GENEL - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 14:41

İzmir’in turizminde hijyen güveni “Selluka Belgesi” ile sağlanacak

A
A
A
İzmir’in turizminde hijyen güveni “Selluka Belgesi” ile sağlanacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi, salgın nedeniyle zarar gören turizm sektörünü “Selluka Belgesi” ile canlandıracak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, salgın nedeniyle zarar gören turizm sektörünü “Selluka Belgesi” ile canlandıracak. İzmir’deki konaklama ve yeme-içme tesisleri alacakları “Selluka Belgesi” ile hijyen ve güvenlik standartlarını yükselterek, müşterinin güvenini kazanacak.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, korona virüs salgını sonrasında düşüş gösteren Turizm sektörü için harekete geçti. Belediye, paydaşları ile beraber daha önce Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda uygulamaya koyduğu “Selluka Belgesi” kriterlerini bu kez turizm sektörü için uygulamaya başlayacak. Bu projeyle birlikte konaklama ve yeme-içme tesislerinde hijyen ve güvenlik kriterleri puanlanarak müşteriler için bir ön fikir oluşturulacak. Müşteriler, konaklayacakları yerleri ve yeme-içme tesislerindeki hijyen ve güvenlik standartlarını işletmelere verilen selluka çiçekleri ile anlayabilecek. 50-70 puan arasındaki işletmeler 1 selluka çiçeği, 75-85 puan arasındaki işletmeler 2 selluka çiçeği ve 86-100 puan arasındaki işletmeler ise 3 selluka çiçeği ile ödüllendirelecek. Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve paydaşları yüksek puan alan işletmelerin tanıtım faaliyetlerine de destek verecek.



“Artık hijyen kriteleri de yarışacak”


Selluka Belgesi projesi için Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, projenin Türkiye için yerel anlamda bir ilk olduğunu söyledi. Tunç Soyer, “Kültür ve Turizm Bakanlığının hijyen standartları ile alakalı getirdiği kriterlere, İzmir tarihi bölge üzerinde yapılan selluka sertifikasyonu için hazırlanmış kriterler entegre edildi. Bu entegrasyon yerel bazda hijyen standartları ile ilgili bir uygulamayı İzmir kenti başlatıyor. Bu son derece kıymetli bir şey. Salgının arkasından başlayacak normalleşme sürecinde mevcut değerleriniz rekabet için özel bir anlam taşımayabilir. Herkesin, her kentin kendine özgü değerleri zenginlikleri olmaya devam edecek ama artık bunlar tek başına yarışmayacak. Hijyen kriterleri de artık yarışacak. Hem konaklama hem de yeme-içme tesislerinde İzmir’de uygulamaya başlayacağımız bu süreç tüm Türkiye’ye örnek olacaktır diye umut ediyorum” dedi.



Selluka ile Türkiye’nin dış turizmi büyüyecek


Soyer, Selluk Belgesi projesiyle birlikte yurtdışına verilecek hijyen ve temizlik algısının Türkiye’nin dış turizmini büyüteceğini söyledi. Bu projenin dünyada rekabet gücünü arttıran bir etki olarak kullanılabileceğini söyleyen Soyer, Turizm sektörü gerçekten çok hassan ve kırılgan bir sektör, üzerine bir de korona eklenince hakikaten çok büyük sıkıntı yaşanıyor. Ben inanıyorum ki bunu aşacağız. Çünkü bunu aşmanın en önemli kriterlerinden biri el ele vermekti. Biz İzmir’de kent vizyon ortaklığı fikriyle yola çıkmıştık. 2019’un ortalarından itibaren düzenli toplantılar yaparak nu fikri olgunlaştırmaya, bu koordinasyonu güçlendirmeye çalışıyorduk. Bunun ne kadar kıymetli olduğu selluka kriterleri gündeme geldiğinde ortaya çıktı. Birbirimizi dinlemeye alışmış olduğumuz için işte bugün çok hızlı yol aldık ve bu kriterleri hayata geçirmeye başlıyoruz. Turizmde ortak akıl meselesinin ne kadar kıymetli olduğunu bu vesileyle bir kez daha idrak etmiş olduk. Diliyorum ki Türkiye’ye örnek olacak bu çalışma İzmir’den başlayacak, bütün Türkiye’ye ilham vereceğiz” ifadelerini kullandı.



Selluka uygulaması nedir?


