POLİTİKA - 17 Temmuz 2019 Çarşamba 11:34

Başkan Sürekli’den Soyer’in 100 gününe eleştiri

A
A
A
Başkan Sürekli’den Soyer’in 100 gününe eleştiri

Yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı olan Tunç Soyer’in 100 günlük icraatlarını eleştiren AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, kurulacağı konuşulan yeni parti hakkında da “Bizi hiç etkilemez.

Yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı olan Tunç Soyer’in 100 günlük icraatlarını eleştiren AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, kurulacağı konuşulan yeni parti hakkında da “Bizi hiç etkilemez. Hiçbir endişemiz yok. Bırakın diğer partilerin kurulmasından endişe duymak; İzmir Büyükşehir Belediyesini kazanmak ve ilçelerin birçoğunu almayı hedefliyoruz” dedi.


AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, 31 Mart yerel seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına seçilen Tunç Soyer’in 100 günlük icraatlarını eleştirdi. Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Sürekli, kurulacağı konuşulan yeni parti ile ilgili, “Cumhurbaşkanımızın da açıklamaları çok net. Bizi hiç etkilemez. Biz yolumuza devam ediyoruz. 15 Temmuz törenlerinde ilk defa bir yürüyüşe öncülük ettik. Bize Cumhur İttifakı ortağımız MHP de destek verdi. Çok kısa sürede organizasyon yaptık. 15 bin kişi ile yürüdük. Çok güçlüyüz; İzmir’de de, Türkiye’de de. Partiler kurulur şanslarını denerler. Çok partiler kuruldu, tabelalarını indirdiler. AK Parti 17 yıldır iktidarda olan, Türkiye’ye hizmet etmiş büyük bir partidir. Hiçbir endişemiz yok. Türkiye’de de İzmir özelinde de gayet güçlüyüz. Yolumuza devam ediyoruz. Bırakın diğer partilerin kurulmasından endişe duymak; İzmir Büyükşehir Belediyesini kazanmak ve ilçelerin birçoğunu almayı hedefliyoruz” diye konuştu.



“İzmir’de su sıkıntısı olmayacak”


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in 100 gününün dolduğunu hatırlatan Sürekli, “Bizler de bu dönemde aralıklarla İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı’nın icraatlarını değerlendireceğiz. Bugün bu süreci başlatıyoruz. Cumhurbaşkanımız, ‘su ve kokuyu anlatın’ diyor. ’Suyu İzmir’e biz getirdik’ diyor. 2007’de, tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de kuraklık vardı. Aynı zamanda arsenikli su tartışmaları başlamıştı. İzmir suyunun, mevcut kaynakların yetersiz olduğu, kuyuların da sağlıklı olmadığı tartışılıyordu. İlgililer harekete geçiyor ve DSİ, Gördes Barajı’nı yapmaya karar veriyor. 2010 yılında baraj bitiyor. Bu baraj İzmir’in kuzeydeki su kaynaklarını takviye etmek ve sağlıklı su içirmek için yapıldı. Tahtalı Barajı, Balçova Barajı, Kutlu Aktaş Barajı ve yeni yapılan barajla su ihtiyacı karşılanıyor. Kuzey için Gördes ile çalışmalar başlatıldı. Baraj bittikten sonra arsenikli suyun verildiği Akyazı ve Göksu kuyularında çıkan suyun arıtıldığı merkeze, Gördes’ten bypass hat yapılarak su veriliyor ve su sağlıklı hale getiriliyor. 2011-2015 arası Gördes, arsenikli suyun sağlıklı hale getirilmesi için kullanılıyor. Sonrasında barajdaki bir takım sorunlar giderilerek bu noktaya getiriliyor. Şu anda İzmirlilerin içi rahat olsun. İzmir’de su sıkıntısı olmayacak. Yılda 59 milyon metreküp su, eylülden itibaren İzmir’e verilmeye başlayacak. İzmir’in su sorunu hükümetimiz çözmüştür” ifadelerine yer verdi.



