GENEL - 27 Aralık 2019 Cuma 18:45

ŞEGAFED Ege Bölge Temsilciliği açıldı

A
A
A
ŞEGAFED Ege Bölge Temsilciliği açıldı

Şehit Yakınları, Gaziler ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Federasyonu (ŞEGAFED), Ege Bölge Temsilciliği açıldı.

Şehit Yakınları, Gaziler ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Federasyonu (ŞEGAFED), Ege Bölge Temsilciliği açıldı. Başkanlığını Gazi Caner Dalkalı’nın yaptığı temsilciliğin açılışına Şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün babası Asım Safitürk ve Şehit Ömer Halisdemir’in kardeşi ve aynı zamanda derneğin yönetim kurulu üyesi Soner Halisdemir de katıldı.


ŞEGAFED Ege Bölge temsilciliği, İzmir’in Bayraklı ilçesinde açıldı. Yoğun katılımın sağlandığı açılış törenine Şehit Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ün babası Asım Safitürk, 15 Temmuz şehidi Ömer Halisdemir’in kardeşi, Soner Halisdemir, MHP Gaziantep Milletvekili Muhittin Taşdoğan, federasyon üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Federasyonun açılışı Şehit Kaymakamın babası Asım Safitürk’ün dualarının ardından kurdela kesilerek gerçekleşti.


Törende konuşma yapan ŞEGAFED Başkanı Gazi Caner Dalkalı, “Federasyonumuz kuruluşundan bu yana henüz üzerinden kısa bir zaman geçmesine rağmen gerçekleştirilen projelerle herkesin büyük takdirini kazandı ve en iyi çalışan federasyon olmayı hamdolsun başardı. Bu başarımız ‘yılın federasyonu’ ödülüyle taçlandı. ŞEGAFED bundan böyle de Allah’ın ve devletimizin bize emaneti şehit yakınlarımızın, gazilerin ve korunmaya muhtaç çocuklarımızın tüm sorunlarını gidermek, onlara hak ettikleri hayatı yaşatmak ve haklarını sonuna kadar korumak için her platformda yer alacaktır. 7 bölge 81 ilde faaliyetlerini arttırarak devam ettirmek amacında olan federasyonumuz, kısa zamanda ikinci bölgemizde çok önemli isimlerle temsilcilik açıyor. ŞEGAFED olarak; hem toplumsal farkındalığı arttırmak hem de milli birlik ve beraberliğimiz anlamında toplumun bütün bireylerini birleştirerek, sosyal dayanışmamızı üst seviyelere çıkarmak ve faaliyetlerimizi ülke çapına yaymak amacıyla; açılışını gerçekleştirdiğimiz ‘Akdeniz Bölge Temsilciliğimizin ardından şimdi de İzmir’de ‘Ege Bölge Temsilciliğimizin açılışı gerçekleştiriyoruz” sözlerine yer verdi.


MHP Gaziantep Milletvekili Muhittin Taşdoğan ise, “Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Başkanıma başarılar diliyorum. Birlikte olursak güçlüyüz, birlikte olursak varız. Başkanııza destek verelim” dedi.


Şehit Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ün babası Asım Safitürk de, “Allah yolumuzu daim etsin inşallah. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” dedi ve açılış öncesi dua etti.


