POLİTİKA - 02 Temmuz 2025 Çarşamba 20:39

CHP Genel Başkanı Özgür Özel İzmir’de basın toplantısı düzenledi

A
A
A
CHP Genel Başkanı Özgür Özel İzmir’de basın toplantısı düzenledi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "2023 yılının Temmuz ayından başlamış bir soruşturmadan bahsediliyor ve süreç içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi bir kamu kurumu. Buradan dosya istendiğinde, evrak istendiğinde o evrakı elbette verecek veya şuraya bakın dendiğinde elbette bakılacak. Burada kesinlikle bir kötü niyet olmadığı gibi ’Cumhuriyet Halk Partililer birbirini şikayet etti’ algısı var" dedi.


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’deki ziyaretlerin son durağı olan İzmir Büyükşehir Belediyesinden ayrılmadan önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel’e açıklaması sırasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da eşlik etti.



"İmamoğlu’na nasıl sahip çıkıyorsak Tunç Soyer’e de aynı şekilde sahip çıkarız"


Özel, "Dün bir hak etmediğimiz şafak operasyonuyla her birisi davet edildikleri takdirde savcılığa gidebilecek olan arkadaşlarımız, sizlerin de yakından takip ettiğiniz dört başı mamur bir algı operasyonuyla sabahın erken saatlerinde gözaltına alındılar. Gündüz konuşmama ilave söyleyeceğim bir şey yok. Şu kadarıyla özetleyebilirim. Hiçbir yerel yöneticimiz İstanbul’da da olsa, burada da olsa, başka yerde de olsa yargılanmaktan, hesap vermekten muaf değil. Buna bir itirazımız yok. Bunu aylardır söylüyoruz. Yeter ki yargılama adil olsun, hızlı olsun, savunma hakları kısıtlanmasın, kamu görevi Suç sayılacak yöntemlerle bu davaları ilerletmeye çalışmasınlar. Ve özellikle de tutuksuz yargılama esası olur. Bugün bütün hukuk fakültelerinde tutukluluk tedbirinin çok istisna, tutuksuz yargılamanın ana kural olduğu öğretiliyor. Ancak geçtiğimiz 100 günlük pratikte İstanbul’da gördüklerimiz bu konuda bizi endişelendiriyor. Ve burada İnanılmaz şişirilmiş rakamlarla yani geçmişte bir şirketten bahsediliyor. O şirkete yönetim kurulu üyeliği yapmış herkes gözaltında. Oysa biliyorsunuz veya bu böyle çıkacak ki o kişilerin hiçbir sorumluluğu olmayacak. Sorumlu olanların başka sorumlulukları olacak ama yönetim kurulu üyesi değil o şirkette. Siz şirketin bütün yönetim kurulu üyelerini gözaltına alamazsınız. Çok sayıda kişinin gözaltında olduğu devasa bir operasyon görüntüsü verilmek isteniyor. Ve bu işin sonunda da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çok sayıda şu anki görevlerinde bulunan geçmişte başka görevlerde bulunmuş kişiler gözaltındalar. Bunun bir an önce sonlanmasını, yargılanacak olanların tutuksuz yargılanmasını, bu algı operasyonunun şişme iş, bu 150 kişilik falan meselenin de normal sınırlar içinde değerlendirilmesini bekliyoruz. İzmir’in geçmiş pratiğinde Sayın Aziz Kocaoğlu’nun 379 yılın 33 suçtan yargılandığını tutuksuz yargılandığını ve teker teker her bir suçlamadan yargı önünde beraat ettiğini hatırlayalım. O gün bir tutuklama yapmış olsaydınız İzmirlinin beni yönetsin dediği kişiye İzmir’i yönettirmemiş sonuçta da beraat edecek olan kişiye boşu boşuna bir süre hapis yatırılmış. Yakınlarına da zulmetmiş olundunuz. Böylesi bir somut örnek de varken biz tutuksuz yargılama, adil, hızlı, şeffaf bir yargılama bekliyoruz. Bunun üzerine en sonunda kamuoyunu da ikna edecek, bütün somut delili ortaya koyacak şekilde bir suçu varsa suçu işleyen zaten cezasını seker. Onun arkasında kimse durmaz. Ama buradan bir suç varlığını bütün herkesin üzerine örtmek ve içlerinden birileri mutlaka suçlu deyip herkesi zan altında bırakmak değil en hızlı ve en adil yargılamayı tercih edilmesini bekliyoruz. Geçmişte her ikimizde Bornova Anadolu Lisesi mezunuyuz Tunç Başkan’la siyaseten ayrı düşmüş olabiliriz, tartışmalar olmuş olabilir. Ama bizim aramızdaki hukuk siyasi rekabetin dışında böyle günde dayanışmayı gerektirir. Öyle zaman zaman İzmir kapılarında acaba Özgür Özel Tunç Soyer’e sahip çıkar mı? Ekrem İmamoğlu’na nasıl sahip çıkıyorsak Tunç Soyer’e de aynı şekilde sahip çıkarız. Meselenin parti içinde nerede durduğumuzla hiçbir zaman ilgisi olmaz. Bunu bir kez daha ifade etmek isterim" dedi.



