SAĞLIK - 11 Ocak 2019 Cuma 11:59

Huzursuz bacaklar, uykusuzluk nedeni

A
A
A
Huzursuz bacaklar, uykusuzluk nedeni

Nöroloji Uzmanı Dr.

Nöroloji Uzmanı Dr. Aycan Oto, Huzursuz Bacak Sendromunun (HBS) uykusuzluğun önemli nedenlerinden biri olduğunu bildirdi. Çalışmaların, beyinden salınan dopamin adı verilen hareketle ilişkili bir maddenin, HBS’den sorumlu olduğunu gösterdiğini belirten Uzm. Dr. Oto, "Uyku konusunda deneyimimiz arttıkça, uyku bozukluklarının önemli bir kısmının bu sebebe dayandığını biliyoruz. Tedavisinde beyin dopamin düzeyini yükselten ilaçlardan yararlanıyoruz" dedi.


Uykunun, fiziksel sağlığımızı yenilememiz için çok önemli ve değerli bir dönem olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Aycan Oto, uykusuzluğun, toplumda görülme sıklığının yüksek olup, gün içi yaşam kalitemizin bozulmasına ve ciddi ekonomik kayba yol açan bir hastalık olduğunu söyledi. Uykusuzluğa yol açan uyku hijyeninin bozulması, jet-lag durumu, kalp ve solunum rahatsızlıkları-uyku apnesi, reflü, alkol ve bazı kafeinli içecekler, bazı psikiatrik ve nörolojik hastalıklar olabileceği gibi hiçbir nedene bağlı olmadan da görülebileceğini kaydeden Oto, "Uykusuzluğun neden kaynaklandığını bilmeden alınan uyku ilaçlarının bazen semptomları çok daha kötüleştirdiğini biliyoruz, bu sebeple bu şikayetleri olan kişilerin mutlaka bir doktor kontrolünden geçmesini öneriyoruz; çünkü örneğin bu sebeplerden biri HBS de olabilir" dedi.



"Uykuya dalma ve sürdürme zorlukları olmaktadır"


Kent Bayraklı Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Aycan Oto, "HBS, özellikle kişi uzun süre oturduğunda ya da yatar pozisyona geçtiğinde, bacaklarda ve nadiren kollarda; karıncalanma, sızlama, yanma, batma, ağrı, iğnelenme gibi, bazen de tarif edilmesi zor, huzursuz ve rahatsız edici hislerin olması ve buna binaen dayanılmaz bir şekilde bacakları hareket ettirmek isteğidir. Bacakların hareket ettirilmesi, sallanması, gerdirilmesi, ya da kişinin ayağa kalkıp dolaşması ile geçici de olsa, tam ya da kısmen şikayetlerin geçmesi halidir. Hastaların bu şikayetler nedeniyle gece kalkıp dolaşmaları gerekebildiğinden, uykuya dalma ve sürdürme zorlukları olmaktadır. Genellikle sabaha karşı bu hissin geçmesi ile uykuya dalınsa da bu uyku kaliteli bir uyku olmaz, bu sebeple geceleri iyi uyumayan kişiler, gün içinde yorgun, bitkin, dalgın olabilirler ve odaklanma sorunu yaşarlar, dolayısı ile iş veriminde düşme olur. Bu belirtilere ek olarak kaygı, sıkıntı ve depresif belirtiler de görülebilir. HBS da, hastalığın ilerlemesi ile şikayetler günün erken saatlerinde başlayabilir. Toplantılar, tiyatro, sinema gibi uzun süre oturmayı gerektiren etkinlikler, uzun saatler süren uçak ve araba yolculukları hastalar için oldukça sıkıntılı olabilmektedir" ifadelerini kullandı.


