ÇEVRE - 07 Ağustos 2025 Perşembe 09:50

Suyumuz azalıyor, çare ‘topraksız tarım’

A
A
A
Suyumuz azalıyor, çare ‘topraksız tarım’

Türkiye’de son yılların en kurak yazı yaşanırken, İzmir’deki birçok baraj neredeyse kuruma noktasına geldi. İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan en önemli barajlardan biri olan Tahtalı’da doluluk oranı yüzde 10’un altına düşerken, ilçelerde de planlı su kesintilerine gidildi. İzmir Ekonomi Üniversitesi Afet Yönetimi ve Risk Azaltma Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOAYRA) Müdürü Prof. Dr. Gökhan Kılıç, Türkiye’deki suyun yüzde 74’ünün tarım alanlarının sulanmasında harcandığına dikkat çekerek, artık ‘topraksız tarım’a geçmenin zorunluluk olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Kılıç, "Açılan kaçak kuyular, yazlıklardaki havuzlar, kontrolsüz tarımsal sulama ve yer altı sularının bilinçsizce kullanılması, su varlığının ciddi anlamda azalmasına neden oluyor" diye konuştu.


İEÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve EKOAYRA Müdürü Prof. Dr. Gökhan Kılıç, yalnızca yağış azlığı değil, insan kaynaklı etkenlerin de su kıtlığını oluşturan tabloyu derinleştirdiğini söyledi.



"Tarımsal çöküş yaşanabilir"


Açılan kaçak kuyular ve yer altı sularının plansızca çekilmesi nedeniyle doğal dengenin bozulduğunu belirten Prof. Dr. Kılıç, "Kırsal bölgelerde özellikle çiftçilerin, resmi izin almadan açtığı kaçak sondaj kuyuları, yer altı su rezervlerinin kontrolsüz şekilde azalmasına yol açıyor. Bu durum sadece yer altı su seviyesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda toprağın çökmesine, hatta bazı bölgelerde minyatür çölleşmeye neden oluyor. Her yıl binlerce kaçak kuyu açılıyor. Bu gidişle sadece kuraklık değil, tarımsal çöküş de yaşanabilir" diye konuştu.



"Seçenek değil, zorunluluk"


Kuruyan barajların, azalan yer altı sularının ve kontrolsüz su kullanımının, tarımı sürdürülemez bir noktaya getirdiğini belirten Prof. Dr. Kılıç, "İzmir ve Türkiye genelinde barajların kuruması, artık yalnızca bir uyarı değil; acil müdahale gerektiren bir kriz. Tarım, ülke genelindeki su tüketiminin yaklaşık yüzde 74’ünü oluşturuyor. Bu tablo, alternatif tarım yöntemlerinin artık bir seçenek değil, zorunluluk haline geldiğini gösteriyor. İşte bu noktada topraksız tarım ya da diğer adıyla hidroponik sistemler, geleceğin en önemli çözüm yollarından biri olarak öne çıkıyor" ifadelerini kullandı.



"Yüzde 90 tasarruf sağlıyor"


Topraksız tarımın, su kıtlığına karşı en etkili çözüm olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kılıç, "Topraksız tarım ile su kullanımı yüzde 90’a varan oranda azalıyor, verimlilik ve üretim hızı artıyor, pestisit kullanımı düşüyor, herhangi bir tarım alanı kısıtlaması da bulunmuyor. Topraksız tarımda su, sistem içinde döngüsel olarak kullanılıyor. Buharlaşma ya da toprağa sızma gibi kayıplar minimum düzeyde kalıyor. Bitkiler, besinleri doğrudan ve düzenli şekilde aldıkları için daha hızlı büyüyor ve daha sık ürün veriyor. Aynı alanda daha fazla üretim yapılabiliyor. Kapalı sistemler, bitkilerin zararlılarla temas riskini önemli ölçüde azaltıyor. Bu da hem daha az kimyasal kullanımına hem de daha sağlıklı ürünlere olanak tanıyor" dedi.



"Bireysel de yapılabilir"


Topraksız tarımın büyük çaplı yapılabileceği gibi bireysel imkanlarla da gerçekleştirilebileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Kılıç, "Tarım arazisi olmayan yerlerde; örneğin çatı katlarında, balkonlarda, seralarda ya da şehir içinde konteynerlerde üretim yapılabilir. Bu, özellikle kent tarımı ve gıda tedarik zinciri açısından büyük avantaj sağlar" ifadelerini kullandı.



"Üç yılda amorti eder"


Topraksız tarıma geçmek için hidroponik altyapı, LED ışıklar, pompalar, sensörler, aydınlatma, ısıtma/soğutma sistemleri ve otomasyon gibi kurulumların gerekli olduğunu belirten Prof. Dr. Kılıç, bu sistemin 3 yıl içinde yatırım maliyetini amorti etmeye başlayacağını ifade etti. Prof. Dr. Kılıç, daha az su kullanımı ile birlikte, ilaç ve gübre giderlerinin düşmesi sayesinde işletme karlılığının önemli ölçüde artacağını vurguladı. Topraksız tarımın bir politika haline getirilmesinin ve bu alana yönelik teşviklerin hayata geçirilmesinin şart olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kılıç, çiftçilerin ise teorik, uygulamalı, teknolojik ve donanımsal açıdan kapsamlı bir eğitimden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Kılıç, bu sistemin uzun vadede sürdürülebilirlik, verimlilik ve yüksek ürün kalitesi sayesinde ekonomik açıdan karlı bir modele dönüşebileceğini sözlerine ekledi.



Topraksız tarım nedir?


Topraksız tarım, bitkilerin toprak yerine besin değeri yüksek özel solüsyonlar veya inert (etkisiz) maddeler kullanılarak yetiştirildiği bir tarım yöntemidir. Suya doğrudan kök temasının olduğu bu sistemde, bitkiler ihtiyaç duyduğu mineralleri doğrudan sudan alır. En yaygın kullanılan yöntemler arasında hidroponik, aeroponik ve akuaponik sistemler yer alır.



Suyumuz azalıyor, çare ‘topraksız tarım’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Vali Aslan "Firari suçlular sokaklarda gezmeyecek" DÜZCE(İHA) – Düzce Valisi Selçuk Aslan, bir önceki yıla göre il genelinde yaşanan asayiş olaylarında yüzde 10’luk bir azalış olduğunu açıkladı ve firari suçluların sokaklarda gezmeyeceğini söyledi. Vali Selçuk Aslan beraberinde Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mustafa Tetik, Emniyet Müdürü İbrahim Ergüder ile birlikte il genelinde yaşanan asayiş olaylarını değerlendirdi. Vali Selçuk Aslan, Düzce’de suç oranın her geçen yıl azıldığını işaret ederek "Düzce’de 2025 yılında kişilere karşı 4 bin 309, malvarlığına karşı 935, millete ve devlete karşı 225, takibi gereken 3 bin 184 ve topluma karşı suçlarda 976 olmak üzere toplam 9 bin 629 olay meydana gelmiştir. Geçen yılın aynı dönemine göre kıyasladığımızda aldığımız tedbirlerle olay sayılarında yüzde 10’luk bir azalış sağlanmıştır. Tüm suç olaylarında, göreve başladığımız 2023 Ağustos ayından bugüne aldığımız tedbirler ve önleyici çalışmalarla yakaladığımız olaylardaki düşme eğiliminin istikrarlı bir şekilde devam ettiğini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Bu minvalde, ilimizde 2024 - 2025 yıllarında kişilere karşı işlenen suçlarda yüzde 12 oranında düşüş meydana gelmiş, 2025 yılında meydana gelen olayların yüzde 99,77’si aydınlatılmıştır. 2025 yılında malvarlığına karşı işlenen suçlarda bir önceki yıla oranla yüzde 24 düşüş meydana gelmiş, aydınlatma oranında ise yüzde 1 artış gerçekleşerek 2025 yılında meydana gelen olayların yüzde 96,04’ü aydınlatılmıştır" ifadelerinde bulundu. 3 bin 212 firari yakalandı Huzuru kaçıranlara müsaade etmeyeceklerini belirten Aslan, açıklamasına şöyle devam etti; "Her zaman ifade ettiğimiz üzere firari suçluların sokaklarımızda gezmesine ve vatandaşlarımızın huzurunu kaçırmalarına asla müsaade edilmeyeceği motivasyon ve kararlılığıyla 2025 yılında yaptığımız çalışmalarda; toplam 3 bin 212 şahıs yakalanarak adli makamlara sevk edilmiştir. Yine kolluk görevlilerimizin 2025 yılında ruhsatsız silah ve silah kaçakçılığına yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda, çeşitli evsafta toplam 611 ruhsatsız silah ele geçirilmiş 551 şahıs hakkında işlem yapılmıştır."
Bursa Anadolu’nun kadim gelenekleri İnegöl’de yaşatılıyor İnegöl Belediyesi, 21 Aralık kış gündönümünde Gündüzlü Mahallesi’nde düzenlediği "Toprağın Uykusu" etkinliği ile Anadolu’nun kadim geleneklerini günümüze taşıdı. Bereket, paylaşma ve dayanışma mesajları verilen etkinlik, Anadolu’nun binlerce yıllık kültürel mirasını ve doğayla kurulan kadim bağı yeniden hatırlattı. İnegöl Belediyesi tarafından Kırsal Gündüzlü Mahallesi’nde gerçekleştirilen "Toprağın Uykusu" etkinliği, Anadolu’nun binlerce yıllık kültürel mirasını günümüze taşıdı. Kış gündönümüne denk gelen 21 Aralık’ta düzenlenen programa ilgi yoğun oldu. Anadolu’da toprağın dinlenme ve yenilenme dönemi olarak kabul edilen kış mevsiminin başlangıcını simgeleyen etkinlikte, doğayla kurulan kadim bağ bir kez daha hatırlatıldı. Atalardan miras kalan geleneklerin yaşatıldığı programda bereket, birlik ve dayanışma motifleri ön plana çıktı. Kış, toprağın dinlendiği ve kendini yenilediği zaman dilimidir Kış; toprağın dinlendiği, kendini yenilediği, bahara hazırlandığı bir zaman dilimidir. Doğanın sessiz nefesi ve yeni başlangıçların habercisi olan mevsimde, insanın ve toprağın kendi bedeni içinde istirahate çekildiği bu dönemi kadim Anadolu kültüründe atalarımız boş geçirmemiş. Geçmişte bu zaman diliminde; dualar edilmiş, dilekler tutulmuş, bir araya gelinmiş, paylaşılmış ve bu birlikteliklerle bereket aranmış. İnegöl Belediyesi de bugün bu geleneği Kırsal Gündüzlü Mahallesinde düzenlenen "Toprağın Uykusu" programıyla sürdürdü. Köy seyirlik oyunları gerçekleştirildi Etkinlik kapsamında Anadolu’nun köy seyirlik oyunlarının en önemli örneklerinden biri olan Deve Oyunu, İnegöl Belediyesi Halk Dansları Ekibi tarafından sahnelendi. Büyük beğeni toplayan gösteri, izleyicilere