SPOR - 03 Eylül 2021 Cuma 10:13

Ufuk Sarıca: “Ekstra bir oyuncumuz olsa belki Avrupa şampiyonuyduk”

A
A
A
Ufuk Sarıca: “Ekstra bir oyuncumuz olsa belki Avrupa şampiyonuyduk”

Pınar Karşıyaka Başantrenörü Ufuk Sarıca, geçtiğimiz sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluğu kaçırdıklarını belirterek, “Ekstra bir oyuncumuz olsa belki Avrupa şampiyonuyduk” dedi.

Pınar Karşıyaka Başantrenörü Ufuk Sarıca, geçtiğimiz sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluğu kaçırdıklarını belirterek, “Ekstra bir oyuncumuz olsa belki Avrupa şampiyonuyduk” dedi. Karşıyaka’daki her döneminde sürdürülebilir başarının yakalandığını söyleyen Sarıca, Bornova Belediyesi ile yapılan pilot takım anlaşmasının orta ve uzun vadede Pınar Karşıyaka’ya önemli değerler kazandıracağını söyledi.


Pınar Karşıyaka Başantrenörü Ufuk Sarıca, son 2 yılda basketbol şubesinin yaşadığı gelişimi ve kadroya yeni katılan oyuncuları değerlendirdi. Sarıca, Karşıyaka ve pilot takım Bornova Belediyesi arasında yapılan işbirliğinin ayrıntılarını anlattı.


2012-2016 yılları arasında Pınar Karşıyaka Başantrenörü olarak 3 kupa kazanan ve 2016 yılında ayrıldığı Karşıyaka’ya 2019’da dönen Ufuk Sarıca,“2012-2016 yılları arasındaki 4 yıllık dönem, tane tane geçilen bir süreç oldu ve şampiyonluklarla beraber 2016 yılının sonunda Pınar Karşıyaka tarihinde ilk kez Euroleague arenasına çıktı. Son iki yılda bu sürdürülebilir başarıyı çok yeni bir takım olmamıza, 10 yeni oyuncuyla başlamamıza rağmen bu ekolü devam ettirebildik. Bundan dolayı tabi ki büyük mutluluk duyuyoruz. 2019-2020 sezonunu uzun süre lider götürdük ve ligin sonuna yaklaşıp yarıda kaldığında 2. sıradaydık. Avrupa kupasında ise yarı finale kalmıştık. Çok domine ederek gidiyorduk ve çok iyi durumdaydık. Büyük ihtimalle o kupayı kazanacaktık ancak sezon yarıda kaldı” dedi.



“Ekstra bir oyuncumuz olsa belki Avrupa şampiyonuyduk”


Ufuk Sarıca, geçtiğimiz sezon yine güçlü rakiplere rağmen ligi ilk 3 içinde bitirdiklerini hatırlatarak, “Bu önemli bir istikrardı. Geçen sene Şampiyonlar Ligi’nde finale kaldık ki, aslına bakarsanız sezon başında birçok otorite bizi orada favori göstermiyordu, bu bir gerçek. Hatta son 8’e bile bizim dışımızda çok takım aday gösteriliyordu. Ama biz kendini yolda geliştiren, büyüyen bir takım olduk. Sezonu covid ve sakatlıklara rağmen başladığımız gibi herhangi bir transfer yapmadan 13 oyuncuyla bitirdik. Sponsorumuzun ve de yönetimimizin çizdiği bütçe içinde kaldık. Belki bizim 14. oyuncumuz olsa ya da 6. bir yabancı oyuncumuz olsaydı bir Avrupa şampiyonluğumuz vardı. Sürdürülebilir başarı buradaki her dönemimde benim için en önemli unsur oldu. Geldiğimiz noktada Pınar Karşıyaka, hep ilk 4’ün içinde olan finallere, şampiyonluklara aday gösterilen, eşleşmekten çekinilen bir ekol haline geldi. Bu başarıyı elde ederken özellikle geçen sezon taraftarsız boş salonda maçlar oynadığımızı düşünürsek, bundan etkilenecek en baştaki ilk 3 kulüpten bir tanesiyiz, gösterdiğimiz performans tüm camiayı mutlu etti” diye konuştu.



"Pınar Karşıyaka iyi bir vitrin oldu"


Ufuk Sarıca, geçtiğimiz sezona göre en büyük farkın değişik bir uzunla oynayacakları olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Ama her sene değişen uzunlarımız oldu maalesef. Çünkü başarıyla beraber bazı oyuncularımızı kendi bütçemiz dahilinde kadroda tutamıyoruz, bu da bir gerçek. Önceki sezon Jordan Morgan’ı yüksek bütçeli kontratla Rusya’ya gönderdik, sona eren sezonda Raymar Morgan yine Euroleague takımına gitti. Bu konuda yıllardır vitrin olduğumuzu söyleyebilirim. Hem yerli oyuncularımız Anadolu Efes, Fenerbahçe Beko gibi kulüplere gitti hem de Euroleague seviyesindeki kulüplere Strawberry, Diebler, Bobby gibi daha önce çok kişinin tanımadığı oyuncuları transfer ettik.”



"3 yabancı oyuncu değişti, kaliteli yerli oyuncu takviyesi yapıldı"


Kadrolarında bu sene 3 yabancı oyuncunun değiştiğini ifade eden Sarıca, “Ama önemli olan oyuncuya göre bizdeki takıma göre sistemi yapılandırmak. Çok kaliteli oyuncular aldık. James çok yetenekli ve kaliteli bir oyuncu, çok da gelişim gösterecek ve yukarılara gideceğine inanıyorum. Colson Bonzie daha önce ligimizde oynadı ve geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde ve Fransa’da MVP oldu. Akil’in de kendi bütçemiz dahilinde alabileceğimiz en iyi oyuncu olduğunu düşünüyorum ve O’nu en iyi şekilde adapte edeceğiz. 3 yabancı basketbolcunun yanı sıra yerli oyuncularımız da değişti. Metecan’ın son 2 sezonda Pınar Karşıyaka’da gösterdiği gelişim beni mutlu etti ve hala gideceği yerler var. Sertaç örneğinde olduğu gibi inşallah Metecan da ciddi süreler, görevler ve sorumluluklar alır, Fenerbahçe Beko’da ve inşallah o da yurt dışında daha büyük hayal ettiği yerlere ulaşır. Can, Burak, Berkan ve altyapıdan genç Ali Efe’yi kadromuza aldık. Çok kaliteli yerliler olduğunu düşünüyorum. 8 yeni oyuncuyu kadromuza katıldı, oturmuş bir kadrodan sonra biraz zamana ihtiyacımız var, eski parçaları yeni parçalarla birleştirmemiz lazım. Bunun için antrenmanlar yapıyoruz, özel maçlar yapacağız. Sezona da inanıyorum ki en iyi şekilde hazır olarak başlayacağız” dedi.



"Pilot takımımız Karşıyaka’ya önemli değerler kazandıracak"


Sarıca son olarak, pilot takım projesinin olmazsa olmazlarından ve daha önce yapılması gereken çok doğru bir hamle olduğunu dikkat çekerek, Bornova Belediye ile yapılan ve ‘Bornova Belediyesi Karşıyaka’ adıyla TBL’de mücadele edecek yeni takım hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:


