olmadı ama Recep Tayyip Erdoğan karşısında CHP, HDP, Saadet, ittifak ile aday olmayı düşünen biri haindir. Başka bir şey denmez ona” diye konuştu.



“Fırsat verecek değiliz”


Eleştirilerini sürdüre Dağ, şunları söyledi:


“Brunson bahanesi üreterek ve burada yargılanan kişi üzerinden bahane üreterek birilerine bir takım fırsatlar vermedik, verecek de değiliz. Bu ülke birilerinin ‘gel’ dediğinde geleceği, ‘git’ dediğinde gideceği bir ülke değil. Hem PYD, PKK’ya silah vereceksiniz, terör devleri kurmaya çalışacaksınız, 15 Temmuz’da o darbe girişiminin içinde olan kişiyi kendi içinizde barındıracaksınız, şimdi de gelip Türkiye’den yargı meselesi ile ilgili tavizkar durum içinde olmasını bekleyeceksiniz. Türkiye eski Türkiye değil. 15 günde yaptıkları, 90’lı yıllardaki Türkiye’de olsaydı çok daha farklı şeyleri konuşuyor olacaktık."



Teşkilata “İzmir zor” sözlerini yasakladı


AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül de, “İzmir’de sorumluluğumuzu artıyorlar. Başbakanımız oldu, Meclis Başkanımız var, Genel Başkanımız var, Bakanımız var. Dün özellikle kongremizde ilk defa İzmir’in sesi duyuldu. Sahneye çıktığımızda herkes ‘İzmir sanki yüzde 70 oy almış nasıl ses nasıl çıkıyor’ dedi. Belki yüzde 70 oy almadı ama ama en fazla oy alan 3. ve ya 4. il. Bu geleceğin ayak sesleri. Türkiye İzmir’de sürprize hazır olsun. Sürprize değil gerçeklere hazır olsun. Aramızda makamlar olabilir ama önce biz kardeşiz. Her şeyden önce öyle bir liderin arkadaşındayız ki torunlarımıza anlatacağımız muhteşem bir yolculuğumuz var. Torunlarımıza, ‘o liderle beraber yürüdük’ diyeceğiz. Dedikoduyu bırakırsak, samimi olur hesabı kitabı bırakırsak, özlediğimiz başarılara ulaşmamamız için hiçbir neden yok. 15-20 belediye de alırız, Büyükşehir’e de AK Parti bayrağı beraber dikeriz. Bundan da emin olun. Teşkilata şunu söylemeyi yasaklıyorum; ‘İzmir zor, Büyükşehir zor’. Büyükşehir’i alacağız ve birçok ilçeye AK Parti bayrağını dikeceğiz. İnanmazsak başaramayız. Önce inanacağız” ifadelerini kullandı.



“Mesai yapacağız”


Yerel seçimlerle ilgili sözlerini sürdüren Şengül, şöyle devam etti:


“Herkesin gönlünde aday olmak geçebilir ama tecrübelerimizden aldığımız derslerimiz var. Birileri belediye başkanı olsun diye siyaset yapmıyoruz. Biz idealimizi yaşatmak için, dünyadaki haksızlık karşısında durmak için siyaset yapıyoruz. Bu süreç içinde ‘ben varsam AK Parti var, yoksam AK Parti yok’ diyenle yolumuz bir olmaz. Onlarla yolumuzu ayırırız. Allah yolunu açık etsin. Yeni çalışma sistemi hazırlıyoruz. Gençlerimizle iyi bir ordu oluşturacağız. ‘2 saat iş yaptım bitti’ yok. Sabah 8 akşam 8 mesai yapacağız. Bazen gece 12’lere kadar çalışacağız. İzmir’de oy alamayacağımız kimse yok. Yeter ki insanlara doğru şekilde yaklaşalım, gönüllerine girelim. Gönüllerine girersek oyunu da alırız.”



Kocaeli örneği ile 30 ilçeyi istedi


Törende konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ise, “İzmir’de 7 erkek milletvekili arasında tek kadın milletvekili olunca onlar adına konuşuyorum. Bütün teşkilatımıza dün yaptığımız kongremizde gösterdiğiniz coşku için sizleri alkışlamak istiyorum. Bayramlar birlik beraberlik coşkuyla beklediğimiz günler. Küskünlüğe, dargınlığa izin vermeyeceğimiz günler. Sizlerle el ele çok iyi işler başaracağız. İnşallah daha nice bayramları hep beraber kutulayacağız. Önümüzde yerel seçim var. İzmir’de genel seçimlerde aldığımız sonuçlarla tabuları yıktık. İnanıyorum ki yerel seçimlerde İzmir’de tarih yazacağız. Bunun için de uyumlu çalışmamız gerekiyor. Hesap kitap yapmadan birbirimizi el ele destekleyerek daha da iyi bir sonuç almamız gerekiyor” şeklinde konuştu.


