GENEL - 20 Ekim 2018 Cumartesi 17:53

İzmir’de Tarım Festivali başladı

A
A
A
İzmir’de Tarım Festivali başladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarıma verdiği desteklerin başarılı sonuçları, ‘2.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarıma verdiği desteklerin başarılı sonuçları, ‘2. Tarım Festivali’ ile kutlandı. Köylü-kentli buluşmasına sahne olan renkli etkinlikte, 7 ayrı tarım kooperatifiyle sözleşme de imzalandı.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerelde kalkınma hedefiyle yürüttüğü projeleri aralıksız sürdürürken, 2007 yılından bu yana "ısrarla" sürdürülen kırsal kesim destekleri peşpeşe meyve vermeye başladı. İzmir’deki tarımsal faaliyetlerin son 14 yıl içinde Türkiye ortalamasından 2.5 kat daha fazla büyütülmesinde çok önemli katkısı olan Büyükşehir Belediyesi, elde edilen bu başarıyı, projenin en önemli aktörü olan üreticilerle birlikte kutladı. İzmir Tarım Festivali adı altında bu yıl ikinci kez düzenlenen dev etkinlik, köylü ile kentliyi buluşturdu.


İzmirli üreticilerin Konak Pier önünden kortej yürüyüşü ile başlayan festival, kent merkezinde oturan İzmirlilerin de ilgi odağı oldu. Gündoğdu Meydanı’nda bir araya gelen köylü-kentli İzmirlilere İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoğlu başta olmak üzere, belediye başkanları, üretici kooperatiflerinin yönetici ve üyeleri, ziraat odaları, üniversiteler, “Süt Kuzusu” projesinde yer alan çocuklar ve aileleri de katıldı. Gerçek bir şölene dönüşen İzmir 2. Tarım Festivali’nin açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Birlik olacağız. Engelleri hep birlikte aşacağız. Hep birlikte üreteceğiz ve kalkınmamızı sağlayacağız” dedi.



Bir babayiğit çıkıp da..


‘İzmir Aziz’dir Aziz kalacak’ ve ‘Aziz Baba’ sloganları eşliğinde kürsüye gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmasında önemli mesajlar verdi. Başkan Kocaoğlu, “Biz Ulu Önderi’mize, devletimize, milletimize, kentimize hizmet etmek, vatandaşımızın ekmeğini büyütebilmek için siyaset yapıyoruz. Başka bir hesabımız, kafamızın arkasında başka bir şey yok. Tam 14 buçuk yıl önce bize görev düştü. Biz de layıkıyla yapmaya çalıştık. Bir fırsat geçti elimize. Hem memleketime hem kentime hizmet etme olanağı buldum. Bu onuru ömrüm boyunca taşıyacağım" dedi.


Türkiye’nin uzunca bir süredir, egemen güçlerin, uluslararası şirketlerin ve büyük devletlerin empozesi altında üretimden vazgeçerek tüketmek ve dış borçla yaşamakta olduğunu hatırlatan İzmir Büyükşehir belediye Başkanı, "Dolayısıyla hem siyaseten hem de ekonomik olarak bağımlılık süreci devam etti. Bir babayiğit çıkıp da ’bu gidiş doğru değil; biz sadece borç alarak, sadece inşaat yaparak, üretimden uzaklaşarak ayakta duramayız, bağımsızlığımızı koruyamayız, çocuklarımızı besleyemeyiz, böyle giderse siyaseten ve ekonomik olarak daha da bağımlı oluruz’ demedi, diyemedi" şeklinde konuştu.


