GÜNDEM - 10 Aralık 2025 Çarşamba 11:24

İzmir Büyükşehir işçileri "Masa kurulmazsa mücadele büyüyecek"

A
A
A
İzmir Büyükşehir işçileri "Masa kurulmazsa mücadele büyüyecek"

İzmir’de belediye şirketlerinde çalışan işçiler, ödeme krizi ve işten çıkarmalara karşı yürüyüşlerini üçüncü günde de sürdürdü. Konak Pier önünden Kültürpark Basmane Kapısı’na yürüyen işçiler, çözüm için masanın bir an önce kurulmasını istedi.


İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN, İZTEK ve Egeşehir’de aylardır süren ödeme krizi ve işten çıkartılmak üzere havuza alınan 357 işçinin işlerine geri alınması talebi nedeniyle başlayan eylemler 3’üncü gününde de devam etti. İlk olarak geçtiğimiz pazartesi günü ’Çıplak Maaşa Çıplak Ayak Yürüyüşü’ düzenleyen işçiler, DİSK/GENEL-İŞ binasından Kültürpark’ın Dokuz Eylül Kapısı’na yürüyen İZELMAN, İZENERJİ, İZTEK ve EGEŞEHİR’de çalışan Genel-İş üyesi işçiler, dün de sendika yöneticileri ile ‘havuza alınan’ işçiler aynı noktada kurdukları çadırda buluşarak eylemlerini sürdürmüştü. İşçiler bugün de Konak Pier önünde toplanıp Fevzi Paşa Bulvarı üzerinde yürüyüş gerçekleştirdi. İşçiler sloganlar atarak caddede yürüyüş yaparken Kültürpark Basmane Kapısı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.



Milletvekillerine destek çağrısı


Basın açıklamasında konuşan Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, İzmir milletvekillerine seslenerek şu sözlere yer verdi: "Almış olduğumuz karar doğrultusunda Konak Pier’den Basmane Fuar Kapısı’na temsilci arkadaşlarımız, yönetici arkadaşlarımız ve şirkete iade edilip aylardır evine ücret götüremeyen, geçimini sağlayamayan arkadaşlarımızla beraber yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Günlerdir, aylardır bu kapıda talebimizi dile getiriyoruz. Ancak bugün 3’üncü günümüz; hala bir iletişim yok, hala o masa kurulmuyor. Bu mücadelemize destek verilmesi ve kurulmayan bu masanın kurulması için İzmir milletvekillerinden destek isteyeceğiz. Hangi kurum, hangi kuruluş varsa burada bize fayda sağlayacak; nereye, hangi kapıya gitmemiz gerekiyorsa o kapıyı çalmaktan çekinmeyeceğiz. Evet, bazı kapılar vardır çalınır ama bazı kapılar var ki bugün burada, Türkiye’nin Edirne’sinden Hakkari’sine kadar herkesin gördüğü bir yerde. Bugün İzmir’deki milletvekillerimizin de aslında bu mücadelenin başlamadan önce buraya gelip seçmenlerine, üyelerine, emekçiye destek vermesi gerekir. Bu masanın kurulması için emek harcamaları gerekir. Ancak bu saate kadar İzmir’den seçilen hiçbir milletvekilimiz ne bizleri aradı ne de bu mücadeleye gelip bir omuz attı. Biz, Meclisteki üyelerimizin sesimizi duyurmasını istiyoruz. Çünkü görüyoruz; bugüne kadar bir çağrı yoksa bu mücadele uzun soluklu devam edecek. Biz mücadeleden kaçınan bir yapı değiliz. Eylem programımız belli. Önümüzdeki haftaki programımızı da hazırlayacağız. Kararlıyız. Bugün ekmeğinden edilen, geçimini sağlayamayan 350 arkadaşım var. Hep söylüyoruz; çocuklarına harçlık veremiyorlar, elektriklerini ödeyemiyorlar. Bu mağduriyet ortadan kaldırılmadığı takdirde bu mücadele bitmeyecek" ifadelerini kullandı."