Selluka uygulaması hijyen standardını esas alan bir ödüllendirme sistemidir. Kriz Belediyeciliği kapsamında bu sistem şöyle hayata geçirilecek: İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin talimatıyla ilçe belediyeleri tarafından ekipler kurulacak. İlçelerin nüfuslarına göre oluşturulacak ekipler, önce eğitimden geçirilecek. Daha sonra bu ekipler, işletmelerin belirlenen kriterlere uyup uymadıklarını kontrol ederek rapor hazırlayacak. Hazırlanan raporlar, Turizm Hijyen Kurulu’na sunulacak. Kurul da raporları inceledikten sonra işletmelere Selluka belgesi verilip verilmeyeceğine karar verecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize 1. sürgün yaş çay kampanyası için geri sayım başladı Yaklaşan çay sezonu öncesinde üreticiler 1. Sürgün yaş çay kampanyasının açılması için artık gün saymaya başladı. Her an açılması beklenen yaş çay kampanyası öncesi üreticiler gibi özel sektör temsilcileri de hazırlıklılarını tamamladı. Geçmişte olduğu gibi bu yıl da çay tarım arazisinde gerekli budamayı yapmayan çay üreticileri Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (ÇAYKUR) ait fabrika ve çay alım yerlerinde çay satamayacak. Geçtiğimiz yıllarda yaş çay fiyatında özel sektörün ÇAYKUR ile yarışmasından dolayı üreticilerin özel sektöre olan güveni de arttı. Bu nedenle bazı çay üreticileri çayını özel sektöre satma düşüncesiyle budama gerçekleştirmedi. Özel sektör çay fabrikası sahibi Resul Okumuş, vatandaşın kendi çayını kendisinin toplaması gerektiğini, bu sayede hem çayda kalitenin artacağını hem de elde edilen gelirin Rize’de kalacağını vurguladı. Okumuş “Vatandaşın kendi çayını kendisi toplaması lazım. 1. sürgünde çay nasıl toplanırsa devamı da öyle geliyor. Mayıs ayında gelen çay kendini muhafaza edebiliyor. Çayı yavaş yavaş izdiham yaşatmadan toplarsak diğer sürgünlerde de aynı devam eder. Çay toplamayla ilgili yeni makineler var. İnsanlardan isteğimiz şu, bölgemizi zenginleştirmek istiyorsak buradan dışarıya para çıkmasına izin vermeyelim. Çayımızı kendimiz, kaliteli toplayarak paramız burada kalmasını sağlayalım. Artık kendi kendine yetmemiz gerekiyor. Bizim burada çay üretimimiz var. Bizim burada çay üretimimiz olmasa çayı insanımız 600 liradan aşağıya içemezdi” dedi. “Eskiden peşin para yoktu” Son yıllarda özel sektörün peşin para ile çay almasının hem üreticiyi hem de özel sektör temsilcilerini mağdur ettiğini dile getiren Okumuş "Çay eskiden beyaz peynirle aynı fiyattaydı. Şimdi beyaz peynir 350 lira civarlarında oldu. Çay hala daha 150 liranın üzerine çıkamadı. Faizlerin çok yüksek olması, borçlanmanın sıkıntılı olması insanları üretimde geriye alacak. Bu belki de ÇAYKUR’un daha fazla çay almasını sağlayacak. Yaş çayın peşin alım fiyatlarının düşmesine neden olacak. Biz esasında çayı 5 ayda alıp 12 ayda satıyoruz. Vatandaş bu çayı 6. aydan 4. aya kadar vade suretiyle alırsa hem devamlı bir gelir elde edilir hem de fabrikaların üzerine finansal yük binmez. Eskiden peşin para yoktu. Her zaman vade ile alınıyordu. Vatandaşın kaybı fazla olmuyordu. Şu anda peşin para yüzünden az parayla alınıyor. Hem sanayiciyi mağdur ediyor. Hem çiftçiyi mağdur ediyor. Yeni bir çay düzeni kurmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Kayseri Mahmut Arıkan: “Yerel basın kan ağlıyor” Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Yerel Basının sorunları ve hakları üzerine yaptığı konuşmasında, “Yerel basın kan ağlıyor” dedi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Yerel Basının sorunları ve hakları üzerine bir konuşma yaptı. Kötü ekonominin en çok yerel basını etkilediğini ifade eden Arıkan, bu konu ile ilgili adım atılması gerekiyor dedi. TÜRKSAT kirası Arıkan konuşmasında yerel içerikli kanalların TÜRKSAT kirasını dolar üzerinden ödemesini eleştirerek, “Mesela yerel içerikli yayın yapan uydu televizyonları TÜRKSAT’a kiralarını dolar kuruna endeksli olarak yapmakta. Sağ olsunlar, yetkili arkadaşlarımız dolar kurunu 1 Mayıstan, dünden itibaren