GENEL - 08 Aralık 2018 Cumartesi 11:38

Bucalılar, Öykü Arin ve tüm lösemililere umut oldu

A
A
A
Bucalılar, Öykü Arin ve tüm lösemililere umut oldu

Bucalılar, İzmir’de löseminin nadir görülen bir türü olan Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) hastalığı tanısı konulan ve ilik nakli olmayı bekleyen 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı için tek yürek oldu.

Bucalılar, İzmir’de löseminin nadir görülen bir türü olan Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) hastalığı tanısı konulan ve ilik nakli olmayı bekleyen 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı için tek yürek oldu. Buca Belediyesi’nin Kızılay işbirliğiyle düzenlediği kan ve kök hücre bağışı kampanyasında yüzlerce Bucalı, Öykü Arin ve tüm lösemi hastalarına umut olmak için sıraya girdi. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina da kan ve kök hücre bağışında bulunarak kampanyaya destek verdi.


Öykü Arin, henüz 3,5 yaşındayken lösemiye yakalandı. Türkiye’de her yıl lösemiye yakalanın bin 200’ü çocuk 4 bin 500 kişiden biri. Onun ve diğer lösemi hastalarının daha uzun yıllar sağlıklı bir yaşam sürebilme şansları, kemik iliği nakli için gönüllü olan donör sayısının artmasına bağlı. Donörlük için verilen her bir örnek, sadece Öykü Arin için değil ilik nakli bekleyen bütün hastalar için sağlıklı yaşam şansını artırırken, Buca Belediyesi de Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi kampanya başlatmak için harekete geçti. Buca Belediyesi’nin Kızılay işbirliğiyle düzenlediği kan ve kök hücre bağışı kampanyasına belediye çalışanlarının yanı sıra yüzlerce duyarlı Bucalı vatandaş da akın etti. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina da Öykü Arin ve tüm lösemili hastalara umut olmak amacıyla kan ve kök hücre bağışlayarak donör oldu.


Belediye binası içinde Kızılay’a kan bağışında bulunup donör olmak isteyen vatandaşlar, bir kez daha ülkemizdeki duyarlılığı gözler önüne serdi.



Nasıl donör olunur?


Donör olmak isteyen kişinin kan grubunun bir önemi yok. İlik naklinde kan grubu değil doku grubu uyumu önemli. Donör adaylarının, Kızılay Kan Merkezlerine ya da mobil araçlarına başvurarak bu taleplerini iletmeleri halinde, kan örnekleri ücretsiz olarak alınmakta. 18-50 yaş arasında, Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz, AIDS hastalıklarına yakalanmamış kanser tedavisi görmemiş, sürekli ilaç kullanılmasını gerektiren kronik bir hastalığı olmayan herkes kök hücre bağışında bulunarak donör olabilir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da hatalı park kavgasında canından oluyordu: Sopayla ve bıçakla saldırdılar Eyüpsultan’da hatalı park nedeniyle tartıştığı şahsın ve yakınlarının bıçaklı ve sopalı saldırısına uğrayan minibüs sürücüsü, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkeli kalabalık taşla ve sopayla minibüse de zarar verirken, o anlar cep telefonu ve güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, dün 16.30 sıralarında Eyüpsultan Girne Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halil İbrahim Odabaşı minibüsünü evinin önüne park etmek istediği sırada başka bir ticari aracın hatalı park ederek, alanı kapattığını gördü. Bunun üzerine otomobilin üzerinde bulunan telefon numarasını arayan Odabaşı, hatalı park eden sürücüden aracını düzeltmesini istedi. Hatalı park eden kişi aracının park yerini değiştirdikten sonra iki sürücü arasında bir tartışma çıktı. Kısa süreli tartışmanın ardından şüpheli olay yerinden ayrıldı. Ancak şahıs, bir süre sonra aralarında kadınların da olduğu akrabalarından oluşan bir grupla olay yerine geri geldi. Bıçaklı saldırgandan tekme ile kurtuldu Sürücü ile birlikte gelen gruptakiler, Odabaşı’na bıçakla ve sopayla saldırdı. Odabaşı, gruptan bir kişinin bıçaklı saldırısından kurtulmak için tekme atıp ardından markete sığındı. Odabaşı, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkesini atamayan grup, bu sefer de Odabaşı’nın minibüsüne taşlarla ve sopalarla saldırdı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle sakinleşen gruptakiler dağıldı. Aracı zarar gören Halil İbrahim Odabaşı, emniyete giderek şikayetçi oldu. Şüphelilerin Odabaşı’nın minibüsüne saldırı anları ise cep telefonu ve güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. “Bu bildiğiniz canavarlık” Yaşanan olayın bir canavarlık olduğunu söyleyen Halil İbrahim Odabaşı, “Saat 4 buçuk 5 arası kapıma geldim. Arabayı park ettim. İsimlerini bilmiyorum, plakayı da tanımıyorum. Arabayı ortaya park ettiği için aradım ve arabayı biraz ileri almasını rica ettim. Ortaya park ettiği için iki tarafa da yanaşamıyordum. Sonra bu arkadaş, 20 dakika sonra geldi. Ani bir çıkış yaptı. Sonra geri geri gelip, yanımda durdu. Benimle tartışmaya girdi. ‘Ben 20 senedir burada oturuyorum. Sen beni arayamazsın’ dedi. Ben de bir ricada bulundum, ’Arabanı çek, ben de yanaşayım’ dedim. Kendi aramızda böyle bir tartışma oldu. ’2 dakika sonra görüşeceğiz seninle’ dedi. Bizde burada arkadaşla muhabbet ederken, arkadaşım bana ‘Koş geliyorlar’ dedi. Ellerinde bıçakla geliyorlardı. Zaten kamera kayıtlarında belli. Ben o anda zaten bakkala doğru koşmaya başladım. Genç arkadaşlardan biri ben o anda arabanın etrafında dönerken bıçakla saldıracaktı. O arada çelme taktı, yere düştüm ben. O anda bıçağı sallarken ben onun karnına vurdum. Kendini geri attı. Mahalledeki genç arkadaşlar bunu tutunca ben de can havliyle bakkalın içine kendimi attım. Kapısını kilitledim bir anda. O anda kapıya vurarak ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Mahalledeki eş dost araya girince olay sakinleşti. Arabama geldiğimde çok hasar vardı. Kamera kayıtlarını izlediğimde, hanımı çoluğu çocuğu toplayıp katliama gelmiş resmen. Ben arabamın başına gelince şok oldum zaten. Bu bildiğiniz canavarlık. Ben belki orada ayağımla tepki vermeseydin bugün yaşamıyor olabilirdim” şeklinde konuştu.