EKONOMİ - 04 Mart 2021 Perşembe 12:18

Küresel emisyonların yüzde 45’i ürün bazlı

A
A
A
Küresel emisyonların yüzde 45’i ürün bazlı

Döngüsel Ekonomi Haftası ile ilgili etkinlikte konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, "Kaynaklarımızın sınırlı olması, hammaddelere erişimimizin azalması, ancak bunlara karşılık nüfusun hızla artması, küreselleşme ve iklim değişikliği gibi riskler bize sürdürülebilirliğin ve döngüsel ekonomi modelinin önemini hatırlatıyor.

Döngüsel Ekonomi Haftası ile ilgili etkinlikte konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, "Kaynaklarımızın sınırlı olması, hammaddelere erişimimizin azalması, ancak bunlara karşılık nüfusun hızla artması, küreselleşme ve iklim değişikliği gibi riskler bize sürdürülebilirliğin ve döngüsel ekonomi modelinin önemini hatırlatıyor. Küresel emisyonların yüzde 45’i ürün bazlı. Ürünlerle ilgili emisyonlar Avrupa Birliği 2050 hedefleri çerçevesinde büyük oranda döngüsel ekonomi ile azaltılabilir" dedi.


Döngüsel Ekonomi Haftası, Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G), DCube Döngüsel Ekonomi Kooperatifi (DCube) ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) iş birliğinde 1-5 Mart tarihlerinde düzenleniyor. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Döngüsel Ekonomi Haftası’nın 3’üncü gününde moda sektörü oturumunun moderatörlüğünü yaptı. SKD Proje Danışmanı Ferda Ulutaş İşevi, Mud Jeans Kurumsal Sosyal Sorumluluk Yöneticisi Laura Vicaria, Orta Anadolu Direktörü Sedef Uncu Akı, Raqha Kurucusu Gözde Taşkın da döngüselliği nasıl ele aldıkları konusunda deneyim ve görüşlerini paylaştı. Modanın yeni hikayesinin artık sürdürülebilir olmanın bir adım ötesine döngüselliğe doğru ilerlediğini söyleyen Eskinazi, sektörün bir dönüşüm gerçekleştirip döngüsel bir modele geçişinin kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Kaynaklarımızın sınırlı olması, hammaddelere erişimimizin azalması, ancak bunlara karşılık nüfusun hızla artması, küreselleşme ve iklim değişikliği gibi riskler bize sürdürülebilirliğin ve döngüsel ekonomi modelinin önemini hatırlatıyor. Küresel emisyonların yüzde 45’i ürün bazlı. Ürünlerle ilgili emisyonlar Avrupa Birliği 2050 hedefleri çerçevesinde büyük oranda döngüsel ekonomi ile azaltılabilir. Tekstil ve hazır giyim sektörü Avrupa’nın ikinci büyük toprak kullanıcısı, kişi başı yıllık 104 metreküp ile Avrupa’nın beşinci büyük su kullanıcısı. Ayrıca küresel sera gazı emisyonlarının büyük bir kısmından sorumlu. Küresel olarak tekstilin sadece yüzde 1’i geri dönüştürülerek, yeni ürünlerin yapımında kullanılıyor. Plastikten sonra tekstil ve hazır giyim de döngüsel ekonomi modelinde öncelikli sektörler arasında" diye konuştu.



"Döngüsel Ekonomi Modeli iş dünyası için bir fırsat"


Jak Eskinazi, tekstil ve hazır giyimde döngüselliğin çevreye zararlı malzeme kullanımının aşamalı olarak terkedilmesi, kıyafetlerin kullanım ömrünün uzatılması, geri dönüşümün radikal seviyede geliştirilmesi, kaynakların etkin kullanılması ve yenilenebilir girdi kullanımın artırılmasıyla sağlanabileceğini söyledi. Eskinazi, şöyle devam etti: “İhracatımızın büyük bir çoğunluğunu gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliğinin (AB) döngüsel ekonomi için eylem planı çerçevesinde tekstil ve hazır giyim ihracatçılarına, sürdürülebilir moda tasarımıyla ilgili kapasite geliştirilmesi konusunda çalışmalarını hızlandırmalarını öneriyorum. Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına hizmet eden Döngüsel Ekonomi Modeli iş dünyası için daha fazla fırsat ve yeni iş imkanı, karın maksimize edilmesi, iklim değişikliği ile etkin mücadele, temiz ürün üretimi, sürdürülebilir üretim ve tüketim alışkanlıkları, yeşil satın alma ve tedarik zinciri, sıfır atık yaklaşımı ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına erişim için bir imkandır.”



"Bir sistemin çıktısı başka bir sistemin girdisi olabilir"


Eskinazi, “Döngüsel ekonomi, kıt kaynakların verimli kullanımı ve iş birliklerini teşvik etme vizyonu ve geleceğin ekonomisine Türkiye’deki işletmeleri hazırlaması açısından oldukça önemli. İşletmelerin yanı sıra tüketiciler de artık satın aldıkları ürünlerde şeffaflık, sürdürülebilirlik ve döngüsellik arıyor. Döngüselliği sağlamanın önemli aşamalarından biri tüketici sonrası atık yönetimi. Her yıl yaklaşık 80-100 milyon ton arası hazır giyim üretimi gerçekleşiyor ve üretilen bu giysilerin büyük çoğunluğu maalesef çöpe gidiyor. Ancak, döngüsel ekonomi modelinin en güzel yanlarından biri bu modelde atıklarımız da değerli. Bir sistemin çıktısı başka bir sistemin girdisi olabilir. İşletmelerimizin başarılı olabilmesi ve başarının sürdürülebilir olabilmesi için bu yaklaşımları benimsemeleri artık bir zorunluluk” dedi.



Dayanıklılık, geri dönüşüm, azaltmak, yeniden kullanım ve tamirat


Jak Eskinazi, döngüsel ekonomi konusunda muhtemel düzenlemelerin üretici üzerindeki sorumluluğu artıracağını sözlerine ekledi. Eskinazi, şunları söyledi: “Firmalar döngüsel iş modellerini hızla öncelikli gündemleri arasına almalı. Döngüsel ekonomi modelini 5 kelime ile özetlemek istiyorum; dayanıklılık, geri dönüşüm, azaltmak, yeniden kullanım ve tamirat. Yani ürünlerin kullanım ömrünü uzatmak, ürünlerin efektif bir şekilde geri dönüştürülmesi sağlamak, tüketim düzeyini azaltmak, yeniden kullanılması ya da paylaşılmasını sağlamak ve tamirat süreçlerini desteklemek. Gelecek nesiller için sorumluluğumuz olan iklim değişikliği ile mücadele konusunda hepimiz elimizi taşın altına koymalı ve atık yönetimi stratejilerimizi gelişen teknolojiler ışığında iyileştirmeliyiz. Tüketici sonrası atıklar konusunda bütün tekstil ve hazır giyim işletmeleri olarak çalışmalarımızı hızlandırmalıyız. Sürdürülebilir moda anlayışını benimsemeli, su tüketiminin çok olduğu denim üretiminde geri dönüşümün öneminin farkında olmalıyız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.