POLİTİKA - 18 Haziran 2023 Pazar 11:22

AK Parti’li Çankırı’dan İzmir Barosu’na "Onur Haftası" tepkisi

A
A
A
AK Parti’li Çankırı’dan İzmir Barosu’na "Onur Haftası" tepkisi

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Barosu’nun ’Onur Haftası’ etkinliğini sert sözlerle eleştirdi.

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Barosu’nun ’Onur Haftası’ etkinliğini sert sözlerle eleştirdi. Çankırı, "LGBT bir kimliksizleştirmenin adıdır. Adaleti temsil eden kamu niteliğindeki kurumun bu rezilliğe derhal son vermesi gerekmektedir" dedi.


AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Barosu’nun ’Onur Haftası’ adı altında düzenleyeceği etkinlikleri desteklemesine tepki gösterdi. LGBTİ+ dernekleri tarafından yapılan programların aile yapısının dinamitlenmesi olduğunu söyleyen Çankırı, İzmir Barosu’nun ideolojik yorumlarla değil de Anayasa’ya göre hareket etmesi gerektiğini hatırlatarak şu ifadelere yer verdi: "LGBT ve uzantıları bir kimlik mücadelesi değildir. Bu kadını değersizleştiren, gelenek ve göreneklerimizi acizleştiren, en kutsalımız olan aile yapısını zedeleyen birincil sebeptir. Bunu özgürlükle bağdaştıran ve destekleyenler bugün gençlerin geldiği noktadaki cinsiyetsizleştirme politikasını güçlendirmekten başka bir şey yapmamaktadırlar. Bu, klinik olarak tanısı konulmuş bir rahatsızlıktır. Tedavisi de hormonal anlamda mümkündür. Ancak bunu reddetmek sağlıklı bir zihniyet değildir. Bunun adı da ötekileştirilmek hiç değildir. İzmir Barosu’nun neye ve kime hizmet ettiğini bilmekteyiz. Adaleti temsil eden kamu niteliğindeki bir kurumun bu rezilliğe derhal son vermesi gerekmektedir. Zira bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde diğer barolarda olduğu gibi İzmir Barosu da ideolojik yorumlarıyla değil Anayasa ve yasalara göre yönetilmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum LGS’de Türkiye 1’incisisi olan öğrenci: "7’nci sınıfın yaz tatilinden sınav gününe kadar her gün çalıştım" Çorum’da Liselere Geçiş Sistemi sınavında 500 tam puan alarak Türkiye birincileri arasında yer alan Abdullah Efe, Bir yıl boyunca her gün düzenli olarak çalışması sayesinde sınavda başarılı olduğunu ifade etti. Çorum’daki Toki Şehit Şükrü Özyol Ortaokulu’nda eğitim gören Abdullah Efe Baran, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında 500 tam puan aldı. Çorum’da tüm soruları doğru yanıtlayan 4 öğrenci arasında yer alan Abdullah Efe Baran, başarılı olma sürecini anlattı. 6’ncı sınıftan itibaren derslerine düzenli çalışmaya başladığını ifade eden Abdullah Efe Baran, son bir yıldır ise her gün ders çalıştığını ifade etti. Yazılım ya da teknoloji alanında mühendis olmak istediğini ifade eden Abdullah Efe Baran, düzenli çalışma ile herkesin bu başarıyı yakalayabileceğini ifade etti. "Bu süreçte başarılı olmak isteyen herkes, disiplinli bir şekilde çalışmaya devam etmeli" Ailesinin de sınava çalışma sürecinde sürekli kendisine destek olduğunu ifade eden Abdullah Efe Baran, "Bu süreç oldukça uzun ve zorluydu. Ancak elimden gelen tüm çabayı gösterdim. 