SPOR - 12 Ocak 2025 Pazar 11:25

Doktorlar ’Spor yapamaz’ dedi, paralimpik yüzücü Miray Türkiye şampiyonu oldu

A
A
A

İzmir'de yaşayan doğuştan sol kolu olmayan paralimpik yüzücüsü Miray Korkmaz, doktorların 'Profesyonel spor yapamaz' uyarısına rağmen pes etmedi. Girdiği yarışlarda Türkiye dereceleri elde eden Korkmaz, şimdi dünya şampiyonu olmak için hazırlanıyor.

İzmir'in Menemen ilçesinde yaşayan ve doğuştan sol kolu olmayan Miray Korkmaz (10), 4.5 aylıkken kalp hastası olması sebebiyle bypass ameliyatı geçirdi. Daha sonra sol akciğerinin de çalışmadığı öğrenilen minik Miray, bir süre sağlık sorunlarıyla mücadele etti. Ardından annesinin yönlendirmesiyle 4 yaşındayken yüzmeye başladı. İlerleyen süreçte şu an antrenörü olan Mehmet Onur Erküçük ile tanışarak yarışlara katıldı ve orada dereceler kazandı. Çiğli Mehmet Hikmet Kaşerci Ortaokulu'nda da eğitim gören Miray, yüzme sporunda daha büyük başarılılar kazanmak için çalışmalarını sürdürüyor.

'Profesyonel spor yapamaz' denildi şampiyon oldu

Doktorların 'Profesyonel spor yapamazsın' dediği Miray Korkmaz, 2022 yılında Konya'da katıldığı paralimpik yüzme branşı kendi yaş kategorisinde 3 Türkiye birinciliği elde etti. Korkmaz ardından 2024 yılında Eskişehir'de düzenlenen aynı branştaki açık yaş yarışında; 2 Türkiye birinciliği, 1 Türkiye ikinciliği ve 1 Türkiye üçüncülüğü derecesini aldı, son olarak aynı kulvarda Gaziantep'teki açık yaş yarışında ise 2 Türkiye ikinciliği ile 1 Türkiye üçüncülüğü derecesine ulaştı. Toplamda 10 madalyası bulunan 10 yaşındaki sporcunun sıradaki hedefi ise dünya şampiyonu olmak.

Doktorlar ’Spor yapamaz’ dedi, paralimpik yüzücü Miray Türkiye şampiyonu oldu

Mehmet Onur Erküçük: "İleride eminim ki ülkemizi temsil edecek"

Miray'la 7 yaşında tanıştığını anlatan Yüzme Antrenörü Mehmet Onur Erküçük, "Miray, tanıştığımızda yüzmeyi tam olarak bilmiyordu. Yaklaşık 4 yıldır birlikte çalışıyoruz. Diğer çocuklara göre de biraz dezavantajlı durumdaydı. Çünkü doğuştan omzu, ciğer ve kol bölümü yok. Fakat kendinde yetenekleri olduğunu keşfettim. Hızlı bir çocuk. Kısa mesafede hızlı yol alabiliyor. Suda sistematik olarak çalıştığınızda, yüzme stilleri arasında çok zor olan kelebek branşında Türkiye çapında dereceye girmeye başardı. Birçok ulusal çapta yarışmaya gittik. Bunlarda gerçekten rakibi de yoktu. Çok hızlı şekilde ilerleyerek derece aldı. İleride de eminim ki ülkemizi temsil edecek" diye konuştu.
Miray Korkmaz'ın özel durumu olduğu için ona uygun hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Erküçük, antrenman boyutu dışında psikolojik boyutunun da olduğunu ve ilerleyen zamanlarda çok iyi başarılara imza atacağını ifade etti.

Nihal Korkmaz: "Engelli çocukların desteklenmesi gerekiyor"

Miray'ın yüzmeye başlama hikayesinden bahseden Anne Nihal Korkmaz (38) ise diğer çocukları yüzerken gördüğünde kendisinin de 'Miray'ın çok iyi bir yüzücü olmasını istediğini' söyledi. Miray'ı 4 yaşında yüzmeye götürdüğünü belirten anne Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Güzel çalışıyorduk ama araya pandemi girdi. Pandemiden sonra Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından engelliler için açılan havuza girdik. Orada yetenekli olduğu fark edildi ve hocalar 'Milli takım için yetiştirebiliriz' denildi. Bütün engelli çocukları olan aileler gibi her işten feragat edilmek zorunda. Miray'ın bütün süreciyle ben ilgileniyorum. Başarılı olması için çalışıyoruz. Çok güzel bir ülkedeyiz. Fakat ülkemizde paralimpik yüzücüler çok tanınmıyor. Engelli çocukların farklı alanlarda keşfedilip desteklenmesi gerekiyor. Miray tek yüzücü olarak başladı ve şu anda tek olarak yüzmeye devam ediyor."

