- 19 Ocak 2020 Pazar 11:07

Üniversite sanayi işbirliğinde örnek adım

A
A
A
Üniversite sanayi işbirliğinde örnek adım

Ege Üniversitesi (EÜ) Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Uygulama Merkezi (TEKAUM) Müdür Yardımcısı Doç.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Uygulama Merkezi (TEKAUM) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Gamze Süpüren Mengüç ve ekibinin Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 projesi kapsamında geliştirdiği, ciltteki sinir uçlarını etkileyerek batma hissi oluşturan kumaşların yüzeylerindeki tüylerin batma kuvvetini ölçen “Kumaş Dalama Ölçüm Cihazı”nın fikri hakları, düzenlenen protokolle Pro-Ser firmasına devredildi.


Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın göreve geldiği günden bu yana üzerinde titizlikle durduğu üniversite sanayi işbirliği konusunda, Egeli bilim insanları önemli bir projeye imza attı. EÜ TEKAUM Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Gamze Süpüren Mengüç ve ekibi tarafından TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında geliştirilen, ciltteki sinir uçlarını etkileyerek batma hissi oluşturan kumaşların yüzeylerindeki tüylerin batma kuvvetini ölçen cihazın fikri haklarını, Pro-Ser firmasını devretmesi kapsamında protokol imza töreni düzenlendi. Törene EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, rektör yardımcıları, Doç. Dr. Gamze Süpüren Mengüç, firmanın sahipleri Cengiz Yılmaztürk ve Dr. Seven Yılmaztürk katıldı. Protokolün üniversite sanayi işbirliği açısından büyük önem taşıdığını söyleyen EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Bizim istediğimiz tam da buydu. Bilimsel çalışmalar raflarda kalmamalı, katma değeri yüksek ürünlere dönüşmeli. Bu başarılı projede emeği geçenleri tebrik ediyorum. Firmamıza da üretim ve pazarlama aşamasında başarılar diliyorum” diye konuştu.


“Projeler raflarda kalmamalı"


Türkiye’de her yıl TÜBİTAK destekli onlarca proje geliştirildiğine ancak birçoğunun raflarda kaldığına dikkat çeken Rektör Budak, bunun önüne geçmek için ciddi adımlar attıklarını söyledi. Doç. Dr. Gamze Süpüren Mengüç’ü, bilimsel bilgiyi, sanayicinin ihtiyaçlarına sunma konusunda sergilediği başarı nedeniyle tebrik eden Rektör Budak, “Pro-Ser LTD.ŞTİ. ile gerçekleştirdiğimiz bu işbirliğiyle, ideallerimize giden yolda önemli bir adım daha attık. Üniversitelerin, ülkelerin ve toplumların gelişmişlik düzeylerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu sık sık vurguluyoruz. Her adımımızı, bilime, ülkemize ve milletimize faydalı olma motivasyonuyla atıyoruz. Nitelikli akademisyenlerimiz; halkımızın, bölgemizin, ülkemizin ihtiyaçlarının karşılanmasında güçlü ve pozitif bir etki yaratabilmek adına canla başla çalışıyor. Bu açıdan, Ege Üniversitesi olarak akademik birimlerimizle ülkemizde pek çok alanda önemli bir eksiği kapattığımıza inanıyorum. Gelişim; içinde bulunduğumuz çağın koşullarının bilincinde olmak, gelişmeleri yakından takip etmek ve çağa yön veren unsurların bir parçası olmaktan geçiyor. Çağımıza yön veren dinamizm, hayatlarımızın her alanında köklü değişimlere yol açmaya devam ediyor. Bilim ise, yaşanan bu değişim rüzgârına adapte olmanın yegâne anahtarıdır. Geliştirdiği cihazla, değerli hocamız, üniversitemizin bu anahtarı sıkı sıkıya tuttuğunu bizlere bir kez daha göstermiş oldu. Sanayinin ihtiyaçlarının karşılanmasında sahip olduğumuz rolü sürekli geliştiriyor olmaktan dolayı gurur ve mutluluk duyuyoruz. İmzaladığımız bu sözleşmenin tüm paydaşlar için verimli sonuçlar doğurmasını diliyorum” dedi.


