SPOR - 31 Temmuz 2025 Perşembe 11:46

Başkan Gürüz: "Altay tesislerini yaşanabilir hale getirdik"

A
A
A
Başkan Gürüz: "Altay tesislerini yaşanabilir hale getirdik"

Altay Spor Kulübü Başkanı Prof. Dr. Yüksel Gürüz, tesisle ilgili yaptığı açıklamada, "Bu tesis elden ayaktan baştan sona temizlendi, paklandı, ilaçlandı ve yaşanabilir hale geldi. Üç öğün sıcak yemek çıkıyor. Futbolcularımızın gerek hijyenik şartlarda gerek sağlık şartları açısından en ufak bir eksiği olmadan tesisimiz hizmette" dedi.


Altay Spor Kulübü Başkanı Prof. Dr. Yüksel Gürüz, Gaziemir Vali Kutlu Aktaş Tesisleri’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Başkan Gürüz, kulübün bulunduğu durumla alakalı önemli açıklamalarda bulundu. 28 Mayıs’tan bu yana Altay’a hizmet etme sevdasıyla yola çıktıklarını vurgulayan Gürüz, ölmüş denilen kulübün başına geçtiklerini belirtti. Kulübü devir aldıklarındaki tabloyu ifade eden Yüksel Gürüz, "Kulübün devir aldığımızda tanımlanan tablo şuydu: Altay öldü, biz mezarının başındayız. Ben de iyi bir hekim olarak bir can umudu var mı? Son nefesini verdirmeden ne yapabiliriz kaygısıyla yönetim kurulumu oluşturup onlarla beraber bir sponsor dostumuzu da bu sistemin içine dahil ederek yola çıktık. Göreve 28 Mayıs’ta başladık" dedi.



"Tüm imkanlarımızla seferber olduk"


Kısa bir süredir kulübün başında olduklarını dile getiren Başkan Gürüz, "Sorunlar yumağı önce futbol takımının kadrosunu korumaktı amacımız. 6-7 futbolcumuz ayrılmak istediklerini beyan ettiler. ’Altay’da çalışmayacağız. 3. Lig’de oynamayacağız’ dediler. Biz tüm imkanlarımızı kendilerinin kulüpte kalmasından yana seferber ettiğimiz halde bu uygun görülmedi. Bir diğer husus da amatör futbolcularımıza geçen yıl içinde 80’er bin TL yetiştiricilik parası ödenerek profesyonel mukabele imzalanması gerekiyordu. Konsorsiyumun sağladığı 23 milyon TL’lik imkanın içinden bile bu paralar harcanmadığı için bu amatör futbolcularımız boşa düşmüş oldu. Şu anda bir kısmı hala boşta herhangi bir büyük anlaşmış vaziyette değil. Biz görüşmelerimizi ilgilenen kulüplerle de yaptık. O kulüpler ’Altay’ın menfaatleri bizim için önemli. Hocam siz sporcularla anlaşın biz sizle anlaşırız’ dediler. Dün de bunu teyit ettiler" diye konuştu.



"Kırgızistan’da kamp yapacağız"


Takımın hazırlanma süreciyle ilgili de bilgilendirme yapan Gürüz, "Biz bugün 33 kişilik kamp kadromuzda altyapıdan ve üst yapıdan geçen yıl oynayan futbolcularımızın büyük bir kısmını koruyarak kampımızın 17. günündeyiz. 17 gündür bu tesis elden ayaktan baştan sona temizlendi, baktı, ilaçlandı, yaşanabilir hale geldi. Üç öğün sıcak yemek çıkıyor. Futbolcularımızın gerek hijyenik şartlarda gerek sağlık şartları açısından en ufak bir eksiği olmadan tesisimiz hizmette. Teknik kadromuz görevinin başında. Bugün bu ligin üzerinde imkanlara sahip bir kulüp edasıyla çalışmalarımızı yapıyoruz. İkinci kampımız 2 Ağustos’ta olacak. Üçüncü kampımız da 18 Ağustos’ta Allah nasip ederse Kırgızistan’da olacak. Burada gerekli davet yazıları vesaireler hepsi yapıldı çizildi. Altay’ın şu ana kadar gelen dosyaları içinde puan silme ya da küme düşürme cezası taşıyabilecek ilk dosya halloldu. Diğer dosyalarla ilgili de çalışıyoruz" şeklinde konuştu.



