SAĞLIK - 13 Şubat 2020 Perşembe 10:11

Egeli akademisyen, ağız içi yumuşak doku nakli için yeni cihaz ve cerrahi yöntemini literatüre kazandırdı

A
A
A
Egeli akademisyen, ağız içi yumuşak doku nakli için yeni cihaz ve cerrahi yöntemini literatüre kazandırdı

Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.

Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nejat Nizam, oldukça zor bir tedavi yöntemi olan ağız içi yumuşak doku naklini kolaylaştırmak için geliştirdiği cihaz ve cerrahi yöntemi literatüre kazandırdı. Çalışmalarından dolayı Doç. Dr. Nizam’ı tebrik eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, yeni cihaz ve cerrahi yöntemle ilgili bilgi aldı. Rektör Budak, ürünün Almanya’da üretildiğini ve dünyada satışa sunulduğunu söyledi.


EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, oldukça zor bir tedavi yöntemi olan ağız içi yumuşak doku naklini kolaylaştırmak için yeni bir cihaz ve cerrahi yöntemi geliştiren EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Klinik Bilimleri Bölümü Periodontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nejat Nizam’ı ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi aldı. Diş hekimliği pratiğinde dişleri veya implantları çevreleyen yumuşak dokulara yapılan cerrahi girişimlerin sayısının hızlı bir şekilde arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Nizam, hem sağlıklı bir diş etine sahip olmak hem de estetik bir görünüm elde edebilmek için periodontal cerrahi girişimlerin gerekebildiğini söyledi. Bu cerrahi girişimlerden birinin yumuşak dokuyu bir bölgeden alıp yetersiz olduğu başka bir bölgeye nakletme işlemi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Nizam, “Ancak, yumuşak dokunun alınma tekniği oldukça zordur. Teknik beceri ve tecrübe gerektirir ve ağızın arka bölgelerinden alınması istendiğinde anatomik faktörler nedeniyle uygulama ya çok zor olmaktadır ya da mümkün olmamaktadır. Bunun yanında alınan yumuşak dokunun miktarı teknik zorluklar nedeniyle nakledilmesi istenen bölgeye sıklıkla uymamaktadır ve yetersiz doku nakli yapılmasına neden olabilmekte ya da doku alınan bölgede gereğinden fazla travma yaratılmaktadır” diye konuştu.



‘Nizam punch’ adını verdi


Zorluklardan dolayı ağız içerisinde yapılan yumuşak doku nakillerinin genellikle az sayıda olan uzman hekim tarafından uygulanabildiğini belirten Doç. Dr. Nizam, “Sözünü ettiğimiz zorlukların üstesinden gelebilmek için yeni bir cihaz tasarlayıp yeni bir cerrahi yöntem geliştirdik. Cihaza ‘Nizam punch’ adını verdik ve oldukça saygın bir dergide yeni bir yumuşak doku alma yöntemi olarak yayınlanarak literatüre girdi. Böylelikle hem hekim hem hasta için cerrahi işlemler hızlanıp kolaylaştı, ameliyat sonrası doku alınan bölgede dikiş atılmasına gerek kalmadan iyileşmenin sağlanması mümkün oldu. Her seferinde aynı miktar ve şekilde doku alınabilmesi sağlandı. Ayrıca ağızın arka bölgelerinden kolaylıkla doku alınması sağlandı, implant çevresine dokunun çok basit ve dikiş kullanmadan nakledilmesi mümkün oldu. Operasyon için gerekli olan beceri ve tecrübeye olan ihtiyaç azaldığından ilgili işlemlerin daha fazla hekim tarafından güvenle yapılması sağlandı” dedi.



50’den fazla ülkede satışa sunuldu


Almanya’nın en büyük dental el aleti üreticilerinden olan Helmut Zepf firmasının kendisiyle irtibat kurduğunu söyleyen Doç. Dr. Nizam, “Firma, Nizam Punch’ı seri üretime geçirmek için talepte bulundu. Yaptığımız görüşmelerin ardından üretimine başlanan cihaz şu anda 50’den fazla ülkede satılıyor ve yabancı hekimler tarafından kullanılıyor. Türkiye’de de aynı firmanın distribütörü tarafından satılan ürün en çok satış yapılanlar listesinin en üst sırasında yer alıyor” diye konuştu.