“Bornova Belediye ile güzel bir oluşum yaptık. Bizim arada sıkışan genç oyunculara pişmeleri için daha fazla sürelerde maç oynamaları için güzel bir imkan sağladık. Bu oluşumu önceki yıllarda da istemiş yapamamıştık. Çok güzel bir salon var. Bu oluşumda salon dolayısıyla çalışma imkanı çok önemliydi. Salonun olması bu bağlamda işbirliğini güçlendirdi. Bizim yönetimimiz ve Bornova Belediye yönetimi çok heyecanlı. Genç bir takım kuruluyor hata yapacaklar, bunları düzeltip geliştirecekler. Buradaki amaç oyuncu gelişimi olacak. Burada oyuncuların bireysel gelişimleri bizim sezon içinde gözlemleyeceğimiz bir durumda olacak. Umutluyum, 3 yıllık orta-uzun vadede buradan Pınar Karşıyaka’ya önemli değerler kazandırılacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Zorlu Enerji, ESG değerlendirmesinde küresel ölçekte öne çıktı Zorlu Enerji, ESG performansında küresel ölçekte güçlü konumunu iyileştirdi. S&P Global’in güncel değerlendirmesinde 85 puan alan şirket, çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında dengeli ve yüksek performans gösterdi. Yenilenebilir enerji yatırımları, net-sıfır stratejisi ve yüksek veri şeffaflığı ile şirket, sürdürülebilirlikte sektörün öncü isimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Yenilenebilir enerji alanındaki öncü konumuyla Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) değerlendirmelerinde küresel ölçekte iyi performans sergiledi. Yapılan açıklamaya göre, uluslararası sürdürülebilirlik ölçümleme platformu S&P Global’in güncel CSA (Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi) modeliyle gerçekleştirdiği ESG değerlendirmesinde Zorlu Enerji, bir önceki döneme göre 11 puanlık iyileşme kaydederek skorunu 74 puandan 85 puana yükseltti. Değerlendirme sonuçlarına göre şirket, çevresel boyutta 88, sosyal boyutta 85 ve yönetişim/ekonomik boyutta 76 puan alarak sürdürülebilirliğin üç temel alanında da dengeli ve yüksek bir performans sergiledi. İklim stratejisi ve biyoçeşitlilikte önemli başarı Açıklamaya göre şirket, uluslararası yatırımcıların karar süreçlerinde önemli bir referans noktası olan S&P Global’in veri erişimi değerlendirmesinde yüksek şeffaflık gösterdi. S&P Global, şirketin veri açıklama şeffaflığını çok yüksek seviyede değerlendirdi. Değerlendirmede en fazla ağırlık verilen kriterler arasında ürün sorumluluğu (Product Stewardship), iklim stratejisi (Climate Strategy) ve insan sermayesi yönetimi (Human Capital Management) öne çıktı. Düşük karbonlu ekonomiye geçişin en önemli bileşenlerinden biri olarak yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı benimseyen Zorlu Enerji, uzun süredir yalnızca yenilenebilir kaynaklara yatırım yaparak atmosferdeki sera gazı salımlarının azaltılmasına katkı sağlıyor. İklim stratejisi alanında 93 puan alan şirket, net-sıfır hedefleri, iklim risk analizleri, TCFD uyumu ve iç karbon fiyatlaması gibi uygulamalarda yüksek performans sergiliyor. Biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik çalışmalara da ağırlık veren şirket, biyoçeşitlilik alanında 99, atık ve emisyon yönetiminde 97 puan aldı. Üretim portföyü ve gelir yapısı da sürdürülebilirlik açısından yüksek değerlendirilen Zorlu Enerji, sürdürülebilir gelirler (Sustainable revenues) 97, elektrik üretim portföyü (Electricity generation mix) 98 ve üretim verimliliğinden (Generation efficiency) 100 puan aldı. Şirketin müşteri memnuniyeti sistemleri (Customer Relations) en yüksek seviyede değerlendirildi ve 100 puan aldı. Şeffaf raporlama ve doğrulama süreçleri (Transparency & Reporting) de 100 puanla üst düzeyde performans gösterdi. İş etiği uygulamaları (Business Ethics) 98 puanla güçlü bir performans ortaya koyarken, tedarik zinciri yönetimi (Supply Chain Management) 96 puanla başarılı değerlendirildi. Risk ve kriz yönetimi (Risk & Crisis Management) 91 puan, bilgi güvenliği (Information Security) ise 85 puanla güçlü seviyede değerlendirildi. "ESG alanlarında ölçülebilir hedefler koyuyor ve bunları somut aksiyonlarla destekliyoruz" Konu hakkında değerlendirmede bulunan Zorlu Enerji CEO’su Elif Yener, "ESG alanındaki yükselen performansımız, çevresel sürdürülebilirlikte güçlü bir şirket olduğumuzu ve üretim portföyü ile gelir yapımızda yüksek sürdürülebilirlik standartlarına sahip olduğumuzu ortaya koyuyor. Çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında dengeli ve güçlü performansımızla gurur duyuyoruz. Enerji dönüşümünün sorumluluğunu ve liderliğini üstlenen bir şirket olarak, ESG alanlarında ölçülebilir hedefler koyuyor ve bunları somut aksiyonlarla destekliyoruz. Stratejik hedeflerimiz arasında dahil olduğumuz ESG endekslerinde sektörel liderlik pozisyonumuzu korumak yer alırken 2040’a kadar net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda ilerlerken, su verimliliği ve biyoçeşitlilik alanında da güçlü hedefler belirledik. 2035’e kadar doğa için net pozitif bir şirket olmayı ve ekosistemlerin güçlenmesine katkı sunmayı hedefliyoruz. 2030’a kadar üretilen birim enerji başına su kullanımını her yıl azaltmayı taahhüt ediyoruz. Kuraklık riski yüksek bölgelerde suyu en verimli biçimde kullanacak teknolojilere yatırım yapıyoruz" dedi.
