SAĞLIK - 03 Ağustos 2022 Çarşamba 12:54

27 yıllık tecrübe, Medical Point adıyla yola devam ediyor

A
A
A
27 yıllık tecrübe, Medical Point adıyla yola devam ediyor

27 yıldır sağlık alanında önemli yatırımlara imza atan Sentez Sağlık Hizmetleri, Medical Park Hastaneler Grubu’ndan ayrılarak marka ismini Medical Point olarak değiştirdi.

27 yıldır sağlık alanında önemli yatırımlara imza atan Sentez Sağlık Hizmetleri, Medical Park Hastaneler Grubu’ndan ayrılarak marka ismini Medical Point olarak değiştirdi. Düzenlenen basın toplantısı ile Medical Point Hastaneler Grubu tanıtıldı.


Medical Park Hastaneler Grubu’ndan ayrılan Sentez Sağlık Hizmetleri, marka ismini Medical Point olarak değiştirme kararı aldı. Medical Point Hastaneler Grubu CEO’su Veysi Kubba ve Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Zafer Beken; İzmir, Gaziantep ve Batman hastanelerinin yeni adının Medical Point olarak değiştiğini basın mensupları ile paylaştı. Veysi Kubba, en kısa zaman içerisinde İzmir’e ikinci bir hastaneyi açabilme hedeflerinin de olduğunu belirtti.



“10 milyondan fazla hastaya şifa dağıttık”


Çeyrek asrı aşkın süredir insanlara şifa dağıtmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Medical Point Hastaneler Grubu CEO’su Veysi Kubba, "Hastaneciliğe bundan tam 27 yıl önce başladık. 27 yıldır süren hizmet aşkımızla, bugün daha önemli bir ivmeyle yolculuğa çıkıyoruz. Medical Point adıyla Türkiye’de yeni bir grup oluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. 27 yıldır 10 milyondan fazla hastaya şifa dağıttık. Yüz binlerce ameliyat yaptık ve insanların sağlık problemlerini çözme noktasında elimizden gelen bütün gayreti gösterdik. Pandemi döneminde de canımızı dişimize takarak İzmir ve bölge sağlığına katkı sunma yolunda çok büyük emekler sarf ettik. Tüm takım arkadaşlarımızla birlikte canımızı hiçe sayarak İzmir ve bölge halkının sağlıklarına çözüm olma noktasında bütün gayretlerimizi göstermiş olduk. Sentez Sağlık Hizmetleri A.Ş. olarak İzmir hastanemizi, İzmir ve Ege Bölgesinin en büyük hastanesi olarak tesis ettik ve dünyada referans bir kompleks olma amacı ile İzmir Ekonomi Üniversitesi ile iş birliği yaparak tıp fakültesi hastanesi kimliğine kavuştuk. Gelinen noktada, küresel sağlık hizmetlerindeki değişen dinamiklere uygun olarak sürekli kendini yenileyen, geliştiren, kanta dayalı tip ekseninde en yeni teknolojik imkanları halkımıza sunan sağlık merkezi olmanın kıvancını duyuyoruz” dedi.



“İzmir merkez olacak”


Yeni bir sağlık markasını Türkiye’ye kazandırmanın heyecanın ve mutluğunu yaşadıklarını dile getiren Kubba, "Bugün yeni bir sağlık markasını ülkemize kazandırmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyoruz. Bunun da merkezi İzmir olacak. Yeni hastaneler grubu markamız Medical Point ile sağlık hizmetlerine devam etme kararımızı sizlere bildirmekten kıvanç duyuyoruz. Medical Point Hastaneler Grubu bünyesinde hizmet verecek İzmir, Gaziantep ve Batman hastanelerimiz, yerel dinamiklere entegre, küresel bir marka yolculuğunun İzmir merkezli ilk adımları olacaktır. Toplamda 985 hasta yatağı, 308 hekim kadrosu ve 2 bin 584 çalışanı ile bu hedefe çok yakınız. 85 bine yakın uluslararası hasta envanterimizle, sağlık turizminde global ölçekte tercih sebebiyiz. Ayrıca vakıf üniversiteleri arasında en fazla yıllık bilimsel yayın yapan tıp fakültesi hastanesi olmanın da haklı gururunu yaşamaktayız” diye konuştu.



Yeni sağlık turizmi modeli


Değişimle ilgili olarak sağlık kadrosunda herhangi bir değişiklik olmayacağını belirten Kubba, "Hem akademik ve uzman doktorlarımız, hem de deneyimli çalışanlarımızla aynı şekilde hizmete devam edeceğiz. Hastalarımızın tıbbi bilgilerini özenle korumaya devam edecek ve hizmet kalitemizi geliştirerek artıracağız. Yeni markamız ile birlikte yeni projeleri de hayata geçireceğiz. Dünya Sağlık Örgütünün de vurguladığı gibi sürdürülebilir sağlık mottosu için sağlık turizmine uygun konseptleri birleştiren yepyeni açılımlarımızı ileride sizlerle paylaşacağız. Bunun yanı sıra güncel teknolojik ekipmanlarla donatılmış tüm hastanelerimizde de yatırımlarımıza devam edeceğiz. Sayılı merkezlerde yapılan özellikli tıbbi uygulamaların sayısını artıracağız” sözlerine yer verdi.



Karbon nötr hastane


“Gezegenin sağlığı eşittir insan sağlığı” mottosuyla yenilenebilir enerji ile ilgili yatırımlardan bahseden Kubba, şu bilgileri verdi: "6 ay içinde enerjimizi çevre dostu yenilenebilir enerji kaynağından sağlamayı hedefliyoruz. Bu çerçevede solar olarak kendi elektriğimizi üretebilecek yatırımlara başlıyoruz. Bu sayede elektrik tüketiminde sıfır karbon ayak izimiz olacak. Bu projemizle Türkiye’de elektriğini kendi üreten nadir hastanelerden biri olacağız. Hizmet ürettiğimiz her lokasyonda hekim kadrosu, teknoloji, konfor ve sürdürülebilirlik ile küresel bir referans noktası olma şiarını tesis edeceğiz. Değişmeye ve gelişmeye devam edeceğiz. Bu değişimin, özellikle İzmir başta olmak üzere tüm Türkiye için sağlıkta yeni bir adım olmasını temenni ediyor; sağlık ve sağlık turizmi kavramlarına yeni bir kapı açıyor ve geleceğe umutla bakıyoruz. Türkiye’nin yeni sağlık noktası Medical Point’i sizlere gururla sunuyoruz.”



"Türkiye’deki tek referans hastanesi konumuna geldik"


Cumhuriyetin 100. yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olarak ilk mezunlarını vereceklerini ve bundan dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Zafer Beken de "Hastaneler, hepimiz için olmazsa olmaz. Bunu pandemi döneminde de yaşadık. Pandemi ile birlikte tüm dünyada zor bir süreç başladı. Biz bu sıkıntılı dönemde bile geçen yıl hastanemizin görüntüleme sistemlerini yeni jenerasyon ve yapay zeka içerek cihazlarla değiştirdik. Dünyanın en büyük firmalarından birine Türkiye’deki tek referans hastanesi konumuna geldik. Bu yapay zeka destekli hizmetler, hastalarımızın teşhisinde çok ciddi bir kolaylık sağlamış oldu. Güzel İzmir’imizin bu gibi sistemlere layık olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonraki süreçte de teknolojik olarak yenilikleri İzmir ile buluşturmak arzusundayız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.