"İzmirliler ne yapılmaya çalışıldığının farkında"


Özel, İzmir’deki gözaltıların CHP içinden kaynaklandığı algısının oluştuğunu soran bir gazeteciye şöyle cevap verdi:


"Şimdi Cemil Bey de açıklamayı yaptı. Dosyayı takip eden avukatlar da aynısını söylüyor. 2023 yılının Temmuz ayından başlamış bir soruşturmadan bahsediliyor ve süreç içinde tabii burası bir kamu kurumu. Buradan dosya istendiğinde, evrak istendiğinde o evrakı elbette verecek veya şuraya bakın dendiğinde elbette bakılacak. Onu bana yollayın o baktığın şeyi dendiğinde elbette yollanacak. Burada kesinlikle bir kötü niyet olmadığı gibi ’Cumhuriyet Halk Partililer birbirini şikayet etti’ algısı var. Bu AK Parti’nin hem dünya kadar kötülüğü organize edip sonra da sütten çıkacak kaşık gibi kendisini bir kenara çekme çalışması. Allah’tan bugün İzmir’deyiz işte çeşitli ziyaretler oldu. Takip ettiniz. Kimle karşılaşsam meselenin farkında. İzmir’in böyle bir önemli tarafı var. Ne yapılmaya çalışıldığını İzmirliler bizden çok daha fazla farkında. Bu yüzden de bu AK Parti bu İzmir’de bu yüzden bir türlü bir şey olamıyor, olamayacakta. Çünkü bu yaklaşım İzmirlinin vicdanını zedeliyor. Bu iftiralar, bu sözler. O yüzden de bu AK Parti İzmir’de bir türlü bir şey olmaz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne yıllardır yenildiniz, şöyle yaptınız diyenler son yerel seçimlerde bütün Türkiye’de Nasıl Türkiye’nin yüzde 65’ini yönetme yetkisini bize verdiklerini bu kumpasları kuranlara veya olmadığı halde yok efendim Cemil Tugay şikayet etmiş diyenleri hatırlatmak lazım. Bize Sivas’ın ötesinde yoksunuz diye dalga geçenler Ege’de yok. Ege’de Cumhuriyet Halk Partisi dışında bir partinin büyükşehir ya da il belediyesi yok. O yüzden Türkiye’nin yedi bölgesinde büyükşehir ya da il belediyesi olan tek parti Cumhuriyet Halk Partisi partisi. Milletin bu güveni duyduğu partiye bu tip ithamlarda bulunmak yakışık almaz."



"Bir ben kaldım, beni de atsın hapse"


Hakkında hazırlanan fezleke için de konuşan Özel, "Biz millete güvenerek siyaset yapıyoruz. Birileri de yargı sopasına güvenerek bizi sindirmeye çalışıyor. Dokunulmazlığı kaldıracak, yargılayacak. Bir ben kaldım, beni de atsın hapse. Sonra Ne olacak? Ben kazandım mı diyecek? Yani kendisini yenebilecek rakiplerine bu şekilde saldır, saldır, saldır. Biz bunlardan korksaydık, demirden korksaydık trene binmezdik. Bunlar bize vız gelir, tırıs gider. Hani sordunuz diye yanıtladım. Yoksa bizim gündemimizde öyle fezleke, dokunulmazlık falan yok." dedi.