"Miray'ın hedefi milli sporcu olmak"

Engelli yüzücüler olarak bazı imkansızlıklar yaşadıklarının altını çizen Korkmaz, "Yeterli antrenman sahası, havuz, kara antrenmanında yetersiz kalıyoruz. Bu konuda desteğe ihtiyacımız var. Bizim hedefimiz sadece yüzmek değil. Miray'ın da hedefi bir milli sporcu olmak. Parametrik olimpiyatları izlediğinde 'Biz de o bayrağı kaldıralım' diye başladık. Bunun savaşını veriyoruz ve destek bekliyoruz. Havuz ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

"Beklenmeyecek kadar iyi performansı var"

Miray'ın doğuştan ampute, sol kolu olmadan doğduğunu söyleyen Nihal Korkmaz, "Doğduktan iki gün sonra Miray'ın kalp hastası olduğunu öğrendik. Daha sonra sol akciğerinin çalışmadığını öğrendik. 4.5 aylıkken bypass ameliyatı geçirdi. Bu süreçte bir sürü sağlık sorunları yaşadı. Spora doktorunun izniyle başladık. Beklenmeyecek kadar iyi bir performansı var" diye konuştu.

Doktorlar ’Spor yapamaz’ dedi, paralimpik yüzücü Miray Türkiye şampiyonu oldu

Miray Korkmaz: "Hedefim dünya şampiyonu olmak"

4 yaşında başladığı yüzmeye pandemi sebebiyle bir süre ara verdiğini ve ardından İzmir'e geldiklerini ifade eden Miray Korkmaz, "Onur hocayla tanıştım. İlk yüzüşümüzde çok iyi yüzememiştim. Kendimi Onur hocada daha iyi hissettim. Onunla birlikte birçok yarış kazandık. Kaybettiğim yarışmalar da oldu ama onları umursamadım. Yarışmalarda derece almak çok güzel bir duygu. Defalarca yarışmalara da katılsam o heyecan asla üstümden gitmiyor. Yüzmeyi çok seviyorum. Yüzmeyi kendi başıma yapmadım, birçok hocam bana yardım etti. Benim hedefim dünya şampiyonu olmak. Sümeyye Boyacı gibi dünya şampiyonu olmak" şeklinde konuştu.

Antrenmanlara gittiğinde yer bulamadığına dikkat çeken Korkmaz, büyüklerinden, bu konuda kendilerine yardımcı yardımcı olmaları için ricada bulundu. Minik Miray, İzmir'deki paralimpik yüzücü arkadaşlarıyla da yüzmek istediğini aktardı.

Mehmet Pamuk - Sinan Yeniçeri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’da Ntcham hariç sakatlığı bulunan futbolcular çalışmalara başladı Samsunspor’da sakatlığı bulunan futbolculardan Olivier Ntcham hariç Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel, salon veya saha çalışmalarına başladı. Samsunspor, uzun süredir sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyen futbolcular hakkında bilgilendirmede bulundu. Bu kapsamda AEK Atina maçında sakatlanan Ntcham’ın tedavisinin devam ettiği açıklanırken, Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel’in saha veya salon çalışmalarına başladığı ifade edildi. Kulüpten futbolcuların sakatlıklarıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Oyuncularımızın sağlık durumlarıyla ilgili tedavi ve rehabilitasyon süreçleri, sağlık ekibimizin kontrolünde planlandığı şekilde devam etmektedir. Olivier Ntcham’ın sol uyluk arka kas grubunda (hamstring) tespit edilen evre 2 yaralanma nedeniyle tedavi ve rehabilitasyon süreci sürmektedir. Tanguy Coulibaly’nin sol diz iç yan bağında (Medial Collateral Ligament) oluşan evre 3 tam kat yırtık nedeniyle rehabilitasyonu devam etmekte olup, salon ve saha çalışmalarına kontrollü şekilde devam etmektedir. Celil Yüksel’in sol el 4. tarak kemiğindeki (metakarp) kırık nedeniyle uygulanan alçı sonlandırılmış, thermoplast atel ile saha çalışmalarına başlanmıştır. Afonso Sousa’nın sol ayak bileğinde Anterior Talofibular Ligament ve Deltoid Ligament’i kapsayan çoklu bağ yaralanması ile birlikte kemik ezilmesi ve kemik ödemi (bone bruise) tespit edilmiş olup, tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmektedir. Salon çalışmalarına başlanmıştır. Bedirhan Çetin’in sağ diz ön çapraz bağında (Anterior Cruciate Ligament) oluşan total rüptür nedeniyle geçirdiği operasyonun ardından tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmekte olup, salon çalışmalarına başlanmıştır." Kırmızı-beyazlılarda Olivier Ntcham 16, Tanguy Coulibaly 7, Bedirhan Çetin ile Celil Yüksel 6’şar ve Afonso Sousa da 3 maçta süre almıştı. Yakın zamanda sakatlıklarını atlatan Lubo Satka ve Eyüp Aydın kısa süre önce takıma katıldı.
Kastamonu "Sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da 390 liraya otomobil alacağına inan ve 600 bin liraya aracını satacağını sanan vatandaşı "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan durumu anlayan eksper kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Kastamonu’da internet üzerinden otomobilini satmak isteyen bir vatandaş ile aracı satın almak isteyen kişiyi ağına düşüren dolandırıcı, "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırmaya çalıştı. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, aracı başkasının kendisine teslim edeceğini belirterek yalanına inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç satıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırılmaya çalışıldığını anladı. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollede problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için, televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için hem alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.