Bütün engellerin birlik olarak aşılabileceğini söyleyen Aziz Kocaoğlu, tarım ve hayvancılıkta yaptıkları işlerin, sahip çıkıldığında Türk üreticisinin neler yapabileceğini göstermesi açısından önemli olduğunu kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Biz birlik olacağız. Engelleri hep birlikte aşacağız. Daha paketleme tesisleri, soğuk hava tesisleri yapacağız. Önümüzde çok önemli yol var. Biz nerede, nasıl olursak olalım, elimiz ayağımız tuttuğu müddetçe İzmir ve Türkiye tarımının gelişmesi için o değirmene su taşıyacağız. Hep birlikte üreteceğiz, kalkınmamızı sağlayacağız. Sanayinin, hizmet sektörünün, turizmin, kültür sanat sektörünün kalkınması için çok çalışıyoruz. Fuar İzmir, tek başına kente 3 milyarın üzerinde ciro yaptırıyor ve Türkiye’deki otel doluluk oranı yüzde 50 civarındayken İzmir’de bu oran yüzde 85 civarında.. Yarın kongre, kültür sanat etkinlikleri, sağlık kompleksleriyle, inanç turizmiyle beraber İzmir çağ atlayacaktır. İzmir’de yaşayan insanların gelir düzeyi kat be kat artacaktır. Bunların hepsinin planı, 2005 yılında, aklın ve bilimin rehberliğinde yapılmıştır. Kim belediye başkanı olursa olsun, elinde yol haritası, projesi, her şeyi hazırdır. Yeter ki, sahip çıksın. Yeter ki, hayal ürünü projeler peşinde koşmasın. Yeter ki, gerçeklerle yüz yüze olsun, çalışsın, sahip çıksın. 15 senede çok şey yaşadık. Çok üzüntülü günlerimiz oldu. 6 sene mahkemelerde süründük. Arkadaşlarımız 2 seneye yakın hapis yattı. Ama yüzümüzün akıyla çıktık. İzmirli hemşerilerimiz bize sahip çıktı. Biz de sizlere layık olmaya çalıştık. Ömrümüz olduğu müddetçe de, İzmirlilerin emrinde olacağımı iletmek istiyorum. Biz İzmir’den bir meşale yaktık. Üzerine ölü toprağı serpilmiş bir kentin nasıl kalkınacağını gösterdik. ’İtikatı zayıf gavur İzmir, eli yüzü sümüklü denilen İzmir’i bugün ülkemizin göz bebeği diye taltif edenlere gülüyoruz. Çünkü o günü unutmadık, bugünü de iyi biliyoruz. Duruşuyla, yaşam biçimiyle, Atatürk’ün kenti olmaktan, eserlerine, cumhuriyetine sahip çıkmaktan İzmir’i hiç kimse döndüremeyecektir. Türkiye’nin bağımsızlığını ilelebet sürmesi, İzmir’de üretilen modellerle, İzmir insanın öncülüyle gerçekleştirilecektir. Bizde bu inanç olduğu müddetçe, İzmir ilelebet Türkiye’nin payidar kalması için çalışacaktır.”



Aziz Başkan’ı unutmayacağız


Gündoğdu’dan Türkiye’ye birlik ve beraberlik mesajı verdiklerini söyleyen İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük ise, köylünün emeğinin değer bulması ve üreticinin toprağında üreterek mutlu yaşaması için İzmir’de yürütülen çabaları anlattı. Türkiye tarımına ışık tutan bir model yaratıldığını söyleyen Eskiyörük, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu öncülüğünde başlatılan İzmir modeli, ithalat tehdidi ile işgal altında olan Türk tarımı için bir kurtuluş reçetesidir. Ulu önderimizin, ‘Köylü Milletin Efendisidir’ sözü İzmir’de yaşatıldı, yaşatılıyor" dedi.


İzmir’in 30 ilçesinin toprağını İzmir haritasında birleştirerek oluşturdukları tabloyu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na armağan eden Mahmut Eskiyörük, "Bu kentin her karış toprağında emeğiniz var. Bu toprağın insanları seni unutmayacak Aziz Başkanım. Siz ülkenizi, kendinizden ve partinizden daha çok sevdiniz. Tüm belediye başkanlarına yol göstererek hocalık, tüm İzmir köylüsüne de babalık yaptınız. Siz hep böyle hatırlanacaksınız. İzmir köylüsü tarafından hiçbir zaman unutulmayacaksınız” şeklinde konuştu.



7 sözleşme birden


İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2. Tarım Festivali çerçevesinde Gödence Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile zeytinyağı, İzmir İli Arı Yetiştiricileri Birliği ile bal, Tire Süt Kalkınma Kooperatifi ile süt, Hopa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Özçay Kooperatifi ile çay, Bergama İlçe Merkezi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile zeytin, Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile de çiçek alım sözleşmeleri imzaladı. Başkan Kocaoğlu ve kooperatif başkanlarının imza koyduğu sözleşmeler ile Büyükşehir Belediyesi’nin ihtiyaç sahiplerine dağıttığı yardım paketlerinde y er alacak 95 bin adet bal, 47 bin 600 litre zeytinyağı, 30 bin kilo çay, 15 bin kilo zeytin ve 12 milyon 650 bin litre süt ile İzmir’in park ve bahçelerini güzelleştirecek 5 milyon 168 bin adet bitki alımı yapıldı.