Ceyda Bölünmez Çankırı, dün gerçekleştirilen kongrede bulunan Kocaeli örgütünü hatırlatarak, “Kocaeli’den farkımız olmaması için bize ait olan 30 tane belediyeyi ne olursa olsun, hiçbir şeyi zor görmeden hedef koyarak alacağımızı hedefleyerek çalışırsak İzmir oradaki Kocaeli’den güçlü bir şekilde kongrelerde ses getirecektir" ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından protokol ile partililer bayramlaştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Hitit’in “Anne Üniversitesi" başladı Hitit Üniversitesi Kadın ve Aile Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Hitit Anne Üniversitesi başladı. Bu yıl Çorum Valiliği ile Alaca, Bayat, Boğazkale ve Laçin Kaymakamlıkları işbirliğinde hayata geçirilen Hitit Anne Üniversitesine 65 anne ve anne adayı katılıyor. Programa katılan kursiyerlere Hitit Üniversitesi kampüslerindeki derslikler ve laboratuvarlarda mikrobiyoloji, ev kazaları, ebru atölyesi, müzik atölyesi, bağımlılıkla mücadele, eşler arası iletişim, akılcı ilaç kullanımı, kültürümüzde kadın ve aile konularında eğitimler verilecek. Eğitimler sonrasında ise Hitit Anne Üniversitesi 2024 yılı öğrencileri için mezuniyet töreni düzenlenecek. İlk ders öncesi öğrencilerle bir araya gelen Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, Anne Üniversitesi ile kişisel gelişime katkı sağlamak, aile içi iletişim, ebeveynlik gibi konularda farkındalığı geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Önceki yıllardan farklı olarak Hitit Anne Üniversitesinin bu yıl Alaca, Bayat, Boğazkale ve Laçin ilçelerinden 65 anne ve anne adayına yönelik gerçekleştirildiğini kaydeden Prof. Dr. Baykam, “Hitit Üniversitesi olarak topluma hizmet faaliyetleri çerçevesinde etkinlik ve programlarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu noktada en önemli programlarımızın başında da Anne Üniversitesi programı geliyor. Hitit Anne Üniversitesini bu yıl Çorum Valiliğimiz ile işbirliği içinde farklı bir konseptte düzenliyoruz. Valilik ve üniversite olarak ilçelerimizdeki kadınlarımıza da bir dokunuş yapmak istedik. 4 ilçemizden 65 anne ve anne adayımızı misafir ediyoruz. Yine mikrobiyolojiden akılcı ilaç kullanımına, ebrudan müzik atölyesine kadar farklı alanlarda eğitimler düzenliyoruz. Amacımız, kursiyerlerimizin hem kişisel gelişimlerine katı sağlamak hem de hafızalarda yer edinecek güzel bir anı bırakmak. Bu çerçevede başta Çorum Valiliğimiz olmak üzere Alaca, Bayat, Boğazkale ve Laçin Kaymakamlığına desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 2024 yılında aramıza katılan değerli anne ve anne adaylarımıza keyifli ve faydalı bir ders dönemi diliyorum.” şeklinde konuştu. Anne Üniversitesi’nde dersler 13 Mayıs’ta sona erecek. Hitit Anne Üniversitesinden mezun olacak kadınlar için 14 Mayıs günü de mezuniyet töreni düzenlenecek.
İstanbul İbadete açılan Kariye Camii’ne yerli ve yabancı turistler akın etti İbadete açılan Fatih’teki Kariye Camii’ne yerli ve yabancı turistler akın etti. Vatandaşlar 79 yıl sonra camide namaz kıldı. Tarihi yapı hakkında konuşan Sanat Tarihi Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, “Bir bölümü ibadet, bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğümüz büyük bir emekle, olağanüstü bir bütçeyle bu yapının ömrünü uzatabilmek için böyle bir proje yaptı. Şimdi bu görkemli anıt İstanbul’a yeniden hediye edildi” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan ve 21 Ağustos 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile cami statüsüne çevrilen İstanbul’daki Kariye Camii düzenlenen törenin ardından ibadete açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’dan canlı bağlantıyla katıldığı törenle ibadete açılan camiye yerli ve yabancı turistler akın etti. Vatandaşlar, 79 yılın ardından Kariye Camii’nde namaz kıldı. Duvarlardaki bezemeleri inceleyen yabancı turistlerden bazıları ise dürbün