SAĞLIK - 06 Aralık 2019 Cuma 09:29

Yaşadığına inanamıyor

A
A
A
Yaşadığına inanamıyor

İzmir’de yaşayan 45 yaşındaki Ekrem Dokuzkardeş, beyin damarındaki baloncuğun patlaması sonucu ölümün adeta kıyısından döndü.

İzmir’de yaşayan 45 yaşındaki Ekrem Dokuzkardeş, beyin damarındaki baloncuğun patlaması sonucu ölümün adeta kıyısından döndü. Ameliyattan çıkan Dokuzkardeş, "Beynimde baloncuk patlamış, bilincim gitmiş. Beni ölü gibi önce ambulansla Çiğli Bölge Hastanesine, oradan da Kent Hastanesine getirmişler. Kendime geldiğimde yoğun bakımdaydım" dedi.


İzmir’de bir çocuk babası Ekrem Dokuzkardeş (45), beyin damarındaki baloncuğun (anevrizma) patlaması sonucu meydana gelen kanama nedeniyle ölümden döndü. Kanamayla birlikte bilinci kapanıp yere yığılan Dokuzkardeş, doğru müdahale ve yoğun bakımdaki tedaviyle yaşama tutundu.


Eşi Seval Dokuzkardeş ile sahip olmak istedikleri evlada defalarca denedikleri tedavilerin ardından 15 yılın sonunda tüp bebek yöntemiyle kavuşan, serbest meslek sahibi Ekrem Dokuzkardeş, ne kadar şanslı bir insan olduğunu “ölüp dirilince” anladı. Fıtık ameliyatı dışında herhangi bir sağlık sorunu yaşamadığını, doktor yüzü görmediğini, hastaneye kaldırıldığı 20 Eylül’de de başına nelerin geldiğini günler sonra çevresindekilerden öğrendiğini belirten Dokuzkardeş, “Beynimde baloncuk patlamış, bilincim gitmiş. Beni ölü gibi önce ambulansla Çiğli Bölge Hastanesine, oradan da Kent Hastanesine getirmişler. Kendime geldiğimde yoğun bakımdaydım. Sakat kalmadan yaşamımı sürdürmem mutluluk verici. Çoğunu hatırlamadığım zor günleri geride bıraktık. Allah beni minik kızım Elif’e (4), eşime, aileme bağışladı. Beni kurtaran tüm hekimlere, emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.



"Hastaların yaklaşık yüzde 40 kadarını ne yaparsak yapalım kaybediyoruz"


Öte yandan, hastanın kendilerine getirildiğinde bilincinin kapalı olduğunu, çekilen BT’sinde kanama görüldüğünü belirten Kent Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. İsmail Oran da süreci anlattı. Prof. Dr. Oran, "Baloncuk patlamasına bağlı beyin kanamalarını, kanamanın miktarına göre 4 seviyeye ayırıyoruz. Hastamız en kötüden bir alt 3. seviyede kanama geçirmişti. Bilinci kapalıydı, kendinde değildi. Bu tür kanamalarda bu hastaları bekleyen süreç kabaca şöyle; hastaların yaklaşık yüzde 40 kadarını ne yaparsak yapalım kaybediyoruz. Ameliyat da olsa, anjiyo yapılsa ya da yoğun bakımda kalsa dahi bu süreçte bir şekilde kaybediliyor. Gidişatı belirleyen birkaç etken vardır. Bunlardan en önemlisi kanama miktarıdır. Hastamız 4 seviye üzerinden 3. seviyedeydi. Kanaması 4. Seviyede olan hastaların kurtulma şansı yüzde 10’dan azdır. Bizim hastamız sekelsiz kurtulan yüzde 10-20’lik şanslı hasta grubuna girdi. Hasta bize geldiğinde beyin anjiyosu yaptık. Baloncuğun kapatılması gerekiyordu. Hemen anjiyo sonrasında beyin cerrahlarımız Op. Dr. Mete Rükşen ve Op. Dr. Ali Akay ile konsültasyon yaptık. Kapalı yöntemin hastamız için uygun olduğuna karar verdik" dedi.



"Gerçekten şanslı bir hasta"


Prof. Dr. Oran, şöyle devam etti:


"Kasık damarından girerek anjiyo altında patlayan baloncuğu kapattık. Bu müdahale baloncuğun ikinci kez patlama riskini engellemeye, dolayısıyla hastanın olası yeni bir patlama halinde meydana gelebilecek risklerden korumaya yönelikti. Buna benzer hastaların iyileşme süreci sadece bir hekimin elinde olan bir şey değildir. Anjiyo tedavisinin ardından hastamız anestezi ve yoğun bakım kliniğine yatırıldı. Prof. Dr. Ali Reşat Moral’ın tedavisi altına girdi. Burada gerekli tedavi ve bakımla hastamız 19. günde yoğun bakımdan çıktı. Bir gün serviste kaldı ve 21. günde taburcu ettik. Hastamızın ufak tefek hafızayla, hatırlamayla ilgili sıkıntıları olsa da eski işine gücüne dönebilecek. Bu süreç 3-6 ay sürebilir. Hastamız Ekrem Dokuzkardeş gerçekten şanslı bir hasta, yerinde ve doğru müdahale, çok iyi yoğun bakım desteği ile bu süreci sekelsiz atlattı. Hastamızın anjiyosunda bir de patlamamış anevrizma saptanmıştı. Onu da daha sonra kapatacağız."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.