"Çiçek, böcek, aşk, böyle hamdolsun"


İzmir’de koku problemi olduğunu, İzmir’in koku ile anılmasını istemediklerini kaydeden Süreklli, “İzmir’i bu koku algısından kurtarın. Yaz mevsiminin ikinci ayında, ıslah edilmemiş dereler, giderilmemiş altyapı sorunları var. İzmirliler için koku kabusu, ana arterlerde trafik çilesi devam ediyor. Aradan 100 gün geçti. Tunç Soyer diyor ki ‘100 gün bin 100 gün gibi geçti.’ Bu 3 yıla tekabül eder. Peki zaman ve üretim eğrisi ne kadar tutarlı? Seferihisar döneminde olduğu gibi İzmir’deki icraatları da izliyoruz. Hemşehrilerimiz bize yerel anlamda muhalefet görevi verdi. Biz eğriyi de doğruyu da söyleyecek bir muhalefet anlayışına sahibiz. İzmir Büyükşehir Belediyesinin icraatlarına ve Soyer’in söylemlerine baktığımızda Seferihisar başkanlığının büyüyen dalgasını görüyoruz. Çiçek, böcek, aşk, böyle hamdolsun. Seferihisar 10 yıl böyle geçti, İzmir’de de 100 gün böyle geçiyor. Aşka saygımız elbette sonsuz. Bizler de şehrimize aşığız ama verdiği mesajlarla kente hizmet bağını kurabilmiş değiliz. İzmir’i amfi tiyatroya benzeten, arka sıradakilere vaatte bulunan Soyer, sahnenin en önüne kendisi oturmuştur. Gitti, şato restoran olarak İzmirlilerin imkanına sunulacak yeri kendine konut olarak tahsis etti” diye konuştu.



"Şovlarla kabul görmeye çalışıyor"


Belediye Başkanı’nın asli görev ve sorumlulukları olduğunu ancak Soyer’in bu tanıma uygun icraatlarda bulunmadığını savunan Sürekli, "Aşk, bisiklet, şato, Kültürpark, üretici pazarı derken 100 günü geride bırakmıştır. Geleceğe yönelik ışık görsek, bunu da dile giderirdik ama kronik sorunları giderecek bir şey göremiyoruz. İzmirliler alt yapı sorunları, koku, çöz dağları, trafik sorunları ile boğuşuyor. Yeni projeler üretmek varken şovlarla kabul görmeye çalıştığını söylemek zorundayız. Belki perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Satışa çıkardığı dev turizm alanları, 178 kez amaçsız yurt dışı gezileri, Akarca Koyundan akan atık suları, borçlu belediye ile sakin kent oldu çarpık kent. Kendisinin yoğurt yiyişini Seferihisar’dan biliyorduk. Aynısının İzmir’in başına gelmesinden endişeliyiz" şeklinde konuştu.



"Suya yüzde 10 değil yüzde 3 zam yapıldı"


Soyer’in takdir ettikleri icraatlarının da olduğunu söyleyen Sürekli, şöyle konuştu:


“Suya yaptığı indirim yüzde 10 değil. Suda yüzde 10 indirim yapılmadı, yüzde 3 yapıldı. Buna da teşekkür ederiz ama yeterli değil. Ulaşımda indirim yapıldı. Ulaşımda indirimde bin 294 muhtarımız, mesai saatlerinde ücretsiz faydalanacak. Bu AK Parti önergesidir. Sabah ve akşam saatlerindeki düzenlemelerde de önergelerimiz oldu. Akşamki uygulama için yaptığımız önerge kabul edilmesi ama sabahki uygulama kabul edildi. Bizim önergemiz dikkate alınsaydı daha faydalı olurdu. Bunu da takdir ediyoruz ama yetersiz görüyoruz. Biz izlemeye devan edeceğiz. Yapıcı tavrımızı koruyarak İzmir’in çıkarına olacak her işte taşın altına elimizi koyacağız. Ayakları yere basan her işte varız. Ankara’ya gitme, icraatları takip etme konusu gündemde. Tabii ki gideriz. Bu dönemde mazerete izin verilmeyecek. Geçmiş dönemde de vermedik ama çok algı oyunları yapıldı. Buna mahal vermeyeceğiz."



