GENEL - 15 Şubat 2020 Cumartesi 10:35

Bayraklı’da “Dünya Öykü Günü” paneli

A
A
A
Bayraklı’da “Dünya Öykü Günü” paneli

Bayraklı Belediyesi tarafından Dünya Öykü Günü dolayısıyla panel düzenlendi.

Bayraklı Belediyesi tarafından Dünya Öykü Günü dolayısıyla panel düzenlendi. Osmangazi Konferans Salonundaki etkinlik yoğun katılımla gerçekleşti.


Moderatörlüğünü Handan Gökçek’in yaptığı Dünya Öykü Günü Paneline, öykü yazarları Raşel Meseri, Duygu Özsüphandağ Yayman ve Polat Özlüoğlu konuşmacı olarak katıldı. Bayraklı Belediyesi yazarlık kursiyerlerinin yazdıkları öyküleri okumasıyla başlayan ve çok sayıda vatandaşın izlediği etkinlikte öykü yazarlığı, gerçeklik ve öykü arasındaki bağ ile insanlar üzerindeki etkinlikleri konuşuldu.


“Öykü yaşamın her şeyidir, yaşadıklarımızın toplamıdır” diyen Raşel Meseri, “Her gerçek bir öykü barındırır ancak her öykünün gerçek olması gerekmez. Öyküler, içine kurmaca girdiğinde insanları farklı şekillerde etkileyebilir ve bazen bize gerçekleri öğrenme imkanı tanır. Bu öğretici gücünün yanında geliştirme, bilgilendirme, eğlendirme ve dönüştürme gücü de vardır. Unutmayalım ki; her birimiz bir öykünün öznesiyiz” şeklinde konuştu.



“Öykünün kaynağı insandır”


Öykülerin gerçekliğinin kurmacayla ilgili olduğunu anlatan Polat Özlüoğlu ise “Herkes aynı şeyi görür ama yazarken farklı anlatır. Öyküler, dünyanın derdine, sıkıntısına, eğlencesine, acısına, tatlısına katlanmak için okuduğumuz yazılardır. Hayatımız boyunca çok fazla haber okuyoruz, çok fazla metinle karşılaşıyoruz ancak aklımızda kalmıyor, unutuyoruz. Ama öykülerdeki karakterler kalıcı oluyor. İnsanların hikayelerine ulaşmak için yazıyoruz. Öykünün kaynağı insandır ve insanların hayatlarından yola çıkarak bir şeyler anlatıyoruz. Okuyuculara düşünme, hayal kurma imkanı tanıyoruz” dedi.



“Hikaye kurmak, oyun kurmaktır”


İyi bir hikayenin, yazarında ve okurunda farklı hisler uyandırdığını ifade ederek, hikaye kurmanın oyun kurmak olduğunu dile getiren Duygu Özsüphandağ Yayman da “Hikayeler okurken zamanın hafiflediğini hissederiz. Hayaller kurarız. Yaşadığımız dünyadan, mekandan uzaklaşırız. Oyun oynadığımızda da hayaller kurarız. Oyunun içine girer, bulunduğumuz ortamdan çıkarız. Farklı karakterlere büründüğümüzü düşünürüz. Çocukları düşünün; hayaller kurarlar ve hikayede olduğu gibi kendilerine karakterler oluştururlar. Oyun da hikaye de, bizi alır, kendi dünyalarına, hikayelerine götürür. Bu nedenle aralarında paralel bir bağ vardır ve hikaye kurmak, oyun kurmaktır” diye konuştu.


