ASAYİŞ - 11 Haziran 2019 Salı 12:53

Yeni doğan bebeğin ölümüne ilişkin dava

A
A
A
Yeni doğan bebeğin ölümüne ilişkin dava

İzmir’de özel bir hastanede doğan bebek, iddiaya göre “sağlıklı” bir şekilde dünyaya gelmesine rağmen doğumundan bir gün sonra hayatını kaybetmesine ilişkin görevli doktorların “taksirle ölüme sebebiyet” suçlamasıyla yargılandığı davada, sanıklardan kadın doğum uzmanı olan Serdar A.

İzmir’de özel bir hastanede doğan bebek, iddiaya göre “sağlıklı” bir şekilde dünyaya gelmesine rağmen doğumundan bir gün sonra hayatını kaybetmesine ilişkin görevli doktorların “taksirle ölüme sebebiyet” suçlamasıyla yargılandığı davada, sanıklardan kadın doğum uzmanı olan Serdar A., bebeğin ölüm nedeni olarak belirtilen “hyalen membran” hastalığının erken doğum halinde akciğerin gelişmemesinden dolayı rastlandığını ifade ederek, “Bu doğum 38. hafta bitip 39. haftada sonlandırıldığı için böyle bir durum söz konusu değildir. Meslek hayatım doyunca 39. haftaya giren gebeliklerde akciğerin gelişmemesi gibi bir durumla karşılaşmadım” dedi.


İzmir’de özel bir hastanede Emine İpek ve Erdal Akıncı çiftinin ikinci çocukları olarak doğan Akın bebek, iddiaya göre “sağlıklı” bir şekilde dünyaya gelmesine rağmen doğumundan bir gün sonra hayatını kaybetmesiyle ilgili söz konusu hastanede görev yapan doktorların yargılanmasına başlandı. İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına “taksirle ölüme sebebiyet” suçlamasıyla tutuksuz yargılanan sanık doktorlar Serdar A., Salih A. ve Mustafa O. ile Akıncı çifti ve taraf avukatları katıldı.


İkinci çocuğunu dünyaya getirmek üzere özel bir hastaneye gittiğini anlatan Emine İpek Akıncı, “Doğumdan sonra bir terslik olduğunu anladım. Çünkü bebekte ses yoktu, bir kez ağladı ama bebek soğuktu. Herhangi bir sorun olmadığını söylediler. Çocuk bana getirildiğinde vücudundaki morlukları gördüm ve ebeye söyledim. Normal olduğunu söylediler” diyerek Akın bebeğin zamanında başka hastaneye sevk edilmediğini iddia ederek görevli doktorlardan şikayetçi olduğunu söyledi. Baba Erdal Akıncı da görevli doktorların olayda kusuru olduğunu savunarak cezalandırılmalarını istedi.



“Meslek hayatım boyunca karşılaşmadım”


Özel bir hastanede kadın doğum uzmanı olarak görev yapan sanık Serdar A., hamilelik sürecinde Emine İpek Akıncı’nın kontrollerini kendisinin yaptığını anlatarak, “Olay tarihinde çocuğun doğumunu sezaryen ile ben yaptırdım. İlk doğumu sezaryen olduğu için bu doğumun da sezaryen olması gerekiyordu. Doğumda annede ve bebekte bir problem olmadı. Doğumdan sonra gelişen olaylardan haberim var ancak bebeğin solunumunda daha sonra problem olduğu için bunu çocuk doktoru değerlendirir. Benim bu olayda herhangi bir kusurum yok” dedi.


Bebeğin ölüm nedeni olarak belirtilen “hyalen membran” hastalığının erken doğum halinde akciğerin gelişmemesinden dolayı rastlandığını ifade eden sanık Serdar A., “Bu doğum 38. hafta bitip 39. haftada sonlandırıldığı için böyle bir durum söz konusu değildir. Meslek hayatım doyunca 39. haftaya giren gebeliklerde akciğerin gelişmemesi gibi bir durumla karşılaşmadım” dedi.



“Emzirme sırasında solunum sıkıntısı yaşadığını fark ettik”


Doğumun gerçekleştiği özel hastanede çocuk hastalıkları uzmanı olarak görev yapan sanık Mustafa O. ise doğumdan 1 saat sonra olaydan haberdar olduğunu ifade ederek, “Emzirme sırasında solunum sıkıntısı yaşadığını fark ettik. Bebek kuvöze alındı. Daha sonra anne emzirmesi esnasında aynı sorun tekrar yaşanınca yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastane aradık ve yer bulduğumuz özel bir hastaneye sevk ettik” diyerek suçsuz olduğunu söyledi.



“Solunumunda ciddi sıkıntılar ve vücudunda morluklar vardı”


Akın bebeğin sevk edildiği özel hastanede yeni doğan yoğun bakım bölümünde sorumlu hekim olarak görev yapan Salih A. da savunmasında, “Bebek bize geldiğinde solunumunda ciddi sıkıntılar ve vücudunda morluklar vardı. Acil bir şekilde tedaviye aldık ancak saat 18.48’de bize gelen bebek 19 saat sonra vefat etti” dedi.


Hakim, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.