"15 Temmuz bir milattır"


Sürekli, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ne ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:


"O gece milletimizin yazdığı destanın kahramanlarını anmak, Demokrasi ve Milli Birlik günü etkinlikleri çerçevesinde kenetlemek üzere bir araya geldik. 15 Temmuz bir milattır. Milletimiz boyun eğmemiş, hainler şebekesinin püskürterek destan yazmıştır. Bu direniş, bir dirilişin de başlangıcı olmuştur. Tüm dünya, Türkiye ve Türk milletine diz çöktüremeyeceğini bir kez daha görmüştür. Milletimiz her 15 Temmuz’da demokrasi nöbetlerini tutmaya devam ettikçe sırtımız yere gelmeyecek, zilletten kurtulmamız kolay olacaktır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İçinde gliserol bulunan ‘slushie’ içecekler, 10 yaş altı çocuklar için tehlikeli Rengârenk görüntüleriyle çocukların ilgisini çeken ‘slushie’ içecekleri hakkında aileleri uyaran Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hatice Polat Menekşe, 10 yaş altındaki çocukların bu tür içeceklerden uzak tutulması gerektiğini belirtti. Dışarıda yapılan slushie içeceklere eklenen ve donmuş etkisini veren Gliserol hakkında bilgilendiren Uzm. Dr. Menekşe, “Bu madde çocuklarda; baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, kan şekeri düşüklüğü, bilinç kaybına yol açıyor” dedi. Yaz aylarının gelmesiyle buzlu içecek tüketim oranları da artacak. Popüler olan slushie içecekler hem rengârenk görüntüsü hem de tadıyla çocuklar tarafından da ilgi görüyor. Ancak sulu kar etkisini verebilmek için bu tür içeceklere E422 koduyla yer alan ‘Gliserol’ ekleniyor. Çamlıca Erdem Hastanesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Hatice Polat Menekşe ise bu madde hakkında çeşitli uyarılarda bulundu. 10 yaş altındaki çocukların bu tür içeceklerden uzak tutulması gerektiğini belirterek “Üreticilere çok az miktarda gliserol kullanılması uyarısı var. Ancak bunun ne kadar uygulanabildiğini bilmiyoruz. Kaldı ki çok az haliyle bile 10 yaş altı çocuklar için tehlike arz ediyor” açıklaması yaptı. “Aileler genellikle bu semptomların neden kaynaklandığını anlayamayabiliyor” Uzm. Dr. Menekşe, “Bu tür içecekler geleneksel olarak şekerle hazırlanırken son dönemlerde hazır gıda olarak bulunması için gliserol kullanılarak yapılıyor. Küçük çocuklarda tüketildiğinde baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, kan şekeri düşüklüğü, bilinç kaybına yol açabiliyor. Aileler ise bu semptomların neden kaynaklandığını anlayamayabiliyor. Dikkatli davranmak bu nedenle önemli” dedi. Uzun dönem etkileri çocukta kalabilir: Böyle vakalar tespit edilmiş Gliserol tüketiminin 4 yaş altındaki çocuklarda çok tehlikeli olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Menekşe, “4-10 yaşındaki çocuklara ise çok az miktarda, verilmelidir. Bu içecekleri fazla tüketen 4 yaş altındaki çocuklar için ise ciddi sonuçlar doğurabilir. Maalesef müdahalesi geciken kan şekeri düşüklüğü ve bilinç kaybı gibi bir durumda uzun dönem etkileri çocukta kalabilir. 