GÜNDEM - 11 Aralık 2025 Perşembe 11:55

İzmir’de belediye işçileri yarım gün iş bırakma eyleminde

A
A
A
İzmir’de belediye işçileri yarım gün iş bırakma eyleminde

İzmir’de Büyükşehir Belediyesi şirketlerinde çalışan işçiler, ödeme krizi ve işten çıkarmalara karşı yürüyüşlerinin 4’üncü gününde yarım gün iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından gerçekleştirilen basın açıklamasında İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grubu Sözcüsü Yağmur Yurdakul’a tepki gösterildi.


İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN, İZTEK ve Egeşehir’de aylardır süren ödeme krizi ve işten çıkartılmak üzere havuza alınan 300’den fazla işçinin işlerine geri alınması talebi nedeniyle başlayan eylemler 4’üncü gününde de devam etti. İlk olarak geçtiğimiz pazartesi günü ’Çıplak Maaşa Çıplak Ayak Yürüyüşü’ düzenleyen işçiler, eylemin 4’üncü gününde yarım gün iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Yine Konak Pier’den Kültürpark Basmane Kapısı önüne kadar yürüyen işçiler, sloganlarla Fevzipaşa Caddesi’nde kortej oluşturdu.



"Tasarruf işçinin ekmeğinden olmaz"


Basmane Kapısı önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grubu Sözcüsü Yağmur Yurdakul’un ’DİSK-AK Parti birlikte eylem yapıyor’ sözlerine tepki göstererek şu sözlere yer verdi: "Cemil Başkanın gözüne az gelmiş olabilir ama biz 4 gündür işyerlerimizde baskı ve tehdit altındayız. Çözüm masasının kurulması lazım. 4 gündür bir kişi bile bizi arayıp sormadı. ‘Yeni pozisyon veriyoruz, kabul etmiyorsunuz’ diyorlar. Ne işi verdilerse kabul ettiler. Havuzdaki arkadaşlarımız bugün ne iş verilirse yapacak durumda. Başkanı bürokratlar yanlış bilgilendiriyor. İş bir türlü elimize ulaşmıyor. Başkan ‘Belediyeyi batırmayacağım’ diyor. 350 arkadaşımızı işe alınca belediye batmaz. Tasarruf işçinin ekmeğinden olmaz. Bize farklı, başkana farklı sayılar veriliyor. Toplamda 370 arkadaşımız havuzda bekliyor. Bu sayıları bize bürokratlar veriyor. Siyasetin kurbanı olmak istemiyoruz. Biz hiçbir siyasetin yanında değiliz. Buca’da AK Partili meclis üyeleri geliyor, ‘Bunlar birlikteler’ diyorlar. Biz bugün alana çıktığımızda CHP ile defalarca mücadele ettik. Eksiği kendilerinde aramaları gerekiyor. Buraya gelip bizi dinlemeleri gerekiyor. Dertlerimizi dinlemeleri gerekiyor. Adım atmazlarsa boşluğu bulup buraya girerler. Bizim yolumuz da yönümüz de belli. Başkana çağrıda bulunuyorum. Burada alacaklarımız var, gelin masayı kuralım ve uzlaşı içinde İzmir halkına hizmet edelim."



"Siyasi düşüncelerinize bizi alet edemeyeceksiniz"


CHP’li Yurdakul’a Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal da tepki gösterdi. Siyasi düşüncelere alet olmayacaklarını söyleyen Topal, "Dün akşam maaşların üçüncü taksidi yattı. Birçok arkadaşımızın evine tek taksitle faturalar geliyor. Sizin üç taksitle verdiğiniz maaşa karşılık neden faturalar üç taksitle ödenmiyor? Bankalar ve kurumlar bizden tek seferde ödeme alıyor. Üç taksitle maaş vererek yaşam hakkımızı elimizden alıyorsunuz. Biz İmamoğlu için eylem yaparken tutuklandığımızda sizden kaç kişi tutuklandı da şimdi bize ahkâm kesiyorsunuz? Bizim derdimiz ekmeğimize sahip çıkmak. Siyasi düşüncelerinize bizi alet edemeyeceksiniz. Siyasi bir derdimiz yok; derdimiz geçinmek. Başkan ekonomik sıkıntıyı hissediyormuş; ekonomiyi hisseden biziz zaten. Ekonomik sıkıntıyı en çok emekçiler hissediyor. Bizi siyasi partiyle yan yana getiriyorlar; hiçbir şey bilmiyorsanız DİSK’in tarihini Google’a sorun. Sizin yaşınızdan daha büyük bir tarihimiz var."