Objektif ölçümü sağlayan çalışma


Bazı kumaşlardaki batma hissinin, kumaşın kalitesiyle ilgili olmadığını dile getiren EÜ Emel Akın Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mengüç, bazı kumaşların insan cildindeki sinir uçlarını etkileyerek batma hissi oluşturduğunu söyledi. Doç. Dr. Mengüç, “Bu batma hissi lüks lif içeren kumaşlarda da sentetik lif içerenlerde de olabiliyor. Bir tekstil ürününü çok pahalıya bile alsanız, kumaş sizde kaşındırma hissi oluşturuyorsa giyinemiyorsunuz. Bu çok önemli bir sorun. Bununla ilgili yapılan ölçümler şu ana kadar hep sübjektif olarak gerçekleştirildi. Bu ölçümün objektif olarak gerçekleştirilmesini sağlayan cihazımızda, kumaş yüzeyinde bulunan ve batma hissine sebep olan liflerin oluşturduğu batma kuvvetinin çok hassas bir yöntemle ölçümü üzerine çalıştık. Firmanın da bu sürece önemli katkıları oldu. Batma kuvveti sinir uçlarına etki edebilecek düzeyde mi değil mi diye çalışma yaptık. Sonuçları karşılaştırabileceğimiz bir başka yöntem olmadığı için kumaşın dalayıp dalamadığını tespit etmek amacıyla 70 farklı kumaşı 40 kişiye sorarak onlardan dalama hissine yönelik 1 ile 5 arasında değer vermelerini istedik. Sonra bu 70 kumaşı geliştirdiğimiz 3 farklı cihazda binlerce test yaparak inceledik, yönteme yönelik bir başlık ve ölçüm optimizasyonu sağladık. Tırnak adını verdiğimiz parçalarla bu kuvveti ölçmeyi başardık. Sübjektif bir verinin objektif olarak ölçülmesiyle ilgili yapılan en başarılı korelasyon çalışmalarından birisini gerçekleştirdik” bilgisini verdi. Cihazın geliştirilmesine yönelik bir TÜBİTAK Projesi önerilmesi aşamasından itibaren; projenin yazımı, yürütülmesi, patent başvuru süreci ve lisanslanması aşamalarında EBİLTEM-TTO’dan önemli destek aldıklarını ifade eden Doç. Dr. Mengüç, projenin gerçek bir ekip çalışması olduğunun altını çizdi.


"Bu cihaz, dalamayı engelleyecek"


