- 15 Eylül 2019 Pazar 12:18

Türkiye’nin ilk ’Hobbit Kafe’si açılıyor

A
A
A
Türkiye’nin ilk ’Hobbit Kafe’si açılıyor

Türkiye’de ilk kez halk arasında "cücelik" olarak bilinen akondroplazi hastalığına sahip kişilerin çalışacağı Hobbit Kafe, İzmir’de açılıyor.

Türkiye’de ilk kez halk arasında "cücelik" olarak bilinen akondroplazi hastalığına sahip kişilerin çalışacağı Hobbit Kafe, İzmir’de açılıyor.


Toplumda pek çok sorunla karşılaşan, en çok da istihdam konusunda sıkıntı yaşayan akondroplazi hastalığına sahip kişiler için Türkiye’de ilk kez bir proje gerçekleştiriliyor. Ege Fark Yaratanlar Derneği önderliğinde İzmir Karşıyaka’da bulunan Taypark’ta akondroplazili vatandaşların istihdam edileceği ve onlar için özel olarak tasarlanacak Hobbit Kafe kurulacak. Kafede ilk etapta 6 akondroplazili çalışacak. Kafe projesi kapsamında çok sayıda akondroplazi hastası, aileleri, dernek yöneticileri ve Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Taypark’ta bir araya geldi.


Projenin mimarlarından Ege Fark Yaratanlar Derneği Başkan Yardımcısı Özlem Özkulak, "Ege Fark Yaratanlar Derneği olarak kafe projesi ilk aklımıza geldiğinde onlara da iş imkanı sağlamak istedik. Hobbit Kafe projesi akondroplazili kişiler için istihdam sağlayan bir proje. Akondroplazili kişilerin çalışacağı yerlerin onlara göre modifiye edilmesi gerekiyor. Biz Hobbit filminden yola çıkarak onlara uygun bir kafe ortamı hazırlamak istedik. Kafenin dizaynı onların rahatça çalışabileceği şekilde olacak. Onların servis yapabileceği boyutta olacak. Mutfak onların boyuna göre yapılacak. Şu an çalışmak için sabırsızlanıyorlar. İnşallah proje kısa süre içinde Türkiye’ye yayılır. Karşıyaka Belediyesi bize bu konuda destek oldu. İŞKUR da istihdam desteği sağlayacak" dedi.



"Çalışanların hepsi akondroplazili olacak"


Karşıyaka Belediye Başkanı Tugay, "Taypark’ın içerisinde dernek ile birlikte bir kafe açmayı düşünüyoruz. Burada çalışanların hepsi akondroplazili olacak. Kafenin sempatik bir görünüm olacak. Özellikle çocukların hoşlanacağı bir kafe olacağını düşünüyorum" diye konuştu.



"Hayat kolay değil"


38 yaşındaki akondroplazili Atakan Teke, projenin Türkiye’de bir ilk olduğunu belirterek şöyle konuştu:


"Akondroplazi üzerinde ne bir çalışma ne de bir dernek var. Bizler de bu toplumun birey bireyiyiz. Toplum bizi cüzzamlı gibi görüyor. Bizleri bu şekilde görmemelerini istiyoruz. Bu tür farkındalık çalışmaları ile bu sorunları aşacağımızı umuyorum."


30 yaşındaki Metin Bayatlı da, "Sağlık Bakanlığı bünyesinde tekniker kadrosunda çalışıyorum. Bugüne kadar birçok mücadele verdim. Hayat kolay değil. İnsanlar bize farklı gözle bakıyor. Alışıyorsunuz zamanla ama elbetteki bu zorlu süreçlerden sağlam insanlar olmak için çıkıyoruz. Mutluyum, hedeflerim var. Engelli bireyleri topluma kazandırsınlar. Bize karşı farklı türde bakışlar olmasın" dedi.


Akondroplazili Mahmut Güneş, "Bu projeyle ilgili beni aradılar. Kafe açılacağını duyunca çok mutlu oldum. Açanlardan Allah razı olsun. Şu an işim yok ve kafede çalışmak istiyorum. İş bulmada sıkıntı yaşıyoruz. İş imkanı verildiği için çok mutlu oldum" diyerek mutlululuğunu ifade etti.



