EKONOMİ - 01 Aralık 2020 Salı 09:26

EGİAD’ın Markalaşma Sohbetleri Serisi devam ediyor

A
A
A
EGİAD’ın Markalaşma Sohbetleri Serisi devam ediyor

Dijital olarak Markalaşma Sohbetleri Serisi düzenleyen Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) toplantısına konuk olan Türkiye’nin en büyük jant üreticilerinden biri olan CMS’nin yönetim kurulu başkanı Bertuğ Ösen, sektöründe iyi bir marka olabilmek için dört önemli maddeyi kendilerine kılavuz olarak belirlediklerini belirterek, “Teknoloji yeterliliği, ürün kalitesi, müşteri güvenirliliği ve hizmet kalitesi bizim için en üst seviyededir" dedi.

Dijital olarak Markalaşma Sohbetleri Serisi düzenleyen Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) toplantısına konuk olan Türkiye’nin en büyük jant üreticilerinden biri olan CMS’nin yönetim kurulu başkanı Bertuğ Ösen, sektöründe iyi bir marka olabilmek için dört önemli maddeyi kendilerine kılavuz olarak belirlediklerini belirterek, “Teknoloji yeterliliği, ürün kalitesi, müşteri güvenirliliği ve hizmet kalitesi bizim için en üst seviyededir" dedi.


Dijital olarak Markalaşma Sohbetleri Serisi düzenleyen EGİAD, Türkiye’nin en büyük ve Avrupa’nın da ilk dört alüminyum alaşımlı jant üreticilerinden biri olan CMS’nin yönetim kurulu başkanı Bertuğ Ösen’i ağırladı. Aile şirketlerindeki markalaşma sürecinin değerlendirildiği etkinliğe ilgi büyük oldu. 3 bin 500’ün üzerinde çalışanı ile istihdam gücünün önemine değinen Ösen, günümüzde iş dünyasında sürdürülebilirlik ve kurumsallaşmanın, şirketlerin geleceği üzerinde geçmişte olduğundan çok daha kalıcı ve hayati etkilere sahip olduğunu belirtti. Sektöründe iyi bir marka olabilmek için dört önemli maddeyi kendilerine kılavuz olarak belirlediklerini kaydeden Ösen, “Teknoloji yeterliliği, ürün kalitesi, müşteri güvenirliliği ve hizmet kalitesi bizim için en üst seviyededir" diye konuştu.



"Yurt dışında iletişim ofisleri"


1980 yılında Türkiye’nin ilk alüminyum alaşımlı jant üreticisi olarak hizmet vermeye başladıkların kaydeden Ösen, "Firmamız, bugün Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da ilk dört alüminyum alaşımlı jant üreticilerinden biridir. İzmir Pınarbaşı, Çiğli ve Gaziemir Ege Serbest Bölge’de üretim merkezlerimiz, kalite operasyonları için Oxfordshire ve bunların dışında Frankfurt, Münih, Paris, Torino ve Barselona’da iletişim ofislerimiz bulunmaktadır. Sektörümüzde büyük bir rekabet bulunmakta. Bu rekabet ve beklenti hem ürün kalitesi hem de hizmet kalitesi olarak ana üreticiden tedarikçilerine kadar yansımaktadır. Müşteriyi daha iyi anlamak ve değerlendirmek hususunda ciddi çalışmalar yaptık. Bunun dışında yine ciddi pazar ve müşteri analizleri yaptık. Bu kapsamda çeşitli stratejiler oluşturuldu. Tüm bunlar neticesinde artan talebi karşılamak üzere 4. fabrika yatırımımız da bugünlerde tamamlanmak üzere ve pek yakında burada üretilen ürünlerimiz de müşteri ile buluşmak üzere gün saymaktadır” sözlerine yer verdi.



Hedef dünya pazarı


Turquality süreci ile ilgili de bilgi paylaşan Ösen, şöyle devam etti:


“Turquality, belli bir noktaya gelmiş firmaları desteklemeye yönelik bir program olarak çalışmakta. Bu anlamda ilk kabul öncesinde kurumsal olgunluk seviyesi anlamında da ciddi bir beklenti var, bizce de bu durum son derece doğru bir bakış açısı. Beklenti dünya devleri ile rekabet edecek markalar ise elbette bilimsel temele dayanan, uzun vadeli stratejileri de içeren kurumsal yönetim felsefesi çerçevesinde hareket etmek gerek. Bu anlamda CMS olarak bizler, başvuru sürecinde çok zorluk çekmedik. Şirketimiz zaten uzun yıllardır bu felsefe çerçevesinde yönetilmekteydi. Turquality programına adım atmaya karar verdiğimiz yılı kesit alacak olursak, o güne göre şu anki satışlarımız daha da artmış durumda. Hedefimiz; dünya pazarında CMS markasının, en az bir otomobil markası kadar bilinir olmasını sağlamak.”