Karikatür hakkında konuştu


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün kendisini Leman dergisinin karikatürünü savunmakla ağır bir şekilde eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine Özel, "Şimdi ya Sayın Erdoğan’ın okuduğunu anlama kapasitesini yitirdiğini düşünmek lazım ya da birileri kendisini fena halde aldatıyor, kandırıyor. O da hiçbir şey yapmadan o önüne yazılanları mı okuyor? Yani Sayın Erdoğan’a tavsiyem bugün akşam müsait bir zamanında otursun. Beni de çok izlediğini biliyorum. Dünkü açıklamama, bir baksın bakalım ben ne demişim. Onun söyledikleri ne alakası var benim dediğim ve bütün kamuoyunun önünde söyledim vicdanlı insanlara. Bir kişi de çıkıp aksini demedi. Bugün Erdoğan’a diyorlar ki: ’Özgür Özel peygambere hakareti yapan karikatüristleri savunuyor.’ Ben o karikatüre baktım. Sayın Erdoğan da alsın bir baksın. Bombalar geliyor iki taraftan da. İki kişi hayatını kaybetmiş. Göğe doğru yükseliyor. Melek kanatları var. Başında hareler var. Melek. Peygamber öyle resmedilmez. Peygamber melek değildir. Kanatı falan olmaz. Peygamberin resmedilmesi zaten düşünülemez. Ben ilk başta böyle bir şey oluyordu. Çok yanlış yapmışlar dedim. Sonradan baktım. Gökyüzünde diyor ki: ’Benim adım Muhammed.’ Öbürü de diyor: ’Benimki de Musa.’ Doğduğunda peygamberin adının ve edildiği çocuklar ölüyor bu savaşta diyorlar ve melek olup uçuyorlar diyorlar kaç yaşında olursa olsun. E şimdi bunu görüp de peygambere hakaretlersen ya bu bir kere melek. Peygamber çizecek olan kanat çizmez peygambere. Bu kısmı yanlış dedi. Ve bunun üzerinden bu linç haksızdı. Yoksa peygamberi çizmiş de biz de iyi yapmış, hoş yapmış, beş yapmış falan da demedik. Doğrusunu söyle. Sonuçta bakıp da aksini söyleyen var mı arkadaşlar? Şimdi o ben size şunu söyleyeyim. Bu bir sürü kızan, köpüren, tweet atan, bilmem ne yapan, o ilk gece oraya gidenlerin yüzde 95’inin karikatürü görmediğini düşünüyorum. Karikatüre dönün bakın. Orada peygamber resmedilmiş diyorsanız bombanın düşüp de öldürülüp göğe yükselenin Hazreti Muhammed olduğunu iddia eden varsa Erdoğan haklı. Hazreti Muhammed bugün bombayla öldürülüp gökyüzüne yükseliyor olabilir mi arkadaşlar? Ben Muhammed dediği iki taraftan da peygamberin isimlerinin verildiği insanlar ölüyor diyor karikatür. Buradan bir şey bulmuş. Ben bunu anlattım dün. Bir sürü yerden de ’Ya böyle bilmiyorduk, bakmamıştık, doğruymuş, iyi ki öyle olmuş, biz de linçe katılmıştık.’ Öz eleştirileri de geldi. Bugün dünden beri kimsenin bir şey görmediği yerde Erdoğan’a bugün yazmışlar, onları savunuyor falan. Komik. Ha böyle bir şeye itiraz edecekse ben size söyleyeyim. Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarını açın hemen, AK Parti Tekirdağ Milletvekili bugün ’Bizler inançlı milletiz. Kutsallarımız, peygamberimiz ve cumhurbaşkanımız bizim en hassas noktalarımız.’ diyor. Peygambere denk tutma varsa ve bir saygısızlık varsa senin Tekirdağ milletvekili bizim en kutsallarımız peygamberimiz ve cumhurbaşkanımız diyor. Daha ne diyeceksiniz ya? Dön onunla uğraş. Git ona söyle. Bu sözü söyleyecek şuursuzluğu bünyesinde barındıracak. Sonra başka yerde yok Peygamber’e hakaret edeni savundu falan. Ben doğru bildiğini söylerim arkadaşlar. Bunu ilk baştan beri biliyorsunuz. Ben doğru bildiğini söylerim. Yanlış gördüğümü söylerim. Bedeli ne olursa olsun. Ben gördüğüm yerde peygamber görseydim derdim ki bu yanlış. Doğru olmamış. Peygamber resmedilmez. Bombayla ölmüş, göğe yükselen Hazreti Muhammed olduğuna inanıyor ya. Bunun öyle çizildiğine inanıyorum. Onu da söyleyeceğim. Ama burada da Tekirdağ milletvekilinin ’Bizim kutsallarımız, peygamberimize, cumhurbaşkanımıza’ daha bugün söylüyor bunu, Tekirdağ milletvekili. Bunu sorsun birisi. Sözüm size değil, siz sorarsınız muhakkak. Cumhurbaşkanı’nın yanında yanaşabilen muhabirlerden bir tanesi bunu sorsun bakalım. Akreditasyonu olan muhabirlerden bir tanesi bunu sorsun. O koca anlı şanlı gazetelerin, televizyonların muhabiri bir sorsun. Buna ne diyorsunuz desin. Erdoğan’a karikatüre bakmasını, benim açıklamamı kendisinin dinlemesini ya da tam metnini okumasını tavsiye ediyorum. Yoksa okuduğunu anlayamayan, muhakeme yeteneğini yitirmiş ya da kendisine ne yazılırsa onu tartışmadan okuyan bir siyasetçiye dönüştüğünü kabul etmiş olur Sayın Erdoğan. O kadar söyleyeyim. Ben tabii Sayın Erdoğan’a isminle ve şeyle böyle birinci ismiyle hitap etmeyi doğru bulmam. Kendisi böyle tercihlerde bulunuyor. Öyle kendisine Tayyip falan demeyeceğim. Sayın Erdoğan demeye devam edeceğim" dedi.



