POLİTİKA - 21 Ekim 2022 Cuma 09:49

Demircan, Fincancı’yı istifaya çağırdı

A
A
A
Demircan, Fincancı’yı istifaya çağırdı

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkan Togan Demircan, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın söylemlerine tepki göstererek “Fincancı’yı esefle kınıyorum ve istifaya davet ediyorum” dedi.

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkan Togan Demircan, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın söylemlerine tepki göstererek “Fincancı’yı esefle kınıyorum ve istifaya davet ediyorum” dedi.


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında, PKK/YPG’nin sözde yayın organına açıklama yaptığı gerekçesiyle soruşturma başlattı. Fincancı’nın ifadelerine bir tepki de Demokratik Sağlık Sen Genel Başkan Togan Demircan’dan geldi. Demircan, “Sivil toplum örgütleri, sendikalar, dernekler, kuruluş ilkeleri doğrultusunda faaliyet gösterir. Meslek örgütlerinin görev tanımları belirlenmiştir. Üyelerinin mesleki gelişimi, sorunları ve çözümlerine odaklanmaları gerekirken terör örgütlerinin sözcüsü gibi ifadelerde bulunmalarını asla kabul etmiyoruz. Seçildiği günden beri her fırsatta periyodik olarak şanlı Türk ordusunu yönelik yıpratmaya yönelik açıklamalar yapan, sınır ötesi harekâtları ‘savaş’ gibi değerlendiren ve bu bağlamda açıklamalar yapan, hendek olaylarında yaptığı açıklamalarda odasının ismi ile çelişen, seçildiği gün zafer işaretleri ile beraberindeki üç-beş arkadaşı ile kameralara poz veren Fincancı’yı esefle kınıyorum ve istifaya davet ediyorum” diye konuştu.



“Tabipler birliği derhal seçime gitmeli”


Eleştirilerini sürdüren Demircan, şöyle konuştu: “Şanlı ordumuza yönelik bir siyasi partinin tutuklu mensubunun yapmış olduğu açıklamaya eş zamanlı ‘Mehmetçiğe terörle mücadele çerçevesinde kimyasal silah kullandı’ iftirasını atmaktan geri durmayarak gerçek yüzünü yeniden ortaya koymuştur. Devletimiz, terörle mücadele ederken bir de memur kisvesine bürünmüş teröristlerle uğraşmak durumunda kalıyor. Tabipler birliği derhal seçime gitmeli, açıkça teröre ve terörizme destek veren bu başkan müsveddesinden kurtulmalı, ismine yakışır, tabiplerin özlük haklarına yönelik çalışmalar yapan bir kimliğe bürünmelidir. Bu memleketin ekmeği ile büyüyen, imkân ve olanakları ile bir yerlere gelen temsil makamındaki herkesin birlik ve beraberliğimiz, güvenliğimiz için iç ve dış tehditlere karşı durması gereken yer bellidir. Dernek, vakıf, sendika veya her ne ad altında olursa olsun kitleleri temsil eden makamlarda bulunan kişiler gerçek işleri ile hemhal olmalı.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa 17 Bin üyeli Bal-Göç’te Fahriye Vatansever Ağca değişim için aday Türkiye’nin en güçlü göçmen örgütlenmelerinden biri olan, yaklaşık 17 bin üyeli BAL-GÖÇ Derneği, uzun süredir yaşanan yönetim tartışmaları ve düşük katılımlı genel kurullarla gündemde. Dört dönemdir aynı isim tarafından yönetilen derneğin, bugün kendi tabanında dahi güven kaybı yaşadığı ifade edilirken Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, BAL-GÖÇ’ün 20. Genel Kurulu’nda "demokrasi, şeffaflık ve birlik" vurgusuyla başkanlığa adaylığını açıkladı. 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçle Türkiye’ye gelen bir Balkan Türkü olan Ağca, on binlerce üyeye sahip bir derneğin genel kuruluna yalnızca birkaç bin kişinin katılmasının camiada ciddi bir kopuşa işaret ettiğini belirtti. Adaylık sürecinde üyelik başvurularının bekletildiği, aidatını ödeyen üyelerin hazirun listelerine alınmadığı ve kongre takviminin daraltıldığı yönündeki iddiaların ise demokratik işleyişi zedelediğini ifade etti. Ağca, seçilmesi halinde genel kurullarda aidat şartının kaldırılacağını, yönetimin şeffaf, hesap verebilir ve ulaşılabilir hale getirileceğini, gençleri ve kadınları merkeze alan yeni bir yapılanma kurulacağını ve genel başkanlık görevine iki dönem sınırı getiren tüzük değişikliğinin ilk toplantıda gündeme alınacağını açıkladı. Kardiyoloji uzmanı ve akademisyen olan Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Amacımız; BAL-GÖÇ’te zedelenen güveni yeniden inşa etmek, derneği üyeleriyle birlikte ayağa kaldırmak ve Balkan göçmenlerini hak ettikleri güçlü, saygın ve birleştirici yapıya yeniden kavuşturmaktır."