SAĞLIK - 15 Mayıs 2021 Cumartesi 10:51

Almanya’da 4 ayrı ameliyat önerilen kanser hastası Türkiye’de tek ameliyat ile şifa buldu

A
A
A
Almanya’da 4 ayrı ameliyat önerilen kanser hastası Türkiye’de tek ameliyat ile şifa buldu

Almanya’da yaşayan Sinan Kaplan’ın karaciğerinin ortasında klatskin tümörü tespit edilmesi üzerine Alman doktorlar ALPPS tekniği denen 4 ayrı ameliyat ile kitleyi çıkarma planı yaptı.

Almanya’da yaşayan Sinan Kaplan’ın karaciğerinin ortasında klatskin tümörü tespit edilmesi üzerine Alman doktorlar ALPPS tekniği denen 4 ayrı ameliyat ile kitleyi çıkarma planı yaptı. Sinan Kaplan, bu süreci kabul etmeyip çareyi Türkiye’de buldu. Türkiye’de yapılan 6 saatlik başarılı bir ameliyatın ardından 3 gün sonra taburcu olarak Almanya’ya döndü. Kaplan, Türkiye’de ameliyat olduğunu Alman doktorlara söyleyince doktorların şok geçirdiğini ifade etti. Ameliyatı gerçekleştiren Genel Cerrah Prof. Dr. Ünal Aydın, tıp konusunda Türkiye ile Avrupa arasında olan farkın kapandığını belirterek, “Haftada ortalama Avrupa’dan gelen hastalar için 2-3 büyük ameliyat gerçekleştiriyoruz” dedi.


Almanya’nın Lübeck şehrinde yaşayan otomobil tamircisi ve satıcısı Sinan Kaplan (46), tümör baskılayıcı gen eksiliğinden dolayı 2020 yılında kalın bağırsak kanseri ‘kolon kanseri’ne yakalandı ve ameliyat oldu. Ameliyat sonrası rutin takipler sırasında Sinan Kaplan’a Almanya’da yapılan tetkiklerde yine aynı gen eksikliği nedeniyle karaciğerinin ortasında klatskin tümörü tespit edildiği söylendi; ancak burada Sinan Kaplan’a ameliyatın hemen yapılamayacağı, öncesinde 3-4 aylık bir süreç izleneceği ve yapılacak ameliyatların da kesin çözüm olmayacağı bildirildi.


Daha sonra hastalığı için internet üzerinde araştırma yapan Sinan Kaplan, İzmir’de bu konuda ameliyatlar yapan Genel Cerrah Prof. Dr. Ünal Aydın’ı bularak iletişime geçti. Almanya’dan İzmir’e gelen Sinan Kaplan, yaklaşık 3 hafta önce bir başarılı bir ameliyat geçirdi.



“Değerlendirmeler sonrasında ameliyat kararı aldık”


Prof. Dr. Ünal Aydın, Sinan Kaplan’ın karaciğerin ortasında safra yollarından kaynaklanan klatskin tümörü ‘kolanjiokarsinoma’ şikayetiyle kendisine geldiğini belirterek, “Almanya’daki doktorlar ALPPS tekniği ile birlikte dört ayrı ameliyatla kitleyi çıkarma planı yapmışlar. Bunun üzerine hasta araştırmaya başlamış ve araştırmalar sonucu benim adıma ulaşmış. Sonrasında randevu alarak İzmir’e geldi ve ilk randevuda filmlerini hızlı bir şekilde çektirdik. İnteraktif olarak konseyimize danıştık. Değerlendirmeler sonucu dört ayrı ameliyat yerine tek bir karaciğer ameliyatı ile klatskin tümörünün opere edilebileceğini söyledik ve ameliyata aldık. Ameliyat sırasında karaciğerin yüzde 60’ını çıkardık ve dört safra kanalına ince bağırsaktan yeni yol yaptık. Başarılı geçen safra kanalları tümörü ameliyatından sonra üçüncü gün taburcu oldu ve beşinci gün uçağa binip Almanya’ya geri döndü. Bugün de kontrollerine geldi. Gerçekten de başarılı bir ameliyat oldu” dedi.



“Alman doktorlar şok geçirdi”


Alman doktorların verdiği tedavi ve ameliyat süresini uzun bulduğunu söyleyen Sinan Kaplan, “Ben onların dediği şeyi onaylamadım. Dört ayrı zamanlarda yapılacak ameliyattan korktum ve internetten araştırma yapmaya başladım. Google’da hastalığımın ismini Almanca ‘Gallengangskarzinom’ ve İngilizce ‘cholangiocarcinoma, klatskin tumor’ kelimeleri ile araştırma yaparken bu alanda başarılı bir Türk doktor olarak Ünal Aydın karşıma çıktığında çok etkilendim ve ‘Prof. Dr. Ünal Aydın’ın YouTube kanalındaki videoları izlemeye başladım. Ameliyatların çok daha kolay ve başarılı bir şekilde yapılabildiğini gördüm. Daha sonra telefon edip randevu aldım. Almanya’dan getirdiğim filmler ile Türkiye’de çekilen film arasında büyük fark vardı. Dikkat ettiğimde iki ülkede de aynı makinenin kullanıldığını; ama sonuçların Türkiye’de daha iyi belli olduğunu gördüm. Bir mekaniker olarak başarının ayrıntıda gizli olduğunu biliyorum. Türkiye’deki insan ilişkilerinin sıcaklığının film çekilmeyi bile etkilediğini gördüm ve film çekimi esnasında teknisyenler makinede nefesimi nasıl tutacağımı ve duracağımı uzun uzun anlatarak beni rahatlattı. Böylelikle MR cihazında daha hareketsiz durabildim. Doktorum çekilen MR filmlerini değerlendirirken filmlerdeki netliği de görünce kararım netleşti. Hemen masaya yatabileceğimi söyledim. Ertesi gün ameliyata alındım. Ameliyattan 2 saat sonra ilk yürüyüşümü yaptım. Karaciğerimin yarısını verdikten sonra bile ayağa kalkabildim. Ablam yanımdaydı, o da buna şaşırdı. 3 gün sonra taburcu oldum. Kendimi çok iyi hissediyordum. Ameliyattan sonra 5. günde uçağa binip Almanya’ya geri döndüm ve 7.gün Almanya’da ameliyatımı ve tedavi sürecimi planlayan doktorların yanına gittim, ‘7 gün önce ameliyat olduğumu ve karaciğerimin yarısını aldırdığımı’ söyledim. Doktorlarım şok geçirdi. Ameliyat olduğuma inanmadılar. Ben de onlara ameliyat videomu gösterdim; ancak videoyu gördükten sonra bana inandılar. Ameliyat videosunu izleyen doktorlarım, ‘O doktorun sanki 8 tane kolu var gibi. Böyle bir ameliyat yapan doktordan belki bir tane daha bulursunuz; ama ameliyat sırasında şarkı söyleyeni bulamazsınız’ dedi.



“Pandemi koşulları kanserle mücadelemizi etkilemiyor”