kullandı. Tarihi camiye giren yerli ve yabancı turistler, göz kamaştırıcı yapıda bol bol fotoğraf çekti. “Theodore Metokhites, Hz. İsa ve Hz. Meryem’in hayatını anlatan çok zengin resim programları hazırlamış” Kariye Camii’nin tarihi ile restorasyon sürecini anlatan Sanat Tarihi Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, “Kariye Camii, İstanbul’un en ilginç anıtlarından ve çok katmanlı yapılarımızdan biridir. Bizans devrinde, muhtemelen 6’ıncı yüzyıldan bu yana bu yapının varlığından haberdarız. Bu yapı, bütün Bizans döneminde 11’inci, 12’inci ve 14’üncü yüzyıllarda defalarca kez yenilenmiş. 1316-1321 yılları arasında Theodore Metokhites isimli bir devlet, bilim adamı ve edebiyatçı bu yapıyı büyük ölçüde yenilemiş. Çok etkileyici birçok ek ile genişletmiş. Bu yapının etrafına birtakım birimler de ilave edilmiş. İçinde bulunduğumuz bölümü kendisi için bir mezar anıtı olarak düzenlemiş. Yapının da içerisinde Hz. İsa’nın ve Hz. Meryem’in hayatını anlatan çok zengin resim programları hazırlamış. Bu anlamda Bizans dünyasının en ilginç anıtlarından biri. Fetihten sonra bir süre bakımsız kalan bu yapı 1509 yılında Atik Ali Paşa tarafından cami haline getirilmiş. Kendisi devşirme olan paşa, kendisinin kişisel dönüşümü gibi bu binayı da dönüştürmüş. Bizans manastırının kilisesi olan bu yapıyı cami haline getirmiş. Bu yapı Osmanlı Cihan Devleti dönemi boyunca cami olarak kullanılmış. Fakat yapının içindeki mozaikler ve freskolar yani eşsiz bezemelerinin bir kısmı Osmanlı Dönemi’nde de açık kalmış. Yapıyı ziyaret eden seyyahlar 16’ıncı ve 17’inci yüzyılda bu yapıda açıkta gördükleri bazı tasvirleri hep anlatmışlar. Uygarlık tarihi açısından önemlidir. Resimler nasıl Bizans kültürü açısından önemliyse bu yapının korunma süreci, eserlerin yaşayabilmesi de Osmanlı Devleti açısından enteresan” dedi. “Bir bölümü ibadet, bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor” Kariye Camii’nin bir bölümünün ziyaret, bir bölümünün de ibadet için kullanılacağını söyleyen Yılmaz, “1945’te bir yeni karar alınmış ve yapı içindeki bütün mozaik ve freskoların açığa çıkarılması için büyük projeler yapılmış. Yaklaşık 12 yıl boyunca burada bir restorasyon yapılmış. 12 yılın sonunda tamamlanan restorasyonda sonra yapı bir müze olarak ziyarete açılmış. Aşağı yukarı yine restorasyon 12 yıl sürdü. 2012’den itibaren başlayan bir sürecin sonunda bu yapının restorasyonu tamamlandı. Şimdi de yine iki fonksiyonlu. Bir bölümü ibadet bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğümüz büyük bir emekle, olağanüstü bir bütçeyle bu yapının ömrünü uzatabilmek için böyle bir proje yaptı. Şimdi bu görkemli anıt İstanbul’a yeniden hediye edildi. O yüzden çok şanslıyız” ifadelerini kullandı. “Rabbim buranın açılış konuşmasının duasına ‘amin’ demeyi nasip etti” Kariye Camii’ni ziyaret eden Şerafettin Şeker, “Daha evvel de gelmiştim. Restorasyonunu çok beğendim. Rahmetli eşimin mezarı için gelmiştim ama demek ki Rabbim bana nasip etti. Sur diplerinde bulunanlara Fatiha okudum. Sur dibinde bir çiçek açmış, ‘mutlaka bir şehit düştü galiba burada diye’ onun fotoğrafını çekmiştim. Şeker ailesine atacaktım. Buraya gelmem tesadüf olmaz, tabii ki tevafuk. Rabbim buranın açılış konuşmasının duasına amin demeyi nasip etti” şeklinde konuştu. “Türkiye’miz için Allah hayırlı etsin” Hatun Hafik ise, “Çok güzel. Türkiye’miz için Allah hayırlı etsin. Çok iyi bulduk. Yapandan ve açandan Allah razı olsun” diye konuştu. “Bence Ayasofya’nın açılması kadar değerli bir olay” Nadir Koçak ise, “Dört gözle, sabırsızlıkla bekliyorduk. Açılacağını duyar duymaz koşa koşa geldim. Bence Ayasofya’nın açılması kadar değerli bir olay. Burası sadece bir cami değil, ayrıca kültürlerin birleşmesi. Eminim Hristiyan dünyası da bundan mutlu olmuştur. Onlara da ziyarete açık olacak zaten. Çok sevindik, hayırlı olsun diyorum” ifadelerini kullandı.