"Herkes kendince haklı"


"Devam eden gözaltılar sonrası tutuklamalar olursa İstanbul’daki gibi mitingler düzenleyip düzenlemeyeceklerinin" sorulması üzerine Özel şu cevabı verdi:


"Tutuklamalar olursa onu oturup tekrar değerlendiririz. Onun dışında bir miting ihtiyacı olursa, Türkiye’nin neresinde olursa yapacağımız gibi İzmir’de de yapabiliriz. Geçmişte Tunç Başkan’dan bu konuya yönelik olarak yani bu yakın geçmişte değil ama bir kooperatifçilik iyi niyetle yola çıkılmış bir kooperatifçilik meselesi sıkıntıya dönüşmüştü. Büyük bir sıkıntıydı. Ben bu sıkıntıyı çok iyi anlıyorum. İnsanlar arsalarını vermişler, ev sahibi olacaklar ya da para vermişler kooperatife girecekler, ev sahibi olmuşlar. İnşaat maliyetleri bilmem kaç katına fırlamış. Kooperatifçilik mantığı içinde bu işe hızlı etkin bir tedbir alınamamış, çözüm olmamış ve işte kimi yüzde 75’te kalmış bilmem ne. Bu işin çözülmesi lazım. Ben Sayın Başkan da ilk göreve geldiğimde, hayırlısı olsuna ilk geldiğimde de bu konuya hızla bir çözüm bulmak lazım diye söylemiştik. Bugün dahi yukarıda da benzer şeyi konuştuk. Yani bu işin bir yanını ile çözülme iradeyi gösteriyorlar. O arzudalar ama tabii insanlar mesela inşaat maliyetinin yüzde 75’ini ödediklerini düşünüyor. Eve verdiği para yüzde 25’i ya da verdiği para yüzde 25’ine denk geliyor ama ödemesi gereken paranın tamamını ödediğini düşünüyor. Herkes kendi açısından haklı veya pek çok kişi kendi açısından haklı. Öyle olunca bu meseleyi zamanında Tunç Bey’le de bir sohbet etmiştik. Yani bu problemi parti içinde zaman zaman bu konuşuluyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir bütün olarak ki ben kooperatifçiliğe çok önem veren kendi eczanesi, kooperatif dışında bir yerden eğer o ürün orada varsa alışveriş yapmayan kooperatif çok inanan birisi olarak böyle kötü örneklerin kooperatifçiliğe zarar vermesinden de üzüntü duyuyorum. O yüzden o konuda yapıcı sohbetlerimiz olmuştu. Adaylık döneminde de bunları konuşmuştuk. Cemil Başkan da işte biraz önce de nasıl çareler üretmeye çalıştığını istihdam için teknik, mali zorluklarını ve nasıl bir formül aradıklarını izah ettiler. Öyle ama hani aramızda bir bu konuyla ilgili bunun ötesinde bir sohbet olmadı."


