EKONOMİ - 12 Ocak 2020 Pazar 12:17

ESBAŞ’tan İzmir’e iki müjde

A
A
A
ESBAŞ’tan İzmir’e iki müjde

Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) CEO’su Dr.

Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) CEO’su Dr. Faruk Güler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi üyeleriyle yemekte bir araya geldi. Gecede, İzmir’e dair iki müjde veren Güler, “İzmir’i yazılım ve bilişimin merkezi yapmak üzere Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenme Derneğini kuruyoruz. Ayrıca Batı Anadolu Serbest Bölgesi adıyla Bergama’da yeni bir serbest bölgesinin çalışmalarına başladık. Hedefimiz, yeni bölgede 10 yıl içinde 20 bin yeni istihdam sağlayabilmek” diye konuştu.


ESBAŞ tarafından ESBAŞ Restoran’da düzenlenen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü yemeğine ESBAŞ CEO’su Faruk Güler’in yanı sıra EMD İzmir Şubesi Başkanı Murat Demircan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Dilek Gappi ile dernek üyeleri ve eşleri katıldı. Basın çalışanlarını her zaman dostu olarak gördüğünü söyleyen Dr. Güler, gelecek yıllarda da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü ESBAŞ’ta kutlamaya devam edeceklerini vurguladı.



“2 yılda 10 firma; yüzde 100 ihracat”


Son iki yıldır Ege Serbest Bölgesine yazılım ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren yatırımcıları çekmek için başlattıkları çalışmaların meyvelerini toplamaya başladıklarını açıklayan Güler şöyle konuştu: “Yazılım ve bilişim teknolojileri konusunda İzmir’de geniş bir insan kaynağı havuzu bulunuyor. 2 yıl önce bu durumu göz önüne alarak sektörde faaliyet gösteren firmaları bölgemize çekmek adına yola çıktık. Ticaret Bakanlığı ve Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü, yazılım şirketlerinin yüzde 100 ihracat yapmaları halinde serbest bölge teşviklerinden yararlanabilecekleri yönünde bir düzenleme yaptı. Bu sayede son iki yılda bölgemize 10 yazılım şirketi çektik. Bunların tümü yüzde 100 ihracat yapıyor. Şimdi ise bir adım daha atarak Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenme Derneğini kuruyoruz.”



Bilişim ve yazılımda merkez olacak


Önceki yıllarda da havacılık ve savunma sanayi konusunda kurdukları dernek ve kümelenme çalışmalarının son derece olumlu sonuçlar verdiğini, kurulacak yeni derneğin bilişim ve yazılım konusuna odaklanacağını kaydeden ESBAŞ CEO’su Faruk Güler, “Geçen yıl bölgemizde düzenlediğimiz toplantıya bilişim ve yazılım sektörlerindeki en önemli şirketlerin üst düzey yöneticileri katıldı. Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenme Derneğine İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, iş insanları dernekleri de üye olacak. Önümüzdeki yıllarda İzmir’in bilişim ve yazılımda Türkiye’nin merkezi olmaması için hiçbir engel yok” diye konuştu.



Hedef 10 yılda 20 bin istihdam


İstihdamı arttırmaya yönelik ikinci bir çalışmayı da Bergama’da başlattıklarını kaydeden Dr. Güler, “Batı Anadolu Serbest Bölgesi (BASBAŞ) adını verdiğimiz yeni serbest bölgemiz ile ilgili çalışmalarda şirketimizi kurduk. Bizler iş ve aş sağlamaya devam etmeli ve ülkemize yeni yatırım ve yatırımcılar çekmeyi hız kesmeden sürdürmeliyiz. Hedefimiz kurulacak yeni serbest bölgede, önümüzdeki 10 yılda 20 bin istihdam sağlamak” dedi.



“İçi boşaltılmış ve kutlamaktan uzak”


EMD İzmir Şube Başkanı Murat Demircan ise düzenlenen gece için ESBAŞ’a teşekkür etti. Demircan, “Günümüzde binlerce gazetecinin işsiz olduğu, basın özgürlüğü liginde 180 ülke arasında 153. sırada yer alan Türkiye’de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü biz gazeteciler açısından içi boşaltılmış, kutlanmaktan uzak bir gün konumunda. Diğer yandan, 4 bin yıllık tarihi boyunca iktidarlarla ve sermaye ile mücadele ederek bugünlere kadar ayakta kalmayı başaran gazeteciler son 20 yıldır dijitalleşme ve sosyal medya ile rekabette ne yazık ki aynı direnci gösteremiyor” dedi.