keyifli anlar yaşatırken kültürel bir mirasa da ışık tuttu. Köy evlerini tek tek gezip maniler ve eğlencelerle erzak ve ikramlar toplandı. Bu etkinlikle paylaşma kültürü de unutulmamış oldu. Gastro İnegöl ekibi tarafından da katılımcılara çorba ikram edilirken, Gündüzlü Mahallesi sakinlerinin hazırladığı şipitler ve yöresel lezzetler de sofralarda yerini aldı. Kurulan sofralar, komşuluk ve gönül birliğinin en güzel örneklerinden biri oldu. İnegöl; geleneklerine de sahip çıkıyor 21 Aralık’ın Anadolu’da "kışın doruğu" ve "toprağın uykuya geçtiği zaman" olarak kabul edildiğine dikkat çekilen etkinlikte, kışın bereketli geçmesi, kar yağışının bol olması ve toprağın suya doyması için temenniler dile getirildi. Son yıllarda yaşanan kuraklık ve su sıkıntılarına da vurgu yapıldı. İnegöl’ün sanayisi, tarımı ve ticareti kadar geleneklerine sahip çıkan yapısıyla da güçlü bir şehir olduğunun altı çizilirken, bu tür etkinliklerle kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasının hedeflendiği ifade edildi. Etkinlik, katılımcıların memnuniyetiyle sona ererken, organizasyonda emeği geçenlere ve Gündüzlü Mahallesi halkına teşekkür edildi.
Bursa Nilüfer’deki çile sona erdi...Çamlık Bulvarı asfaltlandı Bursa’da Çınarcık Barajı’nın içme suyunu Nilüfer’e ulaştırma amacıyla 30 Ağustos Zafer Mahallesi’nde 2 aydır devam eden çalışmalar tamamlanarak Çamlık Bulvarı asfaltlandı. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, gece gündüz yapılan çalışmalardan dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti Bursa Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer ilçesinde asfaltlama işlemini tamamladığı Çamlık Bulvarı’nı daha konforlu hale getirerek halkın kullanımına sundu. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan ‘Çınarcık İçme Suyu’ projesini tüm hızıyla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Çınarcık Arıtma Tesisi’nden suyu alarak kente taşıyacak olan altyapı işlemlerine de aralıksız devam ediyor. Boru döşeme işlemleri tamamlanan bölgelerde, Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından asfalt kaplama çalışması tamamlandı. Nilüfer ilçesi 30 Ağustos Zafer Mahallesi sınırlarında yer alan, bin 600 metre uzunluğunda ve 8 metre genişliğindeki Çamlık Bulvarı’nda gece gündüz demeden çalışan ekipler, 2 bin 800 ton asfalt kaplama ve 10 bin ton kazı dolgu gerçekleştirdi. Yol çizgisi ve çevre düzenleme işlemlerinin de tamamlanmasının ardından Çamlık Bulvarı, vatandaşların kullanımına sunuldu. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaların tamamlanmasıyla bölgedeki trafiğin rahatlamış olduğunu dile getirdi. Yaklaşık 10 dakikada İzmir Yolu’na bağlantı sağlanabildiğini anlatan Özçoban, "Öğrenciler okullarına, çalışanlar işlerine daha erken ve rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Mahalle halkı adına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’e çok teşekkür ediyorum" dedi. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaları yakından takip ederek mahalle sakinlerini düzenli olarak bilgilendirdi. Muhtar Halil Özçoban, "Çamlık Bulvarı’nda, Çınarcık Barajı’ndan gelen su isale hattı çalışması yapıldığından iki ay kapalı kalan yol nedeni ile trafik akışı sürücülere Atlıçayır Bulvarı’ndan İzmir yolu Görükle köprülü kavşağına verildi. Çamlık Bulvarı kapalı kaldığı süre içerisinde sabah ve akşam saatlerinde yoğun olan trafik akışı mahalle sakinlerimize ve sürücülere zor saatler yaşattı. İki aylık süre sonrasında bugün yolumuz asfaltlaması tamamlanarak trafiğe açıldı. Trafik Çamlık Bulvarı ile Atlıçayır Bulvarı’nda rahat nefes aldı. Yolumuz mahallemize ve sürücülerimize hayırlı olsun. Beton mikser kamyon şoförlerin dikkatli kullanmalarını, yollarımıza betonlarını dökmeden gitmelerini istiyoruz. Çünkü, yollara dökülen betonlar hem yolu bozuyor, hem de tümsekler oluşturduğundan sürücülere tehlike oluşturuyor" dedi. Yaklaşık iki aydır Atlıçayır Bulvarı’nda yaşanan trafik yoğunluğunun, Çamlık Bulvarı’nın açılmasıyla birlikte bir nebze de olsa rahatlaması bekleniyor.