SAĞLIK - 21 Ekim 2024 Pazartesi 15:12

Türkiye’de ilk kez uygulanan cihaz İzmir Şehir Hastanesinde

A
A
A
Türkiye’de ilk kez uygulanan cihaz İzmir Şehir Hastanesinde

Türkiye’de ilk kez 14 yaşındaki bir çocuk hastanın troid ameliyatında “Yakın-Kızılötesi Floresan Cihazı” kullanıldı. Hasta, operasyonun ikinci gününde sağlıklı bir şekilde taburcu edildi.


Graves hastalığı nedeniyle hipertiroidi gelişen ve İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bölümü’nde takip edilen 14 yaşındaki F.H.K isimli çocuk hasta için ilaç tedavisine yanıt vermemesi ve hormon kontrolünün sağlanamaması nedeniyle cerrahi müdahale kararı alındı. Bu önemli ameliyat, İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanları Op. Dr. Bade Toker Kurtmen ve Op. Dr. Kamer Polatdemir tarafından başarıyla gerçekleştirildi. Ameliyat sonrası herhangi bir sinir hasarı veya paratiroid bezi kaybı oluşmayan hasta, operasyonun ikinci gününde sağlıklı bir şekilde taburcu edildi.


İzmir Şehir Hastanesinden yapılan açıklamada, "Tiroid cerrahisinde, özellikle çocuk hastalarda, sinir hasarına bağlı ses kısıklığı ve kalıcı kalsiyum düşüklüğü gibi komplikasyonlar sıkça görülebilmektedir. Bu riskleri en aza indirmek amacıyla ameliyat sırasında nörostimülasyon cihazı rutin olarak kullanılmaktadır. Ancak, Türkiye’de bir ilk olarak, bu çocuk hastada kalıcı kalsiyum düşüklüğüne yol açan paratiroid bezi kaybını önlemek için Near-Infrared Floresan Cihazı (Yakın - Kızılötesi Floresan Cihazı) da kullanıldı. Floresan ışığı sayesinde paratiroid bezleri net bir şekilde tespit edilerek ameliyat sırasında başarıyla korundu." denildi.