Özel basın açıklamasının ardından İzmir’den ayrılarak Manisa’ya geçti.



CHP Genel Başkanı Özgür Özel İzmir’de basın toplantısı düzenledi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul OYAK ve KOOP Market’ten sürdürülebilir iş birliği Türkiye’de tamamlayıcı mesleki emeklilik sisteminin başarılı örneklerinden OYAK, 5 binin üzerinde satış noktasında hizmet veren KOOP Market ile stratejik bir iş birliği gerçekleştirdi. Bu kapsamda, OYAK üyeleri ve aileleri KOOP Market’ten avantajlı alışveriş yapma imkanına sahip olacak. KOOP Market ve OYAK, OYAK üyeleri ve ailelerine yönelik geniş ölçekli bir tüketici fayda modelini hayata geçirmek üzere stratejik bir iş birliğine imza attı. İş birliğiyle birlikte, OYAK üyelerinin KOOP Market üzerinden yapacakları alışverişlerde uygulanacak özel indirimle, avantajlı koşullardan yararlanması hedefleniyor. Gerçekleştirilen iş birliği protokolü, KOOP Market Genel Müdürü Orhan Kozan ve OYAK Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çağrı Özer tarafından imzalandı. 500 bin hanenin sofrasına doğrudan dokunan model Söz konusu iş birliği, OYAK bünyesindeki 500 bini aşkın üye ile birinci derece aile yakınları dâhil olmak üzere yaklaşık 1 milyon kişiyi kapsıyor. Amaç, geniş bir kitlenin tüketim ihtiyaçlarına daha uygun koşullarda erişimini kolaylaştırarak hane bütçelerine katkı sağlamak. OYAK üyeleri, iş birliği çerçevesinde OYAK Platform uygulaması üzerinden tanımlanan kod sistemi ile herhangi bir başvuru olmaksızın kendilerine sağlanan özel iskonto çerçevesinde bu avantajdan yararlanabilecekler. Kod, OYAK Platform üzerinden üretilecek ve uygulamadan faydalanmak için ayrıca bir başvuru gerekmeyecek. Erişilebilirlik ve kullanım kolaylığı esas alınarak hayata geçirilen uygulamanın, tarafların ortak değerlendirmeleri doğrultusunda önümüzdeki dönemlerde daha da geliştirilmesi planlanıyor. Aydın: "Toplumsal fayda üreten bir perakende anlayışı" Tarım Kredi Genel Müdürü Hüseyin Aydın, "Tarım Kredi olarak üreticiden tüketiciye uzanan entegre yapımızla, toplumsal faydayı merkeze alan bir perakende anlayışı benimsiyoruz. Tarım Kredi büyük bir ekosistem ve değer üretmeye, oluşan bu değeri iş birliği yaptığımız kurumlarla da paylaşmaya çalışıyoruz. OYAK ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, KOOP Market’in yalnızca bir satış noktası değil; hanelerin bütçesine katkı sağlayan, erişilebilir ve güvenilir bir çözüm ortağı olduğunun göstergesi" dedi. Özer: "Önceliğimiz üyelerimizin ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmak" OYAK Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çağrı Özer ise şunları söyledi: "OYAK olarak üyelerimizin ve ailelerinin yaşam kalitesini artıran, günlük hayatlarına doğrudan dokunan projeleri önceliklendiriyoruz. KOOP Market ile hayata geçirdiğimiz bu iş birliği, yalnızca bir avantaj uygulaması değil; geniş bir kitlenin ihtiyaçlarının birçoğuna erişimini kolaylaştıran, sürdürülebilir ve yaygınlaştırılabilir bir model." Ortak hedef: Geniş kitlelere kalıcı fayda OYAK ve KOOP Market bu iş birliğiyle; kurumsal gücü, sosyal sorumluluk bilinciyle birleştirerek, yüz binlerce ailenin günlük yaşamına dokunan kalıcı fayda modelleri üretmeyi hedefliyor. Resmiyet kazanan bu iş birliği, bugün OYAK Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen imza töreni ile kamuoyuna duyuruldu.
