GENEL - 30 Mart 2012 Cuma 20:36

CHP LİDERİ KILIÇDAROОLU`NDAN "4+4+4" ELEŞTİRİSİ

A
A
A
CHP LİDERİ KILIÇDAROОLU`NDAN "4+4+4" ELEŞTİRİSİ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "4+4+4" eğitim sistemi ile ilgili 20 milyar dolarlık yolsuzluğun, Kuran-ı Kerim`in seçmeli ders olması ile örtüldüğünü iddia etti.
Kılıçdaroğlu, İzmir metrosu için geldiği İzmir`de, Urla Atatürk Kültür Merkezi`nin açılışını gerçekleştirdi. Açılış öncesinde konuşma yapan Kılıdaroğlu, yerelde halkın iktidar olduğunu belirterek, "Türkiye`yi geriye götürmek isteyenlerle direnip halkın iktidarını kuracağız" dedi. Türkiye`ye kadınların seçme seçilme hakkının CHP ve Mustafa Kemal Atatürk zamanında verildiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Şuanda CHP`de yüzde 33 kadınlar siyasette aktif konumda. Asgari olarak belirtiyorum. Biz CHP olarak
Türkiye`de ilk kez yüzde 33 kadın kotası getirdik. Çünkü kadının olduğu yerde yolsuzluk olmaz" dedi.
Silivri`de tutuklu olarak yatan Mustafa Balbay`ı destekleyen pankartları gören CHP lideri, "Silivri toplama kampında olan, aylarca neden orada tutulduğunu bilmeyen insanları unutmayan tek parti CHP`dir" dedi.
"4+4+4" eğitim sistemini de eleştiren Kılıçdaroğlu, "Şimdi 4+4+4 ucubesini getirdiler. Urla sanat merkezi olacak diyoruz. Onlar sanata ucube diyorlar. Tarihte sanata ve sanatçıya hep saygı vardı. Osmanlı padişahları bile kendi resimlerini çizdirmek için İtalya`dan sanatçılar getirtirdi. Biz şimdi `sanatçıyı nasıl aşağılarız` diye düşünüyoruz. Sanatçılar toplumun öğretmenleridir. Nazım Hikmet`i yıllarca hapishanede süründürdük. Şimdi yüreğimiz yanıyor. Biz CHP olarak herkesi kucaklayacağız. Türkiye`yi
aydınlığa taşıyacağız. Birinci 4`te, 5 yaşındaki çocuğu ilkokula gönderecekler. 9 yaşında meslek seç diyecekler. Liseyi bitiren bir öğrenci bile ne seçeceğini bilmiyor. 9 yaşındaki çocuk nerden bilsin. Ama gelip `okul öncesi` desinler bunu kabul ederiz. 5 yaşındaki çocuk nasıl ilkokula gitsin? `Okul öncesi eğitim zorunlu olsun` hepimiz isteriz. Ayrıca bunun için kime danıştınız, üniversitelere mi danıştınız, Öğretmenlere mi, anne babalara mı? Bir pedagoga dahi danışmadınız" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın ileride ameliyat bile yapmak isteyeceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Yakında bir ameliyathaneye girip `kaçılın ben bay-pass yapacağım` diyecek. Ben her şeyi yaparım diyen cahildir. Diktatördür. İlkokulu bitiren herkes milletvekili olabilir ama her ilkokulu bitiren avukat olamaz, mimar olamaz. 4+4+4 Türkiye`yi ileri değil, geriye götürecek olan projedir" dedi.
4+4+4 eğitim sisteminde 20 milyar dolarlık yolsuzluk yapıldığını iddia eden CHP lideri, "Onlar bu yolsuzluk belli olmasın diye Kuran-ı Kerim`i örtü olarak getirdiler. Biz Kuran-ı Kerim`i baş ucumuza asarız. Sessiz bir yerde okuruz. Tanrı ile bütünleşiriz. Ama onlar Kuran-ı Kerim`i 20 milyar dolarlık yolsuzluğa karşı bir peçe olarak kullanıyorlar. Projeyi 2030 yılına kadar, 20 milyar dolarlık ihaleyi Kamu İhale Yasası`na kapattılar. Bunu sormayacak mıyız? Neden çıkarıyorsunuz. Yetim hakkı yemekten
doymadınız mı?" dedi.
