GENEL - 21 Mayıs 2020 Perşembe 02:31

İzmir’de ‘çember daire’ içinde kordon keyfi

A
A
A
İzmir’de ‘çember daire’ içinde kordon keyfi

Korona virüs salgını dolayısıyla ilan edilen ve 4 gün süren kısıtlamanın sona ermesiyle birlikte, İzmirli vatandaşlar sahile akın ederken, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal mesafeyi korumak için çimler üzerine çizilen çemberler vatandaşların ilgisini çekti.

Korona virüs salgını dolayısıyla ilan edilen ve 4 gün süren kısıtlamanın sona ermesiyle birlikte, İzmirli vatandaşlar sahile akın ederken, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal mesafeyi korumak için çimler üzerine çizilen çemberler vatandaşların ilgisini çekti.


Korona virüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında aralarında İzmir’inde bulunduğu 1 ilde ilan edilen 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının sonra ermesiyle birlikte vatandaşlar kendilerini adeta sokaklara attı. Hava sıcaklıklarının artmasının da etkisiyle İzmirliler sahil kenarlarına akın etti. Alsancak semtinde bulunan Kordonboyu vatandaşların en çok tercih ettikleri yerlerden birisi oldu. Zira kimi vatandaşlar Kordonboyu’nda yürüyüş yaparken, kimi vatandaşlar da balık tuttu. Özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal mesafeyi korumak maksadıyla çimler üzerine çizilen çember daireler vatandaşların ilgisini çekti.



‘Çember’ içerisinde kordon sefası


Arkadaşı ile birlikte çember daire içerisinde oturan Mehmet Arısoy (22), kısıtlamanın bitmesi ve havanın da güzel olması nedeniyle arkadaşı ile birlikte sahile geldiğini belirterek şunları söyledi, “Kısıtlama bitti ve şu anda kordondayız. Belediyemizin çizmiş olduğu yuvarlak daire içerisinde kordonun sefasını sürüyoruz arkadaşım ile birlikte. Böyle bir imkan tanıdığı için belediyemize teşekkür ediyoruz” dedi. Arkadaşları ile birlikte kordona gelerek gecenin ve havanın güzelliğini yaşayan bir diğer isim ise Gülcan Şimşek (22) oldu. Kısa bir açıklama yapan Şimsek, “ Kısıtlamalarımız bitti. Büyükşehir Belediyemizin yapmış olduğu çemberler içerisinde sosyal mesafe kuralına uyarak arkadaşlarımızla kordonun tadını çıkarıyoruz” diye konuşurken, kordona gelerek arkadaşları ile birlikte zaman geçiren bir diğer kişi olan Selinay Aydın’da (23), çemberler içerisinde arkadaşları ile birlikte sosyal mesafe kuralına uyarak kordonun keyfini çıkardıklarını ifade etti.


Öte yandan birçok vatandaş kordona gelerek balık tutma keyfini yaşadı. Balık tutmak için gelen vatandaşlardan birisi olan Mehmet Yılmaz (60), kısıtlamaların ardından balık tutmaya geldiğini ifade ederek , “Sosyal mesafemizi mümkün olduğunca koruyarak balık tutmaya geldik. Balık tutma keyfini yaşıyoruz ve bizim için çok iyi oluyor. Mutluyuz” diye sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.