EKONOMİ - 20 Kasım 2025 Perşembe 11:45

Nurus, İzmir’deki varlığını yeni mağazasıyla güçlendiriyor

A
A
A
Nurus, İzmir’deki varlığını yeni mağazasıyla güçlendiriyor

Nurus, Ege’nin merkezi İzmir’de yeni mağazasını hizmete açarak bölgedeki varlığını daha da güçlendirdi. 1000 metrekare büyüklüğündeki yeni mağaza, ofis veya evdeki çalışma alanlarına yönelik teknoloji, mühendislik ve yaşam deneyimini bir araya getiren ürünlerini kullanıcıları ile buluşturuyor.


Teknoloji, mühendislik ve tasarım gücüyle üretimin geleceğini şekillendiren Nurus, yüzyıla yakın tecrübesiyle çalışma alanlarında kalıcı değer yaratıyor. Uzun yıllardır Ege Bölgesi’nde hizmet veren marka, ürün çeşitliliğini büyük işletmeler, KOBİ’ler ve bireysel kullanıcılarıyla yeni mağazasında buluşturuyor.


Temelleri 1927 yılında atılan ve bugün 99 yaşında olan Nurus, sahip olduğu mühendislik ve üretim gücünü İzmir’de daha görünür kılmayı hedefliyor. Nurus, yeni mağazasını başta mimarlar, proje yöneticileri, girişimciler ve profesyoneller olmak üzere tüm kullanıcılarının bir araya gelebileceği bir etkileşim alanı olarak konumluyor. Kullanıcılar, mağaza içindeki yenilikçi çalışma alanları ve özel tasarımı ile sessizlik ve akustik konforu sunan Calma ürünü sayesinde podcast çekimi yapabiliyor, dijital medya için içerik üretebiliyor ve ayrıca küçük ekipli toplantılarını ve networking buluşmalarını gerçekleştirebiliyor.



"Türkiye’nin üretim gücünü dünyaya taşıyoruz’’


Nurus’un yaklaşık bir asır önce Ankara’da küçük bir atölyede başlayan yolculuğunun bugün uluslararası standartlarda mühendislik çözümleri üreten global bir başarıya ulaştığını vurgulayan Nurus Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay, "Ege Bölgesi’ndeki yeni yatırımımız, büyüme ve bölgesel etki stratejimizin önemli bir aşamasını oluşturuyor. İzmir’de de Nurus’u mühendislik gücünü tasarımla buluşturan, uzun vadeli değer yaratan akıllı yatırım ürünleri markası olarak konumlandırıyoruz. Fabrikamızda bulunan 16 üretim hattımız ile yüzde 95’i aşan bir dikey üretim gücüne sahibiz. Bir ürünün tüm bileşenlerini kendi tesislerimizde üretebiliyoruz. Ayrıca hem insan sağlığına duyarlı hem de dayanıklılığı yüksek çözümler geliştiriyoruz. Calma ürünümüz bunun en güzel örneği. Ürün tasarımlarımızın merkezine insanı, konforu ve modern çalışma dinamiklerini koyan yaklaşımımız var. İzmir’deki yeni merkezimizle, bu deneyimi Ege Bölgesi’ne daha geniş kapsamlı taşıyacağız" dedi.



"Başarı güçlü iş ortaklıklarıyla mümkün"


Nurus’un ihracat başarısında güçlü bir iş ortaklığı ekosisteminin kritik rol oynadığını vurgulayan Gökyay sözlerini şöyle tamamladı: "Ürün çeşitliliğimizi ve teknolojik gücümüzü, güçlü bir bayi ağı aracılığıyla dünyaya taşıyoruz. Bugün 45’ten fazla ülkede ürünlerimiz kullanılıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre ‘İhracatını en hızlı geliştiren marka’ ödülüne layık görüldük. Türkiye’de özellikle pandemi ile ofis koltuklarının insan sağlığı üzerindeki önemi iyice arttı. Türkiye’de uluslararası standartlarda hizmet veriyoruz. Bu başarımızı Türk sanayicisinin küresel arenadaki gücü olarak kabul edebiliriz. Bayilik kavramını da yalnızca belirli bir bölgeyi temsil eden geleneksel bir model olarak değil; yurt içi ve uluslararası başarılara ortaklık, birlikte büyüme platformu olarak görüyor ve devam ediyoruz. Bizi başarılarımızda ve açılışımızda yalnız bırakmayan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz"



Değişen çalışma kültürüne uyum ve Ege’deki yatırım


Pandemi sonrası dönüşen çalışma teknolojileri, artan internet hızları ve sağlık beklentileri doğrultusunda şirketin kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü belirten Gökyay, Ege Bölgesi’nin son 10 yıldaki hızlı gelişiminin yeni yatırım kararlarını hızlandırdığını ifade ediyor. İzmir’de kurulan yaklaşık 1000 metrekarelik deneyim merkezi ise yalnızca bir satış alanı değil, profesyonellerin buluşup etkileşim kurabileceği bir platform olarak tasarlandı. Nurus’un yeni merkezi hakkında konuşan Gökyay, "Bu alanı yalnızca bir ürün satış noktası olarak değil; insanların, mimarlık firmalarının, insan kaynakları profesyonellerinin, danışmanların ve bilgi teknolojileri uzmanlarının bir araya gelip fikir alışverişi yapabilecekleri, konuşabilecekleri ve etkileşim oluşturabilecekleri bir ortam olarak tasarladık" şeklinde konuştu.