7’nci sınıfın yaz tatilinde ders çalışmaya başladım ve sınav gününe kadar her gün düzenli olarak çalışmaya devam ettim. Elbette zorlandığım zamanlar oldu, ama pes etmeden, yılmadan, hedefime odaklanarak elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Bu süreçte birçok şeyden fedakarlık ettim. Ben uyumayı çok seven biriydim, günde 10-11 saat uyurken sınav sürecinde bunu 7-8 saate düşürdüm. Arkadaşlarım halı sahaya gidiyor, parklarda oynuyor, dışarıda vakit geçiriyordu. Ancak ben kendime, ’yapacak bir şey yok, sınav bitene kadar bu fedakarlığı yapmalıyım’ dedim ve sosyal hayatımı mümkün olduğunca kısıtladım. Okuldan sonra kurslarım vardı. Öğretmenlerim bizlere çok güzel bir çalışma programı hazırladı. Ben de bu programa harfiyen uydum. Okul kursları günde yaklaşık iki saat sürüyordu. Eve geldiğimde de her gün 4,5-5 saat kadar bireysel çalışıyordum. Hafta içi toplamda 6-7 saat, hafta sonları ise deneme sınavlarıyla birlikte 7-8 saat ders çalışıyordum. Özellikle son ay, her gün deneme sınavına girdik ve bu dönemde de tempomu hiç düşürmedim.İleride hem Türkiye’de hem de dünyada tanınan bir yazılım ve teknoloji mühendisi olmak istiyorum. Bu vesileyle başta okul müdürümüz ve tüm öğretmenlerimize teşekkür etmek istiyorum. Bize sundukları imkanlar ve hazırladıkları programlarla büyük katkı sağladılar. 2026 yılında LGS’ye girecek öğrencilere tavsiyelere bulunan Abdullah Efe Baran, "Seneye sınava girecek arkadaşlara en büyük tavsiyem; başarı, sadece 8. sınıfa özgü bir çaba değil. 6. ve 7. sınıftan itibaren istikrarlı ve düzenli bir çalışmanın sonucudur. Bu süreçte başarılı olmak isteyen herkes, disiplinli bir şekilde çalışmaya devam etmeli. Evet, çalışmak şart" diye konuştu. Anne Ayla Baran ve baba Salim Baran ise sınav dönemi süresince Abdullah Efe’nin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını ifade ederek oğullarıyla gurur duyduklarını dile getirdi.
Nevşehir Kapadokya dünyanın en romantik yeri Kapadokya; peri bacaları, yer altı ve yer üstü şehirleri, ilginç vadileri ve sıcak hava balonlarıyla yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en romantik destinasyonlarından biri olarak kabul edildi. Dünya genelinde her yıl düzenli olarak yapılan anketler ve araştırmalar, romantizmi simgeleyen şehirleri ve sıralamasını belirlemeye devam ediyor. Bu araştırma son olarak, Uplifers isimli web sitesi tarafından gerçekleştirildi. Yapılan araştırmada dünyada en romantik şehirler sıralanırken; listenin başında romantik atmosferleri, eşsiz manzaraları, bir birinden ilginç yeraltı ve yer üstü oluşumları, tarihi dokuları ve sıcak hava balonları ile Kapadokya en ön plana çıktı. Kapadokya bölgesinde gün doğumunda başlayan romantizm gün batımına kadar devam ediyor. Özellikle sabahın ilk ışıklarında gün doğarken balon turu ile Kapadokya’nın eşsiz coğrafyasını gökyüzünden kuş bakışı izlenirken, peribacalarının üzerinden batan güneş günün yorgunluğunu da alıp gidiyor. Kapadokya’da gün doğumunda balon turu yapmak kadar uçun balonları izlemek ve fotoğraflamak da yapılan en önemli aktiviteler arasında yer alıyor. Gün boyunca Kapadokya’da dar ve kıvrımlı vadilerde yürüyüşe çıkmak, at, atv turlarına katılmak tarihi mağara otellerinde konaklamak, romantizmi seven çiftler için unutulmaz deneyimler sunuyor. Uplifers isimli web sitesi tarafından