"Alay etmemeliler"


11 yaşındaki akondroplazili Ömer Çetinkaya’nın annesi Figen Çetinkaya, "Bu tür çocukların yaşadığı anatomik yapısal sıkıntılar kaynaklı, çevrenin ve koşulların uymamasından dolayı çocuklarımız zorlanıyor. Otobüslerdeki tutunma alanları, iniş ve çıkışlar bile sorun olabiliyor. Her alanda çocuklarımız için hiç ön bir tedbir yok. Bizim çocuklarımıza yardım etmemiz gerekiyor. Bu şartlarda terk edilen çocuklarımız da var. Çevrenin bakış açısının biraz daha gelişmesini, bu çocukların da toplumun bir parçası olduğunu kabul etmelerini istiyoruz. Projeye çok olumlu bakıyorum. Olması gereken bir proje, geç kalınmış bir proje ama umarım daha da gelişecek" dedi.


Ömer Çetinkaya da, "Okula gidiyorum. Kısa boyluyum ya benimle alay edenler de var. Ama ben onları hiç umursamıyorum. Kısa boylu olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. İnsanların bizimle alay etmesi hiç hoş değil. Kısa boylularla alay etmemeliler. Kısa boylular aslında o kadar da kötü değil" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’daki kayıp adamdan 17 gündür haber yok Bursa’nın Mudanya ilçesinde 28 Kasım 2025 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Mustafa Abi için başlatılan arama çalışmaları aralıksız sürüyor. Kayıp ihbarının ardından geçen 17 güne rağmen herhangi bir ize ulaşılamadı. Daha önce de kayıp haberlerine konu olan Mustafa Abi için Jandarma Komutanlığı’na bağlı Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, bölgede çalışmalarını devam ettiriyor. İlk 7 gün boyunca ise AFAD ve çok sayıda sivil toplum kuruluşuna bağlı arama kurtarma ekipleri de çalışmalara destek verdi. Ekipler, Mustafa Abi’nin kaybolduğu günden itibaren köy ve çevresinde yaklaşık 30-35 kilometrelik geniş bir alanı kapsayan çember içerisinde detaylı arama yaptı. Ormanlık alanlar, kırsal bölgeler ve geçiş güzergâhları tek tek taranmasına rağmen, şu ana kadar herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Kayıp Mustafa Abi’nin eşi Ayla Abi, yaşadıkları çaresizliği dile getirerek, "Günlerdir evimizde huzur yok, uykusuz bekliyoruz. Köylülerimiz ve jandarma ekipleri ellerinden geleni yapıyor ama hâlâ bir sonuç yok. En azından bir haber alsak, bir iz bulunsa, bu belirsizlik çok zor" ifadelerini kullandı. Ailesi, Mustafa Abi’yi gören ya da yerini bilen vatandaşların vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak bilgi vermelerini istedi. Mustafa Abi’den gelecek umut verici bir haber, ailesi ve yakınları tarafından endişeyle bekleniyor.
Ankara MHP Lideri Bahçeli: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü dolayısıyla yazılı mesaj yayımladı. "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" diyen Bahçeli, mesajında bugünün önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur. Altaylar’dan Balkanlar’a, Hazar havzasından Akdeniz’e uzanan geniş coğrafyada Türkçenin taşıdığı anlam dünyası; birlik fikrini pekiştiren, dirliği esas alan ve kardeşlik hukukunu muhafaza eden bir medeniyet tasavvurunu yansıtmaktadır. Bu itibarla, Türkçenin tarihi derinliğini ve ifade kudretini tahkim etmek; onu yozlaşmadan, yabancılaşmadan ve anlam kaybından uzak tutarak gelecek nesillere güçlü, sahih ve köklü bir miras halinde intikal ettirmek, kültürel sürekliliğin teminatı olmanın yanında milli varlığın korunmasına yönelik stratejik bir sorumluluk mahiyeti taşımaktadır. 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü vesilesiyle; Türk diline emek veren ilim insanlarını, münevverleri ve gönül erlerini selamlıyor; Türk milletinin diliyle, kültürüyle ve ülküsüyle ilelebet var olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum."