EĞİTİM - 05 Ağustos 2025 Salı 10:25

İzmir Ekonomi Üniversitesi mezunları başarılarıyla dünyayı fethettiler

A
A
A
İzmir Ekonomi Üniversitesi mezunları başarılarıyla dünyayı fethettiler

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde (İEÜ) aldıkları lisansüstü eğitim sayesinde dünyaya açılan İrem Cabbaroğlu, Melike Demirbağ Kaplan, İsmail Karabaş ve Uğur Turan, başarılarıyla kıtaları aşarak Türkiye’nin gururları oldu.


İzmir’den Almanya’ya, New York’a ve dünyanın birçok farklı noktasına ulaşan, ilham veren hayat öykülerine imza atan İEÜ mezunları, örnek gösterilen profesyoneller haline geldi. Mimar İrem Cabbaroğlu, Amerika’nın en büyük ofislerinde yaklaşık 10 yıldır mesleğini başarıyla sürdürürken, işletme alanında üst düzey bilgiye sahip olan Prof. Dr. Melike Demirbağ Kaplan ise Alman Uluslararası Ünversitesi’nde rektör yardımcısı oldu. Enerji dönüşümü, iklim politikaları ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklanan Uğur Turan, ‘CICA’ adlı uluslararası örgütte çevre uzmanı görevine getirildi. Lojistik yönetimi alanında uzmanlaşan Doç. Dr. İsmail Karabaş da şimdiye kadar 20’nin üzerinde akademik makale yayımlayarak ABD, Meksika, Hollanda ve Çin gibi birçok ülkede dersler verdi. Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eden 4 isim, hedeflenen kariyere ulaşmak için lisansüstü eğitimin ve doğru üniversite seçiminin önemine dikkat çeken mesajlar verdi.



"Küresel ölçekte geliştim"


İEÜ Mimarlık Tezli Yüksek Lisans Programı’nı başarıyla tamamlayan İrem Cabbaroğlu, "Farklı akademik geçmişlere sahip hocalardan aldığım dersler, mimarlığı yalnızca bir tasarım pratiği olarak değil; aynı zamanda toplumsal, kültürel ve ekonomik dinamiklerle sürekli etkileşim içinde olan çok katmanlı bir disiplin olarak görmemi sağladı. Bu güçlü akademik temel, yurt dışında ikinci bir yüksek lisans yapmamı sağladı ve mimarlık anlayışımı küresel ölçekte daha da zenginleştirdi. Son 10 yıldır, New York’ta önde gelen mimarlık ofislerinde çalışıyor, eğitim sürecimde kazandığım çok yönlü bakış açısını tasarladığım mekanlara yansıtıyorum. Mimarlığın sadece fiziksel değil aynı zamanda düşünsel bir üretim alanı olduğuna inanan bir profesyonel olarak kariyerime devam ediyorum" dedi.



"Global bakış açısı"


İEÜ İşletme Yüksek Lisans ve Doktora Programı’nda aldığı eğitiminin, akademiye geçiş sürecinde kritik bir rol oynadığını dile getiren Prof. Dr. Melike Demirbağ Kaplan, "Daha önce Kanada York Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak edindiğim yurt dışı deneyimini bir adım öteye taşımak amacıyla 2018 yılında Almanya’ya taşındım ve Berlin’de İşletme profesörü olarak çalışmaya başladım. Şu anda da German International University’de öğretim üyesi ve rektör yardımcılığı görevlerini yürütmekteyim. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde aldığım eğitim, yalnızca akademik değil, yönetsel anlamda da beni geleceğe hazırlayan, global bakış açısı ve vizyon kazanmamı sağlayan çok değerli bir deneyim oldu" diye konuştu.



"En önemli yapı taşlarından biri"


İEÜ Lojistik Yönetimi Tezli Yüksek Lisans Programı’nda eğitim aldığı süreçte edindiği bilgi birikimi, vizyon ve kazandığı donanım sayesinde akademik hayata güçlü bir adım attığını ifade eden Doç. Dr. İsmail Karabaş, "2013 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Washington State Üniversitesi’nde pazarlama alanında doktora eğitimime başladım ve 2018 yılında tamamladım. Aynı yıl, Kentucky eyaletindeki Murray State Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladım. 2024 yılında doçent unvanını aldım. Bugüne kadar 20’nin üzerinde akademik makale yayımladım. Her yıl ABD’nin yanı sıra Meksika, Hollanda, Çin ve hatta Türkiye’de de farklı programlarda ders veriyorum. Kariyerimde geldiğim bu noktanın en önemli yapı taşlarından biri de İzmir Ekonomi Üniversitesi’dir. Yüksek lisans sırasında aldığım kaliteli eğitim ve edindiğim güçlü vizyon, bugünlere gelmemde çok etkili oldu" ifadelerini kullandı.



"Yeşil dönüşüm için diplomatik çalışmalar"


Mezun olduğu İEÜ Sürdürülebilir Enerji Yüksek Lisans Programı’nın, kendisine uluslararası bir bakış açısı, enerji ve çevre politikaları hakkında ise derin bir anlayış kazandırdığını ifade eden Uğur Turan ise, "Bu sürecin devamında doktoramı tamamladım ve akademik uzmanlığımı güçlendirdim. Çalışmalarımda Avrupa, Türkiye ve Slav coğrafyasının enerji dönüşümü, iklim politikaları ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklandım. Şu anda, Kazakistan’da bulunan ve 28 üye ülkesi olan The Conference on Interaction and Confidence Building Measures in Asia (CICA) uluslararası örgütünün sekreteryasında çevre uzmanı olarak çalışıyorum. Burada sürdürülebilir kalkınma, çevresel iş birliği, iklim değişikliğiyle mücadele ve yeşil dönüşüm alanlarında çok taraflı diplomatik ve teknik çalışmalar yürütüyorum. Akademik bilgimi, Asya coğrafyasında pratiğe aktarıyorum" dedi.



İzmir Ekonomi Üniversitesi mezunları başarılarıyla dünyayı fethettiler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.