CHP olarak herkesin inancına saygı duyduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Herkesin diline, dinine, rengine kimliğine saygılıyız. Hem çocuğun cebinden hem de milletin cebinden çalıyorlar. Bir de din bezirganlığı yapıyorlar. Onlara Tevfik Fikret`in şiiri ile sesleniyorum; Aksırıncaya tıksırıncaya kadar mı yiyeceksiniz?" dedi.
Karşılarında bir diktatör olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Gazetecilerin, hocaların hapishanede olduğu bir Türkiye yakışıyor mu? Biz mücadelemiz boyunca ne bedel varsa ödemeye hazırız. Ben dahil tüm partim hazır. Biz özgürlük yolunda kefen giydik. Yolumuza kefenle devam edeceğiz. Din tüccarlarının maskesini indirmek, hepimizin görevi. Milletvekillerimizi dövdüler. O milletvekilleri hep ayakta dimdik ayakta. Düşmeyen insanın beyni yoktur. Düşünen insanın beyni vardır. Düşünen insan ilk önce dinler.
Türkiye`de orman kanunu mu var. Ben onlara `Ormandan mı geldiniz` dedim. Onlar yeri gelince millet iradesi diyorlar. Hapishanede olan milletvekili sayısı 8 kişi. Bu milletvekilleri seçimden önce temiz kağıdı aldı. Seçilir onayı aldılar. Neden içerideler özel yetkili savcılar yüzünden. Başında Recep Tayyip Erdoğan`ın olduğu mahkemeler. Silivri`de adalet yok. Siyasal adalet var. Biz 10 dakika konuşuyoruz diye bile rahatsız oluyorlar. Bu yüzden iç tüzüğü değiştirecekler. Konuşma süresini 5 dakikaya
indirecekler. Demokrasi ve özgürlük peşinde koşanlar hep bedel ödedi. Biz Cumhuriyetimize, Demokrasimize, Mustafa Kemal devrimlerine sahip çıkacağız. Bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü her ortamda savunacağız" şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından Atatürk Kültür Merkezi`ne geçen Kılıçdaroğlu, açılışın ardından CHP İzmir İl Örgütü`nün akşam yemeğine hareket etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Amasya’da büyükbaş hayvana vahşet: 5 gözaltı Amasya’da bir et entegre tesisinde büyükbaş hayvana bıçak ve baltayla eziyet edildiği ortaya çıktı. Vahşetin görüntülerinin sosyal medyada yayılması üzerine inceleme başlatıldı. Soruşturma kapsamında 5 kişi, jandarma tarafından gözaltına alındı. Amasya’nın Suluova ilçesinde faaliyet gösteren Kral Et Entegre tesisinde yaşanan vahşetin görüntülerin yayıldığı sosyal medyada büyük tepki görmesi üzerine jandarma, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Tesisteki incelemeler sonrası İ.T., N.Τ., H.S., E.Ç. ve A.A. yakalanarak gözaltına alındı. Amasya Valiliği: “Adli tahkikat başlatıldı, gerekli idari yaptırım uygulanmakta” Amasya Valiliği’nden yapılan açıklamada, “17 Mayıs 2024 günü bazı basın yayın organları ile sosyal medya hesaplarında yayınlanan ve ilimizde bir et entegre tesisinde çekildiği iddia edilen, büyükbaş hayvana eziyet edildiğine dair görüntülere ilişkin kamuoyunu bilgilendirmeye ihtiyaç duyulmuştur. Söz konusu haberlerle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızın bilgileri doğrultusunda, konu hakkında yapılan araştırmalar neticesinde, olayı gerçekleştirdikleri tespit edilen şüpheliler İ.T., N.Τ., H.S., E.