GENEL - 09 Haziran 2019 Pazar 15:43

Çeşme bayramda 9 gün doluluk yaşamadı

A
A
A
Çeşme bayramda 9 gün doluluk yaşamadı

Çeşmeli turizmci Kaan Bayhan, "Bayramda Çeşme doldu ama 6 günlük, 9 günlük operasyonlar olmadı.

Çeşmeli turizmci Kaan Bayhan, "Bayramda Çeşme doldu ama 6 günlük, 9 günlük operasyonlar olmadı. 2-3 günlük doluluk yaşandı. 3 gün her otel doluydu ama 9 gün doluluk yaşanamadı" dedi.


9 günlük bayram tatilinin Çeşme ve Türkiye turizmine etkisini değerlendiren turizmci Bayhan, "Çeşme, önemli bir destinasyon. Bu gözardı edilemez. Türkiye turizminin olmazsa olmazı. Bayramda Çeşme doldu ama, 6 günlük, 9 günlük operasyonlar olmadı. 2-3 günlük doluluk yaşandı. 3 gün her otel doluydu ama 9 gün doluluk yaşanamadı. Bayram tatili sonrası da hemen yaz tatili başlıyor diyemiyoruz. Okullar daha kapanmadı. Üniversite sınavları var. İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri var" diye konuştu.



"Amacımız, Çeşme’yi tercih eden insan sayısını artırmak"


Çeşme’nin yine yoğun talep aldığını vurgulayan Kaan Bayhan, "Kuşadası’nda ve Bodrum’da, bazı otellerin bayram tatilinde indirim verdiklerini duydum. Üstelik bunlar nitelikli tesisler ama Çeşme’ye baktığımızda, böyle indirim veren otel yok. İyi talep aldı. Çeşme’nin bir popülasyonu var. Bizim amacımız; Çeşme’yi tercih eden bu kesimi daha da arttırmak. Bunun için ne yapmalıyız, bunu belirlemek gerekir. Bu kısa sürede olabilecek şey değil tabii. Uzun bir uğraş gerektiriyor. İnsanları ilk önce inandıracaksınız. İnsanlar size güvenecek. Sonra, ’Çeşme’ye niye geleyim’ sorusunun yanıtını bulacak" diye kaydetti.



"Çeşme, rant peşinde koşanların kurbanı olmamalı"


Çeşme’nin, Türkiye turizminin göz bebeği olduğunu, çok güzel bir belde olduğunun altını çizen Bayhan, şöyle devam etti: "Bunu heba etmememiz gerekir. Rant peşinde koşan insanların kurbanı olmamalı. Belli bir düzen ve ahenk içinde olmalı. Bayramın birinci günün açılan mekanın, üçüncü günü kapandığını duyuyoruz. Kimse kolay para kazanmıyor. 50 lira veren insan ile 500 lira veren insanı birbirine yakın yere sokmaya çalışıyorsunuz. Bu olmaz. Bu bir strateji değil. Biz orayı 50 liraya mı, 500 liraya mı satacağımıza karar vermeliyiz. 500 liraya satacaksak, bir kalite getireceksek, o zaman o kitleye hitap edecek şeyleri koymamız gerekiyor. Bu konu gerçekten rahatsızlığa sebep oluyor."



"Eğlence-dinlence dengesini bulmak gerekiyor"


Alaçatı’da, son yıllarda en büyük sorun olarak öne çıkan gürültü sorununa da değinen Bayhan, "Alaçatı’daki gürültü sorunu, oradaki butik otelleri de etkiliyor. Butik otellerden çıkıp bize gelen konuklarımız var. Elbette eğlence de gerekli, dinlence de gerekli. Bunu çok ayarlamak gerekiyor. İki tarafı keskin bıçak. Bıçak sırtındayız. Yatırımcılara da hak vermemiz gerekiyor. Yaptığı yatırımı çıkarmak isteyecek doğal olarak ama diğer taraftan dinlenmeye gelen insan var. Yerel yönetime de görev düşüyor. Biraz zor olsa da dengeyi bulmak gerekiyor. Eğer önlem alınmazsa, 3-5 yıl sonra Alaçatı’nın nasıl olacağını bilemiyorum" diye ifade etti.



"Turizm bilinci oluşturulmalı"


Çeşme’de turizmin topyekun yaşanması gerektiğini belirten Bayhan, "Herkesi turizm hakkında bilinçlendirmemiz gerekiyor. Okullardan başlayarak turizm bilinci oluşturulmalı. Çeşme’nin bugünü de, geleceği de turizm. Çeşme, uzun yıllar turizmden ekmek yiyecek. Çok uzun sahil bandı var. Yeni açılacak turizm bölgeleri var. Yeni turizm bölgeleri açılırken bilinçli bir yerleşim, bilinçli bir yaklaşımla yürümek gerekiyor. Eğlence nerede olacak, dinlence nerede olacak, bunu kimler denetleyecek, güvenliği kim sağlayacak, hepsinin doğru olarak belirlenmesi gerekir" diye konuştu.



