ASAYİŞ - 29 Haziran 2025 Pazar 18:38

İzmir Valisi Elban: "Yangın henüz kontrol atına alınmadı"

A
A
A

İzmir’in Menderes ilçesindeki yangınla ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Valisi Süleyman Elban, "Yangın henüz kontrol altına alınabilmiş değil. Karadan yoğun bir şekilde yangına müdahale ediyoruz" dedi.

Menderes’in Kuyucak Mahallesi ile Seferihisar Orhanlı Mahallesi arasındaki ormanlık bölgede başlayan yangın, rüzgarın etkisiyle büyümeye devam ediyor. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin havadan ve karadan müdahalesi sürüyor. Rüzgarın etkili olduğu bölgede alevlerin kontrol altına alınabilmesi için ekipler olağanüstü bir çaba sergiliyor.

Bölgeye gelerek incelemelerde bulunan İzmir Valisi Süleyman Elban, yangının henüz kontrol altına alınamadığını ifade etti. Vali Elban, "Bugün saat 12.57 itibarıyla Menderes ilçemiz Kuyucak Mahallemizde orman yangınımız başladı. Şiddetli rüzgâr ve kuru havanın etkisiyle süratli bir şekilde rüzgârın yönü dolayısıyla da Menderes ilçemize doğru geldi ve an itibarıyla yangınımız henüz kontrol altına alınabilmiş değil. Karadan yoğun bir şekilde yangına müdahale ediyoruz" dedi.

"2 uçak düzenli çalışıyor

Yoğun bir rüzgarın olduğunu ifade eden Vali Elban, "70 km ile 117 km arası değişen rüzgâr hızı dolayısıyla hava araçlarımızın büyük çoğunluğu maalesef çalışamıyor. Sadece 12 ton su alabilen iki büyük uçağımız düzenli olarak çalışıyor. Ara ara da rüzgârın şiddeti 70 km’ler ve altına düştüğü zaman diğer uçakları da kaldırabiliyoruz. Ancak helikopterimizi ve diğer uçaklarımızı kaldırma şansımız olmuyor bu rüzgârdan. Dolayısıyla yangınla mücadelede bizi ciddi manada olumsuz etkiliyor. Bu nedenle de kara araçlarını hem kendi ilimizdeki hem de civar illerdeki kara araçları ve personelle ilgili ciddi takviyeler yaptık. An itibarıyla sahamızda bin 113 kişilik ekip karada mücadeleye devam ediyor. 122 arazözümüz var" dedi.

"Karada yoğun mücadele var"

Alevlere karşı büyük bir mücadele verildiğini aktaran Vali Elban, "74 tane su tankeri ve su tedariği sağlayan diğer araçlarımız var. 84 tane iş makinemiz var. Karada yoğun bir mücadele içerisindeyiz. Ancak düzenli olarak iki tane 12 ton su atan uçağımız dışında diğer hava araçlarımızı rüzgârın bu yoğun ve sert esmesi nedeniyle maalesef teknik olarak kaldırmak mümkün olmuyor. Ancak bu gece yarısına kadar da meteorolojik verilere göre rüzgârın süratinde bir düşüşte beklenmiyor. Dolayısıyla bunu bildiğimiz için biz de karada hem Orman Genel Müdürlüğümüzün araçları, personeli, hem AFAD, UMKE, tüm kamu kurum kuruluşlarımız, belediye, itfaiye, tüm ekipman, araç gereçlerden yararlanarak karada mücadeleye devam ediyoruz" diye konuştu.

"Üç köy tahliye edildi"

Tahliyeler hakkında da bilgi veren Vali Elban, "Bu süreçte üç tane köyümüzü tahliye ettik. Şu anda da hemen içinde bulunduğumuz Cumhuriyet Mahallesi ile ileride bulunan Atatürk Mahallesi’ni tahliye sürecine başladık. Bu iki mahallemiz çok büyük mahalleler. Dolayısıyla yangınların buraya gelme ihtimali dolayısıyla buraları da tahliye ediyoruz. Konuyla ilgili Sayın Tarım ve Orman Bakanımızla istişare halindeyiz. Kendisi de şu an malumunuz ülkemizin birçok yerinde orman yangını var. Dolayısıyla o yangınların bulunduğu alandan ilimize şimdi hareket halinde, ilimize yangın bölgesine geliyor. Çok büyük bir ihtimalle bu alana geleceğini bekliyoruz ama maalesef ilimizde birden fazla da yangın var. Şu anda Gaziemir’de bir yangın var. Urla’yı kontrol altına aldık. Çeşme’yi kontrol altına aldık. Ama diğer irili ufaklı diğer yerlerde de yangınlarımız var" ifadelerini kullandı.

"Yaralı ve can kaybı yok"

Kimseye bir şey olmadığını dile getiren Vali Elban, "Yangından etkilenen yaralımız ya da can kaybımız yok. Ancak birkaç vatandaşımız alanda da sizin gördüğünüz üzere yoğun duman dolayısıyla şikayetler vardı. Onları sağlık kuruluşlarımıza aldık ancak onların da bir hayati tehlikesi ya da sıkıntısı yok. Onun dışında vatandaşlarımızın ve diğer canlıların zarar görmemesi için sürekli jandarmamız, AFAD personelimiz, diğer kamu kurum kuruluşları personellerimizle birlikte sahada insanlarımızı tahliye etmeye çalışıyoruz. Hepimize geçmiş olsun. Sahada bu rüzgârın altında yoğun bir mücadele olduğunu hepiniz görüyorsunuz. Rüzgârın etkisinin yakın saatler içerisinde geçmeyeceğini biliyoruz. O yüzden karadan bu yangını kontrol altına almakla ilgili mücadelemiz en kısa zamanda sonuç verir diye düşünüyoruz" dedi.

Hasan İnce - Sinan Yeniçeri - Zilan Genç



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa "Bursa modeli, Türkiye’ye örnek olacak" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şehir planlamalarının bütüncül bir anlayışla ele alınması halinde kentlerin kazanacağını ve insanların mutlu olacağını söyledi. Uzlaşı kültürüyle herkesin sözünün yer aldığı bir ’Kent Anayasası’ oluşturduklarını belirten Başkan Bozbey, "Biz tarımı, doğayı, havamızı, suyumuzu koruyarak, kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortama getirerek süreci yönetmek istiyoruz" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Planlama Ajansı iş birliğiyle ‘Değişimin Eşiğinde’ temasıyla hazırlanan Dünya Şehircilik Günü 49. Kolokyumu, alanında uzman isimlerin katıldığı paneller, oturumlar, bildiriler, forumlar, çalıştaylar ve sergilerle devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de moderatörlüğünü Yaman Kaya’nın yaptığı ‘Bursa Yerel Oturumu’ paneline konuşmacı olarak katıldı. En başta ülkedeki planlama anlayışının konuşulması gerektiğini söyleyen Başkan Bozbey, Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1950’ye kadar olan kısımda devletin örnek alınacak şehir planlaması çalışmaları yaptığını, 1950’den sonra ise ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi. 1960’tan sonra Bursa’nın geleceğinin de şehir plancılığı açısından değiştiğini belirten Bozbey, yoğun göçler ve kaçak yapılaşmayla birlikte Bursa’nın çehresinin tamamen değiştiğini ifade etti. Dağdan bakıldığında artık ‘Yeşil Bursa’ değil ‘Gri Bursa’ görüldüğünü anlatan Başkan Bozbey, "Plan, aslında birçok şey ifade ediyor. Planlama anlayışımızı geliştirmediğimizde, kentleri insanların yaşamaktan zevk alacağı mekanlara dönüştürmedikçe halkı mutlu edemeyiz. Bursa’nın nüfusu şu anda 3.3 milyona ulaştı. Bizler günlük verileri ele alarak Bursa’nın geleceğini planlamak gerektiğinin şart olduğunu söylüyoruz. Bursa bu zamana kadar hep yatay büyümüş. Alternatif ulaşım alanları oluşturulamamış. Ovayı koruyalım derken başka yerler kaçak inşaatlara teslim edilmiş" diye konuştu. "Planlamalar, bütüncül bakış açısıyla yapılmalı" Bursa’nın nüfusu artarken su konusu da planlanmadığı için bugün su sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Başkan Bozbey, verilerin 1998 yılından itibaren kentteki yağış miktarının azaldığını gösterdiğini dile getirdi. Başkan Bozbey, "Marmara Bölgesi’ne 30 milyon insan yığıldı. Şimdi müsilaj gibi konulardan bahsediyoruz. Şehir ve ülke planlamasının aslında bütüncül bir bakış açısıyla yapılması gerektiğini gösteriyor. Bursa’yı planlarken, Bursa’nın çevresindeki etkileri de göz önüne almalıyız. Marmara’yı da bütüncül bir şekilde ele almalıyız. Böyle yapılırsa Bursa da, diğer kentler de kazanır ve insanlar mutlu olur" dedi. "Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz" Göreve geldikten sonra Bursa Planlama Ajansı’nı kurduklarını hatırlatan Başkan Bozbey, ilerleyen süreçte Türkiye’de örneği olmayan Akademik Danışma Kurulu’nu oluşturduklarını söyledi. Böylelikle planlama süreçlerinin sadece başkana veya siyasi iradeye bağlı kalmadığının altını çizen Başkan Bozbey, toplumun büyük kesiminin de kentin geleceğine katkı sağlamış olduğunu dile getirdi. Bursa’yı uzun vadeli planlamak zorunda olduklarını belirten Başkan Bozbey, "2050 vizyonlu 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı hazırlarken vatandaşlarla, sanayicilerle, akademik odalarla, sivil toplum kuruluşlarıyla konuşuyoruz. Uzlaşı kültürüyle herkesin sözünün yer aldığı bir ’Kent Anayasası’ hedefliyoruz. 