EKONOMİ - 26 Nisan 2024 Cuma 11:55

Teknelerle tutulan balıklar mezatlarda alıcıyla buluşuyor

A
A
A
Teknelerle tutulan balıklar mezatlarda alıcıyla buluşuyor

Mezatların bereketli olduğuna işaret eden Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Olcay Bülbül, “Fiyatlar piyasaya göre çok uygun. Yılın 12 ayı serbest olan kıyı balıkçılığı ile her türden balık mezatlarda yer alıyor” dedi.


Av sezonunun sona ermesiyle birlikte gözler, yılın 12 ayı serbest avcılık yapan ‘kıyı balıkçılığına’ çevrildi. İzmir’de ise teknelerle gece saatlerinde denize açılan balıkçılar, avladıkları balıkları sabahın ilk ışıklarıyla Karşıyaka ilçesinde bulunan Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Balık Satış Yeri’ne getiriyor. Ağ ile avlanan balıklar burada açık artırma usulüyle satışa sunuluyor. Mezatta her gün saat 09.00’da başlayan satış, günlük tutulan balıkları alıcılarla buluşturuyor.



“Fiyatlar piyasaya göre uygun”


Mezat hakkında bilgi veren Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Olcay Bülbül, “İlk önce arkada toptan, ön tarafta da perakende olarak halka, en taze, en temiz balıkları yedirme adına satış yapıyoruz. Fiyatlar piyasaya göre çok uygun. Vatandaşların çok daha taze yiyebilecekleri balıklar burada satılıyor. Katılım yüksek, halktan, esnaftan restoran işletmecisinden her kesimden vatandaş geliyor” ifadelerine yer verdi.


Kooperatifte balıkçıların ‘kıyı balıkçılığı’ diye tabir edilen avlanma türüyle, denize zarar vermeyen takımlarla çalıştıklarını kaydeden Bülbül, “Balıkçılar ağın göz açıklığı boyutunda balıkları tutar. Bu sayede daha küçük balıklar avlanmaz” şeklinde konuştu.



“Balık bolluğu güzel”


Mezata gelen balık çeşitliliğinden de bahseden Bülbül, şunları kaydetti:


“Lidaki, çupra, levrek, istavrit, mırmır, isparoz, karagöz gibi her çeşit balık bulunuyor. Balık bolluğu güzel. Biz memnunuz. Denizimiz ve körfezimiz bereketli. Balıkçılarımız adına her şey güzel.”


Havalar müsaade ettikçe balığa çıktıklarını vurgulayan 52 yıllık balıkçı Murat Ceylan da şunları söyledi:


“Deniz kaplumbağası, vatoz ve pislik gibi bazı problemlerimiz oluyor. Bunlar bizi bıktırıyor. Tuttuğumuz balıkların bir kısmını kooperatifimize veriyoruz, bir kısmını da pazarlara satıyoruz.”


Mezata balık almaya gelen Ahmet Gül, “Burada ihale yöntemiyle satış olduğu için balığın ilk olarak açılış fiyatı oluyor. Mezatçımız fiyatı belirler ve daha sonra fiyatta artırıma gidilir. Buranın güzel tarafı da budur” diye konuştu.



“Taleplerden memnunuz”


Satış esnasında en yüksek parayı veren kişinin balığı aldığını kaydeden mezat çalışanı Necmettin Çakıroğlu, gelen taleplerden memnun olduğunu dile getirdi.


Fiyatların uygun ve balıkların taze olması sebebiyle mezata balık almaya gelen Önder Batur ise balıkları kendi evine aldığını söyledi. Satışları takip ettiğini de vurgulayan Çakıroğlu, sürekli mezata gelip balık aldığını aktardı.


“Kızım balığı çok seviyor. Buradaki balık daha taze ve balık alması zevkli oluyor” diyen alıcı Arzu Batur, “İstediğimiz balık türünü burada buluyoruz. Genelde kefal alıyorum. Tavsiye ediyoruz” ifadelerini aktardı.



“Bazen fiyatı çok artırıyorlar ve balık alamıyorum”


İlk başta balığı alamadığını fakat bir sonraki açık artırmada alabildiğini belirten Yüksel Yılmaz da şu sözlere yer verdi.


“Buraya sık sık geliyorum. Açık artırmalara katılıp balık almaya çalışıyorum. Bazen balık alamıyorum çünkü diğer arkadaşla fiyatı çok artırıyor. Bugün 325 liraya çupra aldım.”



Teknelerle tutulan balıklar mezatlarda alıcıyla buluşuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.