yapılan araştırma sonucunda listede sırasıyla Uludağ, Bozcaada, Paris, Roma, Venedik, Brugge, Prag, Santorini ve İstanbul yer alıyor. Kapadokya’nın romantik bir yer olduğunu söyleyen Sümeyye Genç; "Kapadokya’yı çok beğendik. Burası çok güzel bir şehir. Şu anda gün doğumunu ve balonları izliyoruz" ifadelerini kullandı. Çinli Turist Wan Zhıchen ise; "Kapadokya’da Çin’de çok popüler olan bir bölge. Çok geniş ve güzel bir coğrafya. Bu nedenle Çin’de herkes sosyal medyasında Kapadokya’dan mutlaka bahsediyor. Ya gelmiştir, yada mutlaka gelmek istiyordur. Biz çok şanslıyız, geldik ve gördük" dedi. Çinli turist Xıangyang Zeng’da; "Kapadokya’ya gelmek istiyordum. Özellikle uçan balonları ve bu tarihi yerleri çok merak ediyordum. Burası ile ilgili görseller Çin’de sosyal medyada sürekli karşıma çıkıyordu. Bu burada olmaktan çok mutluyum" dedi. Evleneceği kız arkadaşı ile Kapadokya bölgesine gelen Zhang Elvıs’de yaptığı açıklamada; "Kapadokya çok güzel bir şehir. Burada çok fazla turist var. Manzara çok güzel. Bende evleneceğim arkadaşım ile buraya geldik. Bu eşsiz manzara da albümümüz için fotoğraf çektiriyoruz" dedi.
Ankara 15 Temmuz Gazisi Mustafa Zorova’nın eşi: "Gavurun 3 kurşunu benim eşimi götürdü" 15 Temmuz Gazisi Mustafa Zorova’nın eşi Sevim Zorova, "Kolay değil. Öldüğü ana kadar yaşananları Allah ile ben biliyorum. Çok zor oldu, halen de zor ama yapacak bir şey yok. Elimizden gelen bir şey yok. Gavurun 3 kurşunu benim eşimi götürdü" dedi. FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulunduğu gece Ankara’nın Kazan ilçesinde 9 kişi şehit oldu ve 92 kişi gazi ünvanı aldı. Darbe gecesinin ardından birçok kahramanlığa imza atılan Kazan ilçesi ‘Kahraman’ ünvanı aldı. O geceyi ve eşi Mustafa Zorova’nın son 9 yılda yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Sevim Zorova, 9 yılın sonunda şubat ayında eşinin vefat ettiğini kaydetti. Sevim Zorova, Mustafa Zorova’nın defalarca kez ameliyat olduğunu ve en sonunda böbrek yetmezliğinden hayatını kaybettiğini ifade etti. "Eşimi ‘Allah’ diye bağırırken sesinden tanıdım" O gece Mustafa Zorova’nın belediye başkanı çağırıyor diyerek evden çıktığını ve sabaha kadar eşini beklediğini ifade eden Sevim Zorova, "Beklerken telefon çaldı. Telefona baktım. Telefonda ambulans şoförü ‘Mustafa Zorova’nın eşi misin’ dedi. ‘Evet’ dedim. ‘Mustafa Zorova vuruldu, Sincan Devlet Hastanesi’ne gel’ dedi, kapattı. Beni bir telaş aldı. O sırada yeniden telefon çaldı. Bu sefer arayan eşimdi. ‘Hacı, hacı ben vuruldum’ dedi, kapattı. Büyük kızımın yanına gittim. Damat beni hastaneye götürdü. Hastanede eşimi aradım ama bulamadım. Oradakilere sordum. ‘Burada öyle bir hasta yok. Morgun önüne bak abla’ dediler. Morgun önüne gittim. Ana baba günüydü orası. Milleti üst üste çuval gibi atmışlar. Tuttum bacağından çektim, bacağı kum gibi olmuş. Dağılmış. O anı görünce ben de oraya devrildim. Kan fışkırıyor" diye konuştu. "1 ay sonra hastanenin başhekimi bizi saat 21.00’de gelen gideniniz çok diye hastaneden çıkarttı" Mustafa Zorova’nın 20 gün boyunca ameliyattan ameliyata girdiğini aktaran Zorova, "20 günde 9 defa ameliyat geçirdi. Kendine gelmeye başladığı sırada bizim belediye başkanı oradaymış. Belediye başkanının elinden tutmuş, ‘Başkanım, devlet yıkıldı mı, çöktü mü? Biz boşuna mı vurulduk’ demiş. Belediye Başkanı da ‘Mustafa Amca sizlerin sayesinde devletimiz ayakta yıkılmadı’ demiş. Mustafa tekrar ameliyata gitti. Sürekli ameliyat geçirdi. Orada 1 ay boyunca yattı. 