“Binlerce gazeteci işsiz”


İşsizliğin en yüksek olduğu iş kollarının başında gazeteciliğin geldiğini vurgulayan Demircan, “Binlerce meslektaşımız işsiz. Gazetecilik bölümlerinden mezun olan isimlerin çok az bir kısmı mesleğini yapabilecek iş bulabiliyor. Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesine bakacak olursak 152 üyemizin sadece 48 tanesi gazetecilik mesleğini sürdürebiliyor. 39 üyemiz kurumsal iletişim sektöründe çalışırken, 65 üyemiz başka meslek kollarında çalışmak durumunda ya da işsiz. Bu gece Sedat Alp arkadaşımıza sağlanan istihdam imkanının diğer kurumlara da örnek olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.



İstihdam sürprizi


Basın mensupları arasında oldukça fazla işsiz gazeteci bulunduğunu söyleyen Dr. Faruk Güler de, “Buradan size sevinçli bir haber vermek istiyorum. Bir süredir iş konusunda talihsizlik yaşayan EMD üyesi Sedat Alp’i ESBAŞ Kurumsal İletişim Müdürlüğü bünyesinde istihdam etme kararı aldık. Bu girişimin diğer firmalara da örnek olmasını diliyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eray Yazgan: "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var" Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan, kulüpten kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi olmadığını, bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanına geldiğini belirterek, "Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık" dedi. Yazgan ayrıca tutuklu bulunan sarı-kırmızılı futbolcu Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktıklarıyla ilgili algı yapıldığını ifade ederek, "Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz" şeklinde konuştu. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’nde sarı-kırmızılıları takip eden muhabirlerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Toplantıda Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Abdullah Kavukcu ve Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan da yer aldı. Galatasaray’ın daha önce sponsorluk sözleşmesi imzaladığı ve yasadışı bahisle ilişkilendirildiği için iptal ettiği sponsorluk konusuna açıklık getiren Eray Yazgan, "Bizim kulübümüzden kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi yok. Bir ajans vasıtasıyla bize geliyorlar. Benim veya bizden herhangi bir yöneticinin böyle bir görüşme yapması söz konusu değil. Söz konusu firmanın ismini ilk defa konu yönetime geldiği gün öğrendim. Bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanımıza gelmişler. Bu firma bizimle anlaşmadan önce firmanın boy boy başka statlarda reklamları dönüyordu. Başka kulüpler de bu firmayla anlaşma yapmış. Bunun bir haber sitesi olduğu söylendi. O dönemde Taksi vs. bir çok farklı mecraya reklam vermişler. Bu site, baktığınız zaman bir spor haber web sitesi. Fakat bu sitenin farklı bir siteye yönlendirme yaptığı söyleniyor. Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık. Ben sadece imza yetkilisi olduğum için suçlanıyorum. Bu sözleşmenin imzalandığı gün farklı bir imza yetkilisi arkadaşımız bunu imzalamış olsa idi, şu an o benim durumumda olacaktı. Dolayısıyla aldığımız bir yönetim kurulu kararı çerçevesinde yapılmış bir işlem var" ifadelerini kullandı. "Metehan’ın duruşmasına yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi" Bahis soruşturması kapsamında tutuklanan Galatasaraylı futbolcu Metehan Baltacı’yı bu süreçte yalnız bıraktıklarına yönelik algı yapıldığını söyleyen Yazgan, "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var. Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Kendi avukatı da orada hazır bulundu. Yönetici arkadaşlarımız, kendilerini ziyaret etti. Sportif direktörümüz de kendisini ziyaret etti. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. 18 bin TL’lik bir tutardan bahsediyoruz. Kiralık oynadığı dönemdeki süreçle alakalı bir durum. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz. Dönem dönem tutukluluğa itiraz oluyor. O itirazı yaptık" şeklinde konuştu.
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."