Şehit Ömer Halisdemir’in kardeşi Soner Halisdemir ise tarihte yaşanan bir örnek ile kardeşinin şehadeti arasındaki benzerliğe vurgu yaparak, “Kurtuluş Savaşı’nda İngilizler İzmir tren garına çökmeye geliyor. Başkomutan Mustafa Kemal, bir yüzbaşımızı arıyor. Yüzbaşımız da 40 derece ateşle yatıyor, hasta… Diyor ki ‘Komutanım, bu hainler geliyor. Gara çökmeye geliyor. Gar düşerse İzmir düşer, İzmir düşerse ülke düşer.’ Mustafa Kemal de ona ‘Onu alnının çatısından vur!’ diyor. O komutan 40 derece yattığı hasta yatağından ona ‘Emredersiniz komutanım’ diyor. Başkomutanımız da yüzbaşına ‘Bunun sonunda şahadet var, hakkını helal et’ diyor. Yüzbaşı da ona ‘Helal olsun komutanım’ dedikten sonra gidiyor ve o hain generali alnından vuruyor ve 13 kurşun ile şehit oluyor. Ve aradan 100 yıl geçiyor. Aynı emir, aynı komutan, aynı asker… Zekai Aksakallı diyor ki ‘Ömer, oğlum… O hain, özel kuvvetlere çökmeye geliyor. Özel kuvvetler düşerse Türkiye düşer. O haini alnından vur! Bunun sonunda şahadet var. Hakkını helal et!’ Ömer Halisdemir de ‘Helal olsun komutanım’ diyor ve generali alnından vuruyor. Ömer Halisdemir’in vücudundan da 13 tane kurşun çıkıyor. Aynı ruh, aynı asker, aynı vatan. Tüm aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” sözlerine yer verdi.