Ünal Aydın, “Tüm dünyada tıp, gelişen teknoloji ile birlikte çok ilerledi. Özellikle Avrupa ve Batı’da teknolojik üstünlük sayesinde daha ileri işlemler yapılmaktaydı; ancak son dönemde Türkiye’de de teknolojinin ilerlemesiyle ve buna Türk doktorlarının becerisi ve cesareti eklenince Türkiye’de dünyaya göre çok daha başarılı ameliyatlar gerçekleştiriliyor. Almanya, İngiltere, Hollanda ve Belçika gibi ülkelerden de çok hasta kabul ediyoruz. Hastalarımız bütüncül tedavi sürecine İzmir’de devam etmek istiyor. Bu anlamda Oncolivehealth Clinic bünyesinde oluşturduğumuz İzmir Onkoloji Ekibi özellikle onkolojik cerrahi ve kanserin bütüncül tedavisinde başarılı işler yapıyor. Son dönemde tüm ekibimiz bu zor pandemi koşullarında ‘Su uyur düşman uyumaz’ felsefesi ile aralıksız kanser ile mücadelesini sürdürmekte. Günde neredeyse 2 ameliyatla hem yurt içi hem de yurt dışından gelen hastalarımıza yardım etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Kazada ölen Sefa’nın acılı ailesi: "Bu davanın sonunu bırakmayacağız" Samsun’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki Sefa Şerif Efe’nin ailesi ve arkadaşları, Efe’ye çarpan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücüye ev hapsi cezası verilmesine tepki göstererek, hukuki mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi. Samsun’da geçtiğimiz hafta 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü M.B.’nin kullandığı otomobilin motosiklete çarpması sonucu hayatını kaybeden motokurye Sefa Şerif Efe (23) için Tokat’ın Niksar ilçesinde mevlit okutuldu. Mevlit programına Efe’nin ailesinin yanı sıra Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği üyeleri katıldı. "Yavrum toprak altında, o ise annesinin yanında" Motokuryeleri kimsenin önemsemediğini söyleyen anne Songül Maraşlı Efe, "Acı çok büyük, ölene kadar yavrumun acısı içimde ama üzüldüğüm nokta çarpan kişi hapiste değil evde, benim yavrum kara toprağın altında. Bu adalet mi? Kuryeleri kimse önemsemiyor. Ben Allah’ın adaletine havale ettim. Bana dayanma gücü versin, yavrumu cennetine alsın. Oğlum toprak altında, o ise annesinin yanında. Hukuki olarak mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz yıllar da sürse. Sonuna kadar yavrumun davasının peşindeyiz. İnşallah davayı kazanırsak içim belki biraz rahatlayacak. Yavrumun da bugün mevlidini okuturuyoruz. Diyeceğim şu ki her ne kadar oğluma çarpan çocuk tabii ki bilerek yapmamıştır, o annenin de yüreği yanmasın, kötü bişey söylemiyorum. Ama yine de adalet yerini bulsun. Sonuna kadar da bu davamızın peşindeyiz” dedi. "Benim kardeşim ölmedi, öldürüldü" Ölen gencin ağabeyi Can Efe ise, "Bu kaza değil, tamamen bir cinayet. Benim kardeşim ölmedi, öldürüldü. 17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü tarafından öldürüldü. Benim dahi yıllardır ehliyet tecrübem olduğu halde yüksek hızlara çıkmadım. Yüksek hıza çıkarak, hatalı sollama yaparak kardeşimle kafa kafaya çarpışma gerçekleşiyor. Benim kardeşim olay yerinde vefat etti. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Ben 25 yaşındayım, 23 yıldır kardeşimle beraberdik. 23 yıldır ikiz gibi yaşayıp, her gün konuşup görüşürdük. Ben kendi ellerimle kardeşimi toprağa verdim. Ben defnettim, toprağını ben attım, kabre ben indirdim. Anne ve babaya tabii ki zor, anne babanın bir evladı daha var, yaşadığımız sürece de varolmaya devam edecek ama benim bir kardeşim daha yok. Sefa’nın arkadaşları, dostları, hepsi benim birer kardeşim oldular. Bir kardeşimi kaybettim ama bin tane kardeş kazandım. Bu işin, bu davanın sonunu bırakmayacağız. Sesimizi duyuracağız. Gittiği yere kadar. Hak hukuka inanıyoruz, elimizden gelenin fazlasını yapacağız” diye konuştu. "Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz" Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Aydın Artan da, “Elim bir kaza sonucu arkadaşımız hayatını kaybetti. 