"Avrupa’da da plajlarda şezlong yok ama güvenlik önemli"


Çeşme Belediyesi tarafından 10 yıllığına kiralanan Çeşme’nin en ünlü plajlarından birisi olan Ilıca Plajı’nda, şezlong ve şemsiyelerin kaldırılması kararını da değerlendiren Bayhan, "Avrupa’ya baktığımızda hiçbir plajda şezlong yok. Dünyanın sayılı plajlarına havlunuzu alıp gidiyorsunuz. Şemsiye hizmetini ve kampetleri kiralayarak alabiliyorsunuz. Bu tabii bizim gözümüzün alışmadığı bir şey. Parası olan kesimler, ’beach club’lara gidebiliyor. Orada şemsiye, şezlong hizmeti alabiliyor. Öbür tarafta halk, hiçbir ücret ödemeden deniz ve kumdan yararlanabiliyor. Avrupa’daki örnekleri çok olduğu için, yabancı turist buna alışkın. Bizim insanımız da bir süre sonra alışacaktır ama şuna da dikkat etmemiz gerekir; plaja giden insanımız nasıl güven içinde olacak? Zabıtanın ve polisin yoğun güvenlik önlemi alması gerekir. Farklı düşünce ile plaja gelen insanlara fırsat vermemek gerekir" diye vurguladı.



"Nitelikli Çinli turiste ulaşmamız gerekir"


Son yıllarda Çeşme’de büyük artış yaşanan Çinli turistler ile ilgili görüşlerini ifade eden Bayhan, sözlerini şöyle tamamladı: "Çin çok kalabalık bir ülke. Bizi de ihya edecek potansiyeli var. Çinliler, yıllarca Kapadokya bölgesine geldi. Yeni yeni İzmir’e ve Çeşme’ye gelmeye başladılar ama Çeşme’ye gelen Çinliler, uygun fiyatlı otel ve pansiyonlarda kalıyorlar. Elbette o otel ve pansiyonların da müşteriye ihtiyacı var. Ama Yunanistan’ın Santorini Adası’na baktığımızda, 2 bin dolarlık odalarda kalıyorlar. Biz o Çinliyi neden getiremiyoruz? Daha nitelikli Çinli turiste de ulaşmamız gerekir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı: İlginç diyalog kamerada Aksaray’da polisin uygulama yaptığını fark eden alkollü sürücü uygulama noktasına 60 metre kala araçtan inerek yaya olarak kaçmaya çalışırken polis ve bekçiler tarafından yakalandı. Kaçarken ayakkabısı ayağından çıkan sürücü ile polis arasında ayakkabı imtihanı yaşanırken, polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı. Olay gece yarısı Taşpazar Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ve trafik ekipleri gece yarısı bulvar üzerinde bekçilerle birlikte uygulama yaptı. Uygulama esnasında denetim noktasını fark eden bir sürücü noktaya 60 metre kala 68 ABG 446 plakalı araçtan inerek kaçmak istedi. Bunu fark eden polis ve bekçiler koşarak İ.İ. (46) sürücü kaçamadan yakaladı. İlk önce polis memurlarına basın mensuplarından için, “Çekmesin beni” diye adeta talimat veren alkollü sürücüden ehliyet istendi. Ehliyetini vermek istemeyen sürücü araçtan inip kaçmaya çalışmasına rağmen polis ekiplerine “Arabadan kim aldı beni?” diye sordu. Gazetecilerin “Neden kaçmaya çalıştınız?” sorusuna, “Kardeşim ben bir şey yapmadım, ben sadece evime gidiyorum ama alkollüyüm. Yanlış olmasın ama şu yaptığımız ne?” diye cevap verdi. Ehliyeti istenilen alkollü sürücü “Ayakkabım gelsin vereceğim” diye polis ekiplerine cevap verirken, polis memurunun, “Ayakkabını bizim ekipler mi aldı?” sorusuna ise “Bilmiyorum” cevabını verdi. Ehliyetini vermek istemeyerek zorluk çıkaran sürücü polis ekiplerince güçlükle gözaltına alındı. Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan alkol kontrolünde sürücünün 2.19 promil alkollü olduğu tespit edilirken, kaçmaya çalışması ve polis ekiplerinin kısa süreli kovalamacası dron kamerasına da yansıdı. Hastanedeki kontrollerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülen sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilirken ehliyetine 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise polis ekiplerince çekici marifeti ile otoparka çektirildi.