Olay


10 Temmuz 2017’de İzmir’de özel bir hastanede Emine İpek ve Erdal Akıncı çiftinin ikinci çocukları olarak doğan Akın bebek, iddiaya göre “sağlıklı” bir şekilde dünyaya gelmesine rağmen doğumundan bir gün sonra hayatını kaybetti. Olayda hastanenin ihmali olduğunu ileri süren Akıncı ailesi, bebeğe otopsi yaptırırken, görevli doktorlar hakkında da suç duyurusunda bulundu. Hazırlanan iddianameyi kabul eden İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık doktorlar Serdar A., Salih A. ve Mustafa O. hakkında “taksirle ölüme sebebiyet” suçlamasıyla dava açtı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Polis saldırganı bacağından vurarak etkisiz hale getirdi: O anlar kamerada Küçükçekmece’de 2 kişiyi yaraladıktan sonra polise bıçaklı saldırıda bulunan şahıs bacağından vurularak etkisiz hale getirildi. O anlar bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Olay, dün sabah saatlerinde Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 35 yaşındaki Süleyman G., elindeki bıçakla sokakta bulunanları tehdit etmeye başladı. Elindeki bıçakla sokaktakilere saldıran Süleyman G., o esnada sokakta bulunan Ercan Ö. ve Muhammed H.’yı bıçakla yaraladı. Sokaktaki diğer vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri sokak üzerinde elinde bıçak olan Süleyman G.,’ye bıçağı bırakması ve teslim olması yönünde uyarılarda bulundu. Uyarıları dikkate almayan Süleyman G., elindeki bıçakla polis ekiplerinin üzerine doğru yürüdü. Polis ekiplerinin uyarılarına aldırış etmeyen şahıs daha sonra silahla bacağından vuruldu. Yaralılar, sağlık ekipleri tarafından olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Yaralı Ercan Ö. ve Muhammet H.,’nın sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Öte yandan silahla bacağından vurularak etkisiz hale getirilen Süleyman G., polis ekiplerinin kontrolünde hastaneye kaldırıldı. Sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilen Süleyman G.’nin daha önce 3 adet suç kaydının olduğu tespit edildi. Olayla ilgili inceleme sürüyor.
Çankırı Ters yöne giren sürücü 5 aylık köpeği ezip böyle kaçtı Çankırı’da aracı ile ters yöne giren 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü, sokakta oynayan köpeği ezerek kaçtı. Yaralanan köpek tedavi altına alındığına alınırken, annesinin olay sırasında verdiği tepki ise yürek burktu. Olay, Buğdarpazarı Mahallesi Akkaya Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mehmet Yalçın’ın sokakta oynayan 5 aylık ‘İngiliz cooker’ cinsi “Gofret” isimli köpeğine, iddiaya göre ters yönden hafif ticari araç ile sokağa giren 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü çarptı. Köpeği ezen ehliyetsiz sürücü, durumu fark edince hızla sokaktan uzaklaştı. Yaşanan olayı gören Mehmet Yalçın ve çalışanları, yaralanan Gofret’e ilk müdahalesini yaparak veteriner kliniğine götürdü. Tedavi altına alınan ve kalça kemiği kırılan köpek 2 gün yoğun bakımda kaldı. Yaşanan olayın ardından köpek sahibi Yalçın sürücü hakkında suç duyurusunda bulundu. Yaşanan olayı anlatan Yalçın, büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek vatandaşların daha duyarlı olmasını istedi. Anne köpeğin tepkisi yürek burktu Öte yandan, yaşanan olay anı güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde “Gofret” isimli köpeğin sokakta oynadığı görülüyor. Bu sırada ters yönden sokağa giren hafif ticari araç, sokakta oynayan köpeği eziyor. Olayı gören vatandaşlar, kaçan sürücünün arkasından koşuyor. Bu sırada, yaralanan köpeğin annesi ise önce acı çeken yavrusunun yanına koşuyor, daha sonra yardım istemek için sahibinin yanına koşuyor. Daha sonra anne köpek, sahibi ile birlikte tekrar yavrusunun yanına geliyor. “Durmadan kaçıyor” Yaşanan olayı anlatan Mehmet Yalçın, “Köpeğimizin yavrusu oynuyordu. O sırada ben içerdeydim. Ters yönden gelen bir araç, yine ters istikamete dönerken köpeğimize çarparak aracın altına alıyor. Durmadan devam ediyor. Daha sonra kaçıyor. Sonra çalışanlarım ve ben dışarı çıktık. Belediyeden Veteriner Hakan Bey’e götürdük. O sağ olsun gerek müdahaleyi yaptı. Şu anda köpeğimizin kalça kırığı var. İki gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Şu anda durumu iyi. Biz de gereken şikayeti yaptık. 17 yaşında ehliyeti olmayan, genç bir çocukmuş. Köpeğimizin genel durumu iyi” dedi. “Ben paylaşılan görüntüleri izleyemedim” Yaşanan olayın ardından büyük üzüntü yaşadıklarını belirten Yalçın, “Aileden biri gibi, sonuçta bir canlı. Ben paylaşılan görüntüleri izleyemedim, canım yandı. Sahip çıkmak lazım. İnsanların daha dikkatli olması lazım. Burası trafiğe kapalı olmasına rağmen motosiklet sürücüleri çok hızlı geçiyor. Burada çocuklar da oluyor. Bizim canımız yandı” diye konuştu. “Çankırı’da hayvanlara sahip çıkma düşüncesi sürekli yaygınlaştı” Hayvanları çok sevdiğini ifade eden Yalçın, insanları duyarlı olmaya davet ederek, “İki kedim evde var, iki kedi de burada besliyorum. Bunlar bizim canımız, sahip çıkıyoruz. Köpeğimizin 8 yavrusundan 7’sini sahiplendirdik. Bizim hayvanlara karşı ilgimiz var. Çankırı’da hayvanlara sahip çıkma düşüncesi sürekli yaygınlaştı. Sağ olsun belediyemiz de bunu destekliyor” şeklinde konuştu.