POLİTİKA - 07 Ocak 2012 Cumartesi 18:47

ARINÇ`TAN "BAŞBUĞ`UN TUTUKLANMASINA" İLİŞKİN YORUM

A
A
A
ARINÇ`TAN "BAŞBUĞ`UN TUTUKLANMASINA" İLİŞKİN YORUM

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına ilişkin, "Tutuklanmalı mıydı, tutuklanmamalı mıydı tartışmasında herhalde kesin kararlı konuşan insanlardan birisi benim. 25 yıllık hukuk tecrübem ve bugüne kadar devam eden hukuk anlayışım, tutuklamaların istisna ve serbest kalmaların asıl olduğunu gösterir. Tutuklamak için çok ciddi sebepler ortada olmalıdır" dedi.
AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları’nın toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Başbuğ’un tutuklanmasının çok önemli bir olay olduğunu belirterek, "Ancak bu olay sebebiyle, tutuklanma sebebiyle bütün samimiyetimle söylüyorum, hiçbirimiz sevinmemeliyiz. Bu üzüntü verici bir olaydır. Gerçek anlamda üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şu açıdan Genelkurmay Başkanlığı makamı, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de Türkiye’nin bürokrasisi içinde de çok önemli bir makamdır. Ama temsil
ettiği şey, Silahlı Kuvvetler’de en yüksek komuta kademesinin başkanlığıdır. Burada görev yapmış sayın komutanın, bugün şu veya bu nedenle tutuklanmış olmasından sadece üzüntü duyulur. Bize düşen görev, bunu bireysel olarak görmek ve bu makamın yıpratılmasına, özellikle Genelkurmay Başkanlığı makamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibar ve gücüne gölge düşürmemek lazım. Çünkü bu makamları işgal eden insanlar bizim, sizin gibi insanlardır. Hata da yapabilirler, yanlış da yapabilirler. Onların suçlanıyor
olması o makamın gücüne, itibarına kesinlikle gölge düşürmez" diye konuştu.
İNTERNET ANDICI’NI HATIRLATTI
Konuyla ilgili devam eden bir yargı sürecinin olduğunu kaydeden Arınç, "Bu yargı sürecinin temel konusu, yani iddianamenin ana merkezi de, bir zamanlar yani 2004-2005-2006’lı yıllarda psikolojik harekat amaçlı bazı internet sitelerinin kurulduğu ve buradan yayın yapıldığıdır. Bu sitelerin genel amacı AK Parti hükümetini yıpratmaktır, ’irtica var’ diyerek belli merkezleri harekete geçirmektir. Buna kısaca ’internet andıcı’ ismini takmışlardır. Bu yargı sürecinde tutuklu bulunan, serbest bulunan bir çok
sanığın olduğunu biliyoruz. Komuta kademesinde önemli görev yapmış birileri bu andıç dedikleri belgede ’Sayın Komutan’ arz ifadesinin, o dönemin komutanı İlker Başbuğ’u kastettiğini, dolayısıyla suçlanması gereken biri varsa asıl onun suçlanması gerektiğini ifade etmişlerdir. Doğrudur veya yanlıştır. Ben ceza avukatlığı yaptığım için başıma gelen bir çok olaydan da bilirim, atf-ı cürüm diye bir şey vardır. Buna Türkçe’siyle suç atma derler. Mahkemeler bunu incelerler, gerçek mi yoksa gerçek dışı mı olduğuna
karar verirler. Şimdi görüyoruz ki o davanın sanıklarından bir kısmı ’Sayın Komutan’ ifadesinin İlker Başbuğ’la olduğunu, onun da bu suça iştirak ettiğini gösterecek bir takım beyanları esas almaktadır" diye konuştu.
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize düşen Türkiye gerçekten bir hukuk devleti ise, ki biz buna inanıyoruz, çok önemli mesafeler alındığını düşünüyoruz. Hukukun ve yargı sürecinin işlediği bir yerde sürecin süratle sonuçlanması ve beraat edecek olanların da bir an evvel ortaya çıkmasıdır. Bu sayın komutan için de, diğer sanıklar için de böyledir. İnternet andıcı veya bununla bağlantılı diğer davalar konusunda söyleyeceğimiz tek şey; bu iddiaların, bu isnatların yargılanan kişiler açısından ne kıymet ifade ettiğini bir an önce
görmektir. Tutuklanmalı mıydı, tutuklanmamalı mıydı tartışmasında herhalde kesin kararlı konuşan insanlardan birisi benim. 25 yıllık hukuk tecrübem ve bugüne kadar devam eden hukuk anlayışım, tutuklamaların istisna ve serbest kalmaların asıl olduğunu gösterir. Tutuklamak için çok ciddi sebepler ortada olmalıdır. ’Bu davada vardır ki tutuklanmıştır’ diyebilirsiniz ancak her şahsa her olaya, delil durumuna daha çok dikkat etmek zorunda kalabiliriz. Umarım ki sayın Başbuğ’un tutukluluk süresi, en kısa
zamanda bir yargı sürecinin sonucu olarak karşımıza çıkar. Biz insanların tutuklanmasından memnuniyet duyan değil, tahliyelerden sevinç duyan bir anlayışa sahibiz. Ama bu kişisel değil hiçbir şekilde. Öyle olsaydı kanaatlerimiz farklı farklı olurdu. Eminim ki adli süreç bir an önce tamamlanır."
YÜCE DİVAN YORUMU
Başbuğ’un Yüce Divan’da yargılanmak istemesi hakkında sorulan bir soru üzerine Arınç, "Anayasa referandumu yapıldığında biz evet diyenlerdendik. Evet diyenler de şuna karar verdiler, genelkurmay başkanları da, kuvvet komutanları da özel yargılamaya tabi olsunlar. Yargılanacak yerleri belli değildi. Orası da Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’dir. Sayın Başbuğ’un yargılanması gereken yer hukuki bir tartışma. Ben bunun bir tarafındayım ama söylemeyeceğim. Siz sorunuzun içinde Başbuğ’un ’Şurada
yargılanmam gerekir’ dediğini söylüyorsunuz. Bu her sanık için geçerlidir. Yetki ve görev itirazında bulunabilirler. Buna önce o mahkemeler karar verir. Görev ve yetki uyuşmazlığı olursa başka merciler karar verir. Bu itiraza karar verecek yer de yargıda bir yerdir. Onun da en kısa sonuçlandığını görürüz" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.