Konuşmaların ardından CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, yazarlara çiçek ve teşekkür plaketi takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Lise öğrencileri savunma sanayiine 200’den fazla parça üretiyor Konya’da özel program ve proje uygulayan okul olarak kurulan meslek lisesinde, öğrenciler savunma sanayi için 200’den mekanik parça üretimi yapıyor. Lise öğrencileri savunma sanayi alanında bir şeyler üretmeninin gururunu yaşarken, ileride daha büyük görevler almayı hedefliyor. Konya Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrenci ve öğretmenler savunma sanayi için mekanik parça üretimi yapıyor. 200’den fazla parça üretilen okulun Makine Teknolojileri Alanı Savunma Mekanik Sistemleri Dalı’nda insansız hava araçları için bazı mekanik parçalar da üretiliyor. “Hepimiz güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz” Türkiye’nin savunma alanında gelecekte kendine düşen görevleri üstlenmek istediğini anlatan 11. sınıf öğrencisi İrem Yüceloğlu, “İnsansız Hava Araçları bizim ülkemizin geleceği, biz de bunun parçalarını üretmekten gurur duyuyoruz. Büyük bölümlerini üretmesek bile küçük bölümlerinde katkımız olması, faydalı olmak bize gurur veriyor ve mutlu oluyoruz. Sonuçta ülkemize, insanlarımıza faydalı işler yapıyoruz. Bu okulun ve yaptıklarımızın parçası olmak mutlu hissettiriyor, mesleğimizi ve okulumuzu seviyoruz. Umarım ileride de bu okulun faydaları ile birlikte güzel yerlere gelebiliriz. İHA’lar için gerçekten daha çok çalışabiliriz. Bu alanda ne kadar çalışabilirim bilmiyorum ama yine de ülkenin geleceği veya savunmasının geleceği için bir şeyler yapmakta her zaman görevimi üstleneceğim. Savunmanın bir parçasında çalışmak güzel hissettiriyor. İlla ki güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz. Sonuçta biz bir yerden başlamalıyız ki bu devam etsin. Bu yüzden bu yolda ve bu hedefte gidiyoruz. Umarım hedefimize ulaşırız” dedi. İlerleyen dönemlerde savunma alanında mühendis olmak isteyen 11. sınıf öğrencisi Eymen Efe Şanlı da, “Kesinlikle vatan için burada çalışmak bizi çok gururlandırıyor. Ailemiz açısından, kendi açımızdan olsun veya dışardaki arkadaş çevremizde olsun her zaman bir adım önde hissediyorum kendimi. İlerideki hedeflerim tabii ki buradan mezun olduktan sonra iyi bir mühendislik üniversitesine gitmek, iyi bir mühendis olarak yine savunma sanayi alanında vatan için iyi görevler yapmak istiyorum” şeklinde konuştu. 11. sınıf öğrencisi Eren Evren ise, “Bizler ileride milli savunma alanında çalışmak isteyen öğrenciler olduğumuz için burada İHA’lara parça üretmenin katkısı şu şekilde oluyor: bizler bu parçaların cad ve cam işlerini bilgisayar üzerinden yaparken aynı zamanda CNC üzerinden de üretime yöneliyoruz. Bu üretimler ileride mühendislik eğitimiyle de kendimize katacağımız gelişimlerle beraber çok iyi şekilde vatana hizmet etmemizi sağlayacak” ifadelerini kullandı. “Sadece bu işi severek yapabilecek öğrencileri bekliyoruz” Savunma Mekanik Sistemleri Atölyesinin kurucu şefi ve makine alan öğretmeni Ali Demir, “Burada özellikle bizim savunma sanayine dışarıdan iş alıp yapmamızın en büyük sebebi; sahada kullanılan ekipmanları öğrencilerin görmesi, yani parça tasarlanırken, üretilirken sahanın ne olduğunu bilerek yapsınlar. Bazı öğrencilerimizi test uçuşlarında saha görevlerini görsünler diye İHA uçuşlarına da götürdüğümüz oluyor. Gelecekteki amacımız; birkaç tane daha İHA veya İKA İnsansız Kara Araçlarının parçalarını burada bulundurup, onlar üzerinden de çalışma yapmak gibi bir planımız var. Öğrencilerimizin burada eğitim görmek için liselere geçiş sınavında 400 civarında bir puan almaları gerekiyor. Daha açık söylemek gerekirse yüzde 15’lik dilime girmeleri gerekiyor. Çünkü adrese dayalı bir okul değil okulumuz, imtihanla öğrenci alıyor. İkinci olarak mekanik imalatı sevmeleri gerekiyor. Yani bunu kendilerine sormaları gerekiyor, ’ben bu işi severek yapabilir miyim?’ Biz öğrencilerimizde aldığı not dışında herhangi bir teknik veya bilgi alt yapısı beklemiyoruz. Sadece bu işi severek yapabileceğini düşünen öğrencileri bekliyoruz” diye konuştu.
Tokat Din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı semineri Tokat İl Müftülüğü tarafından "Din Hizmetlerinde Etkili İletişim ve Medya Kullanımı" konulu seminer düzenlendi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan konuşmacı olarak katıldığı seminere, Kur’an Kursu Öğreticileri, İmam Hatip, Müezzin Kayyımlar ve daire personeli katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Tokat İl Müftüsü Esat Yapıcı, Din Hizmetlerinde iletişimin ve medyanın önemini vurguladı. Yapıcı; “Dinimizi en doğru şekilde insanlara ulaştırmak için etkili iletişim ve medya kullanımı çok önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde din hizmetlerimiz daha geniş kitlelere ulaşmakta ve daha etkili bir şekilde sunulmaktadır” dedi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan seminerde yaptığı konuşmada din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı için ipuçları verdi. Büyükaslan, din görevlilerinin hedef kitlelerini iyi tanımaları, doğru iletişim kanallarını seçmeleri ve medya araçlarını etkin bir şekilde kullanmaları gerektiğini söyledi. Büyükaslan ayrıca din görevlilerinin etik değerlere de dikkat etmeleri gerektiğini ve yanlış bilgi yaymaktan kaçınmaları gerektiğini vurguladı. Seminer, din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı konusunda katılımcılara önemli bilgiler kazandırdı. Katılımcılar, seminerde aldıkları bilgiler ışığında çalışmalarını daha da geliştirmeyi amaçladıklarını ifade ettiler.