GÜNDEM - 28 Haziran 2025 Cumartesi 13:01

"İzmir’den Dünyaya Bakış" Platformu Çeşme’de buluştu

A
A
A
"İzmir’den Dünyaya Bakış" Platformu Çeşme’de buluştu

"İzmir’den Dünyaya Bakış" Platformu, 27 Mayıs Cuma günü Çeşme Ilıca Hotel’de önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin açılış konuşmasıyla başlayan buluşma, Türkiye ve Almanya başta olmak üzere farklı ülkelerden gelen konukların katılımıyla, uluslararası iş birliği ve diyalog açısından değerli bir platform sundu.



Lal Denizli: "Çeşme’yi dünyaya açmak istiyoruz"


Toplantının açılışında konuşan Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, ilçenin yalnızca turistik değil aynı zamanda diplomatik ve kültürel anlamda da büyük potansiyele sahip olduğunu belirtti. Denizli, "Çeşme’nin sadece yaz turizmiyle değil, kültürel mirası, gastronomisi ve jeopolitik konumuyla da uluslararası alanda daha görünür olması gerekiyor. Belediye olarak bu vizyonla çalışıyoruz. Bu kapsamda, ağustos ayında gerçekleştirmeyi planladığımız Uluslararası Belediye Başkanları Zirvesi’ni Çeşme’de düzenleyerek, dünya çapında belediye başkanlarını bir araya getirmek istiyoruz" dedi.



Kardeş şehir ilişkileri Çeşme’ye uzanıyor


Almanya’nın Bremen kenti Osterholz ilçesinin Belediye Başkanı Ullrich Schlüter, toplantının öne çıkan isimlerinden biri oldu. Schlüter, İzmir ile Bremen’in uzun süredir kardeş şehir ilişkileri yürüttüğünü hatırlatarak, "Osterholz olarak biz de İzmir’in Gaziemir ilçesiyle kardeş şehiriz. Şimdi bu dostluk halkasını Çeşme ile genişletmek istiyoruz. Çeşme; güvenli, huzurlu, doğal güzelliklerle dolu ve deniziyle büyüleyen bir ilçe. Alman halkının büyük bölümü bu tür destinasyonları tercih ediyor. Bu bağları daha da güçlendirmek için çalışacağız" ifadelerini kullandı.



Enerji, dış politika ve küresel krizler masadaydı


Global Resources Partners (Londra) ve London Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, toplantıda yaptığı kapsamlı değerlendirmede güncel uluslararası krizlerin enerji piyasalarına yansımalarını analiz etti. Özellikle İran-İsrail geriliminin küresel enerji dengelerini nasıl etkilediğini aktaran Öğütçü, "Bölgede İran halkı büyük baskı altında ve ülke 46 yıldır istikrarlı bir şekilde geriliyor. Buna karşın Türkiye ve İsrail, hâlâ Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’daki en güçlü iki aktör konumunda. Bu iki ülkenin arasında kurulacak yapıcı bir diyalog hem enerji güvenliği hem de bölgesel istikrar açısından kritik önemdedir" dedi.


Öğütçü ayrıca İngiltere Eski Başbakanı Boris Johnson’un Türkiye’nin potansiyeline dair sözlerine atıfta bulunarak, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesinin her iki taraf için de stratejik bir gereklilik olduğunu vurguladı.



Aziz Kocaoğlu’ndan deneyim aktarımı


2004-2018 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Aziz Kocaoğlu, toplantıya katkı sunarak özellikle yerel yönetimlerin uluslararası ilişkilerdeki rolü üzerine önemli bir perspektif sundu. Kocaoğlu, kent diplomasisinin günümüzde klasik diplomasi kadar etkili olduğunu belirterek, "Kentlerin dünyaya açılması; kültür, ekonomi ve çevre açısından artık ulusal düzeydeki politikaların bile önüne geçiyor. Yerel yönetimlerin bu tür platformlara aktif şekilde katılması gerekiyor" şeklinde konuştu.



Moderatörlük Alaaddin Yüksel’den, organizasyon yerel isimlerden


Toplantının moderatörlüğünü, TBMM 24. Dönem İzmir Milletvekili Alaaddin Yüksel üstlenirken, organizasyonun düzenleyici kurulu ise Rana Durak, Yıldırım Aktuğan, Ahmet Güler ve İbrahim Yüncü gibi İzmir’in farklı alanlardaki deneyimli isimlerinden oluştu.



Çeşme için yeni bir sayfa


Toplantı sonunda yapılan değerlendirmelerde, bu tür etkinliklerin Çeşme’nin yalnızca bir yazlık destinasyon değil, aynı zamanda uluslararası vizyona sahip bir kent haline gelmesi açısından önemli olduğu vurgulandı. Katılımcılar, özellikle uluslararası toplantıların, yatırımcı görüşmelerinin ve kardeş şehir ilişkilerinin geliştirilmesinin Çeşme’nin geleceği için kritik bir rol oynayacağını belirtti.



Gelecek adımlar ne olacak?


Toplantıdan çıkan kararlar doğrultusunda, önümüzdeki aylarda Çeşme’de bir dizi tematik buluşmanın düzenlenmesi, yurt dışı kardeş şehirlerle iş birliklerinin somut projelere dönüştürülmesi ve akademik/sivil toplum kuruluşlarıyla entegre çalışmalar yapılması bekleniyor.



"İzmir’den Dünyaya Bakış" Platformu Çeşme’de buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var"mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi. "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı. İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı. Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Muş Muş’ta dolandırıcılık operasyonu: 5 tutuklama Muş’ta yatırım vaadiyle dolandırıcılık yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik Muş’ta düzenlenen siber operasyonda 5 kişi tutuklandı. Muş İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan müracaat üzerine başlatılan soruşturmada, müştekinin kendisini arayan şahıslar tarafından yatırım vaadiyle dolandırıldığı belirlendi. Müştekinin, iki ayrı şirkete ait banka hesaplarına 26 işlemde toplam 2 milyon 352 bin 382 TL para gönderdiği tespit edildi. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, söz konusu paraların farklı şahıslara ait banka hesaplarına aktarıldığı, bu hesaplardan kripto para platformlarına yönlendirilerek kripto varlık alımı yapıldığı ve kripto cüzdanlara transfer edildiği belirlendi. Muş İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 25.12.2025 tarihinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, çeşitli illerde toplam 10 şüpheli yakalandı. Şüphelilerden 7’si adli işlemlerinin tamamlanması amacıyla ile getirilirken, 3 şüpheli ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bazı şüphelilerin adreslerinde bulunamadığı, bir kısmının ise yurt dışında olduğu tespit edildi. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda 13 cep telefonu, 6 SIM kart, 2 hard disk ve 1 hafıza kartı ele geçirildi. İle getirilen 7 şüpheli, 26.12.2025 tarihinde mevcutlu olarak adli makamlara sevk edildi. Şüphelilerden 1’i savcılıktan serbest bırakılırken, 1 şüpheli yurt dışı yasağı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 5 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Bayburt Bayburt’ta ’Liseler Arası Münazara Yarışması’ devam ediyor Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması kapsamında ikinci münazara Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi ile Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında gerçekleştirildi. Öğrenciler, eğitimde teknoloji ve insan ilişkisinin önceliğini tartıştı. Yarışmada, Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri ’Eğitimde teknolojik araçlar öncelikli olmalıdır’ tezini savunurken, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimde öğretmen-öğrenci ilişkisi öncelikli olmalıdır’ tezi üzerinden görüşlerini dile getirdi. Belirlenen tezler doğrultusunda gerçekleşen münazarada öğrenciler; eleştirel düşünme, etkili ifade ve akademik tartışma becerilerini sergileyerek nitelikli bir tartışma ortaya koydu. Öte yandan, yarışmanın ilk münazarası ise Bayburt Lisesi ile Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında Çoruh Kültür Merkezi’nde düzenlenmişti. İlk münazarada Bayburt Lisesi öğrencileri ’Eğitimin öncelikli amacı değerler eğitimidir’ tezini savunmuş, Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimin öncelikli amacı bilgi aktarımıdır’ tezi üzerinden görüşlerini paylaşmıştı. Liseler Arası Münazara Yarışması ile öğrencilerin kendini ifade etmesine ve akademik gelişimlerine katkı sunulması amaçlanıyor.