GENEL - 04 Haziran 2020 Perşembe 13:20

Turizmde sözleşme iptallerine arabuluculuk formülü

A
A
A
Turizmde sözleşme iptallerine arabuluculuk formülü

Korona virüs dönemindeki tatil iptalleri nedeniyle turizm acentelerinin ciddi sorunlar yaşadığını belirten Arabulucu Avukat Nevin Can, “Salgın nedeniyle turizmde yaşanan sorunlara en hızlı ve etkin çözüm arabuluculuktur” dedi.

Korona virüs dönemindeki tatil iptalleri nedeniyle turizm acentelerinin ciddi sorunlar yaşadığını belirten Arabulucu Avukat Nevin Can, “Salgın nedeniyle turizmde yaşanan sorunlara en hızlı ve etkin çözüm arabuluculuktur” dedi.


Turizmin korona virüs salgınından en fazla etkilenen sektörlerin başında geldiğini belirten Akdeniz Uyuşmazlık Çözüm Merkezinin kurucu ortaklarından Arabulucu Avukat Nevin Can, “Herkesin aynı anda sözleşmelerini iptal etmek istemesi ve ödedikleri paraların iadesini istemesi nedeniyle acenteler ödeme sıkıntısı yaşamaya başladı. Çünkü bir müşteri tatili satın aldıktan sonra acente kısa sürede uçak, otel ve diğer ödemelerini yapıyor. Tatil planını iptal eden vatandaşlar acentelerden parasını iade etmesini isterken, acenteler daha önce ödeme yaptığı uçak, otel ve diğer ödemelerini geri alamadı. Bu nedenle iade konusunda baş gösteren kriz halen devam ediyor” diye konuştu. Turizm sektöründeki sorunların çözülmesinde yasal sıkıntılar yaşandığını kaydeden Can, Türkiye’de başarıyla uygulanan ve hukuk sisteminin de yükünü azaltan arabuluculuk uyuşmazlık çözüm yolunun turizm sektörüne tanıtılmasının büyük fayda sağlayacağını belirtti.



"Hızlı ve etkin çözüm"


Can, “Yürürlükteki yasalar turizmde yaşanan bu olağanüstü durumu çözecek şekilde hazırlanmadığından, fesih sonrası tarafların yargıya başvurması halinde, mahkemelerin verecekleri kararlar uzun süreceği gibi sonuçları da öngörülemez niteliktedir. Her duruma göre farklı cevapların verilmesi gereken birçok münferit uyuşmazlık çözülmeyi beklemektedir. Türk turizmi, Türk ekonomisinin can damarlarından biri olarak varlığını sürdürmenin de ötesinde geliştirebilmelidir. Türk arabuluculuk sistemi turizm sektöründe hemen uygulanmalı ve seyahat sözleşmelerine arabuluculuk klozu konulmalıdır. Arabuluculuğun bir uyuşmazlık çözüm yolu olarak tercih edilmesi halinde Türk turizminin yaşadığı hukuki uyuşmazlıklar kısa sürede çözülebileceği gibi müşteri ilişkilerinin devamlılığına da katkı sağlayacaktır. Büyük maliyetler oluşmadan mahkemenin bir karar vermesi de beklenmeden arabuluculukla en hızlı ve etkin çözümler bulunabilir” sözlerine yer verdi.



Yargı sürecinden daha hızlı


Arabuluculuk hizmetinin Türk turizm endüstrisinin yabancı tur operatörlerinin akınından zarar görmesini önlemek için de önemli kazanımlar sağlayacağını anlatan Can, şunları söyledi:


“Bu bağlamda, arabuluculuk görüşmeleri ile taleplerin daha makul ve gerçekçi olması sağlanabilecektir. Arabuluculuk, taraflara anlaşmazlığı; mahkeme dışında ve yargı sürecinden daha hızlı çözme fırsatı verecektir. Uygulama, başarılı arabuluculukların gelecekte taraflar arasında daha hızlı ve daha verimli işbirliğini mümkün kılacağını göstermektedir. Arabuluculuk zor durumlarda bireysel çözümler geliştirmeye yardımcı olur.”



"En uygun çözümü birlikte bulabilirler"


Turizm sektöründe yaşanan sorunların çözümü noktasında arabuluculuk hizmetinin etkin rol oynayacağını ifade eden Can, “Uyuşmazlık yaşayan tarafların planlama veya çalışmaya devam etmek için bir anlaşmaya ihtiyacı vardır. Arabuluculuk yargı prosedürlerinden daha hızlıdır ve daha iyi çözümlere yol açar. Çünkü taraflar arabulucunun rehberliğinde kendilerinin tatmin olacağı çözümleri geliştiriyor ve karar verme gücünü her zaman koruyorlar. İptal edilen turlar, otel rezervasyonları, uçak biletleri ve tatil programları nedeniyle meydana gelen mağduriyetin giderilmesi için bu krizin tüm mağdurları bir masada bir araya gelerek arabuluculuk yoluyla kendi ihtiyaç ve menfaatleri için en uygun çözümü birlikte bulabilirler. Arabuluculuk, çatışmanın taraflarının, karar alma yetkisi olmayan tarafsız bir üçüncü kişi olan arabulucunun yardımıyla anlaşmazlıklarını gönüllü olarak çözdüğü gizli bir süreçtir. Arabuluculuğun en büyük avantajı, tarafların gerçek çıkarlarını ifade edebilmeleri ve sözleşmenin / yasanın noktası ve virgülüne bakılmaksızın tüm taraflar için uygun bir çözüm bulabilmeleridir. Ayrıca, arabuluculuk süresinin kısa ve maliyetinin yargılamaya kıyasla oldukça düşük olması tartışmasızdır. Çünkü özellikle mahkeme işlemlerinin aksine, anlaşmazlıktaki değere bağlı olarak mahkeme harcı, bilirkişi ücreti ve başkaca yargılama gideri yoktur. Süreç, tarafların ihtiyaçlarına ve koşullarına göre esnek bir şekilde yürütülür” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.