Rektör Budak’tan tebrik


Doç. Dr. Nizam’ın geliştirdiği ürüne yoğun talepten mutluluk duyduklarını ifade eden Rektör Budak, “İmplant tedavisinde en etkili yöntem, sağlıklı damak dokusunu alıp implant yapılan dişin etrafına entegrasyonunun sağlanması. İşte bunu yapabilmek için bir Türk bilim adamı olan Nejat hocamız, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde bir anlamda tıbbi ekipman geliştirdi. Çalışmaları, kendi alanındaki en iyi uluslararası dergide yayınlanan yöntem bilim dünyasına da kazandırıldı. Geliştirilen tıbbi malzemenin üretimine, Almanlar başlamış durumda ve dünyaya pazarlıyor. Hocamızı bu çalışmasından dolayı tebrik ediyorum. Diş Hekimliği Fakültemizin Periodontoloji Anabilim Dalı, Türkiye’de de en iyi olduğumuz alanlardan biri. Ege Üniversitesi olarak hocalarımızın yaptığı bu çalışmalarla gurur duyuyoruz, maddi ve manevi olarak da her zaman yanlarındayız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Tatvan’da öğrencilere “hayvan sevgisi” aşılanıyor BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Tatvan ilçesinde gönüllü veteriner hekimler, okul okul gezerek öğrencilere hayvan sevgisini aşılıyor. Tatvan ilçesinin Selahaddin Eyyübi Ortaokulunda öğrencilerle bir araya gelen Gönüllü Veteriner ve Teknikerler Derneği ve Tatvan Belediyesi Hayvan Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Merkezi veteriner hekimleri, hayvanlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Hayvan sevgisini aşılamak amacıyla gönüllü veteriner hekimler tarafından yürütülen bu projede, ‘ağaç yaşken eğilir’ deyimiyle ilkokul ve ortaokul öğrencilerine eğitimler veriliyor. Mayıs ayının ilk günlerinden itibaren çalışmalara başladıklarını söyleyen Gönüllü Veteriner ve Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Rehber Altıntaş, “İlk ve ortaokullarda hayvan sevgisinin çocuklar için önemini, bunun üzerindeki kıymeti konusunda eğitim vermekteyiz. Tatvan Belediyesiyle birlikte yaptığımız bu işbirliği devam edecektir. Genellikle 7-11 yaş aralığındaki ilkokul ve ortaokul öğrencilerine bu eğitimleri vermekteyiz. Çocukların kalbinin temizliği, güzelliği, içinde olan sevginin, içinde olan hayvan sevgisinin sokaklarda hayvanlarla birlikte özgürce oynamaları, özgürce yaşamaları için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. Toplumda köpekler hakkında büyük bir ön yargının olduğunu ve bu ön yargının yapılan eğitim sonrası kırıldığını söyleyen 7’nci sınıf öğrencisi Ayşe Akın da, “Bugün okuluma hayvanlar hakkında bilgi sahibi olan abiler geldi. Bizlere hayvanlar hakkında bilgiler verdi. Hayvanlara nasıl yanaşacağımız konusunda, hayvanların davranışları konusunda ve hayvanların yedikleri yiyecekler hakkında bilgi verildi” dedi.
Van Sofraların vazgeçilmesi otlu peynire tat veren bitkilere büyük ilgi Van’da dağların yüksek kesimlerinde ve yaylarda büyük meşakkatle toplanan ve tescilli ürün olan otlu peynirin içine katılan şifalı otlara vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Van’da ekonomik getirisi olan ve binlerce aileye ek gelir sağlayan şifalı otlar, kent merkezindeki seyyar satıcılar ve manavlar tarafından halka ulaştırılıyor. İlkbaharın gelmesi ile birlikte dağların yüksek kesimlerinde ve yaylalarda toplanan otlar, peynir başta olmak üzere birçok yemekte de kullanılıyor. Yaklaşık bir aylık ömrü olan otları bir an evvel vatandaşlara ulaştırmak için yoğun mesai harcayan toplayıcılar, bin bir zorlukla otların toplandığını söylediler. Yıllardır çarşı merkezinde şifalı otları toplayıcılardan alıp halka ulaştırdığını ifade eden Kerem Timur isimli esnaf, “Van’ın yaylalarından gelen otları genellikle peynirde kullanıyoruz. Bunun yanında kurutup keledoş yemeğinde de kullanıyoruz. Heliz, sirmo, çiriş, mende, kengir, keçikulağı var. Bunlar dağın en yüksek tepelerine çıkıp öyle toplanılıyor. Bir kişi akşama kadar ancak 5-6 kilo toplayabilir” dedi. Fiyatların otun çeşidine göre değiştiğini aktaran Timur, “Helizin kilosu 35 ile 50 TL arasında değişiyor. Sirmo 120 ila 150 TL, çiriş 25 TL, mende ise 50 TL’den başlayıp 85 TL’ye kadar çıkabiliyor. Bunların dağlarda bir ay ile 40 gün arasında ömrü var. Toplandıktan sonra ise 3 gün içerisinde kullanılması gerekiyor. Eğer dolaba atılmazsa veya kullanılmazsa üç günden sonra çürür. Şu anda işler iyi. Ömrü kısa olduğu için vatandaşlar yüklenip hemen alıyor” ifadelerini kullandı. Furkan Gilgin isimli esnaf ise yılın sadece bir ayı şifalı otları sattığını belirterek, “Bunlar köylüler tarafından dağdan toplanıp bize getiriliyor. Biz de bunları vatandaşlara sunuyoruz. Bunlar peynir ve yemeklerde kullanılıyor. Salamurasını da tutan var. Bu otlar kalbe, tansiyona, şekere birebirdir. Van’ın peynirini meşhur eden bu otlardır” diye konuştu. Vatandaşlar ise dağdan toplanan otları beğenerek aldıklarını ifade ederek peynire tadını verenin bu otlar olduğunu söyledi.