"O sandalyede oturmakla olmuyor"


Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz da açıklamasında CHP’li Yurdakul’a yönelik tepkide bulundu. Yılmaz, "Ben de Yağmur Hanım’a takıldım. Bugün orada oturuyorsan buradaki işçinin oyu ve emeği sayesinde oturuyorsun. İşçileri siyasi emellerinize alet etmeyin. Herkes siyasetini kendi yerinde yapsın. O sandalyede oturmakla olmuyor. Bu alana gelip burada yaşadıklarımızı göreceksin. Tüm meclis üyelerine sesleniyorum: Gelin işçinize sahip çıkın. Ayda üç kez meclise gidip konuşmakla bitmiyor bu iş; particilik bu değildir. Bürokratlara sesleniyorum: Gösterdiğiniz projelerin sahibi bu işçilerdir, gelin işçilerinize sahip çıkın. Milletvekilleri, siz de gelin işçinize sahip çıkın. Günlerdir sokaklarda koştururken küçücük bir odada DİSK’i eleştirmek kimsenin haddi değil" diye konuştu. Genel-İş İzmir 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar da "Buca’da AK Partili iki meclis üyesi fotoğraf verdi diye, geçmişi mücadele dolu DİSK’i yan yana getiriyorlar. Meclis üyeleri yanımıza gelmiyor ya; bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. Bir arkadaşımızın sıcak çorbasını içsinler, tabloyu görsünler. Maaş ne oldu da 2 gün içinde çıplak yattı? Makul ve kabul edilebilir bir takvim istiyoruz. Borçlarımızı ne zaman ödeyeceğimizi bilmek istiyoruz. Ne iş verilirse kabul edeceğiz. Emeğin siyaseti olmaz, yalnızca onuru olur" dedi.