17 yaşındaki ehliyetsiz bir sürücü tarafından hatalı sollama ve aşırı hızla arkadaşımıza çarpma sonucu Sefa kardeşimiz vefat etti. Maalesef arkadaşımıza çarpan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü ev hapsiyle cezalandırıldı. Bununla ilgili biz dernek olarak gerekli çalışmaları başlattık, hukuki olarak da gerekli müracaatlarımızı yaptık. Biz sadece adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Avukatımız ile birlikte bu davanın sürecini sonuna kadar yürüteceğiz ve her anlamda da Seda kardeşimizin ailesinin yanında yer alacağız. Ailemiz çok acılı ve bu şekilde kalmasını istemiyoruz. Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Bugün de Sefa kardeşimizin mevlidi olduğu için Samsunlu motokuryeler olarak Niksar’a geldik ve ailenin yanında olmak istedik” dedi.
Malatya Arslantepe Höyüğü’nde yeni dönem kazı çalışmaları başlıyor Arslantepe Höyüğü’nde kazıların 15 Temmuz’da başlayacağını belirten AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, yeni dönemde devam edecek çalışmalarda Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin’in yer alacağını söyledi. UNESCO listesinde yer alan Arslantepe Höyüğü’nde Temmuz ayında başlayacak kazı çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, ilk kazı çalışmalarının Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin hocası ile başladığını daha sonra kendileri ile devam edip ardından ise Frangipane’nin öğrencisi Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ile devam ettiğini hatırlatarak yeni dönem kazı çalışmalarında Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin’in kazı koordinatörü olarak görevlendirildiğini belirtti. Arslantepe Höyüğü’nün tarihi derinliğine dikkat çeken AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak Arslantepe Höyüğü’ne gelen ziyaretçilerin talep ve isteklerini karşılamak amacıyla Karşılama Merkezi’nin hayata geçirilmesinin önemine de vurgu yaptı. “Müziğin dili evrenseldir, tarihinin dili ve dokusu da öyledir” Arslantepe Höyüğü’nde yeni dönem kazı çalışmaların 15 Temmuz’da başlayacağını aktaran AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, "Arslantepe Höyüğü’ndeki çalışmaları takip edenler yapıda kazı çalışmalarının Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin hocasıyla başladığını daha sonra kendisinin devam ettirdiğini ardından ise Frangipane’nin öğrencisi Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ve ekibi ile devam ettiğini bilirler. 15 Temmuz’da başlayan kazılar birkaç ay devam ediyor ve süreçte çıkarılanlar, bulunanlar o dokuyu yansıtan verilerin sergilenmesi konusunda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzle diyaloglarımız var. Sergilenme alanlarını ne kadar genişletebilir, elde edilen verilerin ne kadarı Malatya’da kalabilir ve görünür olabilirse biz o ölçüde daha uluslararası ölçekte bir açılım sağlayabileceğiz. Bu da Malatya için çok önemli. Bu noktada şunu özellikle vurgulamak istiyorum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Malatya’mızın koordinatör bakanı olması buradaki hassasiyet ve detayları bilmesi iletilen taleplerin hızlıca karşılanması açısından da çok önemli. Yeni bir gelişmeyi de belirtmek istiyorum, Arslantepe Höyüğü’nde bugüne kadar İtalyan heyetini yaptığı çalışmalar gerçekten çok kıymetli ama bu çalışmaların yanına kazı heyeti başkanlığına bir atamamız daha oldu. Müziğin dili evrenseldir, tarihinin dili ve dokusu da öyledir. Dolayısıyla yabancı heyet-Türk heyet ayrımına hiçbir zaman girmedik ama kolay diyalog kurabilme ve bizim üniversitelerimizin akademisyenlerimizin de birebir faaliyet göstermesi açısında önemli bir husus. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin, Arslantepe Höyüğü kazı ekibine koordinatör olarak dahil edilmiştir. Arslantepe Höyüğü hakkında bilgi almak istediğimizde Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ile Doç. Dr. Halil Tekin hocamızla diyalog kurabileceğiz hem akademi dünyamıza hem de Malatya’mıza hayırlı olsun” diye konuştu