GENEL - 31 Ocak 2012 Salı 15:45

İCRALIK OLAN SUNTA FABRİKASI

A
A
A
İCRALIK OLAN SUNTA FABRİKASI

Borçları nedeniyle 30 Ocak 2012 günü Foça İcra Müdürlüğü tarafından ikinci kez satışa çıkarılan Foça Sunta Fabrikası’nın işçileri, Foça Hükümet Konağı önünde toplanarak eylem yaptı. Yürürlükte olan yasalar nedeniyle kendi haklarına sıra gelmesinin mümkün olmadığını belirten işçiler, iflasını istemeyen patronlarına ve yasal düzenleme için İzmirli Milletvekillerine seslendiler.
Foça Hükümet Konağı önünde toplanarak satışı protesto eden 90 işçi, işverenin kasıtlı olarak iflas ilan etmediğini, işçi haklarının ilk sıralarda ödenmesinin söz konusu olacağını, mevcut durumda ise icra sırasındaki diğer bazı alacaklıların ödemelerinin bile yapılamayacağını, kendilerine ise sıra gelmesinin mümkün olmadığını öne sürdü. Son dört ay hiç ücret almadan fabrika ayakta kalabilsin diye çalıştıklarını, ancak kapının önüne konulduklarını iddia eden işçiler; "Birçoğumuz evine bir ekmek alamayacak
durumda, hısım akraba yardımıyla gün geçiriyoruz" dediler.
İflasını istemeyen işverenin kasıtlı davrandığını savunan işçiler, aralarında para toplayarak hukuki yoldan iflas talebiyle dava açtıklarını söylediler. Aynı mağduriyetlerin tekrar tekrar yaşanmaması için yasal düzenleme gerektiğini, iflasta olduğu gibi icra takiplerinde de işçi haklarının öncelikle ödenmesi konusunda, parti gözetmeksizin tüm İzmir milletvekillerinin çaba göstermelerini istediler.
HUKUKİ İŞLEMİ BAŞLATTIK
İşçiler adına konuşan Ahmet Tansel, burada 21 yıllık emekleri olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Arkadaşlarımız 3 - 75 bin TL arasında değişen tutarlarda alacaklı. Toplam işçi alacağımız 2 milyon 900 bin TL. İşçinin emeğidir bu. Emek en kutsal değerdir. İş yerinin batmaması için, fabrikanın kapanmaması için gayret sarf ettik. Anlayış gösterdik. Maaş almadan çalıştık. Fabrikanın bu konuma gelmesi işçinin suçu değil. Sahiplerinin hesapsız gitmesi iyi yönetememesidir sebep. Alacaklarımız için hukuki
işlemleri başlattık. En kısa sürede işin çözümlenmesini ve alacaklarımızın ödenmesini istiyoruz. Satın alacak kurum veya şahıslar belli bir vadede alacaklarımızı ödemeyi taahhüt ederse biz elimizden gelen kolaylığı göstermeye hazırız. Hâla öncelikli amacımız işyerinin faaliyetine devam etmesidir."
İsmini vermek istemeyen bir işçi ise Ağaç-İş Sendikası üyesi olduklarını ancak sendikanın işçi haklarını savunmak yerine kendi alacaklarını tahsil etmek için sıraya girdiğini iddia etti.
Konuyla ilgili olarak Türkiye Ağaç Sanayi İşçileri Sendikası (Ağaç-İş) İzmir Şube Başkanı Mustafa Bilir de üyeleriyle birlikte hareket ettiklerini ve haklarının sonuna kadar peşinde olduklarını söyledi. Arkadaşının sıkıntı ve hezeyan içinde bu sözleri söylemiş olabileceğini anlatan Bilir; sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak, işçilerin hak arama davaları sendikamız tarafından açılmıştır. Dileyen görebilir. Davayı; arkadaşlarımız fabrikanın olası açılma durumunda sıkıntı yaşamasınlar diye kendi adıma açtım.
Tabii ki kendi alacağımızda dahil tüm hakları hukuki yoldan almak için onlarla birlikte tüm gücümüzle çalışıyoruz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Lise öğrencileri savunma sanayiine 200’den fazla parça üretiyor Konya’da özel program ve proje uygulayan okul olarak kurulan meslek lisesinde, öğrenciler savunma sanayi için 200’den mekanik parça üretimi yapıyor. Lise öğrencileri savunma sanayi alanında bir şeyler üretmeninin gururunu yaşarken, ileride daha büyük görevler almayı hedefliyor. Konya Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrenci ve öğretmenler savunma sanayi için mekanik parça üretimi yapıyor. 