İzmir’de belediye işçileri yarım gün iş bırakma eyleminde

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Tarihi mekanlar için gerçekleşecek çalıştayın 2. toplantısı yapıldı Tarihi Kapalı Çarşı, Bedesten, Vezir Hanı, Tarihi Gön Han’ı en iyi şekilde değerlendirmek için gerçekleşecek olan uluslararası çalıştayın 2. toplantısı gerçekleşti. Melikgazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, başkan yardımcıları, birim müdürleri, Mimarlar Odası Kayseri Şube Başkanı, Kayseri Kent Konseyi Başkanı katıldı. Piri Mehmet Paşa tarafından inşa edilen ve restorasyon çalışmalarında sona gelinen 520 yıllık Tarihi Gön Han, şehrin markası Tarihi Kapalı Çarşı, restorasyonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından ve 2026 yılında tamamlanması beklenen Vezir Hanı ve Bedesten’i en iyi şekilde değerlendirmek için uluslararası alanda bilim adamlarının katılacağı çalıştay şehre önemli bir değer katacak. Kayseri’nin tarihi dokusunu en güzel haliyle vatandaşla buluşturmak için çalışmalar gerçekleştireceklerini belirten Başkan Palancıoğlu, yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "Melikgazi Belediyesi olarak birçok restorasyon projesini hayata geçiriyoruz. Bunların arasında belki de en önemlisi Tarihi Kapalı Çarşı ile birlikte uzun süre ayakta kalan; ama son dönemde 50-60 yıldır unutulan Gön Han’ın restorasyonu. Piri Mehmet Paşa tarafından yapılan Gön Han’ın restorasyonu şu anda artık son aşamada, tamamlanmak üzere. Vezir Hanı’nın ve Bedesten’in de restorasyonları 2026 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından tamamlanmış olacak. Biz de Gön Han‘ı tamamlayacağımız için o bölgede oldukça yoğun bir güzellik ortaya çıkacak. Tabii asıl ticaretin merkezi olan, geçmişten günümüze çok önemli görevler yapmış olan Kayseri Kapalı Çarşısı bizim için en önemli tarihi eser. 2026’nın Nisan ve Haziran aylarında iki farklı çalışma gerçekleştireceğiz. Abdullah Gül Üniversitesi Öğretim Üyelerimiz, Kayseri Kent Konseyi Başkanımız, Mimarlar Odası Başkanımız ve Melikgazi Belediyesi olarak özel bir çalışmaya imza atacağız. Uluslararası anlamda bu konuyla ilgili çalışan tüm değerli bilim adamlarını, akademisyenleri, özellikle Bursa, İstanbul, Gaziantep gibi kapalı çarşısı olan illerden davetlilerimizle birlikte, Kapalı Çarşı’yı en iyi şekilde değerlendirebilmek, en iyi hale getirebilmek; özellikle Gön Han’ın, Vezir Hanı’nın, Bedesten’in en iyi şekilde kullanılmasını sağlamak adına güzel bir çalıştay yapacağız. Bu çalıştayın ikinci toplantısını yaptık. Yapacağımız çalışmalar inşallah hayırlara vesile olur."
İstanbul Adli Tıp Kurumu önünde tekme tokat kavga Arnavutköy’de beton mikserini temizlemek üzere aracın üzerine çıkan Ahmet Çakır feci şekilde can vermişti. Adli Tıp Kurumu’nda Çakır’ın yakınları, şirket yetkililerine saldırdı. O anlar kameraya yansıdı. Arnavutköy’de dün gece saatlerinde beton mikseri temizliği yapan bir şoför temizlik esnasında feci şekilde yaşamını yitirmişti. Ahmet Çakır’ın cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılmıştı. Bugün Adli Tıp Kurumu’na cenazeyi almak üzere gelen Ahmet Çakır’ın yakınları, şirket yetkilileri ile karşı karşıya geldi. Yaşanan tartışma kavgaya dönüştü. Çakır’ın yakınları, suçladıkları şirket yetkililerine tekme ve yumrukla saldırdı. O anlar kameraya yansıdı. Yaşanılanlar sonrasında yaşamını yitiren Ahmet Çakır’ın kızı Nagehan Çakır da açıklamalarda bulundu. "İhmal üzerine olduğu veya şüpheli olduğunu düşünüyorum" Nagehan Çakır, "Babam Arnavutköy’de özel bir taşeron firmada çalışmaktaydı. Dün gece mikser temizlik yaparken akşam 22.15 civarında bize söylenilene göre kafasını içeriye sokuyor. Hortumla temizlemek isterken dengesini kaybederek düşüyor. Kesinlikle hiç bir ekipmanları, başında kaskı, eldiveni veya hiçbir şeyi yok. Biz olay gerçekleştikten sonra 01.30 gibi iş arkadaşları mahalle mahalle gezerek bizi buluyor ve haber veriyor. Olay yeri inceleme ekipleri oraya gelmiş, savcı gelmiş her şey bittikten sonra bizim haberimiz oluyor. Olayın ihmal üzerine olduğunu, şüpheli olduğunu düşünüyorum. Karşı taraftan bize gelen hiç bir şey yok. İş arkadaşlarından haber aldık. Olay yerinde kıyafetleri, normal bir eldiven ve pantolonu geldi. Olay yerinde telefonu yok. Telefonu hala çalıyor. Biz karakola gittik ve olay yerine gittik her yere baktık tek tek. Durumun şüpheli olduğunu düşünüyorum. Aydınlanmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