Tarımda İzmir farkı


Türkiye’de ilk defa sözleşmeli üretim modelini uygulayarak üreticinin yüzünü güldüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, tarımı geliştirecek farklı projeleriyle de sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, üreticinin ürününde verimi, kaliteyi ve çeşitliliği artırarak lokmasını büyütürken, bir yandan da ürününü değerinde satabilmesi için işleme ve depolama tesislerini faaliyete geçirdi. Bu süreç içerisinde tarımsal kalkınma kooperatiflerini, ziraat odalarını ve üretici birliklerini destekleyerek, üreticileri örgütlenme gücüne inandırırdı; tüketicinin de kooperatif kanalıyla güvenli gıdaya ulaşmasını sağladı.


Tarım arazilerinin yollarını asfaltlayarak ürün kalitesini artıran ve pazarlama olanaklarını geliştiren Büyükşehir Belediyesi, sözleşmeli alımlarla üretici kooperatiflerini de destekledi. 2007 yılından bugüne fidan, mevsimlik çiçek, zeytin yağı, süt yoğurt, peynir, ve patates gibi ihtiyaçlarını kooperatiflerden, küçükbaş hayvan, arılı-arısız kovan ve arıcılık malzemeleri ile bal alımlarını da üretici birliklerinden sağlayarak yerli üreticiye 389 milyon TL katkıda bulundu. En önemli desteğini de bölgedeki süt üretimini artırmaya yönelik projelere verdi. 1-5 yaş grubu arasındaki 130 bin çocuğa &uum l;cretsiz süt dağıtan İzmir Büyükşehir Belediyesi, kısa süre içinde hem hayvan üreticilerinin hem de sağlıklı sütle büyüyen çocukların yüzünü güldürdü.


2005 ve 2017 yılları arasında ova yollarının asfaltlanması için 11 yılda yaklaşık 473 milyon 230 bin TL harcandı; 4 bin 876 km uzunluğunda sathi kaplama imalatı yapıldı.


Bu çalışmalarla Aziz Kocaoğlu döneminde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarıma verdiği destek 900 milyon liraya yaklaştı.



Başarını sırrı kooperatifçilik


İzmir Büyükşehir Belediyesi, tarım kooperatiflerinin alt yapılarının geliştirilmesi ve üretim teknikleriyle kapasitelerinin artırılması konusunda da önemli katkı sağladı.


Prof. Yaşar Uysal’ın hazırladığı "İzmir Tarımında Büyümenin Analizi" başlıklı araştırmanın dayandığı veriler, İzmir tarımındaki büyümenin son 14 yılda ortalama olarak yüzde 7,5 düzeyine ulaştığını, yani İzmir tarımının Türkiye ortalamasından 2,4 kat daha fazla büyüdüğü gerçeğini ortaya koydu.


Dağıtılan meyve fidanı sayısı 3 milyon 500 bini aştı. Küçükbaş hayvancılığı destekleme projesinde dağıtılan küçükbaş hayvan sayısı, doğan yavrular ile birlikte 16 bini aştı. İncir üreticilerine incir kurutma kasası (kerevet), zeytin üreticilerine zeytin kasası dağıtıldı. Arıcılığın yaygınlaştırılması amacıyla, eğitimleri tamamlayan bin 327 üreticiye 5 bin 176 arılı 2 bin 744 arısız kovan ve bin 327 takım arıcılık malzemesi seti sağlandı. “Ortak Tarım Makineleri Parkı” kurularak 17 ilçede 147 takım alet ve makineleri üretici ile buluştu.


Tahtalı Barajı mutlak koruma alanında bal ormanı ve bal merası, Bademler’e “Doğal Yaşam Köyü” kuruldu. Beydağ Su Ürünleri Kooperatifi için balıkçı teknesi, ağ, soğuk hava deposu ve yaprak buz makinesi alındı. Gödence’de zeytinyağı tesisini yenilendi, Bademli’ye meyve boylama ve paketleme tesisi, Seferihisar’a soğuk hava deposu, Urla’ya soğuk hava deposu kurması için destek olundu. İzmir’deki süt soğutma tankı desteği konusunda 27 üretici kooperatifine 30 adet sabit süt soğutma ve nakil tankı desteği sağlandı.Tarımsal Tahmin ve Erken Uyarı Sistemleri hizmete girdi. Atıl durumdaki menengiçlere antep fıstığı aşısı yapıldı. Karaburun köylerinde zeytin sineği zararlısına besi tuzağı yöntemiyle mücadele çalışmaları başlatıldı. Ödemiş Bozdağ’da kestane kanseri mücadelesinde üretici kooperatiflere malzeme desteği sağlandı. Kiraz Kırköy’deki kadın üreticilerine, istiridye mantarı yetiştirebilmeleri için üretim tesisi kuruldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.