Ç. ve A.A. yakalanarak haklarında gerekli adli tahkikata başlanmıştır. Ayrıca, İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüz ve Amasya Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürlüğümüzce ilgili mevzuatlar doğrultusunda, işletme ve şüpheliler hakkında gerekli idari yaptırım uygulanmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi. “Olaydan dolayı üzgünüz” Tesisi işleten şirketin avukatı Mehmet Akif Aydın, “Olaydan dolayı üzgünüz. Yıllardır faaliyet gösteren bir işletmedir. Hiçbir şekilde böyle bir durumla karşılaşılmış değildir. Bu yaşanan olayın da nasıl olduğu, geliştiğiyle ilgili açıklama yapacağız. Üzücü ve yaşanmasını kimsenin istemeyeceği bir olay” açıklamasında bulundu. İşletmede 5 ay öncede bir boğanın saldırması sonucu bir işçinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Aydın, “3,4 ay önce yine burada bir iş kazası meydana geldi. Bir hayvanın işçimize çarpması sonucu bir işçimiz hayatını kaybetti. Onunla ilgili hukuki süreç devam ediyor. Dün aileyle anlaşmayı tamamlamıştık. Ama böyle bir olay meydana geldiği için şu an bekletiyoruz. İşçilerimizin o olaydan dolayı da psikolojisi bira etkilenmiş durumda. Bu olayda da yine hayvan zincirinden kurtulup işçilerin üstüne gelmesiyle bir anlık olay meydana geldi” diye konuştu. (MÇ-
Gaziantep Medical Point Gaziantep karaciğer nakli bilgilendirme toplantısı düzenledi Medical Point Gaziantep karaciğer hastalıklarına, karaciğer nakline dikkat çekmek ve bilgilendirmek için “Karaciğer Transplatasyon” toplantısı düzenledi. Medical Point Gaziantep, karaciğer hastalıkları ve karaciğer nakline dikkat çekmek adına Gaziantep’te “Karaciğer Transplatasyon” toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıda karaciğer yetmezliğine sebep olan durumlar, organ naklinin süreçleri, bu süreçte hasta ve hekimlerin yapması gerekenler ele alınarak katılan doktorlar bilgilendirildi. Toplantıda konuşan İzmir Medical Point Hastanesi Başhekimi ve Organ Nakli Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Emre, karaciğer naklinde zamanın önemli olduğunu belirterek, “Erken ameliyat hasta için önem taşıyor, geç ameliyat ise hastanın hayatını kaybetme riskini arttırıyor. Onun için bu ameliyatların zamanında yapılması gerekiyor” dedi. Karaciğer hastalıkları hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Şükrü Emre, organ naklinin önemine değinerek, “Organ nakilleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok önemli. Son evre karaciğer yetmezliği ve organ yetmezliği gerçekleştiği zaman bu insanlara yapabileceğimiz tek şey hastalanmış organları çıkararak yerine yenilerini takmak. Bunu yapmamız için de organlar için bir donör bulmamız gerekiyor. Vericiler iki şekilde olabiliyor, canlı vericiler ve kadavradan olan vericilerdir. Türkiye’ de ameliyatların geneli canlı vericilerden yapılıyor. ABD’de ise kadavralardan alınarak yapılıyor. Bizim hastalardan veya hekimlerden istediğimiz karaciğer sirozu olan hastaları organ nakli yapılan bir merkeze yönlendirmeleridir. Bunun avantajı ise hastanın hastalığı hakkında yönlendirilmesi, ailenin bilgilendirilmesi ve nelere dikkat etmesi gerektiği bildirilmesi yönünde eğitim verilmesi hastanın sağlıklı bir şekilde bu süreci atlatması için çok önem taşıyor. Hastaların hangi ilaçları kullanacağı, neyin iyi gelip gelmeyeceği gibi bilgileri ekip çalışması ile hastaya vererek takibini sağlıyoruz. Erken ameliyat hasta için önem taşıyor. Geç ameliyat ise hastanın hayatını kaybetme riskini arttırıyor. Onun için bu ameliyatların zamanında yapılması gerekiyor” dedi. Düzenlenen toplantıda karaciğer nakli bilgilendirmesi yapıldığını ve bölge halkına nakil konusunda yardımcı olmak istediklerini söyleyen Prof. Dr. Şükrü Emre, “Burada yaklaşık 50- 60 kişilik erişkin ve çocuk gastroenteroloğu, genel cerrah ve çocuk hastalıkları uzmanlarından oluşmuş bir grup ile konuşacağız. Olayları tartışacağız. Hastaların nelere dikkat etmesi gerektiğini konuşacağız. Bu değerlendirmeler çok önemli ve Gaziantep’te karaciğer nakli yok. Biz