GÜNDEM - 10 Ocak 2017 Salı 21:56

BAE’de yargılanan avukatlar yurda döndü

A
A
A
BAE’de yargılanan avukatlar yurda döndü

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) 74 gün tutuklu kaldıktan sonra beraat eden iki Türk avukat, Türkiye’ye döndü. Yaşadıkları süreci anlatan Vahit Aykut Ergil ve Metin Uraçin, “Saçlarımızı kesip, ayaklarımıza prangalar bağlayarak bizi cam kafesin içinde yargılamaya kalktılar” dedi.

Bir dava dosyası için gittikleri Birleşik Arap Emirlikleri’nde 27 Ekim 2016 tarihinde tutuklanan İstanbul Barosu üyesi iki Türk avukat Vahit Aykut Ergil ve Metin Uraçin, 74 gün sonra 8 Ocak’ta şeriat mahkemesinde beraat etmelerinin ardından Türkiye’ye döndü. Doha’dan kalkan uçakla İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kılıç eşliğinde saat 18.30’da Atatürk Havalimanı’na gelen iki avukat, yakınları ve meslektaşları tarafından çiçeklerle karşılandı.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşadıkları süreci basın mensuplarıyla paylaşan Avukat Vahit Aykut Ergil, “2,5 aydan beri sizlerden ayrıyız. Arap’ın çölünde eziyet, işkence gördük. Ayaklarımıza pranga bağlandı, bileklerimize kelepçe bağlandı ama biz hiçbir zaman eğilmedik. Anlımızın akıyla mesleğimizi icra ettik. Bunun için bize çamur atmaya kalktılar. Beraat kararı da bizi haklı gösterdi. Bundan sonraki mücadelemiz o ayağa vurulan prangaya karşı, insan hakları ihlallerine karşı olacaktır” diye konuştu.

“SAÇLARIMIZI KESİP,KURBANLIKLARA GİYDİRİLEN KIYAFETTEN GİYDİRDİLER"

İstanbul Barosu Dış İlişkiler Başkanı Avukat Metin Uraçin ise, “Meslektaşım Aykut Bey bir miras davasını takip için, mirasçının kendisine takdim ettiği belgeleri orada inceleyip bir araştırma yapmak amaçlı orada bulunurken beni yardıma çağırınca kendisine gittim. Burada bir dava dosyası yok, bir talep yok. Bir araştırma var. Orada bir belge ve bilgi araştırması vardı. Bu sorulacaktı. Bu soruyu daha sormadan o belgeyle ilgili hemen derdest edildik. Önce saçlarımızı kestiler, sonra bizi televizyonda gördüğünüz kurbanlıklara giydirilen kıyafetten giydirdiler. Her şeyi aldılar üzerimizden. Prangalar, zincir uygulaması ve dünyayla irtibatımızı kestiler. Biz derdimizi kimseye anlatamayınca bir zaman geçtikten sonra dış dünyaya ulaşabildik. Sonra süreç başladı” dedi.

“BİZİ CAM KAFESİN İÇİNDE YARGILAMAYA KALKTILAR"

“Yaşanan hukuka aykırı hareketin takipçisi olacağız” diyen Avukat Metin Uracin, “Çok yavaş süren bir süreç ve esasında polis devleti uygulamasının iptidai bir durumuyla karşı karşıyaydık ve doğrusu başa çıkmak imkansızdı. Hiçbir kural tanımadıklarını gördük ve nihayetinde biz onları demokratik bir alana çekmeye çalıştık ama yine de bizi cam kafesin içinde yargılamaya kalktılar. Bunu tüm dünyaya duyurmak istiyorum; yargılama sırasında ayağımızdaki prangayı sökmediler. Kelepçe ve zincir vardı, 15 saat boyunca o yorgunlukla biz cam odaya girdik prangayı sökmediler. Prangalı savunma altında beraat ettik” dedi.

İstanbul Barosu avukatlarından Vahit Aykut Ergil, bir miras davası dosyası için Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmiş ve kendisine yardım için orada bulunan İstanbul Barosu Dış İlişkiler Başkanı Avukat Metin Uraçin ile birlikte bankaya sundukları belgelerin sahte olduğu gerekçesiyle 27 Ekim 2016 tarihinde tutuklanmıştı.

Ferhat Yasak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.