GENEL - 22 Kasım 2014 Cumartesi 15:15

(Özel Haber) Seyit Rıza'nın Torunlarından Alevi Açılımına Destek

A
A
A
(Özel Haber) Seyit Rıza'nın Torunlarından Alevi Açılımına Destek

Dersim olaylarının idam edilen sembol ismi Seyit Rıza’nın torunlarından hükümetin Alevi açılımına destek geldi. Dersim olayları sonrasında dedesi Seyit Rıza ile birlikte babası Hüseyin Kandil’in de idam edildiğini anlatan İbrahim Kandil ile oğlu Hüseyin Kandil, “Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza minnettarım. Eğer Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu söylediklerini yaparsa bize yeni bir güneş doğar” dedi.
AK Parti’nin Alevi açılımı ile ilgili olarak yaptığı girişimlere Seyit Rıza’nın İzmir’de yaşayan torunlarından destek geldi. Türkiye’nin ilk dönemlerinde rejime karşı çıkarılan isyanlardan biri olan Dersim İsyanı’nın liderlerinden olduğu söylenen Seyit Rıza’nın torunu Seyit İbrahim Kandil, oğlu Hüseyin Kandil, dördüncü kuşak torunu Canan Kandil hükümetinin ‘Alevi Açılımı’nın kendileri için büyük önem taşıdığını söyledi.
“DEDEMİN VE BABAMI DEĞİL, DERSİM’İ İSTİYORUM”
Dedesi Seyit Rıza ile birlikte babası Hüseyin Kandil’in de idam edildiğini ve babasını hiç göremediğini anlatan Seyit İbrahim Kandil, “Ben 6 aylıkken dedem Şeyh Rıza ile birlikte babam Hüseyin Rıza’yı idam ettiler. Bu açılım söylediklerini yaparlarsa bize yeni bir güneş doğar. Başbakansa söylediklerinden geri kalmasınlar ama kalırlarsa biz deriz ki, ‘Utanmadınız mı?’ Yapsınlar ve görelim. Bana göre çok önemli bir adım bu. Başbakanımız oraya girdiğinde Tunceli demesin, ‘Merhaba Dersim’ desin. Arabalara, nüfus kağıtlarına hep Dersim yazılsın. Ben sizden dedemin ve babamın yerini istemiyorum, kemiklerinin tespitini istemiyorum. Dersim istiyorum.”
Dersim olaylarının sembolü Seyit Rıza’nın giydiği yeleği de yadigar olarak saklayan İbrahim Kandil, onlardan geriye kalan tek hatıraya gözü gibi baktığını söyledi.
“CUMHURBAŞKANIMIZA VE BAŞBAKANIMIZA MİNNETARIM”
AK Parti hükümetinin ‘Alevi açılımını’ desteklediklerini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun girişimlerinden dolayı minnettar olduklarını ifade eden Seyit Rıza’nın torunu Seyit İbrahim’in oğlu Hüseyin Kandil ise, “Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu yarın memleketimize gidiyor. Alevilik, cemevleri ve Dersim ismi konusunda güzel bir adım atılırsa şu anki memnuniyetimizi peyderpey artırmış olur. Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza minnettarım. Umarım söylemde kalmaz, hepsi eyleme dönüşür. Cumhurbaşkanımız Erdoğan dedemle ilgili Hz. Peygamber soyuna dayandığımıza dair söylemlerde bulunmuştu. Umarım ve dilerim ki bunu söylemde bırakmayalım, eyleme çevirelim. Sayın Cumhurbaşkanım ve Başbakanım ne olur bize bir bayram yaşatın. Hiç olmazsa 90 yaşındaki annem ve 87 yaşındaki annem ölmeden önce bunları görsünler. Bir tarih olur, gerçekten tarihi bir an olur” diye konuştu.
“MHP BİZİ ÇOK İNCİTTİ, DAVA AÇACAĞIZ”
Hüseyin Kandil MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dedesi ile ilgili son açıklamalarını hatırlatarak şunları söyledi:
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli vurup duruyor bizim dedemize. ‘Seyit Rıza yok caniydi, yok Abdullah Öcalan’la aynıydı’ diyor. Önce kendisi başka şeylerle yüzleşsin. Maraş’ta ve Çorum’da olanları unutmasın. Seyit Rıza bir halk adamıydı. Hiçbir partinin, hiçbir unsurun yanında değildi. ‘İngiliz ajanıydı’ diyorlar, bunların hepsi yalan, hiçbiri doğru değil. Seyit Rıza hakkında herkes bir şey söylüyor. Şu an olan bitenlere baktığında hepimiz dünyayla iç içeyiz. Bir şekilde bağlıyız bir yerlere. Diyelim ki Seyit Rıza İngilizlere mektup yazdı, olsa bile ne var bunda? Yok ama böyle bir şey olsa bile var. Bizleri üzüyorlar. Hele Bahçeli’nin, ‘cani’ sözü bizleri çok incitti. Bu konuda kendisinden davacıyım. Gerekirse mahkemeye başvuracağız. Kendisinin tarihi bilmeden konuşması, har vurup harman savurması bizi gerçekten incitti. Önce tarihi bil, ondan sonra konuş. Seyit Rıza orada ne çileler çekmiş, ne yapmış.”
“CHP’NİN İÇİNDEKİ PARALELLER DE TEMİZLENSİN”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ‘Alevi’ler konusunda duyarlı olmasını ve oy kaybı gütmeden muhalefet yapması gerektiğini aktaran Hüseyin Kandil şöyle devam etti:
“Kılıçdaroğlu bu konuda birazcık adım atsa çok iyi olur. Biraz daha duyarlı olsa çok daha iyi olur. En azından AK Parti’nin içindeki paralel bir şekilde temizlendi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde de aynıları var. Bu konuda muhalefet adım atarsa çok daha güzel olur. Bazı adımların atılması lazım. Korkunun ecele faydası yok. Birtakım şeyleri söylemeyip de, ‘Ben oy kaybederim’ endişesi olmamalı. Eğer adım atarlarsa inanın ki muhalefet gerçekten güç kazanır. “