Gaziantep Bakan Dr. Osman Aşkın Bak: "Çocuklarımız ve gençlerimiz abur cuburdan uzak dursun" Gaziantep’te yapımı tamamlanan Kamil Ocak Kapalı Spor Salonu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katıldığı törenle hizmete açıldı. Törende konuşan Bakan Bak, "Çağımızın en büyük tehlikelerinden biri obezite. Abur cuburdan uzak duralım, spor yapalım, hareket edelim, derslerimize iyi çalışalım. Hep birlikte; büyüyen, gelişen ve güçlenen Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Gaziantep’te büyükşehir belediyesi tarafından yapımı tamamlanan, toplam 4 bin 300 metrekarelik alanda inşa edilen ve basketbol, voleybol ile hentbol başta olmak üzere tüm salon sporlarına ev sahipliği yapacak olan Kamil Ocak Kapalı Spor Salonu için açılış töreni yapıldı. Gaziantep’in kurtuluşunun 104. yıl dönümünde yapılan açılış törenine bir dizi program için Gaziantep’te bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da katıldı. Açılış töreni ile birlikte 55 branştan 40 bin sporcunun katılacağı 4. Gazi Oyunları’nın da startı verildi. Törende konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, "Bu güzel eserin ortaya çıkmasında emeği geçen başta büyükşehir belediye başkanımız olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Kampanya sürecinden itibaren bu projeyi birlikte düşündük, birlikte hayata geçirdik. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak biz de her aşamada destek verdik. Yaklaşık 14 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan bu tesis, bugün Gaziantep’in gençlerinin hizmetine sunulmuştur. Bu tesisin, eski spor bakanımız ve spordan sorumlu devlet bakanımız merhum Kamil Ocak’ın ismini taşıması da ayrıca çok kıymetlidir. Böyle büyük bir devlet adamının adını yaşatmak hepimiz için bir vefa borcudur" ifadelerini kullandı. "Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını da ileten Bakan Bak, "Gençlerimize özellikle selamları var. Türkiye’nin dört bir yanında yüzme havuzları, stadyumlar, atletizm pistleri ve spor tesisleri kazandıran, spordan gelen bir lider olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Sevgili gençler, sizler bizim geleceğimizsiniz. Tribünlerdeki bu coşkuyu görünce şuna inanıyoruz; Türkiye’nin yarını sporla, bilimle ve gençlerle güçlü olacak. Bu tesis basketbol, voleybol ve birçok spor organizasyonuna ev sahipliği yapacak. Sizlerden ricamız, bu tesisleri aktif şekilde kullanmanız ve müsabakaları yakından takip etmenizdir. Ayrıca 4. Gazi Oyunları’na verdikleri desteklerden dolayı Ziylan Ailesi’ne, teşekkür ederim. Gaziantep ve gençler için yaptıkları katkılar çok kıymetlidir. 2025 yılında sporda büyük başarılar elde ettik. 12 Dev Adam, Avrupa Şampiyonası’nda final oynayarak gümüş madalya kazandı. Kadın Milli Voleybol Takımımız dünya ikincisi oldu. Kadın Tekvando Milli Takımımız dünya şampiyonu oldu. Sporcularımız ülkemize sayısız madalya kazandırdı. Bu başarıların arkasında güçlü bir yerel yönetim desteği var. Başta Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin’e gönülden teşekkür ediyoruz. Gençlerin yanında, çocukların yanında, sporda, bilimde her alanda güçlü bir duruş sergiliyor. Kendisine büyük bir alkış istiyoruz. Sevgili gençler, sözlerimi iki önemli mesajla tamamlamak istiyorum. Birincisi; sporun birleştirici ve iyileştirici gücünü kullanmak. Dijital bağımlılıkla mücadelede en güçlü araç spordur. Tüm ailelere sesleniyorum. Çocuklarınızı spor tesislerine getirin. Belediyelerimiz bu konuda çok büyük yatırımlar yaptı, yapmaya da devam ediyor. İkincisi de hareketli bir yaşam. Çağımızın en büyük tehlikelerinden biri obezite. Abur cuburdan uzak duralım, spor yapalım, hareket edelim, derslerimize iyi çalışalım. Hep birlikte; büyüyen, gelişen ve güçlenen Türkiye için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Büyük ve Güçlü Türkiye yolunda çalışmaya devam edeceğiz. Bu güzel tesisin Gaziantep’e hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Gaziantep Valisi Kemal Çeber de spor salonunda emeği geçen herkese teşekkür ederek, spora ve sporcuya verilen her türlü desteği desteklediklerini söyledi. Açılışta konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, Kamil Ocak Spor Salonu’nun Gaziantepli vatandaşlara hayırlı olmasını dilerken, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise spora ve sporculara yönelik desteklerini devam ettireceklerini belirtti.