İzmir’de başarılı bir şekilde karaciğer nakli yapıyoruz. Bu bölgedeki insanlara da bu anlamda yardım etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Bilime katkı sunmak için karaciğer transplatasyonu toplantısını düzenlediklerini söyleyen Gaziantep Medical Point Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ekber Şahin, “İzmir Medical Point Hastanemizde karaciğer nakli son derece başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Bu gün ise burada İzmir Medical Point Hastanesi Başhekimi ve Organ Nakli Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Emre ve ekibini ağırlıyoruz. Bölgemizde maalesef karaciğer nakli yapılmıyor. Bu konuda bölgede çalışan erişkin ve çocuk gastroenterologlarımızı, pediatri ve genel cerrahi uzmanlarını bilgilendirmek, karaciğer naklinin hangi zamanda ve hangi endikasyonlarla yapılacağını aktarmak için bu bilimsel toplantıyı planladık. Büyük bir katılımla bu toplantıyı gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hayrullah Kubba ise “Organ nakilleri çok önemli bir konu. Bu bölgedeki insanlara organ nakli konusunda yardım etmek ve bilime katkı sunmak için her şeyi yapıyoruz. Hastalarımızın yaşam kalitesi ile birlikte mutluluğunu da artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Adana Vali Köşger: “Bağımlılığa feda edilecek tek bir ferdimiz yok” Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, tüm kurumlarla birlikte bağımlılıkla mücadeleye devam edeceklerini belirterek, “Bağımlılığa feda edilecek tek bir ferdimiz yok ve bu konudaki mücadelemiz titizlikle sürdürülecek” dedi. Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Yavuz Selim Köşger’in başkanlığında yapıldı. Toplantıya Vali Köşger’in yanı sıra; Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Göktürk Boyvadaoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, Vali Yardımcısı Huriye Küpeli Kan, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları ile kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Koordinasyon kurulu üyesi kuruluşların yaptığı sunumlarla başlayan toplantıda bir değerlendirmede bulunan Vali Köşger, toplumu tehdit eden ve vatandaşları olumsuz yönde etkileyen bağımlılık ve bağımlılıkla mücadele konusunda daha etkin mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Toplumu yakından ilgilendiren bağımlılıkla başa çıkmak için bu mücadelede görev alan herkesin hassasiyet göstermesi ve iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Vali Köşger, “Bu konuda tüm kurumlarımızla birlikte, topyekun seferberlik anlayışıyla mücadelemizi sürdürerek üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapma gayreti içerisindeyiz. Ancak aile, toplum ve çevrenin desteğiyle bağımlılık illetinin karşısında durarak evlatlarımızı koruyabiliriz” dedi. Bağımlılıkla mücadelede özellikle gençlerin zararlı ve kötü alışkanlıklardan uzak tutulması için çok önemli çalışmaların yürütüldüğünü söyleyen Vali Köşger, “Bağımlılık, sadece bireyleri değil, aynı zamanda aileleri, toplumumuzu ve ekonomimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Biz, türü ne olursa olsun insanı ve toplumu pençesine alan her türlü bağımlılığa karşıyız ama özellikle uyuşturucu ile mücadeleye ayrı bir önem veriyoruz. Bu mücadeleye tüm kurumlarımızla birlikte azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Çünkü bağımlılığa feda edilecek tek bir ferdimiz yok ve bu konudaki mücadelemiz titizlikle sürdürülecektir” ifadelerini kullandı. Görüş alışverişiyle devam eden toplantı, yapılan değerlendirmelerin ardından sona erdi.