Masa çağrısı


Gül, açıklamasının devamında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a ‘masa’ çağrısında bulunarak, "Bugün arkadaşlarımız 4 aydır düzenli şekilde ödenmeyen hakları için yakın tarihli bir takvim belirlenmediği sürece bu mücadele sonuçlanmayacak. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına tekrar sesleniyoruz. Grevden sonra diyaloglarla masayı biz kurduk. Kimsenin buralara gelip masa kurmasına gerek yok. Biz sizlerle uyum içinde bu süreci götürmek istiyoruz. Önümüzde 3 yıllık bir süreç var. Bu süreçte sendikalarla, işçi temsilcileriyle, Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle bu masaların kurulmak zorunda olduğunu hatırlatıyoruz. Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Gelin, bu masayı kuralım. Bu mağduriyet ortadan kalksın, insanlar mutlu ve huzurlu bir şekilde işlerine devam etsin. Ancak şunu da bilsinler; bu mağduriyet ortadan kalkmadığı, bize bir takvim verilmediği sürece bu mücadeleye son vermeyeceğiz. Bu mücadeleyi daha da büyüteceğiz" dedi.



"Herkes anlamıştır"


Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal ise, "Mücadelenin sonuna kadar devam ettirileceğini umarım herkes anlamıştır. Buradan ben de Ercan Başkan gibi çağrıda bulunmak istiyorum. Geçmiş süreçte nasıl masada çözüme ulaştıysak bundan sonra da masada çözüleceğine inanıyorum. Buradan sevgili Belediye Başkanımıza seslenmek istiyorum: Arkada havuzda tutulan, iade edilen, işten çıkarılan arkadaşlarımızın bir an önce işlerine dönmesini ve huzurlu bir şekilde çalışmalarını istiyoruz. Sendika adına bütün amaç budur" açıklamasında bulundu.