Konuşmalar sonrası ŞEGAFED Ege Bölge Temsilciliği’nin kurdele kesiminin ardından açılışını gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Öksürüğü kesmek isterken zehirlenmeyin Alternatif tedavi yöntemi olarak bilinen bitki çayları, ballı limonlu karışımlar ve benzeri yöntemler bazı hastalık durumlarında kullanılabiliyor. Bu tarz yöntemleri özellikle çocukların tedavisinde kullanırken iki kere düşünmek gerektiğinin altını çizen Medicana Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Gülnar Kerimova, "Bitkisel, aktardan alınan ürünlerde toksisite, alerji ve ilaç etkileşimi riski bulunur. Antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyon varlığında ve doğru endikasyonla kullanılmalıdır" ifadelerini kullandı. Kışın çocuklarda öksürük şikayetinin sık tekrarlamasından kaynaklı çoğu ebeveyn çareyi doğal yöntemlerde arıyor. Kimisi pekmezli ballı limonlu yöntemlere başvurabilirken kimisi de ıhlamur, nane limon gibi bitkisel yöntemlere yönelebiliyor. Söz konusu yöntemlerin özellikle çocuklar üzerinde uygulanması noktasında dikkatli olunması gerektiğini dile getiren Medicana International İzmir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Gülnar Kerimova, öksürüğün en sık viral üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle meydana geldiğini aktararak, yeterli sıvı tüketimi ve dinlenme ile hastalık sürecinin çocuklar için hafif geçirilebileceğini ifade etti. Öksürük şikayetinin yanında; nefes darlığı, morarma (dudak ve çevresi), yüksek ateş ve genel durumda kötüleşme, kanlı ya da şiddetli balgam, çok küçük bebeklerde emmekte zorlanma gibi semptomların görülmesi durumunda hemen bir doktora başvurulması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Gülnar Kerimova, sosyal medyadaki sözde doğal yöntemlerin hastaların hekime başvurma süreçlerini geciktirdiğine dikkat çekti. Uzm. Dr. Gülnar Kerimova, "Sosyal medyadaki doğal reçeteler nedeniyle tıbbi değerlendirme gecikebilir veya gereksiz ürün kullanımı olabilir. Bu yüzden herhangi bir semptom varsa bir hekime görünmeli. Çünkü bazen dakikalarla yarışılabiliyor. Dolayısıyla popüler tavsiyeler yerine semptomun şiddetine ve süresine göre sağlık profesyonelinin yönlendirmesi çok önemli" mesajını verdi. Reçetesiz ilaçlardan uzak durun Öksürüğü hafifletmek amacıyla evde uygulanabilecek yöntemler hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Gülnar Kerimova, viral hastalıklarda ilk ve en önemli desteğin yeterli sıvı alımı olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Gülnar Kerimova, "Çocuklardaki öksürüğü hafifletmek için bal kullanacaksak çocuğun 1 yaşın üstünde olması gerektiği unutulmamalıdır. Bal için, akut üst solunum yolu öksürüğünde yatmadan önce sadece bir tatlı kaşığı tüketildiğinde öksürük ve gece uykusuna kısmen iyi gelebildiğini gösteren çalışmalar var. Ama 1 yaş altında kesinlikle bal kullanılmaz. Ayrıca çocuğun burnunun tıkanık olmamasına ve evin nem oranının yüzde 40 ila yüzde 60 arasında tutulmasına özen gösterilmeli. Aksi takdirde burun tıkanıklığı ve beraberinde de öksürük görülebilir. Bununla birlikte evin yüzde 60’tan fazla nemlenmemesine de özen gösterilmel. Çünkü bu da evde mikroorganizmaların çoğalmasına ortam hazırlar ve çocuğu daha da hasta edebilir" açıklamasını kaydetti. Uzm. Dr. Gülnar Kerimova, öksürüğü hafifletmek amacıyla önerilen doğal çaylarla ilgili de uyarıda bulunarak, "Bazı bitkisel ürünlerin uzun kullanımı veya fazla dozu irritasyon, alerji, ishal veya etkileşimlere yol açabilir. Bu nedenle özellikle 2 yaş altındaki bebeklerde ve kronik hastalığı olan çocuklarda hekiminizle danışmadan bitkisel karışım vermeyin" dedi. En doğal çözüm; dengeli beslenme ve düzenli uyku Çocuktaki öksürüğün hafiflemesi veya çocuğun iyileşmesi adına doğal çözümlerle harekete geçen ebeveynlerin en sık yaptığı hatalara dikkat çeken Uzm. Dr. Gülnar Kerimova, sözlerini şöyle sürdürdü: "1 yaş altına bal vermek, botulizm riski oluşturur. Gereksiz veya hatalı antibiyotik uygulaması, hem faydasız hem de antibiyotik direncine neden olur. Reçetesiz öksürük-soğuk algınlığı ilaçlarını küçük