Denizli Durmuş Ali Çolak: "Türk futbolunu, futbolun içinden gelenler yönetmeli" Fenerbahçe’nin 103 puanla şampiyon olan takımda yer alan, MKE Ankaragücü, Gaziantepspor ve Adana Demirspor gibi birçok takımda da forma giyen teknik direktör Durmuş Ali Çolak, Türkiye Futbol Federasyonu’nun başında futboldan gelmiş birisi olması gerektiğini belirterek, TFF seçimlerinde oy kullananların sadece yüzde 5’inin futbolun içinden geldiğini söyledi. Denizli’de yaşayan eski futbolcu ve antrenör Durmuş Ali Çolak, Akkonak Stadı’nda futbol oynayan genç futbolcularla sohbet ederek, onlara tavsiyelerde bulundu. Çolak, futbolculuk döneminde İskenderun, MKE Ankaragücü, Fenerbahçe, Gaziantepspor, Denizlispor, Zonguldakspor, Adana Demirspor, Adanaspor ve Mersin İdmanyurdu oynarken, MKE Ankaragücü, Mersin İdmanyurdu, Beypazarı Şekerspor, İskendersunspor, Nazilli Belediyespor, Amasyaspor, Kırıkkalespor, Kırşehirspor, Adıyamanspor, Adana Demirspor, Küçükköyspor, Pazarspor, Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor, Arsuz Karaağaçspor, Batman Petrolspor, Payasspor ve Denizlispor’da da antrenörlük yaptı. "TFF Başkanı futbolun içinden gelen birisi olmalı" Futbol gündemiyle ilgili konuşan Dursun Ali Çolak, Türkiye Futbol Federasyonu başkanının futbolun içinden gelen birisi olması gerektiğine dikkat çekerek, "Zaten onu seçenlerin de futbolla alakaları yok. Federasyon seçimlerine baktığınız zaman futbolun içerisinden gelmiş insan sayısı yüzde 5’i bulmuyor. Yani Türk futbolunu, futbolun içerisinden gelmiş insanlar yönetmeli. Öncelikle insan kalitesi dürüstlük önemli. Namuslu insanların olması önemli. Her işte olduğu gibi futbolda da düzgün dürüst insanların olması lazım. Ondan sonra da futbolun içerisinden gelmiş insanların olması gerekiyor" dedi. "Kapanan kulüplerin sayısı artıyor" Kapanan kulüp sayısına vurgu yapan Ali Durmuş Çolak, "Şu anda Türkiye’de kapanan futbol kulüplerinin sayısını anlatamam. İşte en canlı örneği Denizlispor. UEFA Kupası’nda oynamış kulüp şu anda 3. Lig’e düştü. Aynı şekilde Gaziantepspor tarihten silindi. Bursaspor, Eskişehirspor aynı şekilde. Göztepe, Karşıyaka aynı. Diyarbakırspor, Siirtspor da aynı oldu. Bunların nedeni futbolu, futbolun içerisinden insanlar yönetmiyor. Oy oranı da öyle. Oy verenlerde aynı şekilde futbolun içinden olmayan kişiler. Kulüpleri yöneten insanların çoğu futbolun dışarısından gelmiş futbolla alakası olmayan futbolcu ile teknik direktör ile aynı dili konuşan insanlar değiller. Bu sıkıntılar zaten o yüzden çıkıyor" diye konuştu. "Bizim zamanımızda 3 yabancı vardı, şimdi yabancı futbolcudan geçilmiyor" Mevcut yabancı futbolcu kuralını eleştiren Durmuş, "Şimdi Türk futbolu yabancıdan geçilmiyor. Ben şu anda Türk futbolunun gittiği noktayı hiçbir şekilde beğenmiyorum. Bizim dönemimizde futbol daha temizdi. Şimdi biraz daha kirlendi diye düşünüyorum. Son gelişen olaylara baktığımız zaman gerçekten çok üzülüyoruz. Gerçek futbolseverler sahadan uzaklaşıyor. Bu çok büyük tehlike. Bir kere Türkiye’de teknik direktör yetişiyor, oyuncu yetişiyor fakat yönetim anlamında Türkiye’de çok büyük sıkıntı var. Türkiye’de gerçekten çok yetenekli çocuklar var ama çıkamıyorlar. Milli Takım’da oynanan birkaç futbolcu var. Bunlar futbolcu olmaz diye atılan çocuklar. Bu adamlar Avrupa’ya gittiler. Orada bir takımda oynadılar. Ondan sonra gelip Milli Takım’da oynadılar. Dünya futboluna damga vurdular" açıklamasında bulundu.