GENEL - 18 Mayıs 2022 Çarşamba 09:52

Küresel güvenlik sorunları DEÜ’de tartışıldı

A
A
A
Küresel güvenlik sorunları DEÜ’de tartışıldı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün gerçekleştirdiği ‘Sınır Alanlarda Güvenlik Algısı: AB, Ortadoğu ve Rusya’daki Fırsatlar ve Zorluklar’ başlıklı konferansta uluslararası güvenlik sorunları tartışıldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün gerçekleştirdiği ‘Sınır Alanlarda Güvenlik Algısı: AB, Ortadoğu ve Rusya’daki Fırsatlar ve Zorluklar’ başlıklı konferansta uluslararası güvenlik sorunları tartışıldı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Dokuz Eylül Üniversitesi olarak ülkemizin güvenlik ve işbirliği konularındaki gayret ve çalışmalarını, bilim dünyasında paylaşmaya devam edeceğiz” diye konuştu


Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün düzenlediği "Sınır Alanlarda Güvenlik Algısı: AB, Ortadoğu ve Rusya’daki Fırsatlar ve Zorluklar" başlıklı uluslararası konferansta, Türkiye’yi de yakından ilgilendiren küresel güvenlik soruları tartışıldı. Erasmus+ Projesi POWERS Network kapsamında DEÜ Rektörlüğü’nde yer alan 15 Temmuz Şehitler Salonu’nda iki gün süren konferansta; Rusya, İtalya, Belçika, Ürdün ve Azerbaycan gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye’deki farklı üniversitelerden gelen konuşmacı ve katılımcılar uluslararası güvenlik sorunlarını tüm boyutlarıyla ele aldı.


Toplantının açılışında konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, uluslararası güvenlik sorunlarının çok yönlü olarak ele alınması gerektiğini belirterek, “Günümüzde uluslararası ilişkilerde; güç zehirlenmelerinin yaşandığına, ülkelerin egemenlik haklarının ihlal edildiğine, başta terör olayları olmak üzere mülteci ve düzensiz göç hareketlerine şahit oluyoruz. Bireysel ve toplumsal entegrasyonu, sürdürülebilir rekabeti, barışçıl ve insani hedefleri konuşmak yerine; Suriye’deki veya Afrika ülkelerindeki insanlık dramlarını tartışıyoruz. Sınırlar ve dikenli teller, çaresizlikten yola düşmüş insanları engelleyemiyor. Biz Türkiye olarak yanı başımızda patlak veren iç savaş ve karışıklığın ardından; milyonlarca insanı ülkemizde misafir etmeye başladık. Bu süreçte aziz milletimizin yaklaşımı, yapıcı ve olumlu oldu. Devletimizin güvenli bölge tesis etmeye ve insani yardıma yönelik gayretleri ise gerçekten dünyaya örnek teşkil etti. Aslında Suriye meselesi, bölgesel değil; küresel bir sorundu fakat uluslararası camia, yaşanan gelişmelere pek ilgi göstermek istemedi. Peki bu insanlar neden yurdundan ayrılmak zorunda kaldı? Ülkemizi transit geçip Avrupa’ya sığınmak isteyen bu insanlar için neden sert duvarlar örüldü? Bunların cevabını, sadece Türkiye ve çevre ülkelerin değil aynı zamanda Avrupa’nın ve buradaki ülkelerin ve yönetimlerin de düşünmesi gerekiyor” dedi.



Çözüm arayışlarına rehber oluyoruz


Dokuz Eylül Üniversitesi olarak Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ’Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi’ isimli uluslararası bir konferans düzenlediklerini hatırlatan Rektör Hotar, “Bu kapsamlı ekinlikte, sınır güvenliğinin sadece askeri çözümlerle ele alınamayacağını; bunun birçok unsuru olduğunu belirtmiştik. Bu konferansımızın sonuçları çözüm arayışlarında rehber oldu. Bizler, dünyanın her coğrafyasında barış ve istikrarın olmasını; aklın ve bilimin insanlara kılavuz olmasını diliyoruz. Uluslararası diyaloğun geliştirilmesine; savaşın hiçbir zaman çözüm olamayacağına inanıyoruz. Avrupa kadar diğer ülkelerin de toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini; güvenlik noktasında zafiyet getirecek unsurların bertaraf edilmesinin önemli olduğunu da biliyoruz. Ülkemizin gerek sınır güvenliği gerekse işbirliği ve destek noktasında yapıcı davrandığının; AB ilişkilerinde son derece samimi ve iyi niyetli olduğunun uluslararası kamuoyunca bilinmesini arzuluyoruz. Bizler ülkemizin güvenlik ve işbirliği konularındaki gayret ve çalışmalarını, bilim dünyasında paylaşmaya devam edeceğiz. Bu toplantının da referans olacağını umut ediyoruz” dedi.



İzmir’de yapılması önemli


Covid-19 dönemiyle birlikte uluslararası güvenliğin klasik güvenlik konularının ötesine geçtiğini söyleyen DEÜ İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çağnur Balsarı ise, “Güvenliğin artık interdisipliner bir konu olarak görülmesi gerekiyor. İşletmecilik alanında ise ulaşım ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesi küresel güvenliği sağlamada yetersiz kaldı. Gelecek kuşaklara güvenli bir ortamın sağlanabilmesi için kalıcı çözümlere ihtiyaç var” dedi. Prof.Dr. Balsarı ayrıca konferansın, birçok medeniyetin buluşma noktası olan İzmir’de düzenlenmesinin önemine dikkat çekti. DEÜ İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Pınar Karacan ise projenin amacı olan uluslararası güvenlik alanında akademik diyaloğu geliştireceğini vurguladı.



Güvenlik sorunlarına çok boyutlu yaklaşım


POWERS Projesi DEÜ Koordinatörü Prof.Dr. Gül M. Kurtoğlu Eskişar, projenin interdisipliner yapısına dikkat çekti. Eskişar, projenin başladığı 2018 yılından bu yana partner üniversitelerce birçok akademik ve eğitici etkinliğin düzenlendiğini söyledi. POWERS Projesi Genel Koordinatörü ve Rusya Voronezh Devlet Üniversitesi Uluslararası Ofis Direktörü Dr. Alla Akulshina, projenin önemine dikkat çekerek, “Türkiye’nin ev sahipliğinde çeşitli uzmanlık alanlarında görevli akademisyenlerle gerçekleştirilen programda güvenlik tehditlerini konuştuk. Türkiye’nin uluslararası güvenliğin sağlanmasında önemli bir rolü bulunuyor. Bu alanda akademik verilerin toplanmasının önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.