Sürdürülebilir başarı vurgusu


Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, aile şirketlerinin iş dünyasının en önemli aktörleri olarak yatırımcıların, hükümetlerin, akademisyenlerin kısacası toplumun tüm paydaşlarının ilgi odağı olduğunu belirterek, aile şirketlerinin birincil önceliklerinin ve yönetmeleri gereken en önemli riskin “sürdürülebilir başarı” olduğuna dikkat çekti. Aslan, düzenledikleri marka serisi toplantılar ile bu sürece ışık tutmaya çalıştıklarını ifade ederek, “Pazar sayısız benzer ürün ve hizmetlerle tüketiciye çok fazla sayıda ve internet aracılığı ile kolay ulaşılabilir seçenekler sundukça, şirketlerin kendilerini farklılaştıracak ve tercih edilmelerini sağlayacak en önemli unsur marka olarak karşımıza çıkıyor. Aile şirketlerinin marka değerlerini geliştirme ve koruma üzerine yatırım yapması ulusal ve daha çok uluslararası piyasalarda var olmanın olmazsa olmazı. 1980 yılında otomotiv üreticileri için alüminyum alaşımlı jant üretimine başlayan CMS, bugün en son teknoloji ve yeniliklerin uygulayıcısı olarak hafif metal jant sektöründe dünyanın önde gelen jant üreticilerinden biri olarak yerini koruyor. Dile kolay, 100 milyonun üzerinde üretilmiş janttan bahsediyoruz. Her yıl Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) düzenlediği törenlerde ihracat şampiyonu olan firma, aynı zamanda gerek tasarım gerek kalite anlamında yüzlerce ödülün de sahibi. Şehrimiz, bölgemiz ve ülkemiz için gurur kaynağı olan firma, aynı zamanda periferindeki birçok KOBİ ve mikro işletmenin de istihdamına direkt katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.
Kırıkkale Kuraklık riski artıyor, ekinler kuruyor: Köylüler yağmur duasına çıktı Kırıkkale’de ekili tarım arazilerinde yaşanan kuraklıktan yakınan köylüler, yağmur duası yaptı. Kırıkkale’de kuraklık tehlikesi çiftçileri endişelendiriyor. Yağışların önceki yıllara göre az olması sebebiyle ekili tarım arazileri, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bölgede yağış miktarındaki azalma, ekili tarım arazilerinin birçoğunun kurumasına sebep oldu. Geçimini çiftçilikten sağlayan köylüler ise kuraklıktan dolayı zor duruma düştü. Köylüler, yağmur yağmaması halinde hasadı kaybedeceklerini belirterek, yağmur duasına çıktı. Tilkili köyünde muhtarlık tarafından organize edilen yağmur duasına, çevre köylerden de katılım oldu. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından dualar edildi, namaz kılındı. Yağmur duasına, Çelebi Kaymakamı Mehmet Melih Dalan ve Çelebi Belediye Başkanı Yaşar Erdemir de katıldı. Duanın ardından katılımcılara yemek ikram edildi. Tilkili köyü muhtarı Osman Ilıcan, İHA muhabirine mevsimsel değişiklikten dolayı bölgede kuraklık yaşandığını belirterek, köylülerle birleşerek yağmur duası yaptıklarını söyledi. "İnşallah dualarımız kabul olur" Bölgede kuraklığın olduğunu anlatan Ilıcan, "Bölgemizde mevsimlerin değişmesinden dolayı kuraklık yaşanıyor. Bizde tarım ülkesi olduğumuz için üretmeye mecburuz. Bölgemizde su sıkıntısı var. İklimlerin değişmesi yağışların kaymasından dolayı Nisan yağmurlarını alamadık. Buda bölgemizde ciddi bir kuraklığa sebep oldu. Bizde Müslümanlar olarak diğer köylülerimiz ile birlikte birleştik dua ettik. İnşallah yağmurumuz yağar. Dua ettik inşallah bundan sonrada şükür duası yaparız. İnşallah dualarımız kabul olur" dedi. Kaldırım köyü muhtarı Faruk Yıldırım ise ekinlerinin yüzde 70’inin kuramaya başladığını ifade ederek, bu sebeple de yağmur duasına çıktıklarını belirtti.