İstanbul merkezli Pro-Ser’in 180’den fazla tekstil kalite kontrol test cihazı üreten bir firma olduğunu söyleyen Cengiz Yılmaztürk, her aşamada destek gördükleri Ege Üniversitesine teşekkür etti. Yılmaztürk, şöyle konuştu: “İlk etapta piyasa araştırması yaptık ve tekstil sektöründeki sanayicilere böyle bir cihazın işlerine yarayıp yaramayacağını sorduk. Büyük ilgi duydular. Yetişkinler bir şekilde dalamayı hissedebiliyor, ancak çocuklar hissedemiyor ve çok ciddi sorunlara yol açıyor. İşte bu cihaz, dalamayı engelleyecek. İlk önce Türkiye pazarına sunacağımız cihazımızın, Türkiye’deki makinecilerin buluştuğu fuarlarda tanıtımını yapacağız. Ardından da Avrupa’daki fuarlarda cihazımızı dünyaya tanıtacağız." Cihazın Türk tekstil sektörü açısından önemli bir inovasyon niteliği taşıdığını ve sektörün uluslararası alandaki rekabet gücünü artırması anlamında önemli katkılar sağlama potansiyeli taşıdığına dikkat çeken Yılmaztürk, “Gerek proje aşamasında gerekse lisans devir sürecinde her zaman yanımızda olan Ege Üniversitesi yönetimine ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri AUS Zirvesi’nde ‘KAYBİS’ ilgi odağı oldu Ankara’da Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi’nde (AUS) Kayseri Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş. tarafından geliştirilen Akıllı Bisiklet Paylaşım Sistemi KAYBİS, ilgi odağı oldu. Akıllı Ulaşım Sistemleri alanında sektöre liderlik edenler başta olmak üzere birçok kamu ve özel sektör kuruluşunca desteklenen Uluslararası AUS Zirvesi’nde bisiklet paylaşım sistemi KAYBİS, dikkatleri üzerine çekti. Ankara Hacettepe Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve 3 gün süren zirveye, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş. tarafından katılım sağlandı. Türkiye Akıllı Ulaşım Sistemleri Derneği (AUS Türkiye) tarafından düzenlenen etkinlikte, start-uplarla, sektör uzmanlarıyla buluşma, görüş alışverişinde bulunma, ülkemizdeki başarılı AUS projelerini ve saha uygulamalarını yerinde görebilme imkânı sağlandı. Türkiye’nin ilk bisiklet paylaşım sistemi olma unvanına sahip KAYBİS, burada sergilenirken, birçok kamu ve özel sektör kuruluşlarının dikkatini çekti. Tüm kesimin yoğun ilgi gösterdiği KAYBİS, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bisiklet paylaşım sistemi hakkında bilgiler aldı. KAYBİS’in zirvedeki bu başarılı performansı, Akıllı Ulaşım Sistemleri alanındaki yenilikçi çözümler arayan şehirlerin dikkatini çekti ve sektördeki lider konumunu pekiştirdi.
İstanbul Sultangazi’de çay ısmarlatıp 30 bin lira değerindeki 2 cep telefonunu böyle çaldılar Sultangazi’de bir telefon mağazasına müşteri gibi giren biri kadın 2 hırsız, 30 bin lira değerindeki 2 cep telefonu çaldı. İş yeri sahibinin çay bile ısmarladığı 36 suçtan aranan hırsızların, cep telefonlarını çaldıkları anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, 17 Mart’ta Sultagazi Yunus Emre Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, cep telefon mağazasına müşteri gibi gelen biri kadın 2 hırsız, tezgahta bulunan cep telefonlarını incelemeye başladı. Dükkana daha önce müşteri olarak gelen kadını tanıyan iş yeri sahibiyle muhabbet etmeye başlayan hırsızlar, telefonları incelerken kendilerine ısmarlanan çayları içtiler. Toplam 30 bin lira değerindeki 2 cep telefonunu beğenen hırsızlar, üzerlerinde nakit paralarının olmadığını belirterek IBAN ile ödeme yapacaklarını söylediler. IBAN paylaşan dükkan sahibini yaklaşık 20 dakika oyalayan hırsızlar, iş yerinde telefon çekmediğinden dolayı dışarı çıktılar. Dükkandan dışarı çıkan hırsızlar, iş yeri sahibinin dalgınlığından faydalanarak kapının önünde bulunan araçlarına binerek uzaklaştılar. Olay anı kamerada Telefon mağazasına müşteri gibi gelen 2 hırsızın cep telefonlarını çaldıkları anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, dükkan sahibinin ısmarladığı çayları içen hırsızların daha sonra telefonlarla birlikte iş yerinden çıktıkları ardından kapının önünde bulunan araçla olay yerinden uzaklaştıkları görülüyor. “Güvendiğim için telefonları verdim” Yaşanan olayı anlatan iş yeri sahibi Emre Kaynak, “Biri kadın, biri erkek 2 kişi dükkanıma geldiler. Benden 2 tane telefon istediler. Ben de 2 adet telefon verdim bunlara. Bayan eski müşterimdi, kontör falan yüklüyordum. Güvendiğim için telefonları verdim. Bir de tanıdığım bir insanın ismi söylediler. Nakit paralarının olmadığını belirterek İBAN istediler. Whatsapptan ibanı attım. Burada şebeke çekmediğinden dolayı dışarıya çıktılar. Dışarıya çıkınca arabaya binip bir anda kaçtılar. Bende telefon numarası olduğu için bunları aradım. Nereye gittiklerini sordum. Onlarda acil bir işleri çıktıklarını, parayı ibana göndereceklerini söylediler. Telefonu kapattım 5 dakika kadar sonra tekrar aradım. Bu defa ulaşamadım. Ulaşamayınca dolandırıldığımı anladım. Direkt suç duyurusunda bulundum. Şahısların 36 suçtan arandıklarını söylediler. Bunlar dolandırıcılık ve hırsızlık yapıyorlarmış. Bu nedenle suç dosyaları bayağı varmış. Bizde suç duyurusunda bulunduk zaten. Biz burada 200 - 300 TL ile dönen esnafız. Küçük esnaf olduğumuzdan dolayı 30 bin TL bizim için büyük bir meblağ. Bizim başımıza geldi başka kimsenin başına gelmesin’’ dedi.