geçerli olmak kaydıyla 30 TL’ye sabitlediler. Doların 32,37 TL olduğu bir zamanda bu yapılan ancak yerel basın mensuplarıyla alay etmektir. Hani bu ülkede dolar üzerinden ticaret yasaklanmıştı? Devletin kurumu olan TÜRKSAT, milletin sesini duyuran, hem de haberi direkt olarak sokaktan, haneden alan yerel basını günden güne dolar kuru üzerinden yok etmekte” dedi. Arıkan, konuşmasında başlık olarak ifade ettiği konular hakkında iktidarın habersiz olmadığına değinerek, “Öte yandan, üzerinde konuşulması gereken dezenformasyon yasası var, gazetecilere yeşil pasaport verilmesi meselesi var, sosyal medya düzenlemesi var, hibe ve kredi destekleri var. Belediyelerde çalışan yerel medya mensuplarının sarı basın kartı alma meseleleri var. Elbette, iktidarın bu düzenlemelerden haberi yok değil” ifadelerini kullandı. Anadolu Ajans’lı gönderme Arıkan konuşmasını tamamlarken Anadolu Ajansı’nın Haziran 2023 tarihli raporuna atıfta bulunarak, “Bakın, elimde Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri olan Anadolu Ajansı’nın Haziran 2023’te yayınladığı bir rapor var. Biraz önce bahsettiğim pek çok hususla alakalı burada akademisyenlerin, meslek büyüklerinin katkısıyla hazırlanan rapor mevcut fakat bu rapor içerisindeki gerçekler, uygulamalar maalesef görmezden gelinmekte. Kıymetli milletvekilleri, esas mesele, bunu yapacak bir iradenin olmasıdır. Gelin, Meclis çatısı altında bu konuyu gündeme getirelim diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum” dedi.
Konya Konya’da Nisan’da yağışlar normallerin yüzde 23 altında gerçekleşti Konya ve çevresinde Nisan ayında yağmur yağışlarının normallerin yüzde 23 altında gerçekleştiğini ifade eden uzmanlar, önümüzdeki günlerde yağışlı sistemin etkisinin devam edeceğini, ani sel, su baskını gibi olumsuzluklara karşı dikkatli olunması uyarısı yaptı. Konya, Balkanlardan gelen yağışlı hava dalgasının altında kalmaya devam ediyor. Haftanın en yağışlı günleri geride kalırken, Konya ve çevresinde Cuma ve hafta sonu yağmur yağışının yaşanacağı tahmin ediliyor. Konya Meteoroloji 8. Bölge Müdürlüğü Bölgesel Tahmin Merkezinin hava tahmin raporlarında yağışlarla beraber su baskını olmasına karşı uyarıda bulunularak vatandaşların tedbirli olması istendi. Sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların devam edeceğinin tahmin edildiğini kaydeden Meteoroloji 8. Bölge Müdürlüğü Bölgesel Tahmin Merkezi Teknik Şefi Hayati Alkan, “Geçtiğimiz Nisan ayında yağışlar normallerin yüzde 23 altında gerçekleşti. Fakat Mayıs ayı ilk haftası itibariyle yağışlı sistemin etkisi devam ediyor. Özellikle öğle saatlerinde yine sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlar gerçekleşmesini bekliyoruz. Yine hafta sonu bölgemizde Konya, Karaman, Aksaray, Niğde yöresinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların etkisini devam ettirmesi ve yağışların yer yer kuvvetli olacağını tahmin ediyoruz. Bu nedenle vatandaşlarımızın ani sel, su baskını gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmasını, hafta sonu vatandaşlarımızın dikkatli olmasını istiyoruz. Hafta sonu yine sıcaklıklar mevsim normallerinin altında gerçekleşecek. 13 ila 5 derece bandında seyredecek” dedi. “Bazı yerlerde metrekareye 35 ila 40 kilogram yağış oldu” Önümüzdeki hafta itibariyle hava sıcaklıklarının yükseleceğini ifade eden Teknik Şef Hayati Alkan, "Önümüzdeki haftadan itibaren sıcaklıklar tekrar yükselecek. Yağışlı sistem etkisini kaybedecek. Sıcaklıkların tekrar mevsim normallerine doğru yükselmesi bekleniyor. Rüzgarların yine kuzey yanlardan hafif ara sıra orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor. Yağış anında yer yer kuvvetli rüzgarlar görülebilecek. Yağış miktarı olarak 2 günlük toplam yağışlara bakarsak Konya’nın kuzeybatı kesimlerinde metrekareye 20 kilogram civarında, bazı yerlerde 35 ila 40 kilogram metrekareye gerçekleşen yağışlar oldu. Niğde çevrelerinde ise 50 kilogramın üzerinde yağışların gerçekleştiğini söyleyebiliriz” diye konuştu.