4 yaş altında bildirilmiş böyle vakalar var ” uyarısında bulundu. Gliserol hazır gıda ürünlerine genellikle tatlandırıcı veya koruyucu olarak kullanılır ama çoğunda zarar veremeyecek derecede eser miktarlardadır. Slushie içeceklerde ise miktar olarak fazlalığı endişe kaynağını oluşturur. Ailelere önerilerde bulunan Uzm. Dr. Menekşe, “Çocuklarınıza hazır ürünleri tükettirmeyin. Örneğin meyve suyunu siz hazırlayın. Kutulu ürünleri ise ancak güvenli aralıklarla tüketebilirler” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Osmaniye Dedesini çizmesiyle yeteneği ortaya çıkan otizmli Okan’ın resimleri hayran bırakıyor Osmaniye’de yaşayan otizmli ressam Okan Mert Gönül, hayata resim yaparak tutunuyor. Okan’ın yeteneğini ortaya çıkaransa 9 yaşındayken boş kağıda çizdiği dedesinin resmi oldu. Osmaniye’de yaşayan 14 yaşındaki otizmli Okan Mert Gönül’ün resim çizmeye olan ilgisi 9 yaşında fark edildi. Ailesi tarafından resim yapması için verilen kağıtlara dedesinin resmini çizen Okan’ın yeteneğini gören ailesi onu resim yapmaya yönlendirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde açılan resim kurslarında aldığı eğitimlerle yeteneğini geliştiren Okan, yaptığı resimlerle kendine hayran bırakıyor. Bugüne kadar birçok kişisel resim sergisi açan çocuğun en büyük hayali üniversite okuyup ressam veya resim öğretmeni olmak. Oğlunun küçüklüğünden beri resme merakının olduğunu ama yeteneğini dedesinin resmini çizdiğinde fark ettiklerini söyleyen anne Zübeyde Gönül, "9 yaşındayken dedesi misafirliğe gelmişti, sıkıldığında resim yapmak için eline kağıt kalem aldı. O zaman dedesini çizdi ve çok güzel çizmişti. Ondan dolayı biz bu yeteneğini fark edip kurslara gönderdik. Şu an gayet iyi durumda hayal gücü genişliyor daha çok resimle ilgilendikçe sosyalleşmesi de ilerliyor. Önceden çok içine kapanık, utangaç bir çocuktu ama şimdi gayet sosyal, herkesle konuşuyor utanması kalmadı, çekingenliği gitti. İnşallah ilerleyen zamanlarda ressam, resim öğretmeni olmasını isterim. Kendini tek başına idame edecek bir yere gelsin, biz olmadan da yaşayabileceği duruma gelsin" diye konuştu. Küçük yaştan beri ressam olmak istediğini ifade eden Okan Mert Gönül ise, "Ben resmi ilk defa 4 yaşındayken gördüm. Ben kendim ressam olmaya çalıştım, mümkün değildi. Her şey kalabalıktı ama şimdi büyüdüm resim kursuna gittim. Resim kursunda ayıcıkları çizdim milyonları çizmiştim. Daha sonra Gençlik Merkezi’nin kursuna gittim gölgeleri de yapabiliyorum, çiçeği yaptım, babamın resmini, dedemi, komşunun arabasını, ailemi çizdim" dedi. Gençlik merkezinde görevli Görsel Sanatlar Öğretmeni Sultan Öztürk, Okan’la çalışmalarının ilk aşamasına göre çok fazla yol kat ettiklerini belirterek, "Bu çalışmasındaki kat ettiği yol bizim için çok önemliydi. Bu yüzden ailesini de kutluyorum. Otizmin gerilemesinde veya duraklamasında yeteneği keşfedilen çocukların bu tür kurslarda çok etkisi olduğunu gözlemledik. Bu yüzden Okan’ın herkese örnek teşkil etmesini istiyoruz. Onu güzel sanatlar lisesine ve üniversiteye, fakülteye de hazırlayacağız kısmet olursa. Bu konuda gelişimini devam ettirecek ailesini bu çabalarından dolayı kutluyorum" dedi.