"İmzaları teyit edeceğiz"


Genel kurul için toplanan imzalar hakkında açıklamalarda bulunan Yüksel Gürüz, "Tabii öncelikle biz o imzalar o kişiler tarafından atılmış mı teyit edeceğiz. İçlerinde tanıdığımız, yakından tanıdığımız dostum dediğim insanlar var. Bunların bir kısmı diyor ki ’Yani biz seni korumak için geldik imza attık. Sana karşı değiliz. Sizinle bir probleminiz yok’. Bana karşı değilsin de niye imza attın? Ben de bunu anlamadım. Ben bu görevdeyim. Bir şeyler yapılıyor. Bir şeyler doğru yöne çekildi. Bu şartlar altında sen imza veriyorsan bana karşısın. Ya da bana karşı kimi destekliyorsun? O da belli değil. Yani kim başkanı adayı belli değil. Sadece siz gidin. Tamam biz gittik bu kamp ücretlerini kim ödeyecek? Futbolcularla anlaşılmış paralar var. Bunları kim ödeyecek? FIFA’lık dosyaları siz nasıl çözeceksiniz? İnşallah çözerler. Tabii biz bırakır gidersek ya da camia genel kurulda bize tekrar güvenoyu vermezse onu da takdirle karşılarız" ifadelerini kullandı.



"Kimseye boyun eğmeyeceğiz"


Bazı durumları anlamakta zorluk yaşadığını vurgulayan Gürüz, "Benim tek gördüğüm şey ibra kongresi sonrasında ibra edilmeyen grubun ya da bu grupla bağlantılı olan, daha önce Altay’daki verilemeyecek hesabı olanların imza veriyor olması. Allah bana onların hesap verdiğini görmeyi nasip etsin. Tüm Altaylılar bu konuda müsterih olsunlar. Son güne kadar yani biz görevimiz devredene kadar doğru olanları yapmaya devam edeceğiz. Hiçbir şekilde kimseye boyuna eğmeyeceğiz. Hukukun dışında, genel kurulun dışında. Genel kurul Altay’ın en üst konumdadır. Genel kurul bizi istemiyorsa ya da beni istemiyorsa bu nasıl değerlendirilirse biz gelirken el sıktığımız gibi giderken de el sıkmayı biliriz" diye konuştu.



"Yarışmacı hakları Vahdettin Heyal’e devrettik"


Baştan beri futbolun yarışmacı haklarını şirkete devredeceklerini söyleyen Başkan Gürüz, "Şirkete devrettiğimiz yarışmacı haklarla ilgili duyduğum kadarıyla bir takım gruplar CİMER’e, federasyona, Gençlik Spor Bakanlığı’na girişimlerde bulunmuştu. Biz verdiğimiz söz doğrultusunda, inandığımız şey doğrultusunda Altay’ın amatör ve olimpik branşlar üzerindeki yükü kaldırıp o branşlarda da Alta’yı başarıyla temsil edecek bir yarışmacı sporcu yetiştiriciliğimizi devam ettirmek adına Vahdettin Heyal’e şirketi devrettik. Ondan sonra da daha önce yönetim kuruluna tanınmış yetki uyarınca bu yarışmacı hakların devrini gerçekleştirdik. Bunun aşamaları var. Bu aşamalar önce tescilde geçti. Tescilden sonra Gençlik Spor Müdürlüğü’nden geçti. Gençlik Spor Bakanlığı’ndaki aşamayı takip ettik. Ondan sonra da Futbol Federasyonu’na gidecek. Biz oku ağzımızdan çıktığı şekliyle attık. Kimseden gizli saklı yapmadık. O gün her şeyi net bir şekilde ifade ettiğimiz şekilde imzalar, yönetim kurulu kararları bellidir. Hukuksuz hiçbir şey yapmadık. Hukuksuzluğun içinde bir Altaylının bulunmaması gerektiği kanaatindeyiz. Ben iyi bir Altaylıyım. Ekibimdeki arkadaşlarımın hepsi iyi bir Altaylı. Biz Altay’a zarar verecek, Altay’ın hukukunu zedeleyecek, Altay’ın geleceğini karartacak, hiçbir şeyin altına imza atmadık" diyerek sözlerini tamamladı.



Başkan Gürüz: "Altay tesislerini yaşanabilir hale getirdik"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.