Gaziantep Kolorektal kanser, dünyada en yaygın üçüncü kanserdir SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ersin Borazan, kolorektal kanserin, tüm kanser vakalarının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan dünya çapında en yaygın üçüncü kanser olduğunu söyledi. "Dünyada kansere bağlı yaşam kayıplarında ikinci sırada yer alan kolorektal kanserin erken evrede ilk tedavisi cerrahidir" diyen Doç. Dr. Borazan, "Erken evre kolon ve rektum (Kalın bağırsak) kanseri bitişik organların, lenf düğümlerinin veya uzak organ tutulumu olmaksızın tamamen cerrahi olarak çıkarılabilen kolon kanseri olarak tanımlanabilir. Kolon ve rektum, kalın bağırsağın bütünüdür. Rektum, kalın bağırsağın anüse kadar olan son 15 cm’sidir" dedi. Kolon kanseri belirtileri Doç. Dr. Borazan kolon kanserinde en yaygın belirtileri bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (Kabızlık vb.), karın ağrısı, bulantı, anemiye bağlı yorgunluk-halsizlik, siyah renkli veya kanlı dışkılama, kilo kaybı olarak sıraladı. Erken evrede görülebilecek şikayetler Erken evrede genel olarak belirgin bir şikayetin olmadığını belirten Doç. Dr. Borazan, bazen dışkıda gizli kan pozitifliği olabileceğini belirterek, "Bir kişide kolon kanseri risk faktörleri yoksa, 50 yaşından sonra tarama amaçlı kolonoskopi önerilmektedir" dedi. Kolon kanseri tanısı Kolon kanserinden şüphelendiğinde genellikle kolonoskopi ile anüsten girilerek tüm kalın bağırsağın içinin görüntülendiğini kaydeden Doç. Dr. Borazan, "Bu işlem anestezi altında güvenle uygulanmaktadır. Bir kanser dokusu görüldüğünde bunu doğrulamak için biyopsi yapılır. Kolon kanseri teşhis edildiğinde, bir sonraki adım evreleme yapmaktır. Evrelemenin amacı bir kanserin saldırganlığını ve yaygınlığını tanımlamak ve tedavi şeklini belirlemektir. Fiziksel muayenede kanser yayılımı belirtileri olabilir. Bilgisayarlı Tomografi (BT) taraması veya Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) yapılması, PET görüntüleme, çevre ve uzak organlara yayılımı gösterebilir. Ameliyat sonrası patolojinin mikroskop altında incelenmesi ile yaygınlığı netlik kazanır" dedi. Kolon kanseri ameliyatları Erken evre kolon kanserinin ilk tedavisinin cerrahi olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Borazan, "Ameliyat sırasında kolon ve çevresindeki dokuların kanserli kısmı çıkarılır. Bu çevre doku içindeki lenf bezi düğümleri, kanserin kolonun ötesine yayılıp yayılmadığını belirlemek için patolojiye incelemeye gönderilir. Çoğu insanda, kolonun iki ucu, kanserli dokular çıkarıldıktan hemen sonra yeniden birbirine bağlanabilir. Bu yapılabilirse makat aracılığıyla normal dışkılamaya devam edilir. Diğer durumlarda, kolon ilk ameliyat sırasında yeniden birbirine bağlanamaz. Bu, cerrahın yeniden bağlantının başarısız olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşündüğü veya iyileşmek için zamana ihtiyaç duyulduğu durumunda yapılır. Eğer bu gerçekleşirse, cerrah kolonu (ve bazen ince bağırsağı) karın duvarına ağızlaştırır (Ostomi). Bağırsak içeriğini toplamak için ostominin üzerine bir torba takılır. Ostomi genellikle geçicidir. Kolonun iki ucu genellikle kemoterapi tamamlandıktan sonra veya birkaç ay sonra yeniden bağlanabilir. Diğer durumlarda, kolostomiye kalıcı olarak ihtiyaç olacaktır" şeklinde konuştu. Sağlıklı bireylerde kolon kanseri taraması Rutin taramada dışkıda gizli kanın ve anemi durumlarında sebebin araştırılmasının önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Borazan, "Makattan kan gelmesi de üzerinde durulması gereken bir belirtidir. Bu tip şikayetlerde muhakkak hekime başvurmak gereklidir" ifadelerini kullandı. Kolon kanserinde genetik - Ailesel yatkınlık Kolon kanseri olan kişilerin ailelerinin de kolorektal kanser riski açısından bilinçli olması gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Borazan, "60 yaşından önce kolorektal kanser veya polipler olan bir ebeveyne, kardeş ya da çocuğa sahipseniz ya da herhangi bir yaşta tanı konulan iki akrabanız varsa, kolon kanseri için daha erken taramaya (Ortalama 40 yaşından itibaren) başlamalısınız. Bazı genetik rahatsızlıklar kolon kanseri riskini artırır. En yaygın durumlar arasında Lynch Sendromu (Kalıtsal nonpolipoliz kolon kanseri) ile ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP) sayılabilir. Kolon kanseriyle ilgili güçlü bir aile öyküsü varsa (İki veya daha yakın akraba), genetik danışmanlık ve ihtimal genetik test ihtiyacı doğabilir. Genetik test sonuçları sizin ve ailenizin tedaviye veya daha yakın gözetime ihtiyaç duyup duymadığınızı belirlemenize yardımcı olacaktır" diye konuştu.