Klinik pratikte sık karşılaştıkları uykusuzluk nedenlerinden biri olan HBS’nin uyku bozukluklarının önemli bir kısmını oluşturduğunu söyleyen Uzm. Dr. Oto, "Yapılan çalışmalar beyinden salınan dopamin adı verilen hareketle ilişkili bir maddenin, HBS’den sorumlu olduğunu göstermektedir. HBS, altta yatan bir sebebe bağlı olmadan ortaya çıkabileceği gibi, bazı ilaçları kullanmaya veya birtakım nörolojik ve dahili hastalıklara bağlı olarak da görülebilir. Özellikle demir, folik asit, B12 eksikliği, böbrek hastalıkları, şeker hastalığı, guatr ve romatizmal hastalıklar gibi. Tedavinin esası, altta yatan hastalığı araştırmak ve varsa örneğin kansızlık gibi tedavi etmektir. HBS tedavisinde, beyin dopamin düzeyini yükselten (Parkinson hastalığında da kullanılabilen) ilaçlardan, ayrıca uyku hijyeni ve gevşeme egzersizlerinden de yararlanıyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yeni müfredat taslağı hazırlandı Milli Eğitim Bakanlığınca tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" yeni müfredat taslağı hazırlandı. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, on yıllık uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Müfredat hazırlık sürecinde çok uzun görüş alışverişleri ve kamuoyundaki yansımalar üzerinden analizler yapılarak, toplantılar düzenlendi. Elde edilen birikim, geçen yıl yaz aylarında bir veri olarak alındı ve bu veriler sistematik hale getirildi. Modelin beceriler çerçevesi oluşturulurken akademisyen, öğretmen ve diğer eğitim paydaşlarının katılımıyla 20 çalıştay düzenlendi. Sonrasında her bir ders için oluşturulan ekipler, yüzlerce toplantı yaparak müfredatın hazırlıklarını tamamladı. Yaz aylarından bugüne kadar binden fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar düzenlendi. 260 akademisyen ve 700’ün üzerinde öğretmen bu toplantılara sürekli katılım gösterdi. Bunun dışında ilave olarak görüşlerine başvurulan akademisyenler ve öğretmenlerle birlikte binin üzerinde eğitim paydaşı ortak çalıştı. Bakanlık merkez teşkilatındaki bütün birimler de müfredat için yoğun çalışma yürüttü. Bir haftalık askı sürecinin ardından “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edilecek ve son şekline ulaşacak. Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacak. Yeni müfredat taslağı, "https://gorusoneri.meb.gov.tr" adresinden kamuoyunun görüşüne sunuldu. Yeni müfredat taslağı için internet sitesi üzerinden bir hafta süresince görüş bildirilebilecek.
Tokat Tokat’ta minik yürekleriyle yazar oldular Tokat’ta ilkokul öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Tokat’tın Artova ilçesinde Gazipaşa İlkokulu öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Gazipaşa İlkokulu Okul Müdürü Göksel Taslıoğlu’nun öncülüğünde ve İlçe Kaymakamı Erkan Atam’ın desteğiyle gerçekleşen proje, ilkokul öğrencilerinin edebi yeteneklerini ortaya çıkarmayı hedefledi. Finale kalan 6 hikâye, özenle derlenerek "Minik Kalplerden Öykü ve Masallar" adıyla basılan bir kitap haline getirildi. 400 adet basılan bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Öğrencilerin küçük yaşta yazarlık deneyimi kazanmaları ve eserlerinin basılması, gelecekte ünlü yazarlar olma hayallerini besliyor. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Artova Gazipaşa İlkokulu öğrencileri Türkiye’de ilk kez ilkokul düzeyinde kitap yazma ve yayınlama başarısına imza atmış oldu. Bu proje, öğrencilere yaratıcılık ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı sunarken dil ve kültür zenginliğinin korunmasına da katkı sağlıyor. “Sadece Artova’da değil Türkiye’de okunması gerekiyor dedik” Proje hakkın da bilgiler veren Artova Kaymakamı Erkan Atam; “Gazipaşa İlkokulu öğrencilerimiz Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma yarışması düzenlemişti. Bu yarışma sonucunda öğrencilerimizin de gerçekten yetenekli olduğunu da görmüş olduk. Bu hikayelerin sadece Artova’da değil tüm Türkiye’de okunması gerektiğini düşündük. Bizler de öğrencilerimize destek olarak bu öykü ve hikayeleri kitaplaştırarak kamu kuruluşlarına ve kütüphanemize dağıttık” dedi. “Çocuklarımız projenin ruhunu kavramış” Projenin dil bilincinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini belirten Tokat Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır ise “Küçük çocuklarımızın projenin ruhunu kavramaları ve bu çerçevede de metinler hazırlamaları dil bilincinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu yapılan çalışmanın okul müdürünün gayretleri, ilçe milli eğitim müdürümüzün organizesi ve ilçe kaymakamımızın da projeye sahip çıkmasıyla kitaplaşması da çok güzel bir ürünün ortaya çıkmasına vesile olmuş” diye konuştu. “Minik yürekleriyle yazılar yazan yazarlarımız var” Kitap hakkında bilgiler veren Artova Gazipaşa İlkokulu Müdürü ve kitabın editörü Göksel Taslıoğlu, “Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında öğrencilerimizle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma sonucunda güzel yazılarını ölümsüzleştirmek istedik ve bugüne geldik. Artık onların kitapları var. Minik yürekleriyle kocaman yazılar yazan yazarlarımız var” dedi. Kitabın yazarı ilkokul öğrencileri ise büyüdüklerinde ünlü bir yazar olma hayali kurduklarını ifade etti.