İstanbul Bağcılar Belediyesi’nin hazırladığı prömiyer izleyicilerden tam not aldı Bağcılar Belediyesi Tiyatro Akademisi’nin kaleme aldığı "Fatih’te Bir Konak" tiyatro oyununun prömiyerini izleyicisiyle buluşturdu. Yıkılmaya yüz tutmuş bir konakta yaşanan olayları konu alan oyun, seyircilerden tam not aldı. Oyunu izleyen Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, "Sanat adına çok güzel bir akşam yaşadık. Tüm salon doluydu, hep beraber keyifle izledik" dedi. Bağcılar, hafta sonu kültür sanat anlamında önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bağcılar Belediyesi Tiyatro Akademisi eğitmenleri tarafından yazılan ve sahneye konulan "Fatih’te Bir Konak" isimli tiyatro oyununun prömiyeri yapıldı. Oyunun sahnelendiği BKS Sahne, erken saatte doldu taştı. Oyuncuların başarısı büyük alkış aldı Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız da oyunu izlemeye gidenler arasındaydı. Sanatseverler 90 dakika boyunca keyifli zaman geçirdi. İzleyiciler, oyunda kimi zaman kahkahalar attı kimi zaman da duygusal anlar yaşadı. Prömiyer, eserin etkileyiciliği ve oyuncuların başarılı performansı ile sanatseverlerden büyük alkış topladı. Sanat adına çok güzel bir akşam yaşadık Kültür sanatın gelişmesine önem verdiklerini söyleyen Başkan Yıldız, "İlçemizde bu amaçla tiyatro oyunculuğundan sinema atölyelerine ve senaryo yazımına kadar geniş bir yelpazede eğitimler düzenliyoruz. Önemli isimleri de sanatseverlerle de buluşturuyoruz. Fatih’te Bir Konak isimli oyunumuzla da sanat adına çok güzel bir akşam yaşadık. Tüm salon doluydu, hep beraber keyifle izledik. Emeği geçen akademi eğitmenlerimizi tebrik ediyorum" dedi. "Fatih’te Bir Konak" oyununun konusu dikkat çekiyor Tek perde ve 90 dakikadan oluşan oyun, 1952 yılında Fatih’te yıkılmaya yüz tutmuş bir konakta saklı bir hazine etrafında yaşanan olayları konu ediyor. Şevkidil Hanım, oğlu, kiracılar, tefeciler ve fırsatçılarla dolu bu konağın köhne yaşamı, bir hazine avına dönüşüyor. Sırlar, yalanlar ve ihanetler geceleri ortaya çıkıyor. Gerçek hazine ise hiç beklenmedik şekilde açığa çıkıyor.
Samsun Prof. Dr. Topçu: "Ülkemiz, savunma sanayi alanında olağanüstü atılımlar gerçekleştirdi" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldıray Topçu, "Ülkemiz, savunma sanayi alanında özellikle son yıllarda olağanüstü atılımlar gerçekleştirdi. Savunma sanayi alanında güçlü olmak, her an hazır olmak ve bu gücü sürdürülebilir kılmak çok önemli" dedi. OMÜ Mühendislik Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren IEEE Öğrenci Topluluğu tarafından "Savunma Sanayi Günleri" etkinliği düzenlendi. Mühendislik Fakültesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlik, akademik çevreler ve öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Program kapsamında savunma sanayisinin önde gelen kurumlarında görev yapan uzman isimler, bilgi ve deneyimlerini öğrencilerle paylaştı. Topçu: "Ülkemiz, savunma sanayi alanında olağanüstü atılımlar gerçekleştirdi" Etkinliğin açılışında konuşan OMÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldıray Topçu, "Ülkemiz, savunma sanayi alanında özellikle son yıllarda olağanüstü atılımlar gerçekleştirdi. Savunma sanayi alanında güçlü olmak, her an hazır olmak ve bu gücü sürdürülebilir kılmak çok önemli. Bu alanda yapılan her çalışma bu açıdan son derece kıymetlidir ama yeterli değildir; daha fazlasına ihtiyaç vardır. Savunma sanayi deyince de sadece bir kariyer fırsatı olarak düşünülmemeli. Bu alanın etik ve insani boyutunu da mutlaka göz önünde bulundurmalısınız. Türkiye gibi bu gücü barışçıl ve insanlık yararına kullanabilecek ülkelerin, bu bilinçle yetişmiş mühendislere ihtiyacı var" dedi. Savunma sanayisinin önde gelen kurumlarını öğrencilerle buluşturan etkinlik, bilgi paylaşımının ardından oturumlarla devam etti. Etkinliğin ilk oturumlarında; ASPİLSAN Bilgi Teknolojileri Müdürü Mehmet Öztürk, ASELSAN Lider Mühendisi Tuğçe Yağcıoğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan (BTK) Abdurrahman Er ve Recep Gülçiçek ile TUSAŞ’tan Gökçen Arslan sunumlarını gerçekleştirdi. Katılımcılar, savunma sanayisindeki güncel gelişmeler, kariyer fırsatları ve mühendisliğin sektördeki yeri hakkında kapsamlı bilgiler edindi. Etkinliğin ikinci gününde ise TUSAŞ adına sunum yapan Ahmet Ethem Danış, geleceğin mühendis adaylarına şirketin çalışma kültürünü, sunduğu avantajları ve genç mühendislere sağlanan gelişim imkânlarını anlattı. Danış, sunumunun ardından öğrencilerden gelen soruları yanıtlayarak TUSAŞ’ın projeleri, kariyer olanakları ve mühendislik alanındaki beklentileri hakkında ayrıntılı bilgiler paylaştı. Programın sonunda konuşmacılara teşekkür plaketi takdim edildi. Program toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.