Türkiye’de ilk kez uygulanan cihaz İzmir Şehir Hastanesinde

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ölümcül hastalıkların nedeni obeziteye 5 tedavi yöntemiyle savaş açın Küresel çapta hızla artan obezite, kalp-damar hastalıklarından solunum problemlerine kadar çok sayıda ölümcül rahatsızlığa zemin hazırlıyor. Diyetisyen Berna Ertuğ, "Obeziteden korunmak için bilinçlenmek, tedaviye etkin şekilde katılmak ve sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları kazanmak büyük önem taşıyor" dedi. Obezite, günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde ciddi boyutlara ulaşan önemli bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2022 yılında dünya genelinde 18 yaş ve üzeri yetişkinlerin yüzde 43’ü fazla kilolu, yüzde 16’sı ise obezdi. Asya, Afrika ve Avrupa’nın altı farklı bölgesinde 12 yıl süren MONICA çalışmasında ise 10 yıllık süreçte obezite sıklığında yüzde 10 ila 30 arasında artış yaşandığı tespit edildi. Uzmanlara göre obezite, başta insülin direnci ve tip 2 diyabet olmak üzere, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği, solunum bozuklukları, hormonal sorunlar ve kas-iskelet sistemi problemlerine yol açabiliyor. Bu nedenle hastalığa karşı erken önlem alınması ve çok yönlü bir mücadele yürütülmesi gerekiyor. "Enerji dengesi bozulursa yağlanma başlar" 17 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında açıklama yapan Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Berna Ertuğ, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede olması gerektiğini vurguladı. Ertuğ, "Günlük alınan enerjinin harcanandan fazla olması durumunda, vücutta depolanan fazla enerji yağ olarak birikir ve obezite oluşur" dedi. Obezitenin, vücut yağ oranının boya göre normalin üzerine çıkmasıyla tanımlandığını belirten Ertuğ, beden kitle indeksinin 25’in üzerindeki kişilerin fazla kilolu, 30’un üzerindekilerin obez, 40’ın üzerindekilerin ise morbid obez olarak sınıflandırıldığını kaydetti. Yanlış beslenme ve hareketsizlik en büyük risk faktörleri arasında Dyt. Berna Ertuğ, obeziteye neden olan etmenlerin başında aşırı ve dengesiz beslenme alışkanlıkları ile fiziksel aktivite yetersizliğinin geldiğini ifade etti. Bunun yanında genetik yatkınlık, hormonal bozukluklar, yaş, cinsiyet, psikolojik problemler, sosyo-kültürel düzey, gelir durumu, çok sık yapılan düşük enerjili diyetler, bazı ilaç kullanımları ve doğumlar arası sürenin kısa olması gibi birçok faktörün de obezite riskini artırdığını belirtti. "Tedavi bireyin kararlılığıyla başlar" Obezitenin tedavisinin uzun soluklu ve disiplinli bir süreç olduğunu vurgulayan Ertuğ, "Bu süreçte bireyin tedaviye kararlı şekilde katılması çok önemlidir. Çünkü obeziteyle mücadelede tek bir yöntem yeterli değildir; bu nedenle tedavi bir ekip işi olmalıdır. Hekim, diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistin birlikte çalışması gerekir" diye konuştu. Obeziteden korunmanın çocukluk çağında başlaması gerektiğini söyleyen Ertuğ, çocukluk ve ergenlik döneminde gelişen obezitenin erişkinlikte kalıcı hâle gelebileceğine dikkat çekerek, aile, okul ve çevrenin yeterli ve dengeli beslenme ile fiziksel aktivite konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Tedavi yaklaşımı çok yönlü olmalı Dyt. Ertuğ, obezitenin tedavisinde temel hedefin gerçekçi bir kilo kaybıyla birlikte hastalığa bağlı sağlık sorunlarının azaltılması, bireye sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi olduğunu söyledi. Vücut ağırlığının altı aylık dönemde yüzde 10 oranında azalmasının dahi ciddi sağlık faydası sağlayacağını vurgulayan Ertuğ, tedavi sürecinde şu yöntemlerin kullanıldığını aktardı: "Farmakolojik tedavi, doktor gözetiminde kullanılan ilaçlarla yürütülüyor. Tıbbi beslenme tedavisi, diyetisyen tarafından bireye özgü planlanıyor ve sadece kilo vermeyi değil, doğru beslenme alışkanlığını sürdürülebilir hâle getirmeyi amaçlıyor. Egzersiz tedavisi kapsamında ise bireyin günlük yaşamına uygun, sürdürülebilir ve keyifli bir fiziksel aktivite programı öneriliyor. Davranış değişikliği tedavisi, yeme alışkanlıklarını ve fiziksel aktivite düzeyini değiştirmeyi hedefliyor. Gerektiğinde cerrahi tedavi yöntemlerine de başvurulabiliyor; ancak bu işlemlerin ardından da yaşam tarzı değişikliklerinin sürdürülmesi gerektiği belirtiliyor." Obeziteyle mücadelede bireyin motivasyonunun ve yaşam biçimi değişikliğine olan inancının kilit rol oynadığını ifade eden Dyt. Berna Ertuğ, "Kendi sağlığı için sorumluluk almayan bireyde hiçbir tedavi yöntemi -cerrahi dahil- kalıcı sonuç vermez" ifadelerini kullandı.
