SAĞLIK - 08 Aralık 2019 Pazar 15:24

Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şubeden divan toplantısı

A
A
A
Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şubeden divan toplantısı

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şubenin aralık ayı divan toplantısı Çeşme’de yapıldı.

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şubenin aralık ayı divan toplantısı Çeşme’de yapıldı. Toplantıya katılan Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş "Taleplerimiz belli, bu doğrultuda ciddi adımlar attık. Görüşmelerimiz iyi gidiyor. Yakın zamanda sağlık çalışanlarına müjdeli haberi vereceğiz" dedi.


Türkiye’nin yetkili sendikası Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şubenin aralık ayı divan toplantısı Çeşme’de yapıldı. Otelde yapılan toplantıya İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Burak Öztop, Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Dural, Aydın Şube Başkanı Abdülbaki Karaer, Balıkesir Şube Başkanı Nihat Erzi, Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, Kütahya Şube Başkanı Ahmet Demirsöz, Manisa Şube Başkanı Mustafa Irgatoğlu, Şırnak Şube Başkanı Gıyaseddin Uçaş ve çok sayıda başhekim katıldı.



"Sahadan 10 kişi toplayın, daha iyi işleyen bir sistem kurar"


Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş toplu sözleşme sürecinde talep edilen maddelerin peşini bırakmadıklarını ifade ederek, "Toplu sözleşme masasında isteklerimiz ne ise, hala yanı noktadayız, taleplerimizin peşini bırakmadık, bırakmayacağız. Bu alanda birçok komisyon kurduk, birçok bürokratik görüşme gerçekleştiriyoruz, görüşmeler çok iyi gidiyor. Yakın bir süreçte sağlık çalışanlarımıza müjdeli haberler vereceğiz. Uzun zamandır sağlık çalışanlarının hakları ötelenmiş durumda. Önceden polisten, öğretmenden daha yüksek maaş alan sağlık çalışanları günümüzde daha az maaş alır hale gelmiştir. Sistemde yürümeyen, kilitlenen noktalar var. Bir Maliye Bakanlığı bürokratını alın getirin, bir hastaneyi yönetebiliyorsa biz bir şey demeyeceğiz" dedi.


Döner sermaye sistemi hakkında da konuşan Başkan Durmuş, "Döner sermaye sistemi gelinen noktada tam tersine işlemektedir, çok çalışan az para almaktadır. Döner sermaye sisteminin çökmüş olduğu konusunda herkes hemfikir. Sahadan 10 tane adam toplasak, çok daha iyi işleyen, yürüyen ve çok daha adaletli bir sistem inşa ederler. Sağlık çalışanlarının mutluluğundan söz edeceksek eğer ilk düğmeyi döner sermaye olarak iliklemek gerekmektedir" ifadelerini kullandı.



"Malpraktis Kanunu’na karşıyız"


Malpraktis Kanunu’na karşı olduklarını belirten Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, şöyle konuştu:


"Bizler Sağlık-Sen olarak bu uygulamaya, bu kanuna karşıyız. Siz şahsın yararına, sağlığına kavuşması adına canla başla çalışacaksınız fakat zarar görmüş olacak ve sonucunda ceza alacaksınız. Bu yanlış bir uygulama, bir hakim yanlış bir karar verdiğinde, kişi 10 yıl boş yere hapis yattığında, durum anlaşıldığında nasıl ki hakim verdiği hatalı karardan dolayı sorumlu tutulmuyor, bir ceza-i müeyyide ile karşılaşmıyorsa, bu durum sağlık alanında da geçerli olmalıdır. Bu alanda da ciddi çalışmalarımız var. Buradan bir kez daha saygıdeğer kurucumuz Mehmet Akif İnan’ın sözlerini hatırlatmak istiyorum ’ülkenin yarınları bu teşkilatın elindedir.’ Bu doğrultuda kendinizi yetiştirin, geliştirin, sizlere güveniyorum."