Şanlıurfa Siverek’te yürek burkan protesto: Eşimin acısı son olsun, bu yolu kaldırın! Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, sık sık ölümle sonuçlanan trafik kazalarıyla gündeme gelen şehir içi çevre yolunun, ilçe dışına taşınması talebiyle protesto eylemi düzenlendi. Geçtiğimiz gün aynı yolda eşini kaybeden ve taziyesini yarıda bırakıp eyleme katılan Ömer Gül’ün feryadı yürekleri dağladı: "Bu yol buradan kalksın, başka çocuklar yetim kalmasın!" İlçenin Şirinkuyu ışıklarında Siverek Kent Konseyi öncülüğünde toplanan siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş, artan trafik kazalarına ve can kayıplarına tepki gösterdi. Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Siverek Kent Konseyi Başkanı Adnan Uğur Tamses, "Siverek’in içinden geçen Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunun şehir dışına çıkarılması gerektiğini" vurguladı. "Geçici Önlemler Yetersiz Kalıyor, Artık Ertelenemez" Tamses, açıklamasında, "Geçmişte şehir dışında planlanan bu yol, Siverek’in hızlı ve plansız büyümesi nedeniyle bugün yerleşim alanlarının tam ortasında kalmıştır. Bu durum, ağır tonajlı araçların şehir içi trafikle iç içe seyretmesine, özellikle yayalar, öğrenciler ve bölge sakinleri için ciddi bir can güvenliği tehdidi oluşturmasına neden olmaktadır. Alınan geçici önlemler ve uyarı levhaları, sorunun köklü çözümü için yeterli olmamaktadır. Bu sorun artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir" dedi. Basın açıklamasında yetkililere 4 maddelik acil çağrı yapıldı. Bu maddeler," Mevcut çevre yolunun ivedilikle şehir dışına alınması. Yeni çevre yolunun uzun vadeli şehir planlamasına uygun şekilde projelendirilmesi. Mevcut yol üzerinde, çözüm sağlanana kadar acil ve etkili trafik güvenliği önlemlerinin artırılması ve yetkili kurumların, yerel dinamikleri ve halkın taleplerini dikkate alarak süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi. Tamses, bu çağrının tamamen insani ve vicdani bir talep olduğunu belirterek, yetkilileri sorumluluk almaya davet etti ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. Eşini Kaybeden Ömer Gül: "Benim Acım Son Olsun, Bu İhmalkârlıktır" Basın açıklamasına, geçtiğimiz gün aynı yol üzerinde meydana gelen trafik kazasında 15 günlük bebeğinin annesi olan eşi Canan Erçek Gül’ü kaybeden Ömer Gül de katıldı. Taziyesini yarıda bırakarak eyleme destek veren acılı eş, şunları söyledi: "Dün bu yolda, karşıya geçerken eşimi kaybettim. Yeni ölümlerin yaşanmaması için taziyemi yarıda bırakıp bu eyleme katıldım. İnşallah benim acım son olur, bu yolda ki ölümler benim acımla son bulsun. Şehir içinden 170 kilometre ile arabalar gidiyor, benim eşime de çarpan sürücü 170 kilometreyle hızla gidiyordu. Bu ihmalkârlıktır. Eşim 3 çocuğu yetim bıraktı, biri henüz 15 günlük. Bunun vebali kime? Ben bunun peşinde değilim, yalnızca bundan sonra gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum. Cumhurbaşkanıma buradan sesleniyorum, rica ediyorum bu benim acım son olsun, hiç kimsenin bir daha böyle bir acı yaşamasını istemiyorum. Rica ediyorum yetkililer kimse bu yolu buradan kaldırsınlar, başka çocuklar yetim kalmasın." Ömer Gül’ün feryadı, eyleme katılan vatandaşları derinden etkiledi. Basın açıklamasının ardından vatandaşlar 5 dakikalık oturma eylemi yaptıktan sonra, olaysız dağıldı.