Samsun 350 yataklı İlkadım Devlet Hastanesi için proje süreci başladı Sağlık Bakanlığı tarafından Samsun’a kazandırılacak 350 yataklı İlkadım Devlet Hastanesi için ön proje ihalesi hazırlıkları başladı. Bakanlık yetkilileri, hastanenin yapılacağı alanda zemin etüt çalışmaları ve proje değerlendirmeleri kapsamında incelemelerde bulundu. Samsun Şehir Hastanesi’nden sonra en büyük yatırım Samsun Şehir Hastanesi’nin ardından il merkezine yapılacak en büyük sağlık yatırımı olacak olan İlkadım Devlet Hastanesi’nin, İlkadım ilçesi Kılıçdede Mahallesi’nde 73 bin metrekare kapalı alana sahip bir bölgede inşa edilmesi planlanıyor. Hastane alanında; mevcut Sağlık Müdürlüğü binası, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet Binası ile Onkoloji ve Nükleer Tıp Merkezleri bulunuyor. Uras: "Süreç hızlı ilerleyecek" Konuya ilişkin açıklama yapan Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, "Samsun Şehir Hastanemizin açılışından sonra il merkezindeki sağlık hizmetlerinin planlaması netleşti. Bu kapsamda 350 yataklı İlkadım Devlet Hastanemiz için zemin etüt alanları belirlendi. Proje ve yapım ihaleleriyle ilgili ilk adımlar atılmaya başlandı" dedi. Proje sürecinin hızla tamamlanacağını vurgulayan Uras, "Sağlık Bakanlığı İnşaat ve Yapım Dairesi ekipleri, inşa edilecek alanı yerinde inceledi. Bu yıl sonuna kadar proje ihalesinin yapılmasını hedefliyoruz. Gelişmeleri belirli aralıklarla kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Hastanemiz şimdiden Samsun’a ve bölgemize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
Zonguldak Zonguldak’ta "Aile Yılı" kortejiyle başladı, "Gençlik Haftası" coşkusuyla devam etti Zonguldak’ta ’2025 Aile Yılı’ kapsamında düzenlenen "Aile Haftası Kortej Yürüyüşü", sabah saatlerinde Madenci Anıtı önünden başlayarak Valilik binası önüne kadar devam etti. Etkinlik, aynı zamanda Gençlik Haftası’nın açılış törenine ev sahipliği yaptı. Kortej yürüyüşüne kamu kurumlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü öncülüğünde düzenlenen yürüyüşte "Ailemiz Geleceğimiz" teması öne çıktı. Valilik binası önünde tamamlanan yürüyüşün ardından Gençlik Haftası etkinliklerinin açılış programı düzenlendi. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Törende Zonguldak Gençlik Hizmetleri Müdürü Erhan Yavaş bir konuşma yaptı. Yavaş, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’da tutuşturduğu kurtuluş meşalesini Anadolu’da elden ele, gönülden gönüle dolaşmasının 106. yıl dönümünde o günlerde yaşanan aynı heyecan ve duygularla sizleri selamlıyorum. 19 Mayıs sadece Türk Milli Kurtuluş Hareketi’ne başlangıcı değil, aynı zamanda yeni Türk Devleti’nin çağdaş değerlerle milletler ailesi içinde yerini almasının adıdır" dedi. Konuşmasında gençliğe de özel bir vurgu yapan Yavaş, "19 Mayıs gençlik, gençlik gelecek demektir. Türk genci, Türk istiklali ve Türk Cumhuriyeti’nin en büyük güvencesidir" ifadelerini kullandı. Törenin sonunda Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren ekipler tarafından halk oyunları gösterisi sunuldu. Gösteri, protokol üyeleri ve vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi.
İstanbul İnşaat fuarı Construmat, 20 Mayıs’ta kapılarını açıyor İnşaat fuarı Construmat, 20-22 Mayıs tarihleri arasında İspanya’nın Barselona kentinde gerçekleşecek. İspanya’nın Barselona kentinde bulunan Fira de Barcelona’da düzenlenecek inşaat fuarı Construmat, 20-22 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek. Daha sürdürülebilir ve verimli inşaat modellerini geliştirmeyi amaçlayan teknolojiler, sistemler ve malzemeler fuarda sergilenecek. Etkinlik ayrıca sektörün çevresel etkilerini azaltmaya, dijitalleşmeyi artırmaya, yetenekleri çekmeye ve konut açığı krizini ele almaya yönelik fikirler ve deneyimler sunacak. Bu yıl 24’üncüsü düzenlenen Construmat, 22 ülkeden 350’nin üzerinde katılımcıyı Barselona’da bir araya getirecek ve 22 bin ziyaretçinin fuara geleceği hedefleniyor. Fuar, geçen yıla kıyasla katılımcı şirket sayısında yüzde 24, doluluk oranında ise yüzde 15’lik bir büyüme kaydetti. Fransa, Almanya, Portekiz, Çin, Polonya, Belçika, Avusturya, Fas, İtalya, İngiltere, Hollanda, Mısır, Andorra, Litvanya, Macaristan ve Japonya’dan şirketler ve grup pavilyonları fuarda yer alacak. Türkiye, ağırlıklı olarak inşaat malzemeleri ve makine üreticileri olmak üzere 20’den fazla katılımcıyla konuk ülke olacak. Türkiye, fuarın etkinlik programında da önemli bir yer tutacak, başarı hikayelerini paylaşacak ve güçlü bir ticari ve kurumsal delegasyonla iş görüşmelerine katılacak. Ayrıca fuar, inşaat sektöründe süreçleri optimize etmek, maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için teknolojik çözümler sunan 40 startup’a da ev sahipliği yapacak. Yenilikler arasında malzeme işlevselliğini ve dayanıklılığını artırmaya yönelik nano kaplamalar, gerçek zamanlı beton mukavemeti izlemeye yönelik sensörler ve dronlar ile 3D teknolojisini kullanarak altyapı analizi yapmaya yönelik sistemler yer almaktadır. Bu alanda ayrıca konuşmalar, sunum oturumları ve startup’ların projelerini potansiyel yatırımcılara, alıcılara ve ortaklara sunmaları için ağ oluşturma fırsatları da yer alacak. Kongre, oturumlar ve atölye çalışmaları Fuar, aralarında Sürdürülebilir Bina Kongresi’nin de bulunduğu 120 etkinlik sunacak. 100’den fazla ulusal ve uluslararası konuşmacı, uygun fiyatlı sosyal konutlar, bina sağlığı ve biyolojik olarak yaşanabilirlik ve yapay zekanın mimarlık, inşaat ve kamu işlerinde pratik uygulamaları gibi konuları ele alacak.