SAĞLIK - 10 Eylül 2025 Çarşamba 09:10

Kırtasiye masrafından kısarken çocuğunuzun sağlığını riske atmayın

A
A
A
Kırtasiye masrafından kısarken çocuğunuzun sağlığını riske atmayın

Kırtasiye alış verişi ile ilgili velilere uyarıda bulunan Medicana Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özge Yendur, uluslararası onayı bulunmayan, kalite kontrolsüz ve sırf daha ucuz olduğu için tercih edilen ürünlerin kesinlikle alınmaması gerektiğini söyledi. Yendur, "Kırtasiye ürünlerinin markasına, üretim standartlarına ve güvenlik belgelerine mutlaka dikkat edilmeli fiyat en son kriter olmalı" mesajını verdi.


Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla birlikte, öğrenci ve velileri de okul hazırlığı telaşı sarıyor. Çantası, defteri, kitabı, kalemi derken liste uzayıp gidiyor. Hal böyle olunca veliler de alışverişe öncelikli ihtiyaca, sonrasında da ihtiyaç kaleminin fiyatına bakıyor. Ancak bu rutin içinde gözden kaçan en önemli detay, alınan kırtasiye malzemelerinin çocuk sağlığı açısından güvenilir olup olmadığı oluyor. Bu noktada velilere uyarılarda bulunan Medicana International İzmir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özge Yendur, çocukların en çok kullandığı silgi, kalem gibi plastik kırtasiye ürünlerinde bilinmeyen markaların tercih edilmemesi gerektiğini dile getirdi. Uzm. Dr. Özge Yendur, "Sağlık Bakanlığı tarafından denetimi yapılmış olan kırtasiyelerden alınmasını özellikle öneriyoruz. Kırtasiye malzemelerinin üretimi ve denetlenmesinin yanı sıra Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ve Conformité Européenné (CE) yani Avrupa’ya uyum damgalarının olup olmasına dikkat etmek gerekiyor. Kırtasiye ürünlerinde barkodlu olanlar tercih edilmeli. Markasız, renkli, kalitesiz olup daha ucuz olan ürünler tercih edilmemeli. Ürünlerin markasına ve standartlara uygun olup olmadığına dikkat edilmeli" dedi.



Suya dayanıklı olmayanlar tercih edilmeli


Kırtasiye malzemesi seçerken TSE ve CE etiketlerinin yanında özelliklerine de dikkat etmek gerektiğini dile getiren Uzm. Dr. Özge Yendur, seçilen ürünün kimyasal içermemesine ve üretiminde toksik madde kullanılmamış olmasına bakılması gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Özge Yendur, şu ifadeleri kullandı: "Özellikle suya dayanıklı olmayanların tercih edilmesini tavsiye ediyoruz. Suya dayanıklı kalem, boya veya mürekkepler genellikle ftalatlar, formaldehit türevleri, ağır metaller veya solvent bazlı kimyasallar içerir. Bu maddeler ürünün silinmemesini, kalıcı olmasını ve suya karşı dirençli olmasını sağlar. Ancak aynı maddeler toksik olabilir ve çocukların cildine temas ettiğinde ya da ağız yoluyla alındığında sağlığı olumsuz etkileyebilir. Çocuk sağlığı açısından önerilen ürünler genellikle suda çözünebilen (water-based) yani su bazlı ürünlerdir. Bunlar kolay silinir, toksik madde içermez ve kazara temas durumunda daha güvenlidir" açıklamasında bulundu.



Yapıştırıcıdan ataca sırayla dikkat edilmesi gerekenler


Kırtasiye alışverişinde dikkat edilmesi gereken diğer konuları da Uzm. Dr. Özge Yendur, şu şekilde özetledi: "Öte yandan ahşap kalemlerin kullanılması ideal. Defter ve kağıtlarda geri dönüşümü ve çevre dostu olanların ve FSC sertifikalı yani ormanların sürdürülebilir bir şekilde yönetildiğini gösteren ürünlerin tercih edilmesi önem taşıyor. Doğal pigmentler veya bitkisel bazlı boyalar gibi çevre dostu seçenekler tercih edilecekler arasında yer alıyor. Yapıştırıcı gibi kırtasiye malzemelerinde ise kimyasal içerikler, toksik olmayan bilinen markalar özellikle çocukların üzerinden kolayca silinebilen temizlenebilen yapıştırıcılar tercih edilmesi önem taşıyor. Bunlarda da yine standartlarının ve barkodunun kontrol edilmesi gerekiyor. Keskin uçlu makaslar yerine yuvarlatılmış uçlu makaslar tercih edilmeli. Bıçaklı makasları kullanmaktan kaçınılmalı. Ataçlar ve raptiyelerin paslanmaz çelik olması gerekiyor. Nikel içermeyen malzemelerin tercih edilmesi önem taşıyor. Aksi halde çocukların derisine temas etmesi durumunda alerjik reaksiyona neden olabilir. Diğer bütün kırtasiye malzemelerinde çocukların sürekli kullandığı bir malzeme olsun veya olmasın yanında durduğu için cilde temas edebilir. Cilt reaksiyonlarına çocukların kullandığı bütün malzemelerde alerjik olmaması, deri kontakt dermatite yol açmayan toksik madde ve alerjen içermeyen ürünler olmasına özen gösterilmesi gerekiyor."



BPA, hormon etkisi yaratıyor


Özel olarak plastik ürünlerin bazılarında kullanılan Bisphenol A (BPA) adlı gıda koruyucu madde konusunda uyarıda bulunan Uzm. Dr. Özge Yendur, "Bu madde östrojen benzeri de bir madde içeriyor. Bu da plastiklerin içerisinde kullanılıyor. Plastiklerin iç tarafını kaplamak amacıyla gıdayı da muhafaza etmek için kullanılıyor. Bu madde özellikle östrojen benzeri bir hormon etkisi gösterdiği için kısa ve uzun süreli yan etkileri var ve kanserojen maddelerin başında geliyor. Özellikle buna da dikkat edilmesi gerekiyor" dedi. Uzm. Dr. Özge Yendur Sezer, çanta seçiminde de çocuğun vücut ağırlığının yüzde 10’unu geçmemesi gerektiğini dile getirerek, "Çantanın ağırlığı omuzlara eşit dağılmalı. Yastıklı, iki tarafı ayarlanabilir omuzları kalın askılı çantalar tercih edilmeli. Mümkünse belden 5 cm üzerinde başlaması gerekiyor askıların. Önden de saran bir bant kemer şeklinde olabilir. Sırt pedi olanlar daha fazla konfor sağlıyor. Bölmeli olması ve ağırlığı eşit dağıtması yük bindirmemesi açısından önem taşıyor" uyarısında bulundu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.