“DEDEMİZİN TÜRBESİ OLSUN İSTİYORUZ”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yarın yapacağı Tunceli ziyaretinin kendilerini heyecanlandırdığını vurgulayan Kandil, ‘Alevilere’ statü kazandırılması gerektiğini ifade etti. Davutoğlu’nun attığı adımları önemsediklerini dile getiren Hüseyin Kandil, “Biz Davutoğlu’ndan yarın Dersim’de büyük bir müjde bekliyoruz. İnanın ki yarın, yani 23 Kasım Dersim’in yeniden doğuşu olur. Alevilere statü verileceğini söylerse bizim için yarın bayram olur. Ayrıca dedelerimin mezarı belli değil. Dedemizi kendi memleketimizde defnetmek, bayramlarda türbesini ziyaret etmek istiyoruz. Bu konularda adım atılırsa büyük mutluluk duyarız” diye konuştu.
Dedesinin Seyit Hüseyin’in Seyit Rıza’nın yakalanmasıyla peşinden gittiğini ve onun da yakalanarak Seyit Rıza’nın gözleri önünde idam edildiğini anlatan Hüseyin Kandil, “Seyit Rıza idam edilirken dedem de peşinden gidiyor. Babam o zaman kundaktaymış. Dedem idam edilirken, ‘Ayıptır, günahtır, zulümdür’ diyor. Cellada yalvarmadan kendi çıkıyor idam sehpasında, kendi ilmiğini atıyor boynuna. ‘Oğlumun idam edildiğini görmeyeyim‘ diyor ancak Seyit Rıza dedeme, ‘Size en büyük acıyı tattıracağız’ deyip benim dedemi onun gözleri önünde idam ediyorlar" diye konuştu.
Seyit Rıza’nın 4’üncü kuşak torunu Canan Kandil de Seyit Rıza’nın torunu olmaktan gurur duyduğunu dile getirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk bayrağı ve Filistin bayrağı taşıyan çok sayıda öğrenci ve akademisyen destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. yüzyılda inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni Batı’nın bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük, hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din, dil, ırka sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen Batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisinin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu, Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam, çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrencinin gözaltına alındığını, baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında maalesef dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.
Düzce Düzce’de hıdırellez ateşini Vali yaktı Düzce’de Hıdırellez coşku ile kutlandı. Bir çok etkinliğe ev sahipliği yapan Yeşil Vadiyi Hıdırellez Şenliği için Düzceliler doldurdu. Hıdırellez ateşini ise Vali Selçuk Aslan yaktı. Kışını sona ermesi ve baharın gelişiyle birlikte kutlanan Hıdırellez Bayramı Düzce’de de coşku ile kutlandı. Bahçeşehir Bölgesi Yeşil Vadi etkinlik alanında Hıdırellez kutlaması yapıldı. Kutlamaya Vali Selçuk Aslan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kollar Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Burçin Sarıcan, kurum müdürleri, vatandaşlar ve çocuklar katıldı. Vali Selçuk Aslan, tüm Düzce halkının Hıdırellez Bayramı’nı kutlayarak “Hıdırellez kültürü gerek Anadolu’da gerek Balkanlar’da, tüm toplumlarda önemli bir kültürel değer unsuru. Burada belli bir yaştakiler bu geleneği cıvıl cıvıl yaşamış kişiler. UNESCO’nun somut olmayan kültür mirası listesine Türkiye’nin ve Makedonya Cumhuriyeti’nin katkılarıyla yer almış olan Hıdırellez, insanlığın maziden, kadimden bugüne baharın gelişini yeni umutların coşkusunu temennisini dileğini yansıtan Hıdırellez kutlaması Anadolu coğrafyasının pek çok yerinde farklı görünümlerde yaşayan bir kültür. Bahar yeni umutlar, dilekler, bolluk bereket diliyoruz birlik beraberliğimiz daim olsun” diye konuştu. “Etkinliklerin devamı gelecek” Baharın gelmesi ile etkinliklerinde devamının geleceğini söyleyen Milletvekili Ayşe Keşir “Türk töresinde çok uzun zamandır kutlanan Hıdırellez Şenlikleri vesilesi ile bir araya geldik. Baharın gelmesiyle birlikte Düzce’mizde bu etkinlikle başlayarak pek çok etkinliğin arkasından geleceğine inanıyorum” dedi. Konuşmaların ardından Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı Gençlik Merkezi Halk Oyunları ekibi gösterisi izleyenleri mest etti. Sonrasında ise Vali Selçuk Aslan Hıdırellez ateşini yaktı. Ateşin yanmasıyla etkinlik alanına kurulan stantları gezen Vali Aslan ve protokol üyeleri tek tek fotoğraf çekildi. Etkinlik boyunca çocuklara ve vatandaşlara yiyecek içecek ikramı yapıldı. Pamuk Şeker Balon ve oyuncaklar işle vakit geçiren çocuklar etkinliğin tadını çıkardı.