İzmir Büyükşehir işçileri "Masa kurulmazsa mücadele büyüyecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Ödülünü Cumhurbaşkanından alacak Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Emine Şahin, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yürütülen TÜBA-GEBİP Ödülü’ne (Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı) layık görülerek büyük bir başarıya imza attı. Sosyal Bilimler alanında ödül kazanan Dr. Öğr. Üyesi Emine Şahin, 23 Aralık 2025 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenecek TÜBA-TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden bu prestijli ödülü alma onuru yaşayacak. TÜBA-GEBİP Ödülleri; doğa, mühendislik, sağlık bilimleri ile sosyal bilimler alanlarında çalışan üstün başarılı genç bilim insanlarını, bilimsel çalışmalarını Türkiye’de sürdürmeleri, kendi çalışma gruplarını oluşturmaları, Türkiye kaynaklı uluslararası düzeyde nitelikli proje ve yayınlarını ödüllendirme ve teşvik amacıyla 2001 yılından beri veriliyor. "Bilime adanmış her çalışma Türkiye’nin geleceğine yapılan en değerli yatırımdır" TÜBA’nın, bilimsel gelişmeye katkı sunan yetkin araştırmacıları teşvik etmeyi ve Türkiye’nin bilim ekosistemini güçlendirmeyi temel görevi kabul ettiğini ifade eden TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, "Bu anlayışla her yıl olduğu gibi 2025 yılı için de TÜBA Akademi Ödülleri, TÜBA-GEBİP Ödülleri ve TÜBA-TESEP Ödülleri değerlendirme süreçlerini başarıyla tamamlamış bulunuyoruz. Titiz bir inceleme süreci sonunda uluslararası ölçekte etkisi kanıtlanmış bilimsel çalışmaları, ülkemizin bilim dünyasına yön veren genç araştırmacılarını ve nitelikli akademik eserleri ödüllendirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu vesileyle, 2025 yılı ödüllerinin sahiplerini tebrik ediyor; bilime adanmış her bir çalışmanın Türkiye’nin geleceğine yapılan en değerli yatırım olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum" şeklinde konuştu. Düzce Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada, "TÜBA-GEBİP Ödülü kazanarak Üniversitemizi onurlandıran Dr. Öğr. Üyesi Emine Şahin’i tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz" ifadelerine yer verildi.
İstanbul MediaMarkt’tan kombi ve petek bakım hizmeti MediaMarkt Türkiye, evde kullanılan cihazların ömrünü uzatan ve performansını koruyan bakım hizmetlerine, kombi ve petek bakım hizmetini de ekledi. Yaşam alanlarında kullanılan cihazların düzenli bakım ve temizliğinin yapılması büyük önem taşıyor. Özellikle ısıtma sistemlerinde hem enerji tasarrufu hem de optimum sıcaklık için kombilerin yılda 1 kez, peteklerin ise minimum 2 yılda bir düzenli bakımlarının yaptırılması öneriliyor. MediaMarkt Türkiye, çoğu evde olmak üzere sunduğu bakım ve temizlik hizmetlerine ‘Kombi ve Petek Bakım Paketini’ de ekleyerek, müşterilerinin cihazlarından daha uzun süre verim alabilmesini hedefliyor. Yapılan açıklamaya göre, Kombi ve Petek Bakım Paketi kapsamında, kombi ya da petekler nereden alınmış olursa olsun MediaMarkt güvencesiyle tüm bakım ve temizlik işlemleri bizzat evde veriliyor. Uzman teknik servisler; kombinin genel kontrolü, baca temizliği, gaz kaçağı testi, eşanjör kontrolü, peteklerde iç temizlik ve su dolaşımı testi, elektronik kart ve su basıncı kontrolü gibi işlemlerle derinlemesine bakım yapıyor, böylece olası arızaların önüne geçiliyor. Cihazların performansı korunurken kullanım ömrü de uzatılıyor. MediaMarkt Kombi ve Petek Bakım Paketi 1 yıllık ve 2 yıllık kullanım seçeneğiyle sunuluyor. 2 yıllık paketlerde bakım hizmeti senede 1 defa olacak şekilde veriliyor. Satın alma işlemi tamamlandıktan sonra hizmet paketi 24 saat sonra aktifleşiyor. Kombi yetkili servislerinden farklı olarak petek temizliğinin de dahil olduğu paket, 3 taksit imkanı ile sunuluyor. Markanın tüm bakım paketlerinde olduğu gibi ücretsiz arıza tespiti ve işçilikte yüzde indirim uygulaması geçerli oluyor.
Düzce Evlilik sayısı düştü boşanma arttı Fen Edebiyat Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Şevket Ercan Kızılay evlenme sayılarında 2009 sonrası belirgin bir düşüş trendi görüldüğünü, boşanma oranlarının ise son 20 yılda artış göstererek kalıcı şekilde yüksek seviyelere ulaştığını ifade etti. Düzce Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde, güncel veriler ışığında yeni bakış açıları geliştirmek ve gençlerin beklentilerini daha iyi anlamaya katkı sunmak amacıyla düzenlenen, "Gençlik ve Aile: Evlilikte Değişen Dinamikler, Üniversite Gençliğinin Evlilik Algısı" başlıklı panel gerçekleştirildi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda ki panelin