"Performans sistemi için acil çözüm bekliyoruz’’


Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Dural toplantıda yaptığı konuşmasında toplu sözleşme sürecine kendilerini suçlayan sendikalara gönderme yaparak, "Birçok çarpık açıklamasıyla karşılaştık. Sağlık çalışanlarının mağduriyetini kendilerine kar sağlama aracı gören, sağlık çalışanını sadece bir araç olarak gören bu sendikanın varlığı bizi sağlık camiasına bir kez daha üzdü. Sağlık alanındaki tüm sendikaların amacı sağlık çalışanının huzur, refah ve mutluluğu olmalıdır. Amacı, araç olarak görenler kendi kazdıkları yalan kuyusunda debelenerek daha da dibe batacaklardır" diye konuştu.


Dural yaptığı açıklamada performans sisteminin acilen değişmesi gerektiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:


"Sistemde uzun zamandır köklü değişiklikler yapılmaması, yanlış uygulama ve yönelimlerin artması sistemi tıkayan paradigmalardan biridir. Örneğin bundan 5 yıl önce sabit ek ödemeler, döner sermaye havuzunun yüzde 25’ini oluştururken bugün bu ödemeler yüzde 80’inine karşılık gelmektedir. Sabit ek ödemelerin gün geçtikçe döner sermaye havuzunun büyük kısmını kaplaması sistemin açmazları olarak karşımızda durmaktadır. Böylece sabit ek ödemeler 6 ayda bir memur maaş zammı oranında artmakta, dağıtılabilir döner sermaye ise SUT fiyatları artmadığından 14 yıldır sabit kalmaktadır. Çalışanların neredeyse tamamı bu dağılımın adaletsiz olduğunu düşünmektedir. Sendikamızın açtığı dava ile dağıtılabilir döner sermaye hesabında hazine hissesi yerine, yüzde 1 hesaplanması yönünde kazanımlar elde edilmişse de bakanlık dağıtılabilir tutar konusunda yüzde 46,5 yerine yüzde 39,5’u esas almaya devam etmektedir. Bu hesaba göre ne yazık ki dağıtılan tutarlar yüzde 37’nin altına düşmektedir. Döner sermaye sisteminde günümüzde gelinen nokta, performansı artırmak yerine motivasyonu düşürmesi, haksızlık ve mutsuzluklara yol açması, iş yeri barış ve huzurunu bozması yönündedir. Bu sistemin miadı dolmuş, son kullanma tarihi geçmiştir. Sağlık çalışanlarına yarar sağlamak şöyle dursun ciddi tahribatlara neden olmaktadır. Birçok hekim arkadaşımız çalıştıkları hastanelerden istifa ederek, kendilerine özel sektörde iş aramaktadır. Bu gidişata acilen dur denilmesi gerekmektedir. Sistemin sağlık çalışanlarında meydana getirdiği tahribat sadece sağlık çalışanlarının değil tüm Türkiye’nin sorunudur."



"Toplu taşımadan indirimli faydalanmak istiyoruz"


Divan toplantısında konuşma yapan Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım ise talepler listesini hatırlatarak, "Taleplerimizin tamamı yerine getirilene kadar her platformda söylemeye devam edeceğiz. Genel taleplerin yanı sıra yerel talepler de var. Yapılacak şehir hastanesinin yakınlarında hazine arazilerinin olduğunu biliyoruz. Hastanede çalışacak 5 bin civarındaki sağlık personeli ikametgahının sağlanması, ulaşılabilirliğin kolaylaştırılması ve şehir hastanesinde çalışmanın cazip hale getirilmesi adına TOKİ’den bölgede sağlık çalışanlarına özel bir toplu konut projesi istiyoruz. Ayrıca buradan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Soyer’e de sesleniyoruz; bizler de tıpkı öğretmenler gibi toplu taşımadan indirimli faydalanmak istiyoruz. İzmir’deki sağlık çalışanlarının ve onların yakınlarının konaklama hususunda yaşadığı sıkıntılara herkesin malumu. Bu konuda bakanlık ve yerel siyasetin sağlık çalışanlarının faydalanacağı sosyal tesisin oluşturulması için tez zamanda adım atılmasını bekliyoruz" dedi.


Sunumunu Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinden Sağlık Teknikeri Deniz Aslan’ın üstlendiği divan toplantısında Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Tuba Zavaroğlu’nun komisyonun faaliyetlerini anlattığı konuşma katılımcılara duygusal anlar yaşattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.