200’den fazla parça üretilen okulun Makine Teknolojileri Alanı Savunma Mekanik Sistemleri Dalı’nda insansız hava araçları için bazı mekanik parçalar da üretiliyor. “Hepimiz güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz” Türkiye’nin savunma alanında gelecekte kendine düşen görevleri üstlenmek istediğini anlatan 11. sınıf öğrencisi İrem Yüceloğlu, “İnsansız Hava Araçları bizim ülkemizin geleceği, biz de bunun parçalarını üretmekten gurur duyuyoruz. Büyük bölümlerini üretmesek bile küçük bölümlerinde katkımız olması, faydalı olmak bize gurur veriyor ve mutlu oluyoruz. Sonuçta ülkemize, insanlarımıza faydalı işler yapıyoruz. Bu okulun ve yaptıklarımızın parçası olmak mutlu hissettiriyor, mesleğimizi ve okulumuzu seviyoruz. Umarım ileride de bu okulun faydaları ile birlikte güzel yerlere gelebiliriz. İHA’lar için gerçekten daha çok çalışabiliriz. Bu alanda ne kadar çalışabilirim bilmiyorum ama yine de ülkenin geleceği veya savunmasının geleceği için bir şeyler yapmakta her zaman görevimi üstleneceğim. Savunmanın bir parçasında çalışmak güzel hissettiriyor. İlla ki güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz. Sonuçta biz bir yerden başlamalıyız ki bu devam etsin. Bu yüzden bu yolda ve bu hedefte gidiyoruz. Umarım hedefimize ulaşırız” dedi. İlerleyen dönemlerde savunma alanında mühendis olmak isteyen 11. sınıf öğrencisi Eymen Efe Şanlı da, “Kesinlikle vatan için burada çalışmak bizi çok gururlandırıyor. Ailemiz açısından, kendi açımızdan olsun veya dışardaki arkadaş çevremizde olsun her zaman bir adım önde hissediyorum kendimi. İlerideki hedeflerim tabii ki buradan mezun olduktan sonra iyi bir mühendislik üniversitesine gitmek, iyi bir mühendis olarak yine savunma sanayi alanında vatan için iyi görevler yapmak istiyorum” şeklinde konuştu. 11. sınıf öğrencisi Eren Evren ise, “Bizler ileride milli savunma alanında çalışmak isteyen öğrenciler olduğumuz için burada İHA’lara parça üretmenin katkısı şu şekilde oluyor: bizler bu parçaların cad ve cam işlerini bilgisayar üzerinden yaparken aynı zamanda CNC üzerinden de üretime yöneliyoruz. Bu üretimler ileride mühendislik eğitimiyle de kendimize katacağımız gelişimlerle beraber çok iyi şekilde vatana hizmet etmemizi sağlayacak” ifadelerini kullandı. “Sadece bu işi severek yapabilecek öğrencileri bekliyoruz” Savunma Mekanik Sistemleri Atölyesinin kurucu şefi ve makine alan öğretmeni Ali Demir, “Burada özellikle bizim savunma sanayine dışarıdan iş alıp yapmamızın en büyük sebebi; sahada kullanılan ekipmanları öğrencilerin görmesi, yani parça tasarlanırken, üretilirken sahanın ne olduğunu bilerek yapsınlar. Bazı öğrencilerimizi test uçuşlarında saha görevlerini görsünler diye İHA uçuşlarına da götürdüğümüz oluyor. Gelecekteki amacımız; birkaç tane daha İHA veya İKA İnsansız Kara Araçlarının parçalarını burada bulundurup, onlar üzerinden de çalışma yapmak gibi bir planımız var. Öğrencilerimizin burada eğitim görmek için liselere geçiş sınavında 400 civarında bir puan almaları gerekiyor. Daha açık söylemek gerekirse yüzde 15’lik dilime girmeleri gerekiyor. Çünkü adrese dayalı bir okul değil okulumuz, imtihanla öğrenci alıyor. İkinci olarak mekanik imalatı sevmeleri gerekiyor. Yani bunu kendilerine sormaları gerekiyor, ’ben bu işi severek yapabilir miyim?’ Biz öğrencilerimizde aldığı not dışında herhangi bir teknik veya bilgi alt yapısı beklemiyoruz. Sadece bu işi severek yapabileceğini düşünen öğrencileri bekliyoruz” diye konuştu.
Tokat Din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı semineri Tokat İl Müftülüğü tarafından "Din Hizmetlerinde Etkili İletişim ve Medya Kullanımı" konulu seminer düzenlendi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan konuşmacı olarak katıldığı seminere, Kur’an Kursu Öğreticileri, İmam Hatip, Müezzin Kayyımlar ve daire personeli katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Tokat İl Müftüsü Esat Yapıcı, Din Hizmetlerinde iletişimin ve medyanın önemini vurguladı. Yapıcı; “Dinimizi en doğru şekilde insanlara ulaştırmak için etkili iletişim ve medya kullanımı çok önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde din hizmetlerimiz daha geniş kitlelere ulaşmakta ve daha etkili bir şekilde sunulmaktadır” dedi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan seminerde yaptığı konuşmada din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı için ipuçları verdi. Büyükaslan, din görevlilerinin hedef kitlelerini iyi tanımaları, doğru iletişim kanallarını seçmeleri ve medya araçlarını etkin bir şekilde kullanmaları gerektiğini söyledi. Büyükaslan ayrıca din görevlilerinin etik değerlere de dikkat etmeleri gerektiğini ve yanlış bilgi yaymaktan kaçınmaları gerektiğini vurguladı. Seminer, din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı konusunda katılımcılara önemli bilgiler kazandırdı. Katılımcılar, seminerde aldıkları bilgiler ışığında çalışmalarını daha da geliştirmeyi amaçladıklarını ifade ettiler.