açılış konuşmasını yapan Çocuk ve Gençlik Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hamza Aktaş, merkezin yıl boyunca çocuk ve gençlerin psikososyal, kültürel ve akademik gelişimlerini destekleyen çok yönlü çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. Aile içi iletişim, gençlik sorunları, dijitalleşme ve değerler eğitimi gibi başlıklarda gerçekleştirilen eğitim ve seminerlerle hem öğrencilerde hem de ebeveynlerde güçlü bir farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini belirten Aktaş, sosyal sorumluluk projeleriyle de toplumun çeşitli kesimleriyle etkili etkileşim sağlamaya çalıştıklarını dile getirdi. Panelin altyapısını oluşturan çalışmanın merkez bünyesinde görev yapan öğrenciler tarafından hazırlandığını ifade eden Aktaş, elde edilen verilerin gençlerin evlilik, ilişki ve aile kavramlarına dair bilinçli, sorgulayıcı ve karşılıklılığı önceleyen yeni bir bakış açısına sahip olduğunu gösterdiğini vurguladı. "Gençlerin evlilik algısı doğal olarak dönüşüyor" Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç; gençlik, aile ve evlilikte değişen dinamikler gibi çok katmanlı bir başlığın, özellikle üniversite gençliğinin bakış açısını anlamak açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Geleneksel ve modern evlilik biçimlerine değinerek geçmişte ailelerin tanıştırmasıyla şekillenen evlilik süreçlerinin bugün yerini bireylerin kendi sosyal çevreleri ve ilişkileri içinde kurdukları bağlara bıraktığını söyleyen Genç, günümüzün ekonomik şartları, sosyo-kültürel dönüşümü ve dijital çağın bireyselleştirici etkisinin, evlilik algısını doğal olarak değiştirdiğini de sözlerine ekledi. "Evliliğin merkezi değerleri saygı, sevgi, güven ve sadakat" Panelin ilk oturumunda Psikoloji Bölümü öğrencileri Nur Samioğlu ve Ayça Baytan, gençlerin evliliğe dair bakış açılarını anlamak amacıyla hazırladıkları akademik anket çalışmasının detaylarını paylaştı. Üniversite gençliğinin evlilik algısına göre; evliliği anlamlı kılan temel değerler arasında saygı, sevgi, güven ve sadakat öne çıktığını vurgulayan öğrencilerimiz, evlilikte rollerin paylaşımı konusunda gençlerin büyük bir bölümünün cinsiyete dayalı kalıplar yerine eşitliğe, uzlaşmaya ve ortak sorumluluk almaya dayalı bir model benimsediğini ifade etti. Kültürel farklılıklar konusunda ise iki eğilimin öne çıktığını söyleyen öğrencilerimiz bunların benzerliklerin iletişimi kolaylaştırdığı düşüncesi ve farklılıkların doğru iletişimle evliliği zenginleştirebileceği görüşü olduğunu açıkladı. Demografik veriler ışığında evlilikte değişen dinamikler Panelin diğer konuşmacısı Fen Edebiyat Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Şevket Ercan Kızılay, Türkiye’de evlilik ve aile yapısına ilişkin demografik değişimleri sosyolojik bir perspektiften değerlendirdi. Evlenme sayılarında 2009 sonrası belirgin bir düşüş trendi görüldüğünü, pandemi döneminde bu düşüşün daha da hızlandığını ancak güncel verilerin hala 2008 seviyelerine ulaşamadığını aktaran Kızılay, boşanma oranlarının ise son 20 yılda artış göstererek kalıcı şekilde yüksek seviyelere ulaştığını ifade etti. Türkiye’nin yüksek doğurganlık döneminden uzaklaşarak Avrupa tipi çok düşük doğurganlık seviyesine gerilediğini belirten Kızılay ilk evlenme yaşlarının ise kesintisiz biçimde yükseldiğini söyleyerek bu durumun evlilik davranışlarında yapısal bir gecikmeye işaret ettiğini vurguladı. Evlilikte psikolojik dayanıklılık ve sorumluluk Panelin son konuşmacısı Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Öğrenci Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koç ise evlilik kurumunu psikolojik, kültürel ve gelişimsel süreçler üzerinden değerlendirdi. Aile dinamiklerinin zayıflamasıyla ortaya çıkan olumsuz davranış örüntülerine dikkat çekerek çocukların sevgi, güven ve ilgi eksikliğinin uzun vadede ciddi sosyal ve psikolojik sorunlara yol açtığını ifade eden Koç, sorumluluk bilinci gelişmedikçe bireylerin sorun çözme kapasitelerinin zayıfladığını; bu nedenle birçok evliliğin erken dönemde çatışma yönetimi zafiyeti sebebiyle yıprandığını dile getirdi. Evliliğin bir süreç olduğunu kaydeden Prof. Dr. Koç, evlilik kararı alınırken "Evlenmeli miyim?" sorusundan önce "Evliliğe uygun bir birey miyim?" sorusunun sorulması gerektiğinin altını çizerek, flört dönemindeki idealizmin, evlilik döneminin gerçeklikleriyle çatışabildiğini, evliliğin duygusal hazırlığın yanı sıra bilimle alakalı ve psikolojik olgunluk gerektirdiğini sözlerine ekledi. Panel, soru-cevap bölümünün ardından teşekkür belgesi takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.