ÇEVRE - 12 Mayıs 2021 Çarşamba 20:49

Tire’de mera alanına yapılmak istenen çöp tesisi projesine sert tepki

A
A
A
Tire’de mera alanına yapılmak istenen çöp tesisi projesine sert tepki

İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Tire’ye bağlı Karateke köyünde bulunan mera vasıflı alana Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi yapımı için ÇED başvurusu yaptığı ileri sürülürken, projeye vatandaşlardan sert tepki geldi.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Tire’ye bağlı Karateke köyünde bulunan mera vasıflı alana Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi yapımı için ÇED başvurusu yaptığı ileri sürülürken, projeye vatandaşlardan sert tepki geldi. Köylülerin ve köy muhtarının yanı sıra projeye tepki gösteren Tire Ziraat Odası Başkanı İbişoğlu, “Buradaki bu projenin yapılması durumunda büyük bir çevre katliamı olacak” dedi.


İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Tire’nin Karateke köyünde, Karateke Köyü Sulama Kooperatifi tarafından Büyükbaş Hayvan Çiftliği yapılması planlanan mera arazisine Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi yapımı için ÇED başvurusunda bulunduğu ileri sürüldü. Yapılan başvuruya tepkiler çığ gibi büyürken, Tire Ziraat Odası Başkanı Halil İbişoğlu, projenin bölgede gerçekleşmesinin tarım ve hayvancılık faaliyetlerine önemli ölçüde zarar vereceğine dikkat çekerken, Köy Muhtarı Erkan Tutkaç ise köye yürüme mesafesinde olan bir mera arazisine çöp tesisi kurulmasını uygun bulmadıklarını söyledi.



“Tarım ve hayvancılık faaliyetlerine büyük zarar verecek”


Projenin iptal edilmesi için gerekli girişimlerde bulunacaklarını belirten Tire Ziraat Odası Başkanı Halil İbişoğlu, kurulacak olan katı atık tesisinin bu bölgede tarım ve hayvancılık faaliyetlerine büyük zararlar vereceğini belirtti. Büyükşehir Belediyesinin normalde çiftçilere ve üreticilere büyük destekler sağladığını hatırlatan İbişoğlu, Karateke köyünde yapılmak istenenin İzmir Büyükşehir Belediyesi anlayışına tezat oluşturduğunu söyledi. İbişoğlu, “Biz bu haberi dün aldık. İzmir Büyükşehir Belediyesi 783 bin dekarlık mera alanında Çöp Entegre Tesisi kurulmasıyla ilgili ÇED sürecini başlatmış. Burada benim aklımın almadığı bir konu var. Yıllardır İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu çiftçiliği geliştirme noktasında küçük çiftçilere, kooperatiflere ve ziraat odalarına destek sağladı. Aziz Başkan’dan sonra Tunç Başkan göreve geldi. Aynı projeler daha da büyütülerek devam ediyor. Hatta köylerimizde küçükbaş hayvancılığı geliştirmek ve meralarımızın eski haline döndürülmesi, küçükbaş hayvanların bu meralarda otlatılması için köylerimizde üreticilerimize koyun dağıtımı yapılıyor. Bu meraların geliştirilmesi projesiyle merada çöp tesisinin yapılması tam bir zıt anlam oluşturuyor” ifadelerini kullandı.



“Projenin yapılması durumunda büyük bir çevre katliamı olacak”


"Bu bölgede yaklaşık 2 bin 500 tane küçükbaş, 20 bine yakın büyükbaş hayvanımız var. Civar köylerde 35 bin dekar alanda tarımsal üretim yapılıyor" diyen İbişoğlu, “Burada olay sadece üretim değil, sadece burada çöp tesisinin yapılması değil. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesi var, Ödemiş Belediyesi var, bir de özel bir firma var. Üçlü bir anlaşmayla bu projeye müracaat yapılıyor. Tire’nin, Ödemiş’in, Bayındır’ın, Beydağ’ın, Kiraz’ın, Torbalı’nın ve Selçuk’un bütün çöpleri bu bölgeye taşınacak. 580 bine yakın insanın çöpünün kamyonlarla, tırlarla Tire’ye geldiğini düşünün. Yolların durumunu düşünün. Şehrin içinden geçecek olan çöp kamyonlarının bu çevreye, insanlarımıza, topluma vereceği zararı düşünün. Bu bana göre tam bir çevre katliamıdır. Ben Büyükşehir Belediye Başkanının tarıma verdiği desteklere bağlı olarak bu projenin burada yapılmayacağını, yaptırmayacağını düşünüyorum. Buradaki bu projenin yapılması durumunda büyük bir çevre katliamı olacak. Üretimin zayıflaması, hatta yeraltı sularımızı etkilemesi söz konusudur. Bu projenin çevreyi etkileyeceğini, doğada yaşayan hayvanları, kuş türlerini, arıları etkileyeceğini düşünüyorum. Tire çiftçisi adına bu projenin buradan kaldırılması adına her türlü girişimi yapacağız. Bununla ilgili açılacak olan davalara da Tire Ziraat Odası olarak kayıtsız kalmayacağız” şeklinde konuştu.



“Bu alana çöp tesisi yaptırmayacağız”


Tesisin kurulması planlanan bölgeye Tire Ziraat Odası Başkanı İbişoğlu ile birlikte gelen Karateke Köyü Muhtarı Erkan Tutkaç da hiçbir suretle bu projeye izin vermeyeceklerini hatırlattı. Tutkaç, “Daha önce Karateke Köyü 892 parselde bulunan arazimizde köy içerisinde bulunan 2 bin 700 büyük baş hayvan için yapacak olduğumuz çiftliğin olduğu yere Büyükşehir Belediyesi çöp depolama tesisi yapmayı düşünüyor. Köylü olarak biz konuyla ilgili daha önce imza toplayıp İl Tarım Müdürlüğü’ne vermiştik. Bu projeyi köyümüzde istemediğimizi söylemiştik. Köyümüze yürüme mesafesinde olan bir alana, mezarlığımızın yanına böyle bir tesisin yapılması bizlerce uygun değildir. Zaten 1 km ileride mevcut çöplük var. Bizler bu tesisin o çöp toplama alanında yapılabileceğini de söyledik. İki dünya bir araya gelse de bu köylü bu projeyi buraya yaptırmayacak. Bunu herkes bilsin istiyoruz. Bu meraya, koyunlarımızın ve büyükbaş hayvanlarımızın yayıldığı bu alana çöp tesisini yaptırmayacağız. İleriki zamanlarda da göreceksiniz. Bir sürü yer varken neden mera, neden otlak tercih edilir anlamış değiliz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.