EĞİTİM - 17 Ocak 2020 Cuma 11:45

Yarıyıl tatilinde uzmanından öneriler

A
A
A
Yarıyıl tatilinde uzmanından öneriler

Yarıyıl tatili ile ilgili öğrenci ve velilere önerilerde bulunan Uğur Okulları Rehberlik ve AR-GE’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, “Öğrencilerin 15 gün boyunca tablet ve televizyon başında olmaması gerekiyor.

Yarıyıl tatili ile ilgili öğrenci ve velilere önerilerde bulunan Uğur Okulları Rehberlik ve AR-GE’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, “Öğrencilerin 15 gün boyunca tablet ve televizyon başında olmaması gerekiyor. Bu süreci en verimli, en eğlenceli ve en entelektüel şekilde geçirmelerini öneririm” dedi.


Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 18 milyon öğrenci ile 1 milyonu aşkın öğretmen bugün yarıyıl tatiline başlıyor. Uğur Okulları Rehberlik ve AR-GE’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, hem karne sonuçları hem de yarıyıl tatiline ilişkin öğrenci ve velilere önerilerde bulundu. Uğur Okulları olarak tatil sürecini öğrencilerin kaliteli vakit geçirmeleri açısından olabildiğince yapılandırdıklarını ifade eden Sezgin, “Öğrencinin 15 gün boyunca tablet başında oyun oynayıp okula geri gelmesi çocukta olumsuz gelişimlere neden olur. Çocukların sinema, tiyatro, müze gibi entelektüel faaliyetlere katılması, spor yapabilmesi onları geliştirecektir. Bir çocuğu müzeye götürdüğümüzde aynı zamanda merak duygusunu geliştirmiş ve araştırma duygularını artırmış oluruz. Bir çocuğun tiyatro izliyor olması hayata daha estetik açıdan bakmasını sağlayacaktır. 15 gün boyunca çocuğun tablet ve televizyon başında olmaması gerekiyor. Bu süreci en verimli, en eğlenceli ve en entelektüel şekilde geçirmelerini öneririm” şeklinde konuştu.



“Veliler çocuklara yapıcı bir şekilde yaklaşmalı”


Karnenin hayat demek olmadığını belirten Sezgin, “Karne tabii ki çocuklar açısından bir geri bildirim aracıdır. Çocukların bir dönemlik performansının değerlendirildiği bir gereçtir ama çocukların ilgi ve yeteneklerinin tam olarak değerlendirildiği bir gereç olarak görmemek lazım. Çocuklar farklı gelişim dönemlerinde farklı şanslar yakalayabiliyor. Çocuğun güçlü yanlarından başlayarak, gelişmesi gereken yönlerini de göz önünde bulundurarak değerlendirilmesi gerekiyor. Ailelerin, çocuklar üzerinde baskı ile değil, yapıcı bir şekilde yaklaşmalı. Bu dönem sonunda ne elde ettiler ve ikinci dönem ne amaçlıyorlar; ona bakmaları gerekiyor” diye konuştu.



“Kısa süreli hedeflere yönlendirin”


Velilerin karne sonucunda çocukları uzun süreli değil, kısa süreli hedeflere yönlendirmesi gerektiğini vurgulayan Sezgin, şöyle devam etti:


“Çocuk ve ergenleri motive eden şey, kısa süreli hedeflerdir. Matematikten 3 alan bir öğrencinin ilk hedefi 5 almak değil, 4 almak olmalıdır. Hayattaki tek duygu mutluluk değil. Öğrenciler notlarından dolayı üzülebilirler. Olumsuz duygularla başa çıkabiliyor olmak insanı geliştirir. Ailelerin, bu üzüntülerini anladıklarını göstermeleri gerekir. Bazen olumsuz duygular, insan için gelişim noktası olabilir.”



Veliler ve öğrenciler planlarını yaptı


Uğur Okulları Bornova Kampüsü okul öncesi öğrencisi Osman Efe Turna’nın velisi Yeliz Turna, yarıyıl tatili ile ilgili, “Bu tatilde ailecek şehir dışına çıkacağız. Bol bol akraba ziyareti yapacağız. Çocuğumun görmek istediği filmleri sinemada izleyeceğiz. Tatil için birkaç kitap aldık. Bol bol gezeceğiz ve kuzenleriyle bir arada olacağız. Çocuğumun her dersinin başarılı olmasını beklemiyorum. Onun eksiklerini tamamlamak için birlikte çalışırız ama tatilde daha çok onu sosyal yönden geliştirecek aktivitelere ağırlık vereceğiz” ifadelerini kullandı.



Tatil için liste


2. sınıf öğrencisi Zeynep Ada Mamak’ın velisi Emel Deniz Mamak da, “Verimli bir tatil geçirmek adına kızımla bir hafta önce tatilde yapmak istediği faaliyetlerle ilgili bir liste hazırladık. İstekleri içerisinden uygun olanlarını seçtik. Üretici süreçlere dahil olabilmesi adına çocuk atölyelerine katılacağız. İzlemek istediği iki sinema filmi ve bir de çocuk müzikali bulunuyor. Tatilin ikinci kısmında aile büyüklerimizi ziyarete gideceğiz. Çocuğumuza karne hediyesi olarak bir fotoğraf makinesi aldık. Keşfettiği yerleri fotoğraflaması açısından daha önce görmediği bazı yerlere gideceğiz. Onun en özlemle beklediği bölüm ise iki günlük kar tatili olacak. Dinleneceği, öğreneceği ve ikinci döneme motive olmuş bir şekilde dönebileceği bir tatil programı yapacağız. Karne sonuçlarının, çocuğun bütünsel gelişimin tam olarak yansıttığını düşünmüyorum. Bu dönem çok yoruldular ve ciddi bir emek harcadılar. Tatili verimli geçirip, eksik olduğu noktalar varsa bu eksikliği giderecek eğitsel etkinlikler planlayabiliriz” görüşüne yer verdi.


Öte yandan karne sevinci yaşayan öğrenciler de verimli ve güzel bir tatil geçirmeyi umduklarını belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.