ASAYİŞ - 13 Eylül 2021 Pazartesi 09:36

Kadına şiddete organik ürünlü tasarımlarıyla dikkat çekiyor

A
A
A
Kadına şiddete organik ürünlü tasarımlarıyla dikkat çekiyor

Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Bölümü doktora eğitimine devam eden Özlem Kalmaz, organik sertifikalı ürünlerden oluşturduğu eseriyle katıldığı Floransa Bienali Yarışmasında 15 finalistten biri oldu.

Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Bölümü doktora eğitimine devam eden Özlem Kalmaz, organik sertifikalı ürünlerden oluşturduğu eseriyle katıldığı Floransa Bienali Yarışmasında 15 finalistten biri oldu. Kalmaz’ın kadına şiddet sorununa dikkat çektiği ve tamamen organik ürünlerle ortaya koyduğu eseri, 23-31 Ekim tarihlerinde 13. Floransa Bienalinde dijital olarak sergilenecek.


13. Floransa Bienali’nin “Sonsuz Kadınlık, Sonsuz Değişim, Çağdaş Sanat ve Tasarımda Kadınlık” temasını yorumlamak üzere sanatçılara açık çağrıda bulunduğu yarışmada finalist olan Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Bölümü doktora öğrencisi Özlem Kalmaz, otoportre olan eserinde organik tekstil ürünleri kullandı. Kalmaz, organik boya, iplik ve kumaş kullanarak ortaya çıkardığı eserde, ağzı fermuarla kapanmış olan bir kadını resmetti. Eser, yarışmayı kazananlara ithaf edilen Uluslararası Art Market Magazin Haziran 2021 sayısında da yer aldı.


Eserlerinde çoğunlukla kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çeken sanatçı, dikiş, sulu boya gibi farklı teknikler kullanarak çay, kahve gibi doğal malzemelerin oluşturduğu renklere de yer veriyor. Sanatında kimyasal malzemeler yerine organik ürünlere yer vermeyi amaç edindiğini anlatan Kalmaz, kadına şiddet konusuna dikkat çekerek kadınların sanatta ve toplumdaki varlığını ve haklarını öne çıkarıyor.



Organik ürünlerle resim yapmanın telif hakkını aldı


Organik sertifikalı ürünlerle resim yapma fikrinin telif hakkını aldığını söyleyen Kalmaz, “Daha önce yağlı boya gibi farklı tekniklerle yapmış olduğum çalışmalardan sonra organik malzemelerle sağlığa yararlı ve çevreye dost sürdürülebilir sanat çalışmalarını uygulamayı keşfettim. Gıda sektöründe olduğu gibi insanlar organiğe yönelmeye başladılar. Hatta doğal ile organik arasındaki farklar da görülmekte. Sağlık, çevreyi koruma, ekolojiye saygı açısından ben de bu malzemeye yöneldim. Çevreye duyarlılığı, ekolojik dengeyle ilgili yaşadığımız sıkıntılara da dikkat çekmek açısından bu malzemelere yöneldim. ‘Neden sanatta da olmasın?’ düşüncesiyle yola çıktım. Kültür ve Turizm Bakanlığından bu fikrin telif hakkını aldım. Organik sertifikalı ürünlerle yaptığım resimlerimde kimyasal içerikli boya kullanmayıp kimyasallardan uzak durarak kumaş ve iplik ve benzer malzemeleri organik sertifikalı olarak kullanmaktayım. Gelecekte organik sanat akımına göre çalışan sanatçıların desteklediği bir vakıf kurmayı hayal ediyorum” dedi.



“Kadının susturuluşuna dikkat çekmek istedim”


Floransa Bienali Yarışmasında finalist olan eserinden bahseden Kalmaz, “Ağzı fermuarla kapalı bir kadını resmettiğim eserimde kadının susturuluşuna dikkat çekmek istedim. Kadına yönelik şiddete, tacize ve tecavüze dikkat çektim. Daha önce Bodrum Bienali’nde sergilenen eserimde de aynı konuyu işlemiştim. Kadının toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında varlığını öne çıkarmayı amaçlıyorum. Kadının susturulmaya karşı direnişini anlattım. Uluslararası bir bienalde yer almak benim için heyecan verici bir deneyim olacak. Bu temada olması çok hoşuma gitti. Sergi dijital olacak fakat şartlar uygun olursa Floransa’ya da gitmek istiyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SGB Yönetimini ağırlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Alemdar: “Sakarya’nın ilk sorunu depremdir” Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) Başkanı N. Müjdat Çetin, Onursal Başkan Zeki Aydıntepe ve yönetim kurulu üyeleri Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Alemdar ziyarette, “Sakarya’nın ilk sorunu depremdir” dedi. SGB yönetimine ziyareti için teşekkür eden Başkan Alemdar, şehirdeki çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı. Başkan Alemdar, “Deprem, dönüşüm ve dirençli şehirler sloganı bir seçim sloganı değil. Birincisi insani bir yön, ikincisi bulunmuş olduğum bir görevin sorumluluğu, üçüncüsü herkesin geleceği. Onun için benim senin değil, şu şehirde bütün kesimin en az benim kadar mesuliyeti var. Müteahhit ve belediye deprem konusunda suçlanacak en son kısımdır. İlk suçlanacak, yer bilimciler jeoloji mühendisleridir. Plancılardır” dedi. Bir deprem olduğunda yer bilimcilerin çıkıp hepsinin konuştuğunu ve fikir beyan ettiğini ifade eden Alemdar, “Hepsi konuşuyor. Müteahhit konuşmuyor, belediye başkanı konuşmuyor. Ben rastgele bina yapılan yeri imara açtım demiyorum ki. Zemin etütcü, yer bilimci bana buradaki bütün gerçekleri söylemiş olsa, niye bunu yapayım buraya?.. Deprem hafife alınacak bir şey değil. Depreme hazırlık ben zarar ediyorum, benim kaybım var denilip yapılacak bir şey değil. Eğer dönüşüm rantsa siz alın rantı. Şehirde binaların çoğu yamuk. Biz şimdi burayı komple kaldırıp taşıma işlemini de geçtik, bunu artık yapamayız. Bu saatten sonra yapmamız gereken, alüviyon topraklara, yumuşak zeminlere, riskli bölgelere değil, sağlam zeminlere yapılar yapmalıyız” diye konuştu. “Deprem gerçeğini hafife almak bu şehre ihanettir” Başkan Alemdar, “Yer bilimci, şehir plancısı, mimar, mühendis, yapı denetim, belediye, müteahhit, el ele verecek ve şehirde herkes el birliği ile dönüşümü yapacak. Yoksa ben kahraman değilim. Tek başıma ne bütçem var, ne de o kadar gücüm var. El birliği ile ada olur, mahalle olur, bölge olur, uygun bir zamanda kentsel dönüşüme girilebilir. Tek tek bu iş çözülemez, kimse birbirini kandırmasın. Ben olaya çok yönlü bakıyorum. Her taraftan bakıyorum. Her taraftan bakan birisi tek başına karar veremez. Siz de elinizi değil, gövdenizi taşın altına koyacaksınız. Gittiğim her yerde söylüyorum, Her ziyarette ifade ediyorum. Bu şehirde depremi fantezi olarak konuşmak ihanettir, bu kadar net. Bu şehirde deprem gerçeğini hafife almak bu şehre ihanettir. Bu insanlığa ihanettir. Deprem için tarih verilmiyor ama tarih geldi. Ne zaman ne olacağı belli olmaz. Her şeyden daha önemli olan Sakarya’nın deprem gerçeği olduğudur. Yarınlara geleceğe güvenle bakmak için de önceliğimiz depreme hazırlık olmalı. Önce sağ kalalım sonrasında diğer hizmetlerimizi de yerine getiririz” şeklinde konuştu.
İstanbul Hull City, Teknik Direktör Liam Rosenior ile yolları ayırdı İngiltere Championship’te Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu Hull City, Teknik Direktör Liam Rosenior ile yolların ayrıldığını açıkladı. Championship’te sezonu 70 puanla 7. sırada bitirerek play-off’un dışında kalan Hull City’de Teknik Direktör Liam Rosenior’un sözleşmesi feshedildi. Kasım 2022’de takımın başına geçen İngiliz teknik adam, bu süreçte 78 maçta 27 galibiyet, 28 beraberlik ve 23 mağlubiyet yaşadı. Kulübün Yönetim Kurulu Başkanı ve sahibi Acun Ilıcalı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada en zor kararlardan biri olduğunu belirterek, "Koşullar ne kadar zorlu olursa olsun, bu anlardan kişisel duyguları uzaklaştırmalı ve kulübün uzun vadeli vizyonunun düşüncemin merkezinde olmasını sağlamalıyım. Liam’ın gelişinden bu yana görev süresi boyunca şüphesiz ilerleme kaydedildi. Kendisi her zaman bu ailenin bir parçası olacak ve kendisine yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Ancak geleceğe dair vizyonlarımızın uyumlu olmadığı ortaya çıktı ve artık bir değişiklik yapmanın zamanının geldiğini hissediyorum. Felsefemiz açık; bu kulübü ileriye taşımaya devam edeceğiz ve bunu yaparken de taraftarlarımıza karşı açık ve şeffaf olmaya devam edeceğim. Bu kulübün neler başarabileceğini biliyorum ve bunun peşinde koşmaktan vazgeçmeyeceğiz. Son iki yıldır kadromuzu geliştirmek için çok çalıştık. Artık elimizde çok sayıda yetenekli oyuncu var ve bu kulübe ve taraftarlarına hak ettikleri başarıyı kazandırmak için yatırım yapmaya ve oyuncu kadromuzu geliştirmeye devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.