çocuklara vermek, nemlendirici cihazı temizlemeden kullanmak veya aşırı nemlendirmek, gereksiz pek çok bitkisel karışımı aynı anda vermek gibi durumlar ebeveynlerin en sık yaptığı hatalar olarak öne çıkıyor. Çocuklarda öksürüğü hafifletmek ve de bağışıklığı güçlü tutmak için yeterli uyku, dengeli beslenme, el hijyeni ve aşılar oldukça büyük önem taşır. Bu önlemler, solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığını ve şiddetini azaltır. Şunu unutmayın; bağışıklığı güçlendirmek için özel bir iksirimiz yok. Çocuğunuzun beslenmesine, el hijyenine, yeterli uyumasına, aşılarını yaptırmaya özen gösterin. Takviye edici gıdalar alırken, lütfen doktorunuzla görüşün. Okul öncesi ve okul çağı çocuklarında yeterli uyku süresi enfeksiyon riskini düşürür; uyku yoksunluğu bağışıklık fonksiyonunu zayıflatır. Özetle düzenli, yeterli uyku ve sağlıklı beslenme semptom yönetiminde ve korunmada yardımcıdır."
Bayburt Denetimli serbestliğin 20 yıllık serüveni panelde konuşuldu Denetimli serbestlik hizmetlerinin 20’nci yılı kapsamında üniversite ile Denetimli Serbestlik Müdürlüğü iş birliğinde panel düzenlendi. Panel, akademik ve adli çevrelerin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. Denetimli serbestlik uygulamalarının geçmişi, bugünü ve geleceğinin ele alındığı panelde, alanında uzman isimler bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Panelin moderatörlüğünü Öğr. Gör. Murat Akpınar üstlenirken, Denetimli Serbestlik Müdürü Adil Firar, Öğr. Gör. Sefanur Didar Söylemez ve Denetimli Serbestlik Uzmanı Ahmet Cinoçevi programda konuşmacı olarak yer aldı. Firar, denetimli serbestlik kurumunun doğuşu ve Türkiye’deki gelişim süreci hakkında bilgi verdi. Firar, 2005 yılında yürürlüğe giren 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ile sistemin Türk infaz hukukunda kurumsal bir yapı kazandığını belirterek, denetimli serbestliğin toplum temelli bir infaz modeli olarak bireyin topluma yeniden kazandırılması ve suçun tekrarlanmasının önlenmesinde önemli bir rol üstlendiğini ifade etti. Söylemez, konuşmasında denetimli serbestliğin hukuki boyutlarına değindi. Denetimli serbestliğin yalnızca bir denetim mekanizması olmadığını vurgulayan Söylemez, uygulamanın bireyin temel hak ve özgürlüklerini gözeten, insan odaklı ve çağdaş bir adalet anlayışını yansıttığını dile getirdi. Cinoçevi de denetimli serbestlik kapsamında yürütülen eğitim ve iyileştirme faaliyetleri hakkında katılımcılara bilgi verdi. Yükümlülere yönelik eğitim programları, psiko-sosyal destek çalışmaları ve rehabilitasyon faaliyetlerinin bireylerin topluma uyum süreçlerini güçlendirdiğini belirten Cinoçevi, bu çalışmaların kamu güvenliğine de önemli katkılar sunduğunu kaydetti. Panelde yapılan değerlendirmelerde, denetimli serbestliğin 20 yıllık süreçte önemli bir gelişim gösterdiği ve yalnızca bir infaz yöntemi olmanın ötesine geçerek toplumsal bütünleşmeyi destekleyen, bireyi merkeze alan bir adalet anlayışının önemli bir unsuru haline geldiği vurgulandı.
Mersin Mersin’de emekçilere ücretsiz çorba Mersin’de Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Emek Evi, gün doğmadan işe giden emekçilere ücretsiz sıcak çorba ve çay ikramıyla hem güne sıcak bir başlangıç sağlıyor hem de bütçelerine katkı sunuyor. Mersin Büyükşehir Belediyesinin sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdiği ‘Emek Evi’, gün doğmadan yola çıkan emekçilerin yolu üzerinde sıcak bir durak olmaya devam ediyor. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde 2 yıldır hizmet veren Emek Evi, özellikle sabahın erken saatlerinde işe giden emekçilerden yoğun ilgi ve memnuniyet görüyor. Akdeniz ilçesi Şevket Sümer Mahallesi’nde yer alan Emek Evi’nden, ağırlıklı olarak tarım ve inşaat alanlarında gündelik çalışan vatandaşlar yararlansa da öğretmenler, depo ve fabrika çalışanları gibi farklı meslek grupları ile öğrenciler de faydalanabiliyor. Emek Evi’nin bulunduğu noktanın bir ‘işçi durağı’ işlevi görmesi, hizmetin daha geniş kesimlere ulaşmasını sağlıyor. Gece 03.00’ten sabah 10.00’a kadar açık olan Emek Evi’nde haftanın 3 günü