Erzincan Erzincan’ın 59 köyüne gece görüş ve yapay zeka destekli kamera sistemleri kuruldu Erzincan Valiliği himayelerinde başlatılan “Huzur İçin Erzincan” projesi kapsamında Erzincan İl Özel İdaresi tarafından 59 köye gece görüş ve yapay zeka destekli kamera sistemleri kuruldu. Erzincan Valiliği Sosyal Medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda; “ Sizin gözünüz ulağınız olmaya karalıyız. Gece, gündüz, uzak, yakın, yaz, kış demeden. Biz her şeyden önce sizin huzurunuz ve güvenliğiniz için varız. Proje kapsamında Erzincan il merkezine bağlı 59 köyün tamamında gece görüş ve yapay zeka destekli plato okuma yazılımını içeren kamera sistemi kuruldu. İlçelerde de kurulum devam ediyor. Teknolojinin tüm imkânları sizin için görevde. Can Erzincan’da asayiş Berkemal” denildi. Erzincan Merkez Hancı Çiftliği köyü Muhtarı Resul Çetin yaptığı konuşmasında; “Köyümüze Valimiz Hamza Aydoğdu’nun talimatları ile proje kapsamında yıllardır beklediğimiz gece görüş ve yapay zekâ destekli plato okuma yazılımını içeren kamera sistemi kuruldu. Valimize çok teşekkür ederiz. Malumunuz köylerimizde ki en büyük sıkıntı hayvan hırsızlıklarına karşı büyük bir önlem alınmış oldu. Bundan dolayı köylülerimiz çok memnun ve kendilerini daha iyi güvende hissediyorlar.” dedi. Saztepe köyü Muhtarı Talat Doğan ise kameraların takılmasından dolayı memnuniyetlerini belirterek, “Köyümüze giren çıkanı görüyoruz, hırsızlık olayı olduğu zaman onu belirleyebiliyor ve buluyoruz. Yola çıkan hayvanın kime ait olduğunu görüyoruz, çok güzel bir sistem. Allah devletimizden razı olsun” diye konuştu. Uluköy köyü Muhtarı Kenan Okumuş da köye kurulan kamera sistemlerinden dolayı teşekkür ederek, “Köyümüzde ki hayvan hırsızlıklarına karşı alınabilecek tedbirler açısından beklediğimiz bir projeydi. Projeyi tamamladıkları ve köyümüze getirdikleri için Valimiz Hamza Aydoğdu’ya Vali Yardımcımız ve İl Genel Meclisi Genel Sekreteri Mehmet Emre Canpolat’a birlik müdürümüze köyüm ve şahsım adına teşekkürlerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.
Bursa Kütüphane müdavimleri ödüllerine kavuştu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, 60. Kütüphane Haftası dolayısıyla özel bir etkinliğe imza attı. Kütüphaneyi en aktif kullanan akademisyen ve öğrencilerin açıklandığı törende, yarışmalarda dereceye girenlere de ödülleri dağıtıldı. 60. Kütüphane Haftası Ödül Töreni Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanesi’nde düzenlendi. Programa BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi ve Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, fakülte dekanları, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. “En donanımlı kütüphanelerden birine sahibiz” Ödül töreninde konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kütüphanenin en önemli müdavimlerinden birisi olduğunu aktardı. İmkânların genişliğinden bahseden Prof. Dr. Yılmaz, “Kütüphanemiz, ciddi bir yazılı ve görsel kaynağa sahip. Yükseköğretim kurumları arasındaki en donanımlı kütüphanelerden birisine üniversitemizde bulunuyor. Bununla gurur duyuyoruz. Kütüphanemiz kampüsümüzün merkezinde yer alıyor ve bu her anlamda büyük kolaylıklar getiriyor. Geçtiğimiz hafta itibariyle 60. Kütüphane Haftası kutlandı. Daire Başkanlığımız da bu vesileyle mini yarışmalar ve eğlenceli etkinlikler düzenledi. Dereceye girenler başta olmak üzere tüm katılımcıları ve programı organize eden herkesi tebrik ediyorum. Sponsor olarak öğrencilerimize hediye takdim etmemize vesile olan tüm iş dünyası temsilcilerimize de teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. Dereceye girenler ödüllendirildi BUÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, 60. Kütüphane Haftası boyunca bol ödüllü çok sayıda yarışma düzenledi. Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanesi’ni konu alan “Kütüphanede Bir Gün Sessiz Vlog Yarışması”, “Kütüphanemi Tanıyorum Bilgi Yarışması” ve“Dudak Okuma Yarışması” finalistlerine, kütüphaneyi en çok kullananlara, talihli öğrencilere ve Kütüphane Haftası boyunca ödünç kitap alan 60. öğrenciye ödülleri takdim edildi. Kütüphaneden ödünç kitap alanların arasında çekilişin de yapıldığı program, toplu hatıra fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.