17 sektörel çalışma gurubu kuruldu. Her bir sektörle ilgili arkadaşlarımız yoğun bir çalışma yaptılar. Her bir sektörle bir araya gelip son aşamada yine değerlendirme aldılar. İnternette bir portal oluşturarak herkesin şikayet ve önerilerini dile getirmesini sağlayacağız. Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz. Bu çalışmaya öncelikle Bursalıların sahip çıkması lazım. Ovadaki her kaçak yapı, ovanın katledilmesi demektir. Suyumuzun azalması demektir. Sorunların büyümesi demektir. Biz, güncel veriler üzerinden planı hazırlıyoruz. Bu plana herkesin sahip çıkmasını bekliyoruz" diye konuştu. "Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız" Yaşanan tüm sorunlarının çözümünün şehir planlamasından geçtiğini aktaran Başkan Bozbey, kentsel dönüşüm uygulamalarında da mahallenin dokusunu bozmamaya, komşuluk ilişkilerinin devam etmesine, kentsel ihtiyaçların giderilebilmesine önem verdiklerini anlattı. JICA ile yürütülen projenin önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Bozbey, çalışmalarla birlikte ‘Bursa Modeli’ oluşturmaya çalıştıklarını, sanayi bölgelerinin de projeye dahil edildiğini belirtti. Dağ yöresinde toprakların neredeyse üçte birinin üçüncü ele geçtiğine, Yenişehir gibi bölgelerde ise oranın üçte birden fazla olduğuna dikkat çeken Başkan Bozbey, "Tüm bunlara rağmen tarımı desteklemek için çok ciddi gayret sarf ediyoruz. Birçok konuda destek veriyoruz. Aile işletmelerini çoğaltmaya çalışıyoruz. Tarlaların boş bırakılmamasını istiyoruz. Gerekirse ürünü satın alıyoruz. Çiftçi iyi bir gelir elde ederse toprağını da satmayacaktır. Gençlerin de tarıma yönelmesini sağlamalıyız. 2050 vizyonlu Çevre Düzeni Planı’nda kesinlikle tarımın özel bir yeri var. Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız. Bizler bu anlayışa sahibiz. Biz tarımı, doğayı, havamızı, suyumuzu koruyarak, kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortama getirerek süreci yönetmek istiyoruz" dedi. Oturumun ardından Türkiye’nin farklı şehirlerinden kolokyuma katılan belediyelerin şehir planlama temalı stantlarını ziyaret eden Başkan Mustafa Bozbey, çeşitli okulların öğrencileri tarafından hazırlanan sergiyi de gezerek, yetkililerden bilgi aldı.
Ankara Ankara’da kuyumculara sahte altın satan 3 şahıs gözaltına alındı Ankara’nın Sincan ilçesinde 3 farklı kuyumcuya sahte altın satan 3 kişi yakalandı. Ankara Batı Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma sonucu Dolandırıcılık Büro ekipleri tarafından çalışma yapıldı. 04 Kasım Salı günü Ankara’nın Sincan ilçesinde 3 farklı kuyumcuya sahte altın satan İ.İ., N.S. ve S.Ş. dördüncü ncü kuyumcuda yakalandı.. Kuyumcuya sahte altın satılmak isterken, S. Ş isimli kadın suçüstü yakalandı. Yakalanan S. Ş isimli kadını sorgulayan ekipler, kadından aldığı bilgiyi değerlendirerek bir başka kuyumcuyu aynı yöntemle dolandırmaya çalışan N. S. isimli kadını da yakaladı. Geriye dönük kamera çalışmaları sonunda kadınları yönlendiren İ.İ. isimli şahsı kullandığı araçta yakalayan ekipler, araçta yaptıkları aramada 2 adet daha sahte ziynet eşyası ve elde ettikleri 40 bin lira ele geçirildi. Ele geçirilen malzemelerin incelemesi yapıldı. Kuyumcular odasından alınan cevapta malzemelerin altın suyuna batırıldıkları ancak işçiliğin ustaca yapıldığı, orijinal altından ayırt edilmesinin zor olduğu anlaşıldı. Şahısların alınan ifadelerinde sahte altınları İstanbul’dan getirdikleri anlaşıldı. İ.İ. isimli şahıs, N.S. ve S.Ş. isimli kadınları örgütlediğini, sattıkları malzemelerden kadınlara pay verdiğini itiraf etti. Kameralara yansıyan görüntülerde kadın şahısların farklı kuyumculara aynı zamanda girdikleri, kuyumcuların şüphelenmemeleri için rahat tavırlar sergiledikleri dikkatlerden kaçmadı. Şüphelilerin üzerlerinden çıkan sahte altınlara incelenmek üzere el koyulurken müşteki kuyumcular tespit edilerek paraları ise geri iade edildi. Şüphelilerin işlemlerinin devamı için adliyeye sevk edildiği öğrenildi.