EKONOMİ - 26 Mart 2020 Perşembe 14:34

Temassız ticaret ile ihracat risksiz devam ediyor

A
A
A
Temassız ticaret ile ihracat risksiz devam ediyor

Korona virüsü salgınına karşı sıkı tedbirler alan Türkiye, yolcu giriş çıkışlarına sınırlarını kapattı, dış ticaretin aksamaması için de temassız ihracat dönemine geçti.

Korona virüsü salgınına karşı sıkı tedbirler alan Türkiye, yolcu giriş çıkışlarına sınırlarını kapattı, dış ticaretin aksamaması için de temassız ihracat dönemine geçti.


Ege Yaş Meyve Sebze Mamulleri Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, salgının küresel ticareti durma noktasına getirmiş olmasına rağmen Türkiye’nin şimdiye kadar korona kriziyle mücadelede örnek ülkelerden biri olduğunu söyledi.


Uçak, "Ticaret Bakanlığı tüm sektörleri topyekün gözeten çözüm odaklı politikalarıyla ihracatın sürmesi için alternatif bir yol haritası belirledi" dedi.


Hayrettin Uçak, "Kapıkule, İpsala ve Hamzabeyli gümrük kapılarında tampon bölgeler oluşturuldu. Bu tampon bölgelerde şoför ve dorse değişikliği yapılıyor. Şoförler tampon bölgelere özel bir forma giyerek; maske, dezenfektan ve eldiven gibi koruyucu önlemlerle giriş çıkış yapıyorlar. Türkiye’den giden ile yurt dışından gelen şoförlerimiz polis kontrol noktasında buluşuyor daha sonra araçlarını tampon bölgede bırakıyorlar. Karşıdan şoför gelip tırlar alıyor. İnsan teması olmadan araçları eş zamanlı değiştirip dönüyorlar. Böylece yurt dışından gelen sürücü, Türkiye’ye giriş yapmadan, Türkiye’deki şoför de yurt dışına çıkmadan işlem gerçekleştiriliyor" şeklinde konuştu.



Ticaret normal akışına dönüyor


Türkiye’nin ihracatının yüzde 50’sini gerçekleştirdiği Avrupa ile ticaretin insan teması olmadan sıfır risksiz sürdüğünü anlatan Uçak, 2019 Ocak-Şubat dönemindeki 122 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihracatının aynı döneme göre bu sene yüzde 16 artarak 142 milyon dolara ulaştığını ve 65 milyon dolarını AB’ye üye 27 ülkeye gerçekleştirdiklerinden bahsetti.


Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit de, bu sürecin ihracata ket vurmaması için her desteği verdiklerini söyledi.


Girit, "Ticaret Bakanlığı ticari geçişlerin kontrollü gerçekleştirilmesi için gümrüklerde hassasiyetle çalışmalarını sürdürüyor. Sınır komşumuz Irak’ta salgının tespit edilmesinin ardından Habur sınır kapısı iki yönlü geçişlere kapatıldı. Küresel tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması noktasında alınan güvenlik önlemleri sayesinde ihracat şu an iki kapı arasında oluşturulan tampon bölgede konteyner, dorse ve şoför değişimi yoluyla temassız yapılıyor" diye aktardı.


Irak’ın dış ticarette önemli bir yere sahip olduğunu, Türkiye’nin Irak’a geçen sene 10 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyleyen Bedri Girit, "Kanatlı et ihracatının yüzde 60’ını yumurtada ise yüzde 80’nini sektördeki başlıca ihraç pazarımız Irak’a yapıyoruz. Bu uygulamanın tüm gümrük kapılarında daha hızlı ve etkin uygulanması ihracatçının önünü açacaktır" diye aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.