1 ay sonra hastanenin başhekimi bizi saat 21.00’de gelen gideniniz çok diye hastaneden çıkarttı" ifadelerini kullandı. "Gavurun 3 kurşunu benim eşimi götürdü" Mustafa Zorova’nın vurulduktan sonra 9 yıl içinde sadece 3 ay evde kaldığını söyleyen Sevim Zorova, "Devamlı hastanede, 9 senede 3 ay evde yattı. O da gel git şeklinde. Hepsini toplasan 3 ay eder. Bu sene şubat ayında da vefat etti. Kolay değil. Öldüğü ana kadar yaşananları Allah ile ben biliyorum. Çok zor oldu, halen de zor ama yapacak bir şey yok. Elimizden gelen bir şey yok. Gavurun 3 kurşunu benim eşimi götürdü" ifadelerine yer verdi. "15 Temmuz da aynı Çanakkale gibi oldu" Mustafa Zorova’nın ölenlerin arasındayken kendi topuğunu başkasının sanarak attığını dile getiren Sevim Zorova, "Bir tek 5 parmağı ve diz kapağı vardı. Yaş itibariyle gitti eşim. 15 Temmuz da aynı Çanakkale gibi oldu. Ölen ölene, vurulan vurulana. Kan gövdeyi götürdü. Çoğu öldü, çoğu da gazi oldu tek tek ölüyor. Gazilerimiz de ölüyor. Benim eşim vurulduktan sonra ayağa kalkıp da çarşıya pazara gitmeyi bırak kapıya bile çıkamadı. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun, gazilerle de şehitlerle de hep ilgilendi" açıklamasında bulundu.
Trabzon Arap turistler Doğu Karadeniz’e hayran kalıyor Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Trabzon, yaz aylarında özellikle Arap turistlerin akınına uğruyor. Bölgenin yemyeşil yaylaları, serin havası ve benzersiz doğası, Körfez ülkelerinden gelen ziyaretçilerin tatil tercihinde ilk sıraya yerleşiyor. Trabzon, doğal güzellikleri ve eşsiz yaylalarıyla yaz sezonunda Arap turistlerin yoğun ilgisini çekmeye devam ediyor. Körfez ülkelerinden gelen turistler, özellikle bölgenin yaylaları, gölleri ve serin iklimi sayesinde Trabzon’da doğayla iç içe bir tatil deneyimi yaşıyor. Uzungöl, Sümela Manastırı, Haldizen ve diğer yaylalar, ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görüyor. Trabzon Havalimanı’na düzenlenen charter uçuşlar sayesinde, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden gelen turist sayısında ciddi artış yaşanıyor. Arap turistlerin bölgeye olan talebi, otel doluluk oranlarında ciddi artışlara yol açtı. "Doğa manzaralarının tadını çıkardık" Bölgeye gelen Arap turistlerden Talal Alhashmı, "Sekiz gün süren bir yolculuktan sonra geri dönmek üzere Trabzon Havalimanı’ndayız. Çok güzel bir ülkedeki en güzel gezilerden biriydi. Türk halkının misafirperverliğinden çok keyif aldık. Ayrıca manzaralardan, büyüleyici doğadan da çok keyif aldık. Türk halkının yaklaşımına müteşekkiriz ve minnettarız. İnşallah bir daha geleceğiz" dedi. Turist Faysal Asiri ise, "Trabzon’u ziyaret ettik ve 7 gün geçirdik. İnsanlar iyi davrandılar. Bazı turistik yerlerin yanı sıra birkaç yeri ziyaret ettik. İnşallah geri döneceğiz. Türk halkının misafirperverliğinden çok keyif aldık ayrıca doğa manzaralarının tadını çıkardık" ifadelerini kullandı.