sıcak çorba, her gün ise çay ikramı yapılıyor. Özellikle kahvaltı yapmaya vakit bulamadan evden çıkan çalışanlar için sunulan bu hizmet, vatandaşlara hem zaman kazandırıyor hem de güne sıcak bir başlangıç yapmalarını sağlıyor. Soğuk havalarda iç ısıtan çorba ikramı sağlıklı bir öğün olmasının yanı sıra, ücretsiz olmasıyla da emekçilerin cebine katkı sunuyor. Vatandaşlar, Emek Evi hizmetinden bugüne kadar toplam 12 bin 333 kez faydalandı. "Haftanın 3 günü çorba, her gün de çay ikramımız oluyor" Emek Evi’nde görev yapan Rıdvan Elçiçek, 2 yıldır Emek Evi’nin vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandığını anlatarak, "Emek Evi gece 03.00’ten sabah 10.00’a kadar açık. Haftanın 3 günü çorba, her gün de çay ikramımız oluyor. Belediyemiz adına olumlu tepkiler alıyoruz. İnsanlar çok mutlu oluyor. Birçok kişi acele işi olduğundan dolayı, kahvaltı yapmadan evden çıkmak zorunda kalıyor. Burada bile bekleme imkanları olmuyor, çorbalarını alıp hemen gidiyorlar. Belediye’ye teşekkürlerini sunuyorlar. Soğuk havada içleri ısınıyor" dedi. Elçiçek, Emek Evi’nin kapısının tüm vatandaşlara açık olduğunu sözlerine ekleyerek, "Vatandaşlarımız kahvaltı yapmadıkları zaman, burada aldıkları bir çorbayla öğlene kadar idare edebiliyorlar. Buradan tüm vatandaşlarımız yararlanabiliyor. Bahçeye, depoya giden işçiler, hatta son zamanlarda yakınlardaki okul öğretmenleri de buraya uğruyor" ifadelerine yer verdi.
Diyarbakır Diyarbakır’da klima, kombi ve petek bakımı kadınlara emanet Diyarbakır’da kadınlar, düzenlenen eğitim programı sayesinde klima, kombi ve petek bakımını öğrenerek gündelik yaşamda karşılaştıkları teknik sorunlara çözüm üretiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen programlarını sürdüren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kadınların teknik beceriler edinerek hem gündelik yaşamda bağımsızlaşmalarını hem de mesleki alanda güçlenmelerini hedefliyor. Bu kapsamda Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen klima, kombi ve petek bakımı ile mobilya kurulumu ve onarımı eğitim programının ikinci dönemi 1 Kasım’da başladı. Koşuyolu Kadın Yaşam Merkezinde yürütülen ve iki ay süren eğitim programının ilk aşaması 1 Temmuz itibarıyla tamamlandı. İlk programdan 30 kadın faydalanırken, 1 Kasımda başlayan ikinci dönem programına ise 13 kadın katılıyor. Program kapsamında kadınlara klima bakımı, montaj ve söküm işlemleri ile arıza tespiti konularında uygulamalı eğitimler veriliyor. Eğitimlerin sonunda katılımcılara katılım belgesi takdim edilecek. Kursiyerlerden İkram Mengüç, aldığı eğitimin kendisine önemli katkılar sunduğunu belirterek Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti. Kurs sayesinde ev ekonomisine katkı sağladığını ifade eden Mengüç, şunları söyledi: ’’Klimamız, peteklerimiz var ama kullanmasını ve bakımını bilmiyorduk. Bu eğitimden önce bir usta getirdik, bin 500 lira ücret aldılar bizden bakım için. Şimdi hocamız bize öğretti. Filtresi olsun, petekleri olsun biz temizliyoruz. Artık bakımını biz yapabiliyoruz. Çok memnunuz. Hocamız da bize güzel anlatıyor. Belediyemizden razıyız. Bize çok güzel eğitimler veriliyor. Hem belediye çalışanlarına hem de hocamıza çok teşekkür ediyoruz." ‘’Herkesi öğrenmeye davet ediyoruz’’ Kursa başlamadan önce kombiyi kullanmayı bilmediğini dile getiren bir diğer kursiyer Cahide Ekdi ise eğitimler sayesinde kombi ve petek bakımını artık kendi başına yapabildiğini söyledi. Ekdi, deneyimlerini şu sözlerle aktardı: ‘’Evdeki kombi ve petekleri kullanmasını bilmiyordum. Suyu bitince suyunun nasıl tamamlanacağını bilmiyordum. Suyu ısıtmıyordu. Geldim buraya öğrendim. Kombiyi temizledik. Kombinin fanını açtık, filtresini açtık, petekleri temizledik, sıcak suyu bıraktık. Şimdi sıcak suyu sorunsuz şekilde kullanabiliyoruz. Belediyeden ve hocadan memnunuz. Herkesi öğrenmeye davet ediyoruz." Kadınların teknik bilgi ve becerilerle güçlenmesini amaçlayan eğitim programı, kadınların hem günlük yaşamda karşılaştıkları sorunlara çözüm üretmelerine hem de teknik alanlarda daha aktif rol almalarına katkı sunmayı sürdürüyor.