GENEL - 21 Mayıs 2019 Salı 11:47

Egeliler 64’üncü yılda iftar programında buluştu

A
A
A
Egeliler 64’üncü yılda iftar programında buluştu

Ege Üniversitesi Rektörü Prof.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Türkiye’nin 4’üncü üniversitesi olarak kurulan Ege Üniversitesinin (EÜ) mensuplarını, EÜ’nün kuruluşunun 64’üncü yılının Ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle Egelileri iftar programında ağırladı. Rektör Budak, “Yolumuz uzun, Ülkemiz için gençlerimiz için yapacak çok işimiz ve söyleyecek çok sözümüz var” diye konuştu.


EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın ev sahipliğinde, Rektörlük bahçesinde düzenlenen iftar programına Vali Yardımcısı Ahmet Ali Barış, Bornova Kaymakamı Fatih Genel, rektör yardımcıları, dekanlar, dekan yardımcıları, daire başkanları, şehit ve gazi yakınları, milli sporcular, akademik ve idari personelle öğrencilerden oluşan bine yakın davetli katıldı. Türkiye’nin 4’üncü üniversitesi olarak kurulan EÜ’nün kuruluşunun 64’üncü yılının Ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle Egelileri iftar programında ağırladığını dile getiren Rektör Budak, “Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan Ege Üniversitesi, tam 64 yıl önce bugün, bölgenin ilk üniversitesi olarak kuruldu. Tıp ve Ziraat Fakültesi ile çıktığımız yolculuğa; yüzlerce akademik birim, binlerce akademik personel ve 80 binin üzerinde öğrencimizle devam ediyoruz. Yolumuz uzun, Ülkemiz için gençlerimiz için yapacak çok işimiz ve söyleyecek çok sözümüz var” diye konuştu.



“Üniversitemizi, daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz”


Ulusal ve uluslararası arenada gösterdiği başarılarla, yükseköğretim tarihinde önemli yere sahip olan EÜ’yü, daha ileriye taşımak için çaba harcadıklarına değinen Rektör Budak, eğitim ve araştırma kalitesini artırmak için yürütülen çalışmaların meyvesini vermeye başladığını söyledi.


EÜ’nün ‘Dünya Üniversite Sıralaması Merkezi’nin yaptığı sıralamada bir önceki yıla göre 125 basamak yükseldiğini hatırlatan Rektör Budak, şunları söyledi:


“Yine akademik kadromuzla ele ele vererek başlattığımız bilimsel proje seferberliği sonucunda; 2017 yılında TÜBİTAK’tan 25 milyon TL destek alan üniversitemiz 2018’de bütçesini ikiye katlayarak 50 milyon TL’ye çıkardı. Araştırma üniversitesi olma yolunda ilerleyen üniversitemiz için bu başarılar tesadüf değildir. Bu Ege Üniversitesi ailesinin yılmaz iradesi, birlik ve beraberlik içerisinde çalışma arzusunun sonucudur. Ege Üniversitesi Rektörü olarak bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da temel ilkelerimizden, akademik değerlerimizden, özümüzden ayrılmadan; bilim ve topluma daha fazla katkı vermek için var gücümüzle çalışacağımızın sözünü veriyorum. Aile olmanın sağladığı samimiyet ve huzur atmosferi, birlik ve beraberlik duygumuzu perçinlemiş; sahip olduğumuz güçlü ‘Egeli Ruhu’ tekrardan harekete geçirmiştir. Bu anlamlı gün vesilesiyle, mübarek Ramazan ayında tüm çalışanlarımızla bir arada olmak bizler için çok çok değerli. Bugün üniversitemizin ulaştığı noktaya gelmesinde emeğini ve desteğini esirgemeyen önceki tüm akademik ve idari kadrolarımıza şükranlarımı sunuyorum. Temel misyonumuz; ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan gücü ve bilimsel gelişmeyi sağlamak, bilgi üretmek, üretilen bilgiyi teknolojiye dönüştürerek üniversitemizi ulusal ve uluslararası alanda hak ettiği yere taşımaktır. Umutla, huzurla, başarılarla dolu nice yıllara.”


EÜ’nün 64’üncü yıl belgesinin gösteriminin yapıldığı programda, Rektör Budak, ilk mezun İnci Erefe’ye çiçek takdim etti. EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı öğretim elemanlarından oluşan Musikar Grubu tasavvuf müziği dinletisiyle programa renk kattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’daki küçük Adana’da geçim seracılıktan Aksaray’ın merkeze bağlı bin 300 nüfusa sahip Gücünkaya köyünde yaşayan köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Nüfusun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da her geçen yıl gelişen tarım ve hayvancılık büyümeye devam ediyor. Merkeze bağlı bin 300 nüfuslu Gücünkaya köyünde ise köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Hemen her evin önünde en az 2 adet sera bulunurken, köy halkı domates, salatalık, biber, patlıcan gibi tüm sebzelerin yanı sıra fide üreterek satışa sunuyor. Çocukluklarından beri seracılık yaptıklarını anlatan Serpil Ok (50), “Çocukluğumuzdan beri bu işi yapıyoruz. Köyümüzün ekmek teknesi, gelir kaynağı, bizim işimiz de bu. Anne, baba ve ebeden gelme bir meslek. Köyümüzün bütün halkı fidecilik yapar, sebzecilik yapar, seralarda domates, salatalık, biber yetiştirilir, fideler yetiştirilir. Köyümüzün işi bu” dedi. Gücünkaya köyünün ’küçük Adana’ olduğunu belirten İsmail Ok (59) ise, “Ben doğduğumdan beri, ebelerimizden, dedelerimizden öğrendiğimiz gibi bu işi yapıyoruz. Şimdi hala devam ediyoruz. Şubat ayında başlar Mayıs’ın sonuna kadar devam ederiz. Fide yetiştiriyoruz. Diğer günlerde de sebze üzerinde çalışırız. Yani burası küçük bir Adana. Bizim gelirimiz bu. Bütün köy geçimini sera üzerinden sağlamaktadır. Domates, biber, fasulye, salatalık, patlıcan gibi sebze üzerinde her şey burada yetiştirilir” diye konuştu.