SAĞLIK - 21 Ocak 2020 Salı 12:39

"Grip hastalarına antibiyotik önermiyoruz"

A
A
A
"Grip hastalarına antibiyotik önermiyoruz"

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Sinan Karakadıoğlu, gribe yakalanan hastaların antibiyotik reçete edilmesi noktasında ısrarcı olduklarını belirterek, "Grip hastalarına antibiyotik önermiyoruz. Hastalığın en temel tedavisi; ağrı kesici ve ateş düşürücü gibi destek tedavileri, dinlenmek, bol sıvı ve C vitamini almaktır" dedi.


Hastaneler, kış mevsimiyle birlikte çocuk ve erişkin grip hastalarıyla dolup taşarken, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Sinan Karakadıoğlu, grip hastalığının tedavi sürecine ilişkin önerilerde bulundu. Hastalığın uzun sürmesi (7-10 gün) ve ağır seyretmesi nedeniyle bir an önce tedavi olmak isteyen hastaların kendilerinden antibiyotik yazılmasını istediklerini anlatan Dr. Karakadıoğlu, "Grip belirtileri, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5. - 7. günlerine kadar bulaştırıcıdır. Hastalıktan korunmada en etkili yöntem grip aşısıdır Grip hastalarında; ateş, titreme, baş ağrısı, şiddetli halsizlik, boğaz ağrısı, ishal, gözlerde sulanma ve burun akıntısı ve tıkanıklığı şikayetlerini gidermek amacıyla bir takım destek tedavileri uyguluyoruz. Hastalığın seyri gereği üç-dört gün ateş bekleriz. Ateş 38-39 derece arası olabilir. İlk üç-dört günde ateş düşürücülerle düşürmeye çalışıyoruz. Bu sürede ağır bir halsizlik ve ateş olabilir. Bu ateş ve halsizlik için antibiyotik almamaları gerekiyor, hastalığın seyrinden dolayı bu durumu normalde bekleriz. Üç veya dört günden sonra geçmeyen ateş olursa veya geçmiş olan ateş şikayetinin tekrar başlaması durumunda antibiyotik başlanıp başlanmayacağı değerlendirilebilir. Hastalık uzun sürdüğü ve ağır geçtiği için hastalar antibiyotik verilmesi noktasında ısrarcı olabiliyor. Temel tedavisi dinlenme ve bol sıvı alımı olan hastalığın destek tedavisinde, ateş düşürücü ve ağrı kesiciler ile kombine edilmiş dekonjestan ve antihistaminik içeren oral alınan preperatlar, boğaz spreyi veya gargarası ve burun spreyi gibi destek tedaviler uyguluyoruz" dedi.



"İlk üç dört gün boyunca gribin belirtileri şiddetli geçer"


Dr. Karakadıoğlu, beş yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü yaşlılar, gebe, koah, şeker hastalığı ve diğer kronik hastalıkları olan hastalara antiviral tedaviye başladıklarını; ancak antiviral etkinliğin başlayabilmesi için tedaviye ilk 48 saat içerisinde başlanılması gerektiğini, bunun dışında sağlıklı yetişkinlere antiviral tedavi önermediklerini ifade etti.


Özel Ata Sağlık Hastanesinde görevi Dr. Karakadıoğlu, gribin şikayetlerinin 7-10 gün sürdüğünü ifade ederek, "İlk üç dört gün boyunca gribin belirtileri şiddetli geçer. Üç dört günden sonra şikayetlerinde azalma bekleriz. Hasta ile hasta olmayan kişiler arasında bir metrelik bir öksürme mesafesi bulunmasını öneririz. El yıkama ve kişisel hijyene dikkat edilmeli; ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas edilmemelidir. Aksırma ve öksürme esnasında ağız ve burun kağıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöpe atılmalıdır. Mendil yok ise kolun iç yüzüne öksürülmelidir. Sonrasında eller yıkanmalıdır. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalı, kalabalık ve kapalı ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır. Hastalık ortak kullanılan havlu, bardak gibi eşyalar yardımıyla da bulaşabilir. Grip mikrobu dış ortamda 2-8 saat boyunca canlı kalabiliyor. Hasta bir yere öksürdüğünde 2-8 saat içerisinde bu damlacıkların bulaştığı yüzey ve nesnelere temas edildikten sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile de bulaşabilmektedir. Aynı ortamda bulunan kişilere hastalığın bulaşma riski var. Bu yüzden gribe yakalanmış olan kişilerin hastalığı başkalarına bulaştırmaması için kalabalık ortamlara gitmemesini öneriyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.