Sessiz alan ihtiyacına yenilikçi bir çözüm: ’Calma’


Gökyay, Amerika, İngiltere, Almanya ve Körfez ülkelerine ihraç edilen ’Calma’ ürününün A sınıfı ses izolasyonu ve temiz hava kalitesi sunduğunu belirtti.. Yaklaşık 9 - 10 yıllık Ar-Ge çalışmasıyla geliştirilen bu ürün, artan mobil görüşmeler, video konferanslar ve değişen mekan ihtiyaçları doğrultusunda yeni nesil çalışma düzenine çözüm sunarak şirketi dünya çapında önde gelen markalardan biri haline getiriyor. Ürün hakkında konuşan Güran Gökyay, "Eskiden insanların masalarında bir iki telefon bulunurken bugün herkesin cep telefonu var ve aynı anda kullanılabiliyor. Video konferanslar çok hızlı şekilde başlıyor ve devam ediyor. Mobil görüşmeler artmış durumda. Şirketlerin de hızlı mekân değişimlerine ve adaptasyonlara ihtiyaçları var. Bu ürün, bu ihtiyaçlara çözüm sunmak için geliştirildi. Ürünle ilgili yaklaşık 9-10 yıldır çalışmalar yürütüyoruz. Bu konuda sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada en iyi 3-4 markadan biri olduğumuzu söyleyebiliriz" sözlerine yer verdi.



Yüksek teknoloji ofis koltuklarında yerli üretim gücü


Yerli ve milli bir üretim gücü olduklarını belirten Güran Gökyay, "Bugün Türkiye’de ve bölgede, özellikle sanayi ürünü hâline gelmiş yüksek teknoloji ofis koltuklarını tamamen Türkiye’de üretiyor olmak ve bunu yapan neredeyse tek firma konumunda bulunmak da bizim için ayrı bir övünç kaynağı. "Dünyayla entegrasyonumuzda da özellikle çalışma teknolojilerinin ve disiplinlerinin, pandemiden sonra tüm dünyada değişmiş olması; Türkiye’de ise 5G ve ileri internet hızlarının iş yapış biçimlerine etkisi; bununla birlikte insanların sağlık konusundaki beklentileri gibi alanlarda şirketimizin çok ciddi çalışmaları bulunuyor" açıklamasında bulundu.



Nurus, İzmir’deki varlığını yeni mağazasıyla güçlendiriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bitki biyolojik çeşitliliğinin korunmasında botanik bahçelerinin önemi vurgulandı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Ziraat Fakültesi Konferansları serisinin üçüncüsünde, Bölgesel Kalkınma ve Bitki Biyolojik Çeşitliliğinin Korunmasında Botanik Bahçeleri "Hortus Botanicus" konusu ele alındı. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTİBAM) Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa; Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ ile öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Botanik bahçelerinin (Hortus Botanicus) tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler vererek sunumuna başlayan Prof. Dr. Necmi Aksoy, biyoçeşitliliğin ex situ (yerinde olmayan) korumasında hayati rol oynadığının altını çizdi. Botanik bahçelerinin, bilimsel araştırma, koruma, sergileme ve eğitim amacıyla belgelenmiş bitki koleksiyonuna sahip olan canlı bitki müzeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Botanik bahçelerinin, yerel-bölgesel ve ulusal ölçekte sosyo-ekonomik kalkınma için stratejik bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, bu merkezlerin gelecek nesillere bırakılabilecek en kıymetli bilimsel miraslardan biri olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bitki biyolojik çeşitlilik merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, başta Düzce ili olmak üzere bitki biyolojik çeşitliliğinin korunması üzerine yapılan bilimsel araştırmalara ve eğitim çalışmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.
Hakkari İçişleri Bakanlığı’ndan Hakkari’ye 45 yeni hizmet aracı İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarının kullanımına sunulmak üzere temin edilen 9 bin 200 araçtan 45’i Hakkari’ye gönderildi. Yeni Mahalle’de bulunan Fatih Kışlası’nda düzenlenen törene; Vali Ali Çelik’in yanı sıra vali yardımcıları, Cumhuriyet Başsavcısı Burak Hazinedaroğlu, İl Jandarma Komutanı Cafer Öz, İl Emniyet Müdürü Atilla Ayata, İl Sağlık Müdürü Hamdullah Kaya, kurum müdürleri ile asker, polis ve sağlık personeli katıldı. Vali Çelik, Türkiye genelinde güvenlik birimlerine toplam 9 bin 200 aracın teslim edildiğini belirterek, bu araçlardan 45’inin Hakkari’ye tahsis edildiğini söyledi. Hakkari’nin coğrafi yapısına dikkat çeken Çelik, ilin yüzde 89’unun dağlık alanlardan oluştuğunu belirterek, "Coğrafyanın getirdiği zorluklarla mücadele eden bir şehirde yaşıyoruz. İçişleri Bakanlığımızın başlattığı çalışma kapsamında Hakkari’mize toplam 45 araç tahsis edilmiştir. Bu araçları İl Jandarma Komutanlığımıza, İl Emniyet Müdürlüğümüze ve İl Sağlık Müdürlüğümüze teslim ediyoruz" dedi. Yeni araçlarla birlikte güvenlik ve acil müdahale hizmetlerinde önemli bir hızlanma sağlanacağını vurgulayan Çelik, şehir merkezinde ortalama 6 dakika, kırsal bölgelerde ise 15 dakika olan olaylara intikal süresinin daha da kısalacağını ifade etti. Araçlar, İl Müftüsü